Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/36 E. 2021/354 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/36 Esas
KARAR NO : 2021/354

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili şirketin, davalı şirketin siparişleri doğrultusunda davalı tarafından talep edilen ürünleri davalıya tedarik ettiğini, fakat davalı şirketin müvekkiline ödemesi gereken 14.679,79.-TL yi müvekkilinin tüm taleplerine rağmen ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin Aydın … Noterliğinin 04.06.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile borcun ödenmesi ihtarında bulunduğunu, söz konusu ihtarnamenin davalı borçluya tebliğ edilmesine rağmen, davalı borçlu tarafın müvekkili davacıya herhangi bir ödeme girişiminde bulunmadığını, davalı borçlu tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ve davalıya örnek 7 ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlunun 20.10.2013 tarihinde itiraz dilekçesi vererek takibin durdurulmasına sebep olduğunu, davalının itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle davalının İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ilişkin itirazının iptaline, takibin devamına, asıl alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı şirkete karşı muaccel olup da ödenmemiş bu miktarda borcu bulunmadığını, bir an için davacı şirketin alacaklı olduğu kabul edilse dahi, davacı şirketin anlaşmalara aykırı davranarak müvekkili şirketi zarara uğrattığını, davacı şirketin sözleşmelerden kaynaklanan borçlarını uygun şekilde ifa etmediğini ve hatta sözleşmelere aykırı davranarak müvekkili şirketi büyük zarara uğrattığını, öncelikle müvekkili şirketin maruz kaldığı zararın karşılanması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BOZMA ÖNCESİ GEREKÇE;
Dava, itirazın iptali davası olup, Mahkememizin 21/05/2015 tarih ve … Esas, … karar sayılı kararı ile; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 14/11/2018 tarih, … Esas, … Karar sayılı bozma ilamı ile “…Davacı alacaklı şirket davalı borçlu aleyhine yaptığı ilamsız takipte cari hesaba değil 14 adet faturaya dayanmıştır. Davalı boçlu şirket borcum yoktur şeklinde borca itiraz etmiştir. Davalı borçlu şirket cevap dilekçesinde ödemeye yaptğına dair 3 adet dekont sunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporu ve ek raporda davalının dayandığı 3 adek dekontun davacı defterlerinde davalı lehine kayıtlı olduğu tespit edilmiş ve cari hesap bakiyesine göre davacının alacaklı olduğu belirtilmiş mahkemece de bu raporlar doğrultusunda hüküm tesis edilmişse de bu kabul doğru olmamıştır.Zira davacı alacaklı yapmış olduğu takipte cari hesaba değil faturalara dayanmıştır.Mahkemece yapılacak iş davacının 15.07.2014-15.08.2012 tarihleri arasında düzenlediği 14 adet faturaya karşı davalının 31.08.2012,14.09.2012,21.09.2012 tarihlerinde banka havalesiyle yaptığı 3 adet ödemeyi TBK‘unun 102. maddesine göre değerlendirerek bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu ödemelerle davacı alacaklının takibi koyduğu faturaların ödenip ödenmediğinin tespiti ile ödenmeyen kısım yönünden davanın kabulüne karar vermekten ibarettir. Yanılgılı ve eksik değerlendirmeyle cari hesap yönünden davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizin 2019/36 Esas sayılı dosyasına kaydı yapılan dosyanın yapılan yargılaması sonunda bozmaya uyulmuştur.
Bilirkişiden alınan 23/12/2019 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…Yargıtay bozma ilamı ve görevlendirmemde belirtilen husus üzere , davacının15.07.2012-15.08.2012 tarihleri arasında davalı adına düzenlemiş olduğu faturalara karşı davalının 31.08.2012, 14.09.2012 ve 21.09.2012 tarihleri arasında banka havalesi ile yapmış olduğu ödemeler TBK 102.maddesine göre değerlendirilmiş olup takip ve dava konusu yapılan toplam 10 adet ve toplam tutarı 14.676,79.-TL olan faturaların takip ve dava tarihi itibari ile davalı yanca ödenmediği tespit edilmiştir…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişiden alınan 19/02/2021 tarihli ek rapora göre; “…Davacının davalıdan 1.705,19 TL işlemiş faiz talep ettiği, davalıyı Aydın …Noterliği … yevmiye nolu 04.06.2013 tarihli ihtarnamesi ile temerrüde düşürdüğü tespit edilmiş olup, ihtarnamenin 06.06.2013 tarihinde davalı-borçluya tebliğ edildiği, iş bu ihtarnamede “İşbu ihtarın tarafınıza tebliğini takip eden 7 (yedi) gün içersinde…” şeklinde ifade yer aldığından faiz başlangıç tarihi 14.06.2013 olarak tespit edilmiştir. Buna göre aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere hesaplanan işlemiş faiz tutarı 851,45.-TL’dir..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67. Maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı şirketin taraflar arasında süren açık hesap ilişkisi nedeniyle davalı şirketten alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
3-Yargıtay bozma ilamıında “Mahkemece yapılacak iş davacının 15.07.2014-15.08.2012 tarihleri arasında düzenlediği 14 adet faturaya karşı davalının 31.08.2012,14.09.2012,21.09.2012 tarihlerinde banka havalesiyle yaptığı 3 adet ödemeyi TBK‘unun 102. maddesine göre değerlendirerek bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu ödemelerle davacı alacaklının takibi koyduğu faturaların ödenip ödenmediğinin tespiti ile ödenmeyen kısım yönünden davanın kabulüne karar vermekten ibarettir.” şeklinde uyuşmazlığın çözüm yolu gösterilmiştir.
