Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/25 E. 2021/472 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/25 Esas
KARAR NO : 2021/472

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 14/11/2011
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalılar … ve … tarafından İzmir Barosuna yapılan şikayetin tebliği ile Ümraniye … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile 03/03/2010 tarihinde şikayetçi müvekkilleri aleyhine takip yapıldığını öğrendiği, yapılan araştırma sonucunda protokol gereğince … tarafından İzmir ili … ilçesi … mah. … ada … parselde kayıtlı … numaralı gayrimenkulün alımına ilişkin olarak tapu devrinin yapıldığını, 18/12/2007 tarihinde, şahsi borcuna karşılık olarak teminat olarak verdiği ve …’nin de kefil olarak ciroladığını, 80.000TL’lik keşide tarihi olmayan senede keşide tarihi atılıp ve ticari vekili olduğu davacı şirketin kaşesi imzasının üzerine vurularak üçüncü bir kişi aracılığı ile icraya verildiği ve Aydın … İcra Müdürlüğü’nün … Tal. Sayılı dosyası ile müvekkil şirketin savcılık duyurusunda detaylı olarak bahsettiği ve mahkemece iptal edilen başka bir icra takibinden dolayı yedi emin depolarında bulunun davacı şirketin mallarının 116.806,47TL’lik kısmı üzerine haciz konulduğunu öğrendiğini, Ümraniye C.Başsavcılığı’nın … soruşturma nolu dosyasına suç duyurusunda bulunulduğunu, senedin … tarafından …’a 18/12/2007 tarihinde teslim edildiğinde ön yüzde borçlu olarak sadece kendi adı ve adresi senet bedeli ve vade tarihi, arka yüzünde ise ….’nin cirosu bulunduğunu, yapılan protokolün bu hususu teyit ettiğini, senet icraya verilirken keşide tarihi, ön yüze davacı şirketin kaşesinin arka yüzüne …’nin cirosunun üzerine … cirosu ve son hamil olarak … cirosu eklendiğnii, senedin verildiği tapu devir tarihinde davacı şirketin henüz kurulmadığını, ayrıca senette malen kaydı bulunmasına rağmen …’in son ciranta olan … ile hiçbir alışverişi olmadığını, senedin … tarafından …’a tapu devir tarihinde verildiği için senet önündeki ve arkasındaki tüm yazı ve kaşeler bilirkişi tarafından incelendiğinde, sonradan eklendiği belirtilen hususların senedin icraya verildiği tarihte eklendiğini ve özellikle kaşenin imza üzerine vurulduğunun anlaşılacağını, senet bedelinin 80.000TL olduğunu, davalılardan … tarafından 116.806,47TL’lik, yani senet bedelinin %140 oranında fazla mal haczedildiğini, haczedilen mallar göz önünde tutularak davanın kabulü ile, davacı şirketin borçlu olmadığına, davacı şirket aleyhine açılan Ümraniye …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasının davacı şirket açısından iptaline, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; İzmir ili … ilçesi … Mah. … ada, … parselde kayıtlı … blok … kat, … nolu bağımsız bölümdeki taşınmazın 07/11/2007 tarihinde …’ya toplamda 80.000TL bedelli … Bankası AŞ’ye ait 10 adet çek karşılığı sattığını, çeklerin vadesinde ödenmediğinden satılan taşınmazı …’dan tekrar 18/12/2007 tarihinde devir aldığını, taşınmazı devir aldığında taşınmaz üzerine … Bankası AŞ’nin ipoteği konulduğunu, bu sırada …’nın taşınmazı ipotek vererek kredi kullandığı için tarafına ipotek çözülünceye kadar teminat senedi vermesi hususunda anlaştıklarını, bu durumun aralarında yapılan protokolle imzalandığını, geçen süre zarfında maddi sıkıntılardan dolayı daha önceden tanıdığı … ile anlaşarak taşınmaz üzerindeki ipotek kalkınca tapu devri yapılmak üzere taşınmazın bedeli olan 80.000TL’yi aldığını, …’nın ise kredi taksitlerini ödemediğinden adına kayıtlı taşınmazın alacaklı banka tarafından cebri icra yolu ile satıldığını, akabinde davaya konu 80.000TL meblağlı senedini …’e vermek durumunda kaldığını, bu durumda senet alacaklısı … olduğunu, bunun dışında yaşananlara ilişkin bilgisi bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; hakkında açılan davayı kabul etmediğini, davacının itiraz ve beyanlarının borçtan kurtulma amaçlı, kabul edilmez olduğunu, davacıdan alacağı bulunduğunu, menfi tespit isteminin HMK 201. Madde gereği yazılı delil ile ispatı gerektiğini, davanın tüm talepleri ile birlikte reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 24/06/2014 tarihli kararı davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 21/11/2018 tarih ve … Esas, … Karar sayılı ilamı ile; ” .. Mahkemece davacının iddialarının araştırılması için davacı şirketin hangi tarihte, kimler tarafından kurulduğu, şirketin temsilcilerinin kimler olduğu hususlarının ticaret sicil müdürlüğünden sorulup, ilgili belgelerin getirtilmesi, dava dışı …’nın davacı şirketin ticari vekili olup olmadığının belirlenmesi, davacı şirketçe dava dışı …’ya verilmiş vekaletname varsa vekaletname örneğinin temin edilmesi, ayrıca …’ya verilen vekaletnamenin kapsamına göre ticari temsilci sayılmasını gerektirecek durumların bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, ticari temsilci sayılması halinde bu kere ticari temsilin kötüye kullanılıp kullanılmadığının, yani temsilcinin kendi borcuna davacı şirket adına aval vermesinin temsilin kötüye kullanılması sayılacağından, şirket ana sözleşmesinde veya ortaklar kurulu kararıyla ticari temsilciye verilmiş bir iznin olup olmadığı üzerinde durularak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar değerlendirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Hükmün açıklanan gerekçelerle bozulması gerekirken, ilamda yazılı olduğu şekilde onandığı anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile bozulmuştur.
