Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/28 E. 2022/40 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/28 Esas
KARAR NO : 2022/40

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 22/11/2010
KARAR TARİHİ : 18/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı ….Tic.Ltd.Şti arasında ait İzmir ili Gaziemir ilçesi … Mahallesi … ada…. parsele kayıtlı müvekkillere ait taşınmaz üzerinde 1.000.000,00-TL bedelli inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalı şirketin inşaatın ruhsat tarihinden itibaren 10 ay içinde inşaatı bitireceğini, inşaat ruhsatının 04/10/2007 tarihli olduğunu fakat 10 ay sonraki tarih olan 04/08/2008 tarihinde bitirilip teslim edilmediğini, bu hususun İzmir 11. SHM’nin … D.İş sayılı dosyasıyla tespit edildiğini, tespit dosyasında belirtilen hususlar dışında ise; teslimin zamanında gerçekleşmediğinden müvekkillerine maddi olarak sıkıntı verdiğini, binanın zemin katının yarısı … Bankası A.Ş’ye 2009 yılının 7 ayında 12.000,00-TL üzerinden kiraya verildiğini, binanın tamamının kiraya verilmesi halinde aylık kira gelirinin en az 50.000,00-TL olacağını ve bu bedelden mahrum kaldıklarını, zemin katın kiraya verilmesinde bir çok zorluklarla karşılaşıldığını, eksik imalatlar sonucunda kira indirimine gidildiğini, bazı kısımların banka tarafından yapıldığını, bu nedenlerle sözleşmedeki cezai şart ile eksikliklerin giderilmesi için ve kullanılan farklı malzemelerden dolayı kayıplarının söz konusu olduğunu, yapılmayan işlerin bedelini ve gelir kaybının karşılanması için,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla, 100.000,00-TL alacağın işlemiş faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden müvekkilinin ticari bir şirket olduğunu ve dava konusu olayında ticari bir iş sayılacağını, bu nedenle davaya bakmakta asliye ticaret mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava konusu taşınmazların davacılara tesliminden itibaren 1 yıl geçtiğini ve zaman aşımına uğradığını, esas yönünden ise; tüm imalatların teknik şartnameye uygun olarak yapıldığını, inşaatın süresi içerisinde bittiğini, ancak sözleşme gereğince binanın dış cephesi ve dış cephe doğramaları, arka ve üst pencere doğramalarının arsa sahibince yapılacağını, müvekkili şirketin bu işler dışındaki tüm işleri teknik şartnameye uygun olarak tamamladığını, asansörün ise davacıların referans göstererek kendilerine ait başka bir inşaatta kullandıklarını beyan ettikleri Atlas markasının kullanıldığını, dış cephe işinin ise arsa sahibi ile şirket arasında ikinci bir sözleşme yaparak müvekkil şirkete verildiğini, ancak bu ikinci sözleşmeye herhangi bir zaman sınırlaması konmadığını, dış cephe tamamlanmadan oturma raporu alınamayacağından oturma raporu konusundaki taleplerinin haksız olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla talep edilen kira kaybının son derece fahiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki inşaat (eser) sözleşmesi nedeniyle, davacı arsa sahiplerinin davalı yükleniciye karşı açmış oldukları işin süresinde bitmemesinden kaynaklanan cezai şart alacağı ile, eksik ve yapılmayan iş ve kira kaybı nedenlerine dayalı kısmi alacak davasıdır.
Dava ilk olarak açıldığı İzmir 4. AHM’nin 05/05/2011 tarih …….. E ….. K sayılı kararıyla davaya bakma görevinin ticaret mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle, iş bölümü ilk itirazının kabulüyle gönderme kararı verildiği ve tarafların süresi içerisinde vermiş oldukları tahrik dilekçesiyle dava dosyasının mahkememize geldiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmalarına konu ettikleri delil ve belgeler, İzmir 11. SHM’nin … D.İş sayılı dosyası, taraflar arasında yapılan bila tarihli inşaat sözleşmesi, inşaat ruhsatı, mimari proje, iskan ruhsatı, celb ve ibraz edilip, incelenip değerlendirilmiştir.