4-SMMM Bilirkişi aracılığı ile yapılan ticari defter incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda .Yargıtay bozma ilamı ve görevlendirmemde belirtilen husus üzere , davacının15.07.2012-15.08.2012 tarihleri arasında davalı adına düzenlemiş olduğu faturalara karşı davalının 31.08.2012, 14.09.2012 ve 21.09.2012 tarihleri arasında banka havalesi ile yapmış olduğu ödemeler TBK 102.maddesine göre değerlendirilmiş olup takip ve dava konusu yapılan toplam 10 adet ve toplam tutarı 14.676,79.-TL olan faturaların takip ve dava tarihi itibari ile davalı yanca ödenmediği tespit edilmiştir…” şeklinde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacı tarafça icra takibinden önce ihtarname yoluyla temerrüt gerçekleştirilmiş olup bu hususta alınan ek raporda “…Davacının davalıdan 1.705,19 TL işlemiş faiz talep ettiği, davalıyı Aydın … Noterliği … yevmiye nolu 04.06.2013 tarihli ihtarnamesi ile temerrüde düşürdüğü tespit edilmiş olup, ihtarnamenin 06.06.2013 tarihinde davalı-borçluya tebliğ edildiği, iş bu ihtarnamede “İşbu ihtarın tarafınıza tebliğini takip eden 7 (yedi) gün içersinde… ” şeklinde ifade yer aldığından faiz başlangıç tarihi 14.06.2013 olarak tespit edilmiştir. Buna göre aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere hesaplanan işlemiş faiz tutarı 851,45.-TL’dir..” şeklinde işlemiş faiz hesabı yapıldığı görülmüştür.
5-Mahkememizce Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı doğrultusunda yapılan ödemelerin TBK 102. Maddesi uyarınca yapılan değerlendirilmesi neticesinde davalının 14.676,79TL tutarlı faturaları takip tarihi itibariyle ödemediğinin anlaşıldığı, ödenmeyen faturalarla ilgili olarak Aydın … Noterliği’nin 04/06/2013 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin 06/06/2013 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, ihtarnamede davalı şirkete ödeme için 7 günlük süre tanındığı ve sürenin 14/06/2013 tarihinde sona erdiği, bu tarih itibariyle temerrüt faizi işletilebileceği gözetilerek davanın kısmen kabulü ile 14.676,79TL asıl alacak ve 851,45TL işlemiş faiz üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen kaldırılmasına, takibin 14.676,79-TL asıl alacak ve 851,45-TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya dair istemlerin reddine,
2-Alacağın faturaya dayalı ve likit olduğu gözetilerek hükmedilen alacak miktarının %20’si oranında hesaplanan 3.105,65TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 1.060,73-TL harçtan peşin olarak alınan 250,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 810,03-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 752,07TL’lik harçla ilgili olarak bozma ilamı öncesi harç tahsil müzekkeresi yazıldığından bu kısımla ilgili yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına, yalnızca bakiye 57,96TL’lik kısımla ilgili harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 856,74-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 250,70-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 700,00TL bilirkişi ücreti, 104,50TL posta ve tebligat ücreti ile 25,20TL başvuru ücreti olmak üzere toplam 829,70-TL. yargılama giderinin kabul ve ret oranında hesaplanan 786,32TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından sarf edilen 127,20 tebligat ve posta ücretinden ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 120,55TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlasına dair kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile temyiz kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde temyiz kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede temyiz kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgiliYargıtay Hukuk Dairesi’ne temyiz konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”