Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/645 E. 2023/528 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/645 Esas
KARAR NO : 2023/528
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/05/2018
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; 12/10/2017 günü davalı …’nun sevk ve idaresinde bulunan… plakalı araç ile davacı müvekkilin sevk ve iradesinde olan … plakalı motosiklete … Cad. … Sok. kavşağında çarparak maddi hasarlı ve cismani zararlı trafik kazası olayının gerçekletiğini, davacı müvekkilinin iş bu kaza neticesinde yaralandığını, 21 gün hastanede kaldığını, bunun 2 gününün yoğun bakımda geçtiğini ve halen ciddi sağlık problemleri yaşadığını, 12/10/2017 tarihli Trafik Kaza Tespit Tutanağında, kazanın oluşumunda davalı …’nun idaresindeki… plakalı aracın 2918 sayılı KTK’nın 53/1-a maddesini ihlali etmesi neticesinde asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, aracın davalılardan … adına kayıtlı olup Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi incelendiğinde bahse konu aracın … poliçe numarasıyla … Sigorta tarafından sigortalandığını ve kaza tarihinin poliçe kapsamında olduğunun tespit edildiğini, öncelikle ve ivedi olarak kaza sonucunda müvekkilin uğramış olduğu maddi ve manevi zararların boyutu ile dava miktarının da dikkate alınarak ileride müvekkilin mağduriyetinin önlenmesi açısından; Kazaya karışan ve davalı … adına kayıtlı… plakalı araç kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına; Davalı … (TC …) adına kayıtlı araç ve tapu kayıtlarının sorgulanarak üzerlerine ihtiyati tedbir konulmasına; maddi tazminata ilişkin taleplerinın tedavi sürecinin dava tarihi itibariyle devam etmesi nedeniyle belirsiz alacak davası olarak kabulü ile; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 815-TL tedavi ve ulaşım giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan alınarak davacıya verilmesine, tedavi sürecinin halan devam ediyor olması sebebiyle ileride çıkacak olan malüliyet ve işgücü kaybı (Efor kaybı) tazminatı olarak şimdilik 100-TL kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan alınarak davacıya verilmesine, maddi tazminata hükmedilmesine, kaza sebebiyle davacı müvekkilin telefonunda meydana gelen 2.200- TL zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kaza sebebiyle davacı müvekkilin kullandığı … plakalı araçta meydana gelen 500-TL zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan alınarak davacıya verilmesine, dava tarihi itibariyle sabit olan ve 2 numaralı maddenin a bendinde, 3 ve 4 numaralı maddelerde açıklanan toplamda 3.515-TL maddi zarar için kaza tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiz ile birlikte hükümde belirlenecek maddi tazminattan düşülmek üzere TBK md 76 gereği geçici ödemeye karar verilmesine, müvekkilinin kaza sebebiyle çekmiş olduğu elem ve üzüntünün biraz olsun dindirilmesi, yaşama tekrar bağlanması, bozulan ruhsal dengesinin yeniden sağlanması için 75.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılar … ve …’ndan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, tarihli ıslah dilekçesi ile; ıslah talebinin kabulü ile talep ettikleri alacakların faizleriyle birlikte taraflarına ödenmesini, araç tamir bedeli yönünden atiye bırakılma taleplerinin kabulüne, davanın kabulü ile davacı lehine olay 75.000-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, cevap dilekçesinde; dava yetkilinın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu, sürücü … sevk ve idaresindeki,… plakalı araç için; müvekkil şirketçe, 01.03.2017 – 01.03.2018 tarihleri arasında, … no’lu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti ile azami 330.000-TL olarak sınırlandırıldığını, her durumda müvekkili şirket sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, tüm yasal hakları saklı kalmak kaydıyla, kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, davacının maluliyetinin tespitinin “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre belirlenmesi dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, Sosyal Sigortalar Kurumu’na müzekkere yazılmak suretiyle var ise, davacıya dava konusu kaza nedeniyle ödenen rücuya tabi geçici iş görmezlik ödeneğinin ve var ise bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin ve tenzile tabi olup olmadığının sorulmasına, sayın Mahkeme tarafından kusur ve maluliyetin tespitinin ardından aktüeryal hesaplamanın Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüerler tarafından yerine getirilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … ve … vekili, cevap dilekçesinde; davanın haksız fiil hukuki sebebine dayanmakta olup Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanında kaldığını, davacının trafik kuralı ihlalleri 52/1-a ile sınırlı olmadığını, maddi zarar iddiaları ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını,