İzmir 11. SHM’nin … D.İş sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; tespit isteyenin … ve … olduğu, aleyhine tespit istenenin ….Tic.Ltd.Şti olduğu, tespit konusunun İzmir ili Gaziemir ilçesi … Mahallesi … ada …….. parsele kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılan inşaatın teknik şartnameye uygun yapılıp yapılmadığı, eksiklikleri ve maddi değer kayıplarının tespiti olup, yapılan keşif düzenlenen bilirkişi raporu sonucunda; keşif tarihi olan 24/07/2009 tarihinde projede öngörülen elektrik ana dağıtım panosunun yerine konulduğu ancak, işyerindeki bölümlere sayaçların henüz konulmadığı, topraklama şeritlerinin henüz panoya gelmediği ve bağlanmadığı, projede 80 A TMŞ kaçak akım korumalı pano öngörüldüğü ancak, ancak 40 A TMŞ konulduğunu, mutfak aspratörünün konulmamış olduğunun tespit edildiği, karşı tarafın tespite itiraz ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında yapılan inşaat (eser) sözleşmesi nedeniyle, davacıların arsa sahibi, davalının yüklenici olduğu sözleşmede, inşaatın teknik şartnameye uygun ve süresinde yapılıp yapılmadığı, eksik iş olup olmadığı, davacıların cezai şart alacağının ve kira kaybına ilişkin maddi zararının olup olmadığı ve varsa miktarı noktalarında toplandığı belirlenmektedir.
Bu şekilde deliller celp ve incelendikten sonra,davaya konu olan yerde keşifte yapılarak buna göre, iddia, savunma, dosyadaki bilgi, belgeler nazara alınarak inceleme yapılmak üzere dava dosyası bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan rapor dosyaya sunulmuştur.
Bilirkişi asıl raporunda özetle; dava konusu işyeri için 24/10/2007 tarihinde inşaat ruhsatı, 19/09/2009 tarihinde iskan ruhsatı alındığı, inşaatta asansör tesisatı bakımından sözleşmede öngörülen ve eki teknik şartnamede belirtilen markada asansör yapılmadığı ancak, yapılan asansörün sözleşmede öngörülen asansörle piyasa fiyatının farklı olmadığı ve sözleşmede “gibi” sözcüğü kullanılarak başka marka seçimi yapılabileceğinin belirtildiği, sözleşmede öngörülen doğrultuda uygun otomatik sigortanın tesis edilmesi gerektiği, sayaç panosundaki topraklama hattının projeye uygun olmadığı, mutfaklarda aspiratörlerin konulmadığı, bu durumda eksik elektrik imalatı tutarının 2.160,00-TL olduğu, inşaat imalatı yönünden ise, eksik ve ayıplı iş tutarının 1.550,00-TL olduğu, cezai şart yönünden ise inşaatın ruhsat tarihi olan 24/10/2007 tarihinde ilave edilen 10 aylık süreye göre 24/08/2008 tarihi olup, bu süreye de 45 gün ek süre eklendiğinde inşaatın bitim süresinin 09/10/2008 olup, buna karşılık inşaatın iskan ruhsatının ise 19/06/2009 tarihli olduğu, ancak sözleşmede dış cephe kaplamalarının ve doğramalarının davacı arsa sahipleri tarafından yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşmedeki cezai şart açısından” binanın tamamlanması ” ibaresinden kastedilenin ” dış cephe doğrama ve kaplaması eksik olarak diğer tüm sözleşme konusu işlerin yerine getirilmesi” olduğunu, ayrıca davalı tarafın inşaatı belirtilen