Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/232 E. 2021/343 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/232 Esas
KARAR NO : 2021/343

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 31/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Müvekkilinin davalı şirketin % 35 oranıyla iki büyük ortağından biri olduğunu, müvekkilinin 06/03/2019 tarihinde katıldığı olağan genel kurulda neredeyse her karar kendisi ve şirketin aleyhine alındığından kararlara muhalif kaldığını, muhalefet şerhini de tutanaklara geçirdiğini, müvekkilinin geçen dönemden huzur hakkı olarak 18.000,00-TL. alır iken bu ücretin 5.250,00-TL.ye indirildiğini, kar payı dağıtımının muallakta kaldığını, yapılmadığını, atanan müdürlere rayiç bedelin çok üzerinde maaş takdir edildiğini, ortaklardan birine hiç hakkı olmamasına rağmen müdürlük tesis edildiğini ve fahiş miktarda ücret tahsis edildiğini, tüm bu hususların usul ve yasaya, amir hükümlere ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğundan, genel kurulun tüm kararlarının iptalini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Davacının iddialarını ispata yarar hiçbir somut delil ibraz etmeyerek kanundan doğan ispat külfetini yerine getirmediğini, davacının, muhtelif defa şirket müdürlerinin fahiş ücret aldıkları iddialarıyla müvekkili şirket aleyhine dava ikame ettiğini, ancak söz konusu davaların reddine karar verildiğini, davacının kar payı dağıtılmadığı gerekçesiyle genel kurul kararının iptali isteminde bulunmuş olmakla birlikte genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde görüleceği üzere kar payı dağıtılmasına yegane muhalif olan kişinin bizzat davacının kendisinin olduğunu, müdürlere ve şirket çalışanlarına yapılan zammın asgari zam oranı olduğunu, davacının iddiaları aksine müdür …’ın döneminde karlılığın büyük oranda artış gösterdiğini, davacının, müdürler kurulunu ibra ettiği ve müdürler kurulunun görev süresinin 5 yıl olmasına olumlu oy kullandığı göz önüne alındığında müdürlerin performansının başarılı olmadığını iddia etmesi ve davacının tutum ve davranışlarında açıkça çelişki yarattığını, huzur hakkı miktarının belirlenmesi yetkisi münhasıran olağan genel kurula ait olup bu hususta karar alınabilmesi için oyçokluğunun yeterli olduğunu, izah edilen sebeplere istinaden, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; şirket ana sözleşmesi, imza sirküleri, karar defteri, genel kurul tutanakları, ticaret sicil kayıtları, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık ve sair yasal delillere dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; müvekkil şirkete ait resmi-gayri resmi ticari defter, kayıt ve belgeler, karar defterleri, genel kurul tutanakları, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyası, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyası, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyası, banka kayıtları, tanık, bilirkişi , isticvap, yemin, Yargıtay kararları ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
Tarafların dosyaya celbini talep ettikleri bilgi ve belgelerin dosyaya teminine müteakiben, davacı vekilinin adresini bildirdiği şirket merkezinde defterler üzerinde bilirkişi incelemesinin yapılarak, inceleme yapılırken genel kurulda kararlaştırılan huzur hakkının şirketin mali yapısına, uygun olup olmadığı, ayrıca kar payının dağıtılmamasının da şirketin mali yapısı ve gidişatına uygun olup olmadığının belirlenmesi hususunda dosyanın SMMM bilirkişisi …’e tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen 07/02/2020 tarihli raporda özetle; Davacı …’nin davalı şirketin 06.03.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısı muhalefet şerhi koymuş olduğu kar dağıtımı, müdürler kurulu ücreti ve ortaklara huzur hakları ile müdürler kurulu seçimi kararlar dosyadaki bilgi ve belgelerle davalı şirketin defter kayıtlarına göre tek tek irdelendiğinde; Kar payı dağıtımı yönünden; Şirketin kar payını her yıl tamamını dağıtma gibi bir teamüllü olmadığı gibi şirketin faaliyet gösterdiği sektör ve mali yapısı göz önüne alındığında karın bir miktarını dağıtması bir miktarını da şirkette bırakması kararının mali durumu ve gidişatı ile uyumluğu olduğu, Müdürler Kurulu Ücreti yönünden; Şirketin yıllık satış hacmi, karlılığı, çalışan sayısı ve bunlara ödenen ücretler dikkate alındığında geçmiş yıldaki genel kurulda belirlenen müdür ücretlerinin çalışanlara yapılan ücret artışına göre belirlenen üst düzey yönetici sıfatındaki müdür ücretleri kararının şirketin mali yapısı ile uygun olduğu, Ortaklara Ödenecek Huzur Hakkı yönünden; Şirketin yıllık satış hacmi, karlılığı, çalışanların ücretlerine yapılan artış oranı dikkate alındığında geçmiş yıldaki genel kurulda ortaklara belirlenen huzur hakkı miktarının (53.200 TL.dan 15.000 TL.na ) düşürülmesinin izaha muhtaç olduğu kanaatine varıldığından kararın mali yönden uygun olmadığı, Müdürler Kurulu Seçimi yönünden; …’ın müdürler kurulunda yer aldığı yıllarda şirketin hem kaydi özvarlığında, hem satışlarında hem de net karlılığında sürekli bir artışın olduğu, tespit edildiğinden, …’ın şirkete ekstra katkı vermediği yönündeki davacı iddiasının yerinde olmadığını rapor ve beyan ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin itirazına binaen ek rapor aldırılmak üzere dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen 01/09/2020 havale tarihli ek raporda özetle; Ortaklara Ödenecek Huzur Hakkı yönünden; 06.03.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında %65 kabul oyuna %35 ret oyu karşılığı oy çokluğu ile, huzur hakkı olarak hisseleri oranında ortaklara 1.1.2019 tarihinden itibaren toplam 15.000.- TL.nin hisseleri oranında ödenmesine karar verildiği, karara davacı …, şirkette yapılan asgari zam oranı %22 iken huzur hakkına bu oranın yapılmamasını doğru bulmamak suretiyle muhalif olduğu, 06.03.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısından önceki genel kurulda huzur hakkı olarak hisseleri oranında ortaklara 2018 Ocak ayından itibaren toplam 53.200.- TL.nin hisseleri oranında ödenmesine karar verildiği, dolayısıyla şirketin yıllık satış hacmi, karlılığı, çalışanların ücretlerine yapılan artış oranı dikkate alındığında geçmiş yıldaki genel kurulda ortaklara belirlenen huzur hakkı miktarının (53.200 TL.dan 15.000 TL.na ) düşürülmesinin izaha muhtaç olduğu kanaatine varıldığından mali yönden uygun olmadığının tespit edildiği, iş bu açıklama ve tespitlerde görüldüğü üzere, Ortaklara Ödenecek Huzur Hakkı yönünden yapılan incelemeler Sayın Mahkemenin görevlendirmesi gereği mali yönden yapılmış olup, davalı şirket vekilinin itirazlarının ise hukuki yönden olduğunun görüldüğünü, şirketin geçmiş yıl ciro ve kar durumu ile önceki yıl huzur hakkı ödemeleri karşılaştırıldığında mali yönden şirketin yıllık satış hacmi, karlılığı, çalışanların ücretlerine yapılan artış oranı dikkate alındığında geçmiş yıldaki genel kurulda ortaklara belirlenen huzur hakkı miktarının düşürülmesinin uygun olmadığı, tespit edilmiş olup, hukuki yönden takdirin ise Sayın Mahkemeye ait olduğunu ve netice itibariyle kök raporda değişikliğe yer olmadığının tespit edildiğini rapor ve beyan ettiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin itirazları da dikkate