kusuru kabul anlamına gelmemek kayıt ve koşuluyla; davacının manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, müvekkiline ait araç üzerine konan ihityati tedbirin kaldırılması gerektiğini, müvekkili adına kayıtlı… plakalı araç üzerine konan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, öncelikle huzurdaki dava Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanından kaldığından görev yönünden reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise hak, hukuk, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Hastane tedavi evrakları, SGK kayıtları, hasar dosyası, sağlık kurulu raporu, kusur ve aktüerya yönünden alınan bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı başkanlığından alınan 29/04/2019 tarihli sağlık kurulu raporuna göre; “…Bu bulgulara dayanılarak 28.08,1999 doğumlu …’nda 12.10.2017 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan sakatlık oranı, olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” (Resmi Gazete, Mart 2013 tarihli 28603 sayılı) göz önüne alınarak değerlendirildiğinde;
BÖLÜM: KAS İSKELET SİSTEMİ
3. ALT EKSTREMİTEYE AİT SORUNLARDA ENGELLİLİK ORANLARI
3.2. YÜRÜYÜŞ BOZUKLUĞU
Tablo 3.4- Yürüyüş bozukluğuna göre engellilik oranları
Hastalık Derecesi:
Hafif b. Pozitif Trendelenburg testi ve kalçanın orta veya ileri derecede osteoartriti
Sonuç olarak; şahısta olaya bağlı gelişen yürüyüş bozukluğu nedeniyle kişinin sakatlık oranı %12 (oniki) olarak bulunmuştur.
Tıbbi iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin) olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) ay olarak kabulünün uygun olacağı mütalaasına varılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı başkanlığından alınan 01/07/2021 tarihli sağlık kurulu raporuna göre;”…Sonuç olarak, şahısta olaya bağlı birden fazla arıza oluştuğu için Baltazard Formülünden faydalanıldığında Meslekte Kazanma Gücü Azalma Oranı olay tarihindeki ve bugünkü yaşına göre %16,2 (yüzde on altı virgül iki) olarak hesaplanmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu
İstanbul Adli Tıp kurumundan alının 16/12/2022 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…A) Davalı …’nun %90 (yüzde doksan) oranında kusurlu olduğu,
B) Davacı …’nun %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.
..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Davacının maluliyet oranının tespiti için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan rapora göre; “…
1. Bu bulgulara dayanılarak olay tarihinde öğrenci olduğunu beyan eden 28.08.1999 doğumlu …’nda 12.10.2017 tarihli motosiklet kazasına bağlı olarak oluşan Meslekte Kazanma Gücünde Meydana Gelen Azalma Oranı üst yazınızda belirtilen Anayasa Mahkemesinin Kararı doğrultusundada olay tarihinde yürürlükte olan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” (Resmi Gazete, Ağustos 2013, 28727 sayılı) ve bu yönetmeliğin yetersiz kaldığı durumlar için “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” (Resmi Gazete, Ekim 2008. 27021 sayılı) eklerinden faydalanılarak hesaplandığında:
a) A Cetveli XTI. Liste: Pelvis ve Alt Ekstremite Arızaları
Arıza Çeşidi: Ayak tarsal kemikler arası eklemlerinde sertlik
a– Tek taraflı (Arızasına en yakın arıza çeşidi seçilmiştir.)
Arıza Sıra No: 17
Arıza Ağırlık Ölçüsü: 10
Meslek Grup No: 1 (Düz işçi olarak alınmıştır.)
Sürekli İş Göremezlik Simgesi: A
Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı: %14
b) A Cetveli XHI. Liste: Pelvis ve Alt Ekstremite Arızaları
Arıza Çeşidi: Koksa-femoral eklemin normal hareketlerinin 450’sini kaybettirecek şekilde sertliği
a– Tek taraflı
Arıza Sıra No: 6
Arıza Ağırlık Ölçüsü: 25
Meslek Grup No: 1 (Düz işçi olarak alınmıştır.)