kısım hariç teslim ettiğine ilişkin bir tespit veya teslim tutanağı veya bu konudaki bir ihtarnamenin bulunmadığını, dış cephe ve doğrama imalatları yapılmadan iskan ruhsatı alınamayacağını, tespit edilen mevcut eksik ve kusurlu imalatların dış cephe ve doğramaların yapılmasına engel olamadığını, dolayısıyla eksik ve kusurlu imalata rağmen dış cephe kaplaması ve doğramaları yapıldığında tespit tarihinden (24/08/2009 ) önce iskan ruhsatı alınabileceğini, oysa iskan ruhsatının 19/06/2009 da alındığını, ayrıca yine tespit tarihinde belirtilen eksik ve ayıba rağmen dış cephe ve doğramalarının yapılmış olması halinde binanın kullanıma açılmasının da mümkün olduğunu, dolayısıyla eksik ve ayıplı imalata bedelinin talep edilmesinin olanaklı olup, cezai şart talep edilmesinin olanaklı olmadığını belirtmişlerdir.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazları üzerine bilirkişilerden 15/02/2013 tarihli ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda özetle; iskan ruhsatının alındığı 19/06/2009 tarihi itibariyle davalı yüklenicinin üstlendiği tüm işlerin ve davacı arsa sahibinin üstlendiği dış cephe imalatlarının da tamamlandığı, belirtilen eksik ve kusurlu işlerin binanın kullanımına ve kabulüne engel teşkil etmediği, ancak asıl rapordan farklı olarak davalı yüklenicinin temerrütünden söz edebilmek için işin bitirilme tarihi kesin vadeye bağlı olarak belirtildiğinden, davacı arsa sahiplerini ihtar çekmeleri yada eksik işle ilgili tespit yaptırmalarının gerekli olmadığı, davalı yüklenicinin 09/10/2008 tarihi olan işin bitme süresinde dış cephe kaplaması ve doğramaları dışında kalan diğer tüm inşaat işlerini tamamlayamaması halinde davalı yüklenicini temerrütünün oluşabileceği, ancak 8 ay 10 günlük gecikmenin davacı arsa sahiplerinin yükümlülüğünde olan dış cephe kaplaması ve doğramalarının yapılmamasından kaynaklanmış olup olmadığının belirlenemediği, bunun için yapı denetim firmasının kayıtlarından yararlanılabileceğini, cezai şartı aşan kısım yönünden kira kaybının talep edilebileceği, ayrıca yapılan değerlendirme sonucunda binanın tamamı için aylık kira bedelinin 28.600,00-TL olabileceği yönünde görüş ve değerlendirmelerde bulunmuşlardır.
Mahkememizce bilirkişilerin ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı tarafların itirazda bulundukları görülmüş olup, ek raporda belirtilen şekilde dava konusu taşınmaza ait yapı denetim şirketinin kayıt ve belgeleri de celp edilerek, hem bu belgeler hem de itirazlar gözetilerek özellikle denetim raporundaki teknik tespitlerin hangi anlama geldiği ve “dış cephe ve doğrama” işini kapsayıp kapsamadığı, buna göre davalı tarafın sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi için yeniden 14/11/2013 tarih havaleli ikinci ek bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi raporu, ek raporlar geniş gerekçeli,açıklamalı, dosyadaki delillere uygunluk arz eden,denetime elverişli,hüküm kurmaya yeterli bir rapor olarak mahkememizce değerlendirilmiştir.