alınarak, tarafların rapor ve ek rapora itirazlarının tek tek ele alınarak her bir itiraz yönünde, itirazı karşılar gerekçeleri ile birlikte dosya kapsamına uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor aldırılması hususunda dava dosyasının yeniden bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen 01/12/2020 havale tarihli 2. Ek raporda özetle; şirketin ortaklarına 2018 yılında yaklaşık net 650.000,00 TL. civarında huzur hakkı ile net 350.000,00 TL. da kar payı olmak üzere toplam net 1.000.000,00 TL. civarında ödeme yaptığı, 2019 yılında ise net 192.000,00 TL. civarında huzur hakkı ile net 1.730.000,00 TL. da kar payı olmak üzere toplam net 1.922.000,00 TL. civarında ödeme yaptığı, dolayısıyla şirketin (danışmanlık vs. hizmet ücretleri hariç) ortaklarına 2018 yılına göre 2019 yılında huzur hakkı+kar payı olarak (1.922.000/1.000.000=) 1,92 kat civarında ödeme yaptığının hesaplandığını, bu ödemelerin şirketten çıkışları (maliyeti) brüt (net+vergi) değerler üzerinden olduğundan 2018 yılında toplam brüt huzur hakkı maliyetinin yaklaşık 924.000,00-TL. ve brüt kar payı maliyetinin yaklaşık 412.000,00-TL. toplamı ise 1.336.000,00-TL., 2019 yılında ise toplam brüt huzur hakkı maliyetinin yaklaşık 245.000,00-TL. ve brüt kar payı maliyetinin yaklaşık 2.035.000,00-TL. toplamı ise 2.280.000,00-TL. olarak hesaplanmış olup, şayet 2018 yılı huzur hakkının 2019 yılı için ücretler oranında yani %22 artırımı halinde 2019 yılında brüt huzur hakkı maliyetinin 1.125.000,00 TL. civarında olacağı, buna göre de şirketten ortaklara ödenen brüt huzur hakkı ve kar payı maliyet toplamlarının (2.035.000+1.125.000=) 3.160.000,00 TL. civarında olacağının hesaplandığını, buna göre de 2018 ve 2019 yılları net kar durumuna göre şirketin yıllık yaklaşık 3.000.000,00-TL. civarındaki kârının tamamen huzur hakkı ve kar payı olarak dağıtılacağı sonucunu doğuracağını, Bu durumda şirketten mevcut duruma göre (2019 yılı huzur haklarının 2018 huzur haklarına göre % 22 artırılması halinde) 2019 yılında fazladan 900.000,00-TL. civarında bir nakit çıkışın olacağı, şirketin 2019 yılı sonu bilançosundaki 144.610,43 TL. Hazır değerlere göre bununda şirketin mali yapısını olumsuz etkileyeceğinin anlaşıldığını, ayrıca şirketin önceki yıllarda kar payı ödemeleri yerine genelde yüksek miktarda huzur hakkı ödemesi yaptığı, bununda Vergi Mevzuatındaki Transfer Fiyatlandırması ve Örtülü kazanç ve örtülü sermaye hususlarına girdiği bu hususlarında vergi incelemesi sonucu değerlendirileceğinden takdirin mahkemeye ait olduğunu, davacı vekilinin itirazlarının, müdür olarak atanan kişilerin katkısı, çalışma saat ve yüküne karşılık aldığı ücretin piyasaya uygunluğu yada fazlalığı, böyle bir görev atamasının gerekip gerekmediği hususlarında olup; görüldüğü üzere davacının itirazları teknik hususlar olduğundan ve bu itiraz konuları şahsının mesleki uzmanlık alanından olmadığından takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğunu rapor ve beyan ettiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; limited şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, her ne kadar davacı %35 oranında pay sahibi olduğu davalı şirketin 06/03/2019 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda alınan ve muhalif kaldığı ve muhalefet şerhini tutanaklara geçirdiği, kararlarının usul ve yasaya, amir hükümlere ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğu iddiası ile iş bu kararların iptali isteminde bulunmuş ise de;
Davacının iptalini istediği 06/03/2019 tarihli genel kurulun, gündemin 4. maddesinde 2019 yılında ortaklara 1.500.000,00-TL kâr payı dağıtılması kararının, davacının %35 red oyuna karşılık %65 oy çokluğu ile kabul edildiği, davacının geçmiş dönem 5.700.000,00-TL kâr payı dağıtılması önerisinde bulunduğu, iş bu talebin oy çokluğu ile reddedildiği ve davacının iş bu karara muhalif kaldığına dair muhalefet şerhi düştüğü, mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından dosyaya sunulan rapor ve ek rapor içeriklerinden de anlaşılacağı üzere, şirketin kârın bir miktarını dağıtması, bir miktarını d a şirkete bırakması kararının mali durumu ve gidişatı ile uyumlu olduğu, iş bu nedenle iş bu husustaki kararın iptalini gerektirir hukuka aykırılık bulunmadığı,
Davacının iptalini istediği 06/03/2019 tarihli genel kurul gündeminin 6. maddesi ile davacının muhalefeti ile oy çokluğuyla dava dışı …’ın şirket müdürlüğüne seçilmesine ve takdir edilen ücrete dair kararın iptali ile yine şirket müdürlerine yapılacak ödemelerin arttırılmasına dair kararın iptali talebinde bulunmuş ise de, …’ın 2015 yılından bu yana müdürler kurulunda yer aldığı, müdürler kurulu üyesi olarak görev yaptığı süre boyunca, şirketin hem kaydi öz varlığında ve hem de satışlarında, net kârında sürekli bir artışın olduğu, iş bu müdürün şirkete ekstra katkı sağlamadığına dair davacının soyut iddiası dışında somut kanıta rastlanmadığı, yine şirket müdürlerine yapılacak ödemelerin çalışanlara yapılan yıllık %22 oranındaki ücret artışına paralel olarak ücret artışı yoluna gidildiği, iş bu karar ile şirket müdürlerine yapılacak ödeme miktarlarının, şirketin ekonomik büyüklüğü ve mali durumu ile uyumlu olduğu, iptali istenen gündeme ilişkin kararların hukuka ve şirket sözleşmesine ve hakkaniyete uygun olduğu,
Davacının iptalini istediği 06/03/2019 tarihli genel kurul gündeminin 7. maddesinde, huzur hakkı olarak hisseleri oranında ortaklara 01/01/2019 tarihinden itibaren toplam 15.000,00-TL nin hisseleri oranında verilmesi teklifinin davacının muhalefeti ile oy çokluğu ile kabul edildiği, davacı şirketin 06/03/2019 tarihli olağan genel kurulu toplantısında, önceki genel kurula huzur hakkı olarak hisseleri oranında ortaklara 2018 Ocak ayından itibaren toplam 53.200,00-TL oranında ödenmesine karar verildiği halde, iş bu miktarın 06/03/2019 tarihli genel kurul toplantısında 15.000,00-TL sına düşürüldüğü, iş bu durumun önceki yıllara oranla kâr payı dağıtım miktarının düşük tutularak, huzur hakkı ödemesi yapılması şeklindeki uygulamadan vazgeçilerek, ortaklara huzur hakkı yerine kâr payı dağıtımına karar verilmesinden kaynaklandığı, huzur hakkı ödemesi sarf edilen emek ve mesai karşılığı yapılan bir ödeme olup, davacının ve müdür olmayan diğer ortakların takdir edilen ücretin üzerinde ödemeyi gerektirir emek ve mesai sarf ettiğine dair kanıt da sunulmadığından, genel kurulda kabul edilen 15.000,00-TL huzur hakkı ödemesinin, şirketin ekonomik büyüklüğü ve mali durumu ile uyumlu olduğu, iş bu nedenle bu husustaki kararın iptalini gerektirir hukuka ve sözleşmeye aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilerek, aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın reddine,
Davacı tarafça peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, (Bakiye harç HMK Yönetmeliğinin 46. maddesi gereği terkin sınırları içinde kaldığından harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine yer olmadığına),
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karra kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafça yapılan 150,00-TL Bilirkişi ücreti olan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.31/03/2021

Başkan …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Katip …
e -imzalıdır