Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/256 E. 2021/619 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/256 Esas
KARAR NO : 2021/619

DAVA : İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, ithalat ve ihracat işleriyle iştigal eden bir tüzel kişi olduğunu, ithalat ve ihracat sürecindeki gümrük işlemlerinden ötürü ithalat ve ihracat yapan şirketlerin müvekkili şirket gibi gümrük müşavirliği şirketleri ile sözleşme ilişkisine girdiğini, davalı şirketin müvekkili şirketi gümrük işlemlerinin yapılması için Manisa … Noterliğinin 24.05.2018 T., … yev. no.lu vekaletnamesi ile yetkilendirdiğini, müvekkili şirket tarafından davalı şirketin tüm işlemleri gereği gibi yürütülmesine rağmen davalı tarafın müvekkili şirketi de oyalamak suretiyle ödemelerini yapmadığını, bedel ödeme asli edim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu nedenle davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlatılmışsa da davalı taraf haksız ve mesnetsiz olarak anılan icra takibine itiraz ettiğini, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20den az olmamak üzere icra inkâr tazminatının borçludan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin Manisa’da olduğunu, yetkili Mahkemenin Manisa Mahkemeleri olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesini, ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını, tarafların karşılıklı mutabakatı olmayan dosya içerisindeki cari hesap tablosunu/ekstresini kabul etmediklerini, davacı tarafın, vekil olarak takip ettiği işlerde müvekkilinin onayını/talimatını almadan işlemler yaptığını, onay veya talimat alınmadan yapılan işlemlere istinaden istenen bedelleri kabul etmediklerini, müvekkili tarafından 27.09.2019 tarihli 59.000,00 TL ödeme ile davacının tüm alacağının ödendiğini, davacının, müvekkili şirketten başkaca herhangi bir alacağının bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davalının temerrüde düşürülmediğini, temerrüde düşülmemesi sebebiyle faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu. ayrıca alacağın likit olmadığını, davacının davasında kötüniyetli ve haksız olduğunun açık olduğunu, davanın reddini ve red olunan miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Dava konusu ithalat işlemlerinde davacı şirket tarafından uygulanan prosedürün hukuka uygun olup olmadığı, 3.kişilere davacı tarafından yapılan ödemelerin davalı tarafın ithalat işlemleri için gerekli olup olmadığı, davalının talimatının gerekip gerekmediğinin tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 19/10/2020 havale tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “… Bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi … tarafından tanzimli 27/01/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “davalı defterlerine göre davacıya 01/10/2018 tarihi itibariyle toplam 1.500,18.-TL borçlu olduğu, bunun dışındaki değerlerden davacı tarafından bizzat ödendiğini ispat etme durumunda bu değere ilave edilmesi sonuç ve kanaatine varıldığı,
Mali bilirkişi olarak dosya kapsamı incelemeler neticesinde 19/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda davacının davalıdan 4.988,88.-TL alacaklı göründüğünü, iş bu alacak miktarını talep edebilmesi için; davacının davalı adına yaptığı ödeme bedellerini talep edebilmek için düzenlediği dekont içeriklerinde yer alan 3 TL, 5 TL, 472 TL ve 3.402,64.-TL toplamı 3.882,64.-TL lik dekontların davalı adına ödendiğini ispatlanması gerektiğini ifade etmiş idim. İspatlayamadığı takdirde ise (4.988,88TL – 3.882,64TL=) davacının davalıdan 1.106,24.-TL alacaklı olacağı kanaatlerimi içerir raporumu sunmuş idim. Sayın mahkemenizce atanan teknik bilirkişi … tarafından ayrıntısı rapor içerisinde belirtildiği üzere davacın düzenlediği fatura içerikleri ve dekont içeriklerini ispatlayabildiği belirtilmiş olup, teknik bilirkişi olarak dosya kapsamında yer olan tüm hususlar, yukarıda detaylı olarak açıklanan tespitler ve gümrük mevzuat hükümleri ile gümrük müşavirliği mesleği hizmet faaliyetleri göz önüne alındığında; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle (64.953,32.-TL-59.964,44.-TL)=4.988,88.-TL alacağının olduğu…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının, alacaklı ise ne kadar alacaklı olduğunun tespiti için Manisa … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasından alınan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 27/01/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…Davalının ticari defterlerindeki kayıtlarına göre davacıya 01/10/2018 tarihi itibari ile 1.500,18.-TL borcu olduğu, bunun dışında davacı defterlerinde yer alan 464.44.-TL ödemenin yapıldığına ait herhangi bir kayıt olmadığı, ayrıca davacının iddia ettiği ve davacı defterlerini inceleyen bilirkişinin de tespit ettiği yukarıda ayrıntılı dökümü yapılan 472,00.-TL+3.402,64.-TL ve 78,50.-TL olmak üzere toplam 3.953,14.-TL yi davacının davalı adına 3.kişilere ödediğini belgeli olarak ispatı gerekmektedir. Davalı defterine göre Davacıya 01/10/2018 tarihi itibari ile toplam 1.500,18.-TL borçlu olduğu, bunun dışındaki değerlerden davacı tarafından bizzat ödendiğini ispat etme durumunda bu değere ilave edilmesi…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi ek raporunun sonuç kısmına göre; “… Sayın Bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi … tarafından tanzimli 27.01.2021 tarihli bilirkişi raporun sonuç kısmında “davalı defterlerine göre davacıya 01.10.2018 tarihi itibariyle toplam 1.500,18 TL borçlu olduğu, bunun dışındaki değerlerden davacı tarafından bizzat ödendiğini ispat etme durumunda be değere ilave edilmesi sonuç ve kanaatine varıldığı,