İddia,savunma, bilirkişi raporu, ek raporlar ile dosya içerisindeki tüm delil ve belgelerin incelenmesi sonucunda; taraflar arasında dosyada mübrez bila tarihli “inşaat yapım sözleşmesi” başlıklı bir sözleşme yapıldığı, sözleşmede davacıların arsa sahipleri olduğu, davalı şirketin ise yüklenici konumunda bulunduğu, sözleşmede öngörülen şekilde davacı iş sahipleri tarafından davalı yükleniciden bina yapmasını istedikleri ve “işin süresi” başlığı altında da inşaat ruhsatının alındığı tarihten itibaren 10 ay olarak iş süresinin öngörüldüğü, ancak “dış cephe kaplamaları” başlığı altında ise yüklenici davalının binanın dış cephe kaplamalarını sıva ile düzgün bir şekilde sıvayacağı ve arsa sahiplerine bu şekilde teslim edeceğinin öngörüldüğü, bunun dışında dış cephe kaplamasında doğramalarının arsa sahibi olan davacılarca yapılmasının kararlaştırıldığı, yine sözleşmenin alt kısmında ek olarak el yazısıyla “cezai hüküm” başlığı altında inşaat ruhsat tarihinden itibaren 10 ayda binanın bitirilememesi durumunda, yükleniciye ek 45 gün süre verildiği, bu sürede de inşaatın bitirilememesi durumunda gecikilen her ay için 10.000,00.- YTL cezai şart öngörüldüğü, ayrıca sözleşmenin “işin bedeli” başlığı altında söz konusu işyeri binasının ekli projeye ve belediyeden alınan imar durumuna göre tamamının anahtar teslimi olarak yapımının öngörüldüğü, buna göre sözleşmeye konu işe ait inşaat ruhsatının 24/10/2007 tarihinde alındığı tespit edilmekle, 10 aylık sürenin bitim tarihinin 24/08/2008 tarihi olduğu, bu süreye taraflarca kararlaştırılan ek 45 günün de ilave edildiğinde işin son bitim tarihinin 09/10/2008 tarihi olduğu, bu tarih itibariyle işin davacılara tesliminin gerektiği belirlenmektedir.
Buradaki “binanın bitirilmesi” sözcüklerinden anlaşılması gerekenin sözleşmede az yukarıda belirtildiği üzere “anahtar teslimli” inşaat yapımı öngörüldüğünden, bu durumda inşaatın sadece fiziki olarak tesliminin yeterli olmayacağı, bu durumda yüklenicinin inşaatın iskan ruhsatını da alarak binayı teslim borcu altında olduğu belirlenmektedir. Davaya konu inşaatın yapı denetim raporlarına göre 25/03/2009 tarihinde %100 oranda tamamlanmış olduğu belirlenmiş olup, iskan ruhsatının ise ancak 19/06/2009 tarihinde alınmış olduğu tespit edilmiştir. Ancak, davacı arsa sahiplerinin davaya konu olan binanın zemin ve birinci katlarına ait 427,50 m2 ‘lik bölümü 03/07/2009 tarihinde T.C … Bankası Aş’ye kiraladığı, dolayısıyla binanın 03/07/2009 tarihi itibariyle davacı arsa sahiplerinin tasarrufuna geçtiği belirlenmektedir. Öte yandan, davalı yüklenicinin tadilat ruhsatları nedeniyle işin geç tamamlandığı savunmasının dosyadaki diğer delil ve belgeler gözetildiğinde süre uzatmanın bir etkisinin bulunmadığı görülmüştür.
Tüm bu açıklamalardan çıkan sonuca göre, burada her ne kadar “anahtar teslimli” iş yapılması kararlaştırılmış ise de, sözleşmenin diğer bir bölümünde ise binanın dış cephe ve doğramalarının yapılması işinin davacı arsa sahiplerine ait olduğu ayrıca kararlaştırılmıştır. O halde, buradaki anahtar teslimli iş binanın tüm unsurlarıyla (iskan ruhsatı da alınmak üzere) tamamlanması amaçlanmayıp, iskan ruhsatı hariç sadece binanın dış cephe ve doğrama işleri dışındaki fiziki kısmının öngörülen sürede davacılara tesliminin amaçlandığı mahkememizce kabul edilmiştir. Dolayısıyla, iskan ruhsatının geç alınmasının tüm sonuçlarına davalının katlanması sözleşmeye uygun olmayacaktır. Böylece, davalı yüklenici 09/10/2008 tarihi olarak belirlenen dış cephe kaplamaları dışında kalan tüm fiziki inşaatı bu tarih itibariyle teslim etme yükümü altındadır.