Bozma kararı üzerine usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma kararı doğrultusunda yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılamada davacı şirketin ticaret sicil kaydı getirtilmiş ve yine davacı tarafından dava dışı …’ya davacı tarafından İnegöl .. noterliğinin 30/03/2019 tarih ve … yevmiye nolu vekaletnamesi dosya içerisine alınmış İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin … talimat sayılı dosyasında davalı sanık …’a ait ifade dosya içerisine alınmıştır ve yine İstanbul Anadolu … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası içerisinde yer alan dava konusu edilen senede ilişkin senet fotokopisi celp edilmiştir.
İstanbul Anadolu … Ağır Ceza Mahkemesinin … hazırlık dosyası içerisinde yer alan Savcılık aşamasında aldırılan 08/12/2014 tarihli bilirikişi raporunun sonuç ve kanaat kısmında dava konusu edilen bonodaki … Şirketi adına basılan kaşelerin bonolar imzalandıktan sonra imzalandığı belirtilmiştir.
Dosya içeresinde yer alan tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde; davalı … dava konusu bonoyu dava dışı … ile 2007 yılında ev alışverişine ilişkin olarak aldığını gerek İstanbul Anadolu … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında gerekse dava dosyamızdaki beyanlarında kabul etmiştir.
Dosya içerisindeki belgeler incelendiğinde … Mahallesi … ada … parsel … Blok … Kat … nolu meskenin … tarafından 07/11/2007 tarihinde …’ya satıldığı daha sonra 18/12/2017 tarihinde … yeri tekrar …’a ipotek yükü ile beraber sattığı anlaşılmıştır. Bononun ihdas nedeni ve düzenleme tarihine ilişkin beyan ve iddialar ile gayrimenkulün satışına ilişkin işlemler karşılaştırıldığında dava konusu bononun … ile … arasındaki ev alışverişinden kaynaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Ceza dosyası ve dava dosyamızdaki anlatımlara göre davaya konu bononun vade tarihi ve keşide tarihinin ilk düzenlenirken boş olduğu ve bu eksikliğin sonradan tamamlandığı ayrıca davacı şirkete ait kaşenin …’nın imzasından sonra basıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket davaya konu bononun düzenlendiği 2007 yılından sonra 06/02/2009 tarihinde kurulmuştur. Buna göre bononun tanzim tarihinde davacı şirketin hukuki varlığı ve kişiliği yoktur. Her ne kadar dava dışı …’nın davacı şirket adına bono düzenlemeye ilişkin vekaletname kapsamında yetkisi varsa da dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgelere göre bono metnine attığı iki adet imzayı kendi adına attığı, davacı şirketi temsil amacının bulunmadığı yukarıda da belirtildiği gibi davacı şirketin bononun düzenlendiği tarihte kurulmamış olması diğer bir ifade ile hukuk dünyasında varlığının söz konusu olmaması sebebi ile de bono metnindeki ikinci imzanın davacı şirket adına atıldığını kabul etmek mümkün olmadığından davacı şirketin dava konusu edilen bonodan dolayı borçlu olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafından kötü niyet tazminat talebi olmadığından bu husus mahkememizce değerlendirilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile ;
Davacının, davalılara Ümraniye … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile icra takibinin dayanağı olan 01/05/2009 keşide 30/05/2009 vade tarihli 80.000,00-TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibin davacı açısından iptaline,
2-Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 5.464,80-TL harçtan peşin alınan 1.188,00-TL’nin mahsubu ile 4.276,80-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.209,30-TL ilk harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 11.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 476,30-TL tebligat ve posta giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair taraf davacı vekilinin ve davalı … vekillerinin yüzlerine karşı diğer davalının yokluğunda tebliğden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza