Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/403 E. 2021/257 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/403 Esas
KARAR NO : 2021/257

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 16/03/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalı … şirketinde ZMSS poliçesi bulunan … plakalı aracın 23.07.2008 tarihinde, yaya olan engelli müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu, davacının Milas 75.yıl Devlet hastanesinde tedavi gördüğünü ameliyat olduğunu, davalı … şirketine 31.05.2019 tarihinde yapılan başvuru üzerine istenen özür raporunun İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma hastanesi Adli Tıp Ana bilim dalından alındığını, raporda, kalıcı özür derecesinin %11 ve geçici iş göremezlik süresinin 120 gün olduğunu, 60 gün süre ile bakıcıya ihtiyacı bulunduğunun tespit edildiğini, davalı taraf ile arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, fazlaya ilişkin hak saklı kalarak şimdilik 350,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 1.100,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 500,00-TL bakıcı gideri, 50,00-TL tedavi giderinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, tarihli ıslah dilekçesi ile; Geçici iş göremezlik tazminatı yönünden toplam 3.632,69-TL’ nin davalı … yönünden K.T.K. madde 99/I anlamında temerrüt – sigorta şirketine başvuru tarihi – olan 31.05.2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, kalıcı iş göremezlik tazminatı yönünden toplam 16.857,52-TL’ nin davalı … yönünden K.T.K. madde 99/I anlamında temerrüt – sigorta şirketine başvuru tarihi – olan 31.05.2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, bakıcı gideri yönünden toplam 1.014,75-TL’ nin davalı … yönünden K.T.K. madde 99/I anlamında temerrüt – sigorta şirketine başvuru tarihi – olan 31.05.2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, 6100 S. H.M.K madde 323/ 1 – f bendinde; ”…Resmî dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi, ücret ve sair giderler…” hükmünü havi olup, tarafımızca dava ikame etmek adına dava dilekçemizin ekinde ek-3 ve ek-6 başlıkları altında sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan mütalaa gideri olan 1.416,00-TL ile işbu dosya kapsamında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’nun 16.12.2020 tarihli raporu için harcanan ve 11/11/2020 tarihli dilekçemizin ekinde sunulu iki adet makbuzla harcanan 660,00-TL olmak üzere toplam 2.076,00-TL’ nin yargılama giderlerinin dava değerine bir etkisinin de olmadığı nazara alınarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …A.Ş. cevap dilekçesinde, özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketinde ZMSS poliçesi bulunduğunu, sorumluluklarının poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, özür raporunun, özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe uygun olarak alınmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri ve tedavi giderlerinden sorumlu olmadıklarını, SGK tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını, yapılmış ise tazminattan mahsup edilmesi beyan edilerek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER: Hastane tedavi evrakları, SGK kayıtları, hasar dosyası, Sağlık Kurulu Raporu, bilirkişi raporları, delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumlarının tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapora göre; “…davacı yaya …’nin %75 oranında kusurlu olduğu, davalı … şirketine sigortalı olan araç sürücüsü …’ın %25 oranında kusurlu olduğu …” tespit edilmiştir.
İş bu rapora itiraz üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumundan alınan raporun sonuç kısmına göre; “…Sürücü …’ın, %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu, Davacı yaya …’nin, %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Davacının maluliyet oranının tespiti için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan rapora göre; “… Davacının meslekte kazanda gücündeki azalma oranının Balthazard Formülü uygulandığında sürekli sakatlık oranının %22,2 olarak bulunduğu, tıbbi iyleşme süresinin 9 ay olduğu..” tespit edilmiştir.
Davacının davalıdan isteyebileceği geçici ve sürekli işgöremezlik miktarının tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; “..Geçici iş göremezlik tazminatının 3.632,69.-TL; Sürekli İş göremezlik tazminatının 16.857,52.-TL; Bakıcı giderinin 1.014,75.-TL Tedavi giderinin 31.64.-TL olarak hesaplandığı, Tedavi giderlerinin dava tarihinden sonra yapılmış olduğu, hesaplanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatları ile tedavi ve bakıcı giderinin ZMSS teminatı kapsamında olduğu …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacı 23/07/2018 tarihinde yaya olarak yoldan karşı tarafa geçmek isterken davalı … şirketinin sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın kendisine çarpması nedeniyle yaralanmıştır.