Bu tespite göre, binanın 19/06/2009 tarihinde iskan ruhsatının alındığı belirgin olmakla, binanın davalı yüklenici tarafından kesin vadeye bağlanan teslim edilmesi gerekli tarih olan 09/10/2008 ile iskan ruhsatının alındığı 19/06/2009 tarihi arasındaki gecikme 8 ay 10 günlük sürenin oluşmasında, davacıların üstlendiği dış cephe kaplamaları doğramalarının da yapılıp yapılmamasının da etkisi olmakla ve 09/03/2009 tarihinde inşaatın dış cephe ve doğramaları da dahil %95’inin tamamlandığı, 25/03/2009 tarihinde ise tamamının (%100) bitirildiği, böylece esasen 09/03/2009 tarihi itibariyle davacıların uhdesindeki dış cephe ve doğrama işleminin tamamlandığı, ancak buna rağmen inşaat ruhsatının 19/06/2009 tarihinde alındığı, dolayısıyla meydana gelen 25/03/2009 tarihi ila 19/06/2009 tarihleri arasındaki gecikmeden davalı yüklenicinin sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Buna karşılık, az yukarıda belirtilen inşaatın bir kısmının davacı arsa sahiplerince teslim alınıp üçüncü kişiye kiraya verilmiş olmasının tam bir teslim olmadığından kabulünün mümkün olmadığı, zaten davalı yüklenicinin de davacı tarafa işi bir teslim tutanağıyla teslim etmediği belirlenmiştir. O halde, bilirkişilerin raporlarındaki alternatifli değerlendirmelerden 1,5 aylık dış cephe ve doğrama işleminin davalının işi bitirme süresine eklenmesinin mümkün olmadığı olasılığının kabulü ile, buna göre yapılan ve Yargıtay 15. HD’nin uygulamaları ile dava tarihi itibariyle uygulanması gereken 818 sayılı BK’nun 159/2 maddeleri hükümleri gereğince davacının cezai şart istemiyle, cezai şartın dışında kalan bedel yönünden kira kaybı talep etme hakkının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Bu sonuca göre ise; davacının davalı taraftan isteyebileceği cezai şartın 84.333,00.- TL , kira kaybı tazminatının ise 156.860,00.- TL olduğu, ayrıca eksik iş bedelinin de 3.710,00.- TL olup, bu durumda toplam istenebilecek talep tutarının ise 244.363,00.- TL olduğu, tespit edilmiştir.
Davacı tarafın dava dilekçesinde tüm zarar kalemleri için 100.000,00.- TL’lik kısmi dava açtığı görülmektedir. O halde, talep miktarıyla bağlı kalınarak 100.000,00.- TL’nin üzerinden davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulması uygun görülmüştür.
Mahkememizin iş bu kararının davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin …….esas ve ……. karar sayılı bozma kararına göre “ Mahkemece verilen kararda, yargılama sırasında davacı tarafa talebinin hangi kısmının ne kadarlık bir alacağa tekabül ettiği açıklattırılmadığından, davaya konu edilen alacak kalemlerinden hangilerinin neden kabul edildiği, varsa hangilerinin hangi nedenle reddedildiği belirlenememektedir. Daha basit ifadeyle, davada mahkemece hüküm altına alınan alacak kalemlerinin ne kadarlık kısmının davacının hangi talebine ilişkin olduğu açıklanmamıştır. Bu nedenle, hükmün ve gerekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddelerinde gösterilen şartları taşımadığı açıktır. Buna göre; mahkemece, davacı taraftan dava dilekçesini açıklaması istenmeden, hangi talebin ne kadarlık kısmının kabul edildiği belirlenmeden, yukarıda açıklanan ilkelere uygun düşmeyen şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” şeklinde bozularak dosya mahkememize gönderilmiş,usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay Bozma ilamına uyulmak sureti ile yargılamaya devam edilmiştir.Davacı vekiline dilekçesindeki alacak kalemlerini ayrı ayrı belirtmesi için süre verilmiş,davacı vekili sunduğu yazılı beyanlarında cezai şart için 30.000,00 TL, kira kaybı tazminatı için 68.000,00 TL , eksik iş bedeli için 2000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00TL tazminat alacağını talep ettiklerini bildirmiş olmakla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile talep doğrultusunda belirtilen alacak kalemleri toplamı 100.