Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/545 E. 2021/236 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/545 Esas
KARAR NO : 2021/236

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi)
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin … ATM’nin … sayılı ilamı iflasına karar verilen ve iflas işlemlerinin İzmir İflas Müdürlüğünün … iflas sayıl dosyasından yürütülmekte olan müflisten alacaklı olduğunu, davalı iflas eden şirket hakkında İzmir İflas Müdürlüğü nezdinde … iflas numarası iflas işlemlerine başlandığını, müvekkilinin de iş bu dosyada alacak kaydı yapıldığını, sonrasında İflas Müdürlüğünce sıra cetveli düzenlendiğini, müvekkilinin de alacaklılar listesinde işçi alacaklarına hak kazanmış olması sebebi ile 1. sırada kaydedildiğini, iş bu sıra cetvelinin 18/10/2019 tarihinde ilan edilmiş olup, müvekkilinin 06/11/2019 tarihinde sıra cetvelinin tebliğ edildiğini, tebligat ile de sıra cetvelinde reddedilen alacağa ilişkin itirazlarını yasal süre içinde sunduklarını, müvekkiline tebligat yapılmadan sıra cetvelinin ilan edildiğini, müvekkilinin 14/10/2003 tarihinde kurulan iş akdiyle … Dekorasyon İmalat San. Ve AŞ’de muhasebeci olarak çalışmaya başladığını, 28/02/2019 tarihine kadar kesintisiz olarak aynı şirket müdürleri ile çalışmış olup, SGK hizmet cetveli dökümünde iki farklı şirket gözükse de (… Dekorasyon İmalat San. Ve Tic AŞ’ye İzmir İflas Müdürlüğünün … iflas numarası dosyası ile iflas aşamasında olan … Orman Ürünleri Denizcilik İmalat İnşaat San Tic Ltd. Şti) açıkça müvekkilinin hakkı olan kıdem tazminatını alamaması açısından sigortasında müvekkilinin haberi olmadan girdi-çıktı yapıldığını, çalıştığı firmalar arasında organik bağ olmasından kaynaklı ve bu durumun da mahkemece bilirkişi, tanık beyanları ve her türlü delil ile ispat edilmesi sonucunda davalı müflis şirketten alacaklarının muaccel hale geldiğini, davacının fesih tarihindeki aylık ücretinin 2.800,00-TL olup ödemeler kısmen elden kısmen banka aracılığı ile yapıldığını, müvekkiline banka kanalı ile ödemenin en son 2015 yılında yapıldığını, sonrasında maaşların elden çok cüzi miktarlarda ara ara verilmeye başlandığını, müvekkilinin iş akdinin işverence herhangi bir haklı nedene dayanmaksızın ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, müvekkilinin iş akdinin haksız ve bildirimsiz feshedilmesinden ötürü kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığını, müvekkilinin müflis şirketten olan alacaklarının iflas masasına kayıt edilmesine ve sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine, müvekkilinin kabul edilmeyen alacağının birinci sıra işçi alacağı olarak kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekiline dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLER: İzmir … ATM’nin … Esas sayılı dosyası, İzmir İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyası, SGK kayıtları, Ticaret Sicil kayıtları delil olarak değerlendirilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 235. Maddesi uyarınca açılmış kayıt kabul davasıdır.
2-“İİK’nın 234/1. maddesi, “İflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166. maddenin 2. fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder.” hükmünü, 235/1. maddesinin ilk iki cümlesi, “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur.” hükmünü içermektedir. Bu madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, iflas sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu husus üzerinde mahkemece re’sen durulmalıdır. Bu süre, kural olarak sıra cetvelinin İcra İflas Kanunu’nun 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar eğer davacı, aynı Kanun’un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır. Masraf verilmediği takdirde iflas masasının masrafından yapılan tebliğ bilgi mahiyetinde olup alacaklıya herhangi bir hak bahşetmez.”(Yargıtay 23.H.D.2016/5144 Esas 2019/4265 Karar sayılı 15/10/2019 tarihli ilamı)
3-Somut olayda İzmir İflas Müdürlüğü’nün 04/12/2019 tarihli müzekkere cevabında sıra cetvelinin 27/09/2019 tarihinde oluşturulduğu, davacı tarafından İİK 223. Maddesi uyarınca gider avansı yatırılmadığı, sıra cetvelinin 18/10/2019 tarihli Yeni Gün Gazetesinde, 18/10/2019 tarihli Milliyet Gazetesi’nde ve 25/10/2019 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiği, ayrıca sıra cetvelinin davacıya 06/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği bildirilmiştir.
4-Davacı tarafından 31/10/2019 tarihinde arabuluculuk bürosuna başvuruda bulunulmuş, arabuluculuk sürecinin 14/11/2019 tarihinde anlaşmazlık ile neticelendiği ve arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği görülmüştür. Dava tarihi 28/11/2019’dur.
5-Yukarıda da izah edildiği üzere, Masraf verilmediği takdirde iflas masasının masrafından yapılan tebliğ bilgi mahiyetinde olup alacaklıya herhangi bir hak bahşetmez. Davacı tarafından sıra cetvelinin tebliği için gider avansı yatırılmamış olup dava açma süresinin son ilan tarihinden itibaren başlayacağı değerlendirilmiştir. Nitekim Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması da bu yöndedir.
6-Dava konusu sıra cetveliyle ilgili son ilan Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 25/10/2019 tarihinde yapılmış olup, bu tarihten itibaren arabuluculuk başvurusunun yapıldığı 31/10/2019 tarihine kadar 6 gün geçmiştir. Arabuluculuk süreci olan 31/10/2019 ila 14/11/2019 tarihleri arasında sürenin işlemeyeceği, sürenin 14/11/2019’dan itibaren yeniden işlemeye başlayacağı, bu günün hesaba katılmaksızın 7. Gün olarak 15/11/2019’dan itibaren sürenin devam edeceği gözetildiğinde 15 günlük dava açma süresinin 23/11/2019 tarihinde sona ereceği, 23/11/2019 tarihinin cumartesi gününe denk gelmesi nedeniyle sürenin 25/11/2019 pazartesi gününe uzayacağı anlaşılmaktadır.
Oysa dava tarihi 28/11/2019 olup hak düşürücü süre içerisinde açılmamıştır. Açıklanan nedenlerle davanın hak düşürücü süre içinde açılmış olmasına ilişkin özel dava şartının noksanlığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 fıkrası “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Dosyaya sunulan 14/11/2019 tarihli arabuluculuk son tutanağının incelenmesinden davalı iflas idaresine tebliğ yapıldığı halde mazeretsiz olarak görüşmeye katılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş, sarf edilen yargılama giderleri davalı üzerine yükletilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 26/11/2019 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın da yine davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/2. Ve 115/2. Maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin olarak alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydığına, bakiye harç terkin sınırları içinde kaldığından, alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı taraf arabuluculuk görüşmelerine mazeretsiz olarak katılmadığından lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 186,60TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde ve resen yatırana iadesine,
6-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekili yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”