Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/576 E. 2021/307 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/576 Esas
KARAR NO : 2021/307

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; 19/07/2018 tarihinde … Turizm Ltd.. Şti.’ye ait ve …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkil …’ya ait ve onun sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilin trafik kurallarına uygun bir şekilde seyrederken arkasındaki sigortalı araç sürücüsünün takip mesafesini ayarlamayarak müvekkil aracına arkadan çarpması neticesinde işbu kazanın meydana geldiğini, … plaka sayılı araç sürücüsünün işbu kazının oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusursuz, sigortalı araç sürücüsünün ise asli ve tam kusurlu olduğunun polis tarafından tutulan tutanakta belirlendiğini, müvekkiline ait araçta maddi hasar ve değer kaybı oluştuğunu, müvekkile ait ve Alman trafiğine kayıtlı aracın kaza sonrası tamir masrafı, Almanya’da bulunan … adli tamirat firması tarafından düzenlenen 09/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ile KDV dahil 5.712,76 Eur olarak tespit edildiğini, davalı, ZMMS sıfatıyla zarar görene gerçek zararını ödemek sorunda olduğundan hasar bedeline yansıyacak KDV miktarını da ödemek zorunda olduğunu, işbu kaza sebebiyle müvekkil bünyesinde oluşan zarar 5.712,76 Eur olup, 3 numaralı davalı sigorta tarafından 06/11/2019 tarihinde 8.461,53.-TL tutarında kısmi ödeme yapıldığını, işbu tutarın ödeme tarihindeki yabancı para kur karşılığı (1 Eur=6,3951 TL)1.323,13 Eur olduğunu, bu nedenlerle ve fazlaya dair her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla haklı davamızın kabulüne, hasar bedelinden oluşan 4.389,63 Eur maddi tazminatın 1 ve 2 nolu davalılardan kaza tarihi olan 196/07/2018 tarihinden, 3 nolu davalı sigorta şirketinden temerrüde düştüğü 30/10/2019 tarihinden itibaren (bakiye ZMMM sigorta teminat limitinin temerrüt tarihindeki yabancı para cinsinden karşılığı ile sınırlı olarak) yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiil ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, kanuni vekalet ücretinin KDV hariç olarak hükmedilerek yargılama giderleri ile birlikte davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Turizm Petrol Ürünleri Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketi vekili, cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin oto kiralama alanında faaliyet gösterdiğini, … plaka sayılı aracın işleteni olmadığını, bu nedenle müvekkil şirkete karşı işbu davada maddi tazminat talebinde bulunulmasının mümkün olmadığını, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil şirkete akit olan … plakalı aracın yerine ihbar edilen şirketler çalışanı …’a ikame araç olarak teslim edildiğini, …’ında 08/07/2018 tarihinde aracı müvekkil şirkete teslim ettiğini, kazaya karışan … plaka sayılı vasıtanın müvekkil şirket tarafından sözleşmeye istinaden 04/10/2016 tarihinde imzalanan kira sözleşmesi ile … A.Ş.ye uzun süreli olarak kiraya verildiğini, sözleşmenin süresinin 36 ay olup kiranın süresi 10/09/2019 tarihine kadar devam ettiğini, müvekkil şirketin yasal dayanaklar ile aracın işleteni olmadığından işbu davada sorumluluğunun da bulunmadığını, bu nedenlerle davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması sebebi ile yetkisizlik kararı verilmesine, müvekkil şirket yönünden davanın reddine, davanın … A.Ş.ye ihbarına, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … … Şti. vekili, cevap dilekçesinde; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 23433542 nolu ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe kapsamında maddi zararlar açısından kaza tarihinde araç başına azami teminat limitinin 36.000,00.-TL olduğunu, müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun azami teminat limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı olup sadece gerçek zarara ilişkin olduğunu, … plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazası neticesinde başvuru sahibine ait aracın uğradığı maddi hasar masrafı talep edildiğini, daha önce başvuru sahibinin müvekkil şirkete başvurması üzenine müvekkil şirkette hasar dosyası açıldığını ve aracın maddi hasara ilişkin zararının olduğunun tespit edildiğini, 06/11/2019 tarihinde kusur durumuna göre 8.461,53.-TL maddi hasara ilişkin hasar ödemesi yapıldığını ve müvekkil şirketin başkaca sorumluluğunun kalmadığını, müvekkil şirkete başvuru tarihinden 8 gün içerisinde müvekkil şirketin ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup bu sürenin bitimi ile sigorta şirketi temerrüde düştüğü ve faiz işlediğini, bu sebeple kaza tarihinden itibarin faiz isteminin reddi gerektiğini, bu nedenlerle tazminat talebinin reddine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili, cevap dilekçesinde; müvekkilinin … A.Ş. çalışanı olduğunu, müvekkilinin çalıştığı şirket ile … Turizm Petrol Ürünleri Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketi ile taşıma hizmet sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında tahsis edilen araç ile Mardin ile Artuklu ilçesi yiniyol caddesi üzerinde … plaka sayılı araç ile seyir halindeyken öndeki … plakalı aracın önünde kedi olması nedeniyle ani durması sebebiyle arkadan hafif bir çarpma sebebiyle kazanın oluştuğunu, oluşan zararın sigorta şirketi tarafından tamamen giderildiğini, kazadan sonrasında araçta oluştuğu idida edilen hasar ve değer kaybının ne şekilde hesaplandığına ilişkin hiçbir delil sunulmadığını, yapılan hesaplamaları ve sunulan … adli tamirat firmasının raporunu kabul etmediklerini, kaza ile alakalı olmayan bir çok işlem yapılarak müvekkilden talep edildiğini, 4.744,45 Euro işçilik masrafı yapıldığını iddia ettiklerini, bu nedenlerle davacı tarafça haksız ve hukuki dayanağı bulunmaksızın açılmış olan işbu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, sürücü ehliyeti, yeşil kart poliçesi, Türkçe tercümeler, bilirkişi raporu, hasarı gösterir fotoğraflar, kur bilgisi, dava şartı arabuluculuk son tutanağının aslı, ihtarnameler ve tebliğ çıktıları, davalı sigortaya ait ticaret sicil kaydı örneği, Yargıtay kararları ve bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
07/10/2020 tarihli bilirkişiden heyetinden alınan rapor sonucunda göre; “…. plaka sayılı araç sürücüsü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. 19/07/2018 tarihinde meydana gelen kaz a nedeniyle, davacı yanın maliki olduğu … plaka sayılı araçta meydana gelen gerçek zararın tazmini için davalı sigorta şirketine yapılan müracaatının 16/10/201- tarihi itibariyle tebliğ edilmiş olduğu, bu bilgiler ışığında 30/10/2019 tarihi itibari ile sigorta şirketinin temerrüde düşeceği, 06/11/2019 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından 8.461,53.-TL (1.323,13 E) ödeme yapılmış olmakla, bakiye hasar bedeli için davalı sigorta şirketinin 5.712,76 E – 1.323,13 E = 4.389,63 E. hasar bedeli için temerrüde düşeceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
… plaka sayılı araçta 5.712,76 E. (36.646,02.-TL) olarak tespit edilen gerçek zarar bedelinden, … plaka sayılı aracın sigortacı olduğu … Şirketinin, … poliçe numaralı ZMMS(trafik) Sigorta Poliçesinden, poliçe limitiyle sınırlı 28.184,50.-TL bakiye hasar bedelinden kalan poliçe limiti olan 27.538,47.-TL bakiye hasar bedelinden 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesine göre (Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır) belirlenen değişken oranlı faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası (e) Efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak sorumlu olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 3.maddesi uyarınca uzun dönem araç kiralama sözleşmesi ile kiralama söz konusu ise işleten sıfatı kiracıya aittir. Kazaya karışan … plaka sayılı aracın, sözleşme ile uzun süreli olarak … Turizm Petrol Ürünleri Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketi tarafından … A.Ş.ne kiraya verilmiş olduğu, 19/07/2018 günü meydana gelen trafik kazasının kiracı şirket çalışanı …’ın sevk ve idaresinde kullanırken meydana gelmiş olduğu ve kiracının dava dışı … A.Ş.nin “işleten” olarak sorumlu olması gerektiği, müştereken ve müteselsil poliçe limiti dışında kalan 646,02 TL hasar onarım bedelinden kaza tarihi olan 19/07/2018 tarihinden itibaren sorumlu oldukları görüş ve kanaatine varılmıştır….” şeklinde belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda yeniden alınan bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmına göre; “….. plaka sayılı araç sürücüsü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. 06/11/2019 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından 8.461,53.-TL (1.323,13 Euro) ödeme yapılmış olmakla, davalı sigorta şirketinin 5.202,72 Euro – 1.323,13 Euro = 3.879,59 Euro hasar bedelinden sorumlu olduğu, 19/07/2018 günü meydana gelen kaza nedeniyle davacı yanın maliki olduğu … plaka sayılı araçta meydana gelen gerçek zararın tazmini için davalı sigorta şirketine yapılan müracaatın 16/10/2019 tarihi itibariyle tebliğ edilmiş olduğu, bu bilgiler ışığında 30/10/2019 tarihi itibari ile davalı sigorta şirketinin temerrüde düşeceği görüş ve kanaatine varılmıştır….” şeklinde belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait, sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı araç ile davalı … Turizm. Pet.Ürn.Paz.ve Tic.Ltd.Şti’nin maliki, davalı …’ın sürücüsü ve davalı sigorta şirketinin sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç arasında gerçekleşen kaza nedeniyle araçta meydana gelen hasar bedelinin davalıdan tahsili talepli maddi tazminat davasıdır.