Mali Bilirkişi olarak dosya kapsamı incelemeler neticesinde 19.10.2020 tarihli Bilirkişi Raporumda davacının davalıdan 4.988,88 TL alacaklı göründüğünü, iş bu alacak miktarını talep edebilmesi için;
-davacının davalı adına yaptığı ödeme bedellerini talep edebilmek için düzenlediği dekont içeriklerinde yer alan 3 TL, 5 TL, 472 TL ve 3.402,64 TL toplamı 3.882,64 TL lik dekontların davalı adına ödendiğinin ispatlanması gerektiğini ifade etmiş idim. İspatlayamadığı takdirde ise (4.988,88-3.882,64=) davacının davalıdan 1.106,24 TL alacaklı olacağı kanaatlerimi içerir raporumu sunmuş idim. Sayın Mahkemenizce atanan teknik Bilirkişi … tarafından ayrıntısı rapor içerisinde belirtildiği üzere davacının düzenlediği fatura içerikleri ve dekont içeriklerini ispatlayabildiği belirtilmiş olup,
Teknik Bilirkişi olarak dosya kapsamında yer alan tüm hususlar, yukarıda detaylı olarak açıklanan tespitler ve gümrük mevzuat hükümleri ile gümrük müşavirliği mesleği hizmet faaliyetleri göz önüne alındığında;davacının davalıdan takip tarihi itibariyle (64.953,32 TL – 59.964,44 TL) = 4.988,88 TL alacağının olduğu görüş ve kanaatine ulaşılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.Maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Davacı taraf davalı adına gümrük müşavirlik hizmetleri gerçekleştirildiğini, bu kapsamda yerine getirilen hizmetler sırasında bir kısım ödemelerin davalı adına yapıldığını, takibe konu borcun dayanağının buna dayandığı ve itirazın haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptali talep edilmiştir.
3-Davalı taraf cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında davalının davacıya olan borçlarının ödendiğini, başkaca bir borcun bulunmadığını, bir ödeme var ise bunun ispat edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
4-Taraflar arasındaki uyuşmazlık vekalet sözleşmesi kapsamında davacı adına yapılan gümrük işlemleri sırasında davacı tarafça sarf edildiği ileri sürülen bir kısım harcamaların gerçekten davacı tarafça ödenip ödenmediği, ödenmiş ise davalının bunlardan dolayı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
5-Bilindiği üzere vekalet sözleşmesi 6098 sayılı TBK’nın 502 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup 510.madde hükmü uyarınca vekil tarafından vekalete konu işlerde yapılan ödemelerden ve borçlardan dolayı vekalet verenin sorumluluğu bulunmaktadır.
Somut olayda davacı ile davalı arasında vekalet ilişkisi bulunduğu her iki tarafın da kabulündedir. Uyuşmazlık konusu ise açık hesapta bakiye bulunan 4.988,88TL miktarda davacı alacağının bulunup bulunmadığı hususudur. Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden bu alacağın bir kısmının davacı tarafça verilen gümrük müşavirlik hizmet bedeli bir kısmının ise davalı adına yapılan harcama ve ödemelerden oluştuğu anlaşılmaktadır.
6-Dosyaya getirtilen bilgi ve belgelerden davacı tarafça davalı adına gümrük işlemlerinin yerine getirildiği ve sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça davacıya olan tüm borçların ödendiği ileri sürülmekle birlikte fatura içeriği dikkate alındığında davacının fazladan müşavirlik ücreti talep ettiğine yönelik açık bir savunma bulunmadığı, gümrük bilirkişisi tarafından alınan ücretin ithalat işlemleri için olağan kabul edilebilir bulunması birlikte gözetildiğinde davacının gümrük müşavirlik hizmetleri verildiğinden bahisle davalı adına düzenlemiş olduğu faturalar nedeniyle alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
7-Bir diğer uyuşmazlık konusu davacı tarafça davalı adına üçüncü kişilere yapılan ödemelerdir. Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden davacı tarafça davalı adına yürütülen ithalat işlemleri sırasında ordino ücreti, ardiye ücreti ve benzeri bir kısım mali yükümlülüklerin yerine getirildiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafça açık bir talimat bulunmadığı ileri sürülmekte ise de vekalet sözleşmesinin mahiyeti gereği vekalete konu işin görülmesi için yapılacak olağan harcama ve işlemler için ayrıca talimat alınmasının gerekmediği, dosyaya sunulan bilirkişi raporuna göre yapılan harcama ve işlemlerin ithalat işlemlerinin gerçekleştirilmesi sırasında olağan harcamalar olduğunun belirtildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından davalı adına yapılan işlem ve ödemelerden dolayı davalının sorumluluğunun bulunduğu kanaati oluşmuştur.
8-Yukarıda ayrıntılı gerekçeleri açıklandığı üzere davacının vekalet sözleşmesi kapsamında davalı adına gerçekleştirdiği gümrük müşavirlik hizmetlerinden kaynaklanan ve yine gümrük işlemleri sırasında davalı adına sarf edildiği anlaşılan ödemelerle ilgili davacıdan takip konusu miktar kadar alacaklı olduğu, davacı tarafından yapılan ödemelere ilişkin dekont ve makbuzların dosyaya sunulmak suretiyle ödemelerin ispat edildiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, alacak konusunun davalı tarafından bilinebilir ve miktarı tespit edilebilir nitelikte olduğu anlaşıldığından icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 11/03/2019 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının İzmir …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dava dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin itiraz öncesi koşullarda devamına,
2-Alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek %20 oranında hesaplanan 997,78TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 340,79-TL harçtan peşin olarak alınan 60,26-TL harcın mahsubu ile bakiye 280,53-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 60,26-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen başvuru harcı, bilirkişi ücreti ve posta masrafları toplamı 1.293,80-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır