Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/440 E. 2021/211 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/440 Esas
KARAR NO : 2021/211

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 22/08/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkiline ait … plakalı, aracın …’in sevk ve idaresinde iken 28.12.2018 tarihinde İzmir İli, Balçova ilçesinde sınırlarında gerçekleşen kaza neticesinde hasar gördüğünü, müvekkiline ait araç sürücüsü ile kazaya karışan diğer araçların sürücüleri aralarında maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiğini, kaza üzerine müvekkili, aracın zararının tespiti amacıyla İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi … D. İş. sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, yapılan tespitte, araçta 21.641,96-TL parça, 5.300,00-TL işçilik olmak üzere toplamda 27.895,96-TL (KDV Dahil) zarar meydana geldiğinin tespit edildiğini, oluşan hasarın meydana gelmesine neden olan 35 DT 098 plakalı aracın … Sigorta A.Ş. şirketi tarafından trafik sigortası ile sigortalandığını, hasar tazminatına ilişkin olarak … Sigorta A.Ş.’ye, 04.02.2019 tarihli dilekçe ile müracaat edildiğini, anılan başvurunun davalı sigorta şirketince 06.02.2019 günü tebellüğ edildiğini, ancak davalı şirketle anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle halen tazmin edilmeyen KDV dahil toplam 27.895,96-TL’nin fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak ve açılan dava belirsiz alacak davası olduğundan ileride ıslah edilmek üzere şimdilik 2.000,00-TL’sinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan T.C. Merkez Bankası avans faiz oranına göre temerrüt faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine karar verilmesini, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyası ile harcanan 785,50 TL delil tespit gideri (20,40 başvuru harcı, 73,10 peşin harç, bilirkişi ücreti 350 TL, keşif harcı 314,00 TL, tebligat gideri 28-TL) ve 606,00-TL delil tespiti vekalet ücretinden ibaret toplam 1.391,5-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan T.C. Merkez Bankası avans faiz oranına göre temerrüt faizi ile birlikte yargılama gideri olarak kabul edilmesine ve müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; uyuşmazlık konusu kazanın meydan gelmesi akabinde müvekkili şirket tarafından … nolu hasar dosyası açıldığını, davacı tarafın müvekkili şirkete yapmış olduğu maddi hasar başvuru sonucunda talepleri değerlendirmek amacıyla araştırma raporu alındığını, araştırma raporuna göre … plakalı araçta meydan gelen hasara ilişkin olay yerinde fotoğraflarının bulunmadığı, kaza tespit tutanağının kaza ile uyumlu olmadığının tespit edildiğini, bu sebeple de davacının talebinin reddedildiğini, müvekkili sigorta şirketinin; işletenin ilgili kanun gereğince sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu, Müvekkili şirketin meydana gelen zarardan yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağını, kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi sonrasında da davacıya ait araçta meydana gelen hasar tespitinin gerektiğini, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nde … D. İş sayılı dosya ile yapılan tespitin, tarafımızın katılımı olmadan tek taraflı olarak yapıldığını, tespiti kabul etmediklerini, uygulanacak faizin başlangıç tarihinin belirlenmesi ve konuyu değerlendirmek için öncelikle motorlu araç işleteninin üçüncü kişilere karşı mali sorumluluğunu yüklenen sigortacının, rizikonun gerçekleşmesi halinde ne zaman temerrüde düşeceğinin önem kazandığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, İzmir … SHM’nin … D.iş sayılı dosyası, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
27/12/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; “…Sn. Mahkemenin … E. Sayılı dava dosyasında; 28.12.2018 tarihinde saat: 19.30 sıralarında, dava dışı …’ in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile davacının maliki olduğu sürücüsü dava dışı …’ in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonetin karışmış olduğu iki araçlı maddi hasarlı trafik kazasında; Davalı sigorta poliçeli aracın (…) sürücü olan dava dışı …’in %100 (yüzde yüz) oranında Asli ve Tam Kusurlu olduğu; Davacının maliki olduğu aracı (…) kullanan dava dışı …’in Kusursuz olduğu; Hasarı tespite konu … plaka sayılı …. 1.6 … otomatik vites 2012 model otomobilde meydana gelen toplam hasar onarım bedelinin KDV dahil 27.895,96 TL. Olduğu, Nihai Kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla maddi hasarlı trafik kazasının … plaka sayılı …. aracın kazası ile uyumlu olmadığı … ” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır. Davacı, 28/12/2018 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plaka sayılı aracın kusuru ile gerçekleşen kaza neticesinde kendisine ait araçta hasar oluştuğunu ileri sürerek hasar bedelinin tazminini talep ederek 2.000,00TL’lik belirsiz alacak davası açmıştır.
2-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
90. Maddesinde, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun… öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun… düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
3-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
4-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
5-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
6-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
5-Mahkememizce davacının zararı olup olmadığı ve varsa miktarı ile davalının sorumluluğunun sınırının tespiti için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 27/12/2019 tarihli raporda kaza tespit tutanağı, olay yeri ve araçtaki hasar durumunun davacı anlatımı ile uyumlu olmadığı, davacının aracındaki hasarın dava konusu edilen kaza sonucu oluşmasının mümkün olmadığının belirtildiği görülmüştür.
6-Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda dosya İTÜ Trafik Kürsüsü öğretim üyelerinden oluşan bir heyetten rapor aldırılmak üzere İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, talimat dosyasına sunulan 11/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda da benzer bir değerlendirme ile dava konusu kaza ile araç hasarının uyumlu olmadığı yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
7-Sigorta şirketinin sorumluluğu işletenin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu kişilerin sorumluluğu ölçüsünde olup zarar görenin bu kusuru kanıtlaması gerekmektedir. Bir diğer taraftan kusurun yanında meydana gelen hasar ile kaza arasındaki illiyet bağının da kanıtlanması gerekmektedir. Somut olayda davacı tarafından araçta meydana gelen hasarın dava konusu edilen kaza sonucu meydana gelmiş olduğu ileri sürülmekte ise de dosyaya sunulan her iki bilirkişi raporunda da hasar ile kazanın uyumlu olmadığının belirtildiği, kaza ve hasar arasındaki illiyet bağının kusurdan farklı olarak özel ve teknik bilgi gerektiren bir husus olduğu, bilirkişi heyetleri tarafından yapılan değerlendirmelerin teknik bir kısım irdelemeler neticesinde yapıldığı gözetildiğinde mahkememizce de teknik raporların aksine hüküm kurmayı gerektirecek bir neden tespit edilemediği gözetilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup kabul ve ret oranında davanın taraflarına yükletilmesi gerekmektedir. Karar tarihi itibariyle arabuluculuk dosyası üzerinde arabulucuya ödeme yapılmamış olduğu anlaşılmakla ileride ödeme yapılması halinde bu ödeme miktarının davalıdan tahsil edilmesi için harç tahsil müzekkeresi yazılması yönünde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin olarak alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydığına, bakiye harç terkin sınırları içinde kaldığından alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 2.000,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından arabulucuya ödeme yapılması halinde bu ödemenin davacıdan tahsili için harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”