2-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
90. Maddesinde, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun… öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun… düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
3-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
4-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
5-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
6-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
7-Mahkememizce davacının zararı olup olmadığı ve varsa miktarı ile davalının sorumluluğunun sınırının tespiti için öncelikle kusur incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 06/01/2020 tarihli rapora göre; “…davacı yaya …’nin %75 oranında kusurlu olduğu, davalı … şirketine sigortalı olan araç sürücüsü …’ın %25 oranında kusurlu olduğu …” tespit edilmiştir.
İş bu rapora itiraz üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumundan alınan raporun sonuç kısmına göre; “…Sürücü …’ın, %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu, Davacı yaya …’nin, %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce kaza tespit tutanağı ve dosyaya sunulan benzer değerlendirmeler içeren 2 adet bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesi neticesine, davaya konu kazanın oluşumunda temel etkenin davacının yaya geçidi bulunmayan yolda kontrolsüz olarak karşıya geçmek istemesi olduğu, davalı … şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde karşıdan karşıya geçen davalıya dikkat etmemesi nedeniyle kusurlu bulunsa da bu kusurun kazanın oluşumunda tali nitelikte etken olduğu, geçiş önceliği ve kaza mahallinde yaya geçidi bulunmaması gözetildiğinde davacıya bilirkişilerce atfedilen %75 kusur oranı mahkememizce de uygun görülmüş, tazminat hesabı bu kusura göre yapılmıştır.
6-Kusur durumlarının tespiti sonrasında ise Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan maluliyet raporları alınmış, adli tıp raporlarına göre “… Davacının meslekte kazanda gücündeki azalma oranının Balthazard Formülü uygulandığında sürekli sakatlık oranının %22,2 olarak bulunduğu, tıbbi iyleşme süresinin 9 ay olduğu..” tespit edilmiştir.
7-Aktüer bilirkişi kaza tarihinde geçerli poliçe tarihini dikkate alarak PMF 1931 tablosuna göre tazminat hesabı yapmıştır. Rapor ile “Geçici iş göremezlik tazminatının 3.632,69.-TL; Sürekli İş göremezlik tazminatının 16.857,52.-TL; Bakıcı giderinin 1.014,75.-TL Tedavi giderinin 31.64.-TL olarak hesaplandığı, Tedavi giderlerinin dava tarihinden sonra yapılmış olduğu, hesaplanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatları ile tedavi ve bakıcı giderinin ZMSS teminatı kapsamında olduğu …” şeklinde zarar hesabı yapıldığı görülmüştür.
8-Yukarıda ayrıntılı gerekçeleri açıklandığı üzere davacının kazanın oluşumunda %75 oranında, davalı … şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğu, davacının sürekli maluliyetinin %22,2, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu, bakıcı ihtiyacının 60 gün olduğu tespit edilmiş bu hususlarda aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor doğrultusunda davanın bu zarar kalemleri yönünden kabulüne karar verilmiş, davacı tarafından dosyaya sunulan SGK’nın sorumluluğunda olmayan tedavi giderlerine ilişkin belgelendirme bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
9-Mahkememizce hüküm kurulurken sehven alacağa faiz uygulanıp uygulanmayacağı ve faizin türü hakkında hüküm kurulmadığı gerekçeli kararın yazımı aşamasında fark edilmiş, bu hususta hükmün tamamlanması ek kararı yoluyla hükmün 1. Fıkrasına ekleme yapılarak eksikliğin giderilebileceği değerlendirilmiştir.
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 31/07/2019 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davanın kabul ve ret oranına göre taraflar üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, 3.632,69-TL geçici işgöremezlik tazminatı, 16.857,52-TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı, 1.014,75-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 21.504,96-TL maddi tazminatın poliçe limitini aşmamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.469,00-TL harçtan peşin olarak alınan 44,40-TL ile tamamlama harcı olarak alınan 66,61-TL harcın mahsubu ile geri kalan 1.357,99-TL.’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 50,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL. ile tamamlama harcı olarak yatırılan 66,61-TL toplamı 111,01-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından işbu dosyada sarf edilen 1.445,5‬0-TL. yargılama gideri ve 2 adet maluliyet raporunun düzenlenmesi için sarf edilen 2.076,00TL yargılama gideri toplamı 3.521,50TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre taktiren 3.513,33TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranına göre taraflar üzerine yükletilmesine, 1.316,94TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına, davacıdan tahsili gereken kısmın terkin sınırı altında kaldığı anlaşıldığından hazine üzerine bırakılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”