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Mahkememizin iş bu kararının davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 15.Hukuk Dairesine gönderilmiş, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin …… Esas ve …….. karar sayalı kararına göre ” kira tazminatı hesaplamasında ve teslim tarihinin saptanması konusunda hataya düşülmüştür. Taraflar arasındaki sözleşmede inşaatın on ay içerisinde bitirileceği ve sözleşme bedeli götürü olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşme konusu inşaat ruhsatının 24.10.2007 tarihinde alındığı sabit olup on aylık süre 24.08.2008 tarihinde dolmaktadır. Yine taraflarca ek bir sözleşme ile 45 gün ek süre kararlaştırmışlardır. Ancak sözleşmenin eki olan teknik şartnameden yüklenici firmanın, binanın dış cehpe duvarlarının kaba sıva ile iş sahibine teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, bu haliyle anahtar teslim olarak eserin yapılarak teslim edileceğinin kabul edilemeyeceği dosyada bulunan 31.12.2008 tarihli yapı denetim raporunda bulunan 4 nolu hakediş belgesinde inşaatın %95 oranında tamamlandığı belirtilmiştir. Sözleşmeden iskan ruhsatının alınması koşulu bulunmadığı gibi yukarıda belirtilen dış cehpeyle ilgili teslim şekli dikkate alındığında anahtar teslim ifanın öngörüldüğüde kabul edilemeyecektir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında 4 nolu hakedişteki eserin gerçekleşme oranı dikkate alınarak ve sözleşmede kararlaştırılan süreye dış cehpenin yüklenici tarafından yapılmayacağının değerlendirilerek dış cephe imalâtının teslim süresine etkisi hususunda bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle hesaplanacak ceza ve cezayı aşan zararının tahsiline karar verilmesi gerekirken bu husus dikkate alınmadan karar verilmesi yerinde olmamıştır.” şeklinde bozulmasına karar verilmiş, Yargıtay bozma ilamına uyulmak sureti ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır.
Alınan ek rapora göre; yapılan Yargıtay Bozma ilamı doğrultusunda yapılan teknik değerlendirmeye göre, eserin gerçekleşme oranı ve inşaatın teslim seviyesinin getirildiği tarih olarak 15.10.2008 tarihi esas alındığı takdirde davacının talep edebileceği 6 günlük gecikme için toplam 2.000,00 TL ve cezayı aşan zarar olarak 3.720,00 TL yi talep edebileceği belirtilmiş olmakla bu miktarlar bakımından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 2.000,00.-TL cezai şart bedeli ile 3.720,00.-TL cezayı aşan zararın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar ve ilam harcı olan 390,73.- TL harcın, peşin alınan 1.485,00.- TL harçtan mahsubuyla bakiye artan harç olan 1.094,27.- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gereğince hesap edilip takdir edilen 5.100,00.- TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 12.906,60.- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Yapılan yargılama gideri olarak davanın ilk açılış gideri olan 1.507,65- TL, keşif harcı 129,20.-TL, tebligat, posta ve bilirkişi ücreti gideri 2.046,00.- TL olmak üzere toplam 3.682,85.- TL yargılama giderinden tarafların haklılık oranına göre hesap edilen 210,65.-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafın işlemden kaldırmadan dolayı harçsız yenileme süresini geçirmesi nedeniyle ödediği 1.752,15.-TL ücretin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri olarak 1.475,10.-TL, temyiz posta ve harç giderleri 357,80.-TL olmak üzere toplam 1.832,90.-TL yargılama giderinden tarafların haklılık oranına göre hesap edilen 1.831,80.-TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,

Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük yasal temyiz süresi içinde, Yargıtay yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/01/2022

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