2-Davalı taraflar cevap dilekçelerinde ayrı ayrı davanın reddini talep etmiş. Davalı … Turizm…Ltd.Şti. Tarafından aracın uzun süreli kiralandığı, bu nedenle işbu davalının işleten sıfatının bulunmadığı ileri sürülmüş, davanın husumet nedeniyel reddi talep edilmiştir. Davalı tarafından sunulan bilgi ve belgeler arasında fatura ve bir kısım sözleşmeler bulunmakta ise de davaya konu kazaya karışan aracın kiralamasının uzun veya kısa süreli olup olmadığının sunulan belgelerden anlaşılamadığı gözetildiğinde işleten sıfatının bulunmadığı noktasında yeterli ispatın sağlanamadığı değerlendirdiğinden davalının işleten olduğu kabul edilmiştir.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
4-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
5-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
6-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
7-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
8-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
9-Sorumluluğun meydana gelişinde tarafların öncelikle kusur durumlarının belirlenmesi gerekmektedir. Tarafların kusur durumlarına ilişkin yapılan bilirkişi incelemesinde “… plaka sayılı araç sürücüsü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde kanaat belirtilmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirmede kaza tespit tutanağında ve kaza fotoğraflarında açık bir şekilde davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan aracın davacıya ait araca arkadan çarpmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından asli ve tam kusurlu kabul edilmişti.
10-Kusur durumlarının tespiti sonrasında ise haksız fiil tazminatının şartlarından olan zarar yönünden yapılan incelemede “….. plaka sayılı araç sürücüsü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. 06/11/2019 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından 8.461,53.-TL (1.323,13 Euro) ödeme yapılmış olmakla, davalı sigorta şirketinin 5.202,72 Euro – 1.323,13 Euro = 3.879,59 Euro hasar bedelinden sorumlu olduğu, 19/07/2018 günü meydana gelen kaza nedeniyle davacı yanın maliki olduğu … plaka sayılı araçta meydana gelen gerçek zararın tazmini için davalı sigorta şirketine yapılan müracaatın 16/10/2019 tarihi itibariyle tebliğ edilmiş olduğu, bu bilgiler ışığında 30/10/2019 tarihi itibari ile davalı sigorta şirketinin temerrüde düşeceği görüş ve kanaatine varılmıştır….” şeklinde kanaat belirtilmiştir.
Her ne kadar davacının yurtdışında ikamet etmesi nedeniyle aracın yurtiçi onarım bedeline göre daha yüksek miktarda onarım ücreti oluşmakta ise de davacının hasar nedeniyle oluşan zararının sürekli olarak ikamet ettiği ülke koşullarına göre hesaplanması gerekmektedir. Nitekim Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi uygulamaları da bu yöndedir.
Bilirkişi raporunun incelenmesinde tespit edilen hasar bedelinin benzer araç kazalarında ortaya çıkan hasar ve değer kaybı bedellerine yakın olduğu değerlendirilmiştir.
Bununla birlikte davacıya ait değişen parçalar arasında marka amblemi ve logonun da bulunduğu görülmüştür. Kaza fotoğraflarının ve kazaya karışan her iki aracın yükseklikleri, çarpma noktaları gözetildiğinde masrafa yansıtılan amblem ve markanın kaza sonucu hasarlanması mümkün görülmemektedir. Bu konuda bilirkişi tarafından her ne kadar hesaplamaya dahil edilmiş ise de kaza fotoğrafı ve çarpma noktası incelendiğinde çarpma noktasının yaklaşık 30 cm üzerinde kalan amblemin kaza sonucu hasar görmsi mümkün değildir, davalı tarafa ait aracın kaput yüksekliğinin amblemin çok çok altında kaldığı fotoğraflardan net bir şekilde anlaşılabilmektedir. Bu nedenle bilirkişi raporunda yer alan toplam tutardan amblem ve marka amblemi çıkartılarak kalan tutar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 27/09/2019 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından, bu tutar yargılama gideri olarak kabul edilerek zorunlu arabuluculuk kapsamında olan davalı şirketlere ve davacıya davanın kabul ve ret oranına göre yükletilmiştir.
12-Yukarıda ayrıntılı gerekçeleri açıklandığı üzere dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, kaza sonucu davacının sürücüsü olduğu araçta meydana gelen hasarın ve bilirkişi raporu ile tespit edildiği, haksız fiilden doğan borç ilişkilerinin oluşması için gereken haksız fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı unsurlarının ayrı ayrı ispat edildiği değerlendirilmekle tespit edilen gerçek zarar üzerinden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 4.034,98-Euro maddi tazminatın davalı … Sigorta Şirketi’nin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 30/10/2019 tarihinden, diğer davalılar yönünden haksız fiilin gerçekleştiği 19/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasasının 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak değişken oranlı faiz ile birlikte fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirasının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemlerin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.593,34-TL harçtan peşin olarak alınan 479,89-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.113,45-TL. harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.694,65-TL. vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden davalılar yararına takdir edilen 3.054,56-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 479,89-TL. harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 1.085,30-TL. yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre taktiren davalıdan alınarak 1.004,48-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.213,35TL’sinin davalılar … Sigorta Şirketi ve … Turizm. Pet.Ürn.Paz.ve Tic.Ltd.Şti’nden, bakiye 106,65TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekili, davalı … vekili ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
25/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”