Sürekli İş Göremezlik Simgesi: A
Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı: %29×1/5=%5.8 (%50 kısıtlılığın karşılığı olan bu arızada şahsın eklem hareket açıklıklarındaki yaklaşık 1/10 oranındaki kısıtlılık nedeniyle takdiren şahısta mevcut kısıtlılık düzeyinde oranlama yapılmıştır.)
c) A Cetveli XII. Liste: Pelvis ve Alt Ekstremite Arızaları
Arıza Çeşidi: Bacak kısalıkları
e– 4cm’den az
Arıza Sıra No: 20
Arıza Ağırlık Ölçüsü: 0
Meslek Grup No: 1| (Düz işçi olarak alınmıştır.)
Sürekli İş Göremezlik Simgesi: A
Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı: %3
Sonuç olarak, şahısta olaya bağlı birden fazla arıza oluştuğu için Baltazard Formülünden faydalanıldığında Meslekte Kazanma Gücü Azalma Oranı olay tarihindeki ve bugünkü yaşına göre %16,2 (yüzde on altı virgül iki) olarak hesaplanmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Aktüerya uzmanı bilirkişiden alınan 04/04/2022 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…12.10.2017 tarihinde yaralanan …’nun geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 13.910,51 TL olduğu,
Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 324.095,61 TL olduğu, Tedavi ile ilişkili belgeli ulaşım giderinin 815,00 TL olabileceği, Talep olunan 2.200,00 TL … . 32GB tamir bedelinin kaza ile ilişkili olup olmadığı ve maddi zarar kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
Ayrıca … plakalı motosikletteki oluşan hasara dair tespit ve takdir Sayın Mahkeme ait olmak üzere ilgili tespitin makine mühendisi bilirkişi tarafından yapılmasının uygun olacağı,
Kusur durumuna göre tarafların sorumlu olduğu bedelin takdiri ile,..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Otomotiv hasar uzmanı bilirkişiden alınan 14/02/2023 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…Dava dosyası kül halinde incelenmiş olup, … plaka sayılı motosikletin davaya konu kazası ile ilgili “Araç Ruhsat Bilgileri, Ekspertiz Raporu ve/veya Bilirkişi Tespit Raporu ve/veya Uzman Görüşü ve/veya tamirine konu fatura” dosya kapsamında yer almadığı görülmüştür.
Dava dosyasının 2018 tarihli olması nedeniyle süreç dikkate alınarak, Ön Rapor düzenlemek yerine İzmir Baro Levha Sorgulama sayfasından davacı vekilinin kurum hattına SMS ile bilgi verilmiş gerekli bilgi ve belgenin bir örneğinin tarafıma, bir örneğinin Sn. Mahkemenin kalemine gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sn. Vekil çalışanları tarafından bir gün sonra ellerinde bu konuda herhangi bir veri olmadığı belirtilmiştir.
Arz ve izah edilen nedenlerle … plaka sayılı motosikletin davaya konu kazası ile ilgili hasar onarım bedeli tespiti yapılamamıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi zararın giderilmesi talepli maddi ve manevi tazminat davasıdır.
2-Dava dilekçesinde, davacı …’nun kendi sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davalı …’nun sevk ve idaresinde olup davalı …’nun maliki olduğu, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’nin KZMMS sigorta poliçesi ile sigortalısı olan… plaka sayılı araçlar arasında meydana gelen 12/10/2017 tarihli kaza nedeniyle yaralandığını, kaza nedeniyle davacının maluliyeti oluştuğu, kazaya davalı araç sürücüsünün asli kusurla sebebiyet verdiği, kaza sonrasında davacının geçici ve sürekli maluliyeti oluştuğu, tedavi kaynaklı ulaşım gideri, tedavi gideri, telefon kırılması nedeniyle zarar, motosikletin hasarından dolayı zarar ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
3-Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, kazanın oluşumunda davacının tam ve asli kusurlu olduğunu, davacının maddi zararları ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacının ileri sürdüğü zararların oluştuğuna dair somut delil bulunmadığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu ve sair hususları ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş, davalının sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olduğunu, davalının kusur oranında sorumlu olabileceğini, kusurun ayrıca ispatı gerektiğini, davacının kaza nedeniyle maluliyetinin bulunup bulunmadığının ATK raporuyla belirlenmesi gerektiğini, davacının kask takmaması nedeniyle oluşan zarardan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini ve sair hususları ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
4-Davalı sigorta şirketi vekilinin yetki itirazının incelenmesinde, dava konusu kazanın İzmir ili Balçova ilçesinde meydana geldiği, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesinin yetkili mahkemeler arasında sayıldığı, İzmir Mahkemeleri’nin uyuşmazlığın görülmesinde yetkili olduğu gözetilerek yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı … ve … vekilinin görev itirazlarının değerlendirilmesinde, davanın zarar veren aracın sigortasına karşı araç maliki ve sürücüsüne karşı birlikte ikame edildiği, sigortanın taraf olduğu davalarda Türk Ticaret Kanunu’nun sigorta sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanacağından mutlak ticari dava niteliğinde olduğu, davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan davanın Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde birlikte görülmesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından görev itirazları yerinde görülmemiştir.
5-Mahkememizce yapılan ön incelemede dava öncesinde davalı sigorta şirketi nezdinde 29/01/2018 tarihinde hasar dosyası açıldığı ve KTK 97.maddesinde öngörülen özel nitelikte dava şartının yerine getirildiği görülmüştür.
6-Mahkememizce ceza yargılaması dosyası, davacının görmüş olduğu tedavilere ilişkin hastane kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırma raporları, hasar dosyası ve poliçe delil olarak değerlendirilmiştir.
7-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
90. Maddesinde, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun… öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun… düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, …n zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
8-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
9-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
10-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden …n Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
11-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
12-Mahkememizce kusur değerlendirmesinde usul ekonomisi ilkesi gereğince dava konusu kazayla ilgili İzmir 35.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında yürütülen kovuşturmada yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları dosya arasına alınarak taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
İzmir …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında 12/02/2021 tarihinde kaza mahallinde davacı ve davalı araç sürücüsü ve tanık …’nın katılımıyla keşif icra edildiği, keşif sonucu düzenlenen 14/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalı araç sürücüsünün sağa dönüş kurallarına uymadığı, davacının ise araç hızını mahal şartlarına uydurmaması şeklinde kural ihlali gerçekleştirdiği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 30/04/2021 tarihli raporunda dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalı araç sürücüsü …’nun asli kusurlu, davacının ise alt düzeyde tali kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce dosya ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne yeniden tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 16/12/2022 tarihli ATK raporunda davalı araç sürücüsü …’nun %90 oranında, davacının ise %10 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce kusur raporlarına yönelik taraf itiraz ve beyanları ile dosyaya sunulan bilirkişi raporları ve ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporları birlikte incelendiğinde dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalı araç sürücüsünün temel kurallardan olan dönüş kurallarına riayet etmemesi nedeniyle asli düzeyde kusurlu olduğu, davacının ise sürüş esnasında meskun mahalde kavşağa yaklaşırken hızını azaltmaması nedeniyle alt düzeyde kusurlu olduğu, ATK raporunda gösterilen %90-%10 kusur dağılımının dosya kapsamına uygun olduğu gözetilerek davalı araç sürücüsü %90 oranında kusurlu kabul edilmiştir.
13-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda kaza tarihi 12/10/2017 olup davacının maluliyetine ilişkin değerlendirmelerin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Davacının maluliyetinin tespiti yönünden Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı öğretim üyelerinden oluşan heyete sevk edilmiş, dosyaya sunulan 29/04/2019 tarihli maluliyet raporunda davacının sürekli iş gücü kaybı oranının %12 olduğu ve 9 ay süreyle geçici iş gücü kaybına uğradığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Rapora karşı davalı taraflarca itirazlar ileri sürülmüş olup, itirazlar doğrultusunda alınan 01/07/2021 tarihli maluliyet raporunda davacının %16,2 oranında sürekli maluliyeti bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
29/04/2019 tarihli maluliyet raporuna karşı davacı tarafça itirazda bulunulmamış olup davalılar yönünden maluliyet oranı ve süresi açısından usuli kazanılmış hak oluştuğundan daha yüksek oranlı maluliyet raporu dikkate alınmamıştır. Davalıların itirazlarının incelenmesinde ise 29/04/2019 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihi itibariyle geçerli yönetmeliğe göre düzenlendiği, raporda maluliyet oranına esas alınan kalıcı sakatlıkların irdelendiği, buna karşın itirazlarda yeniden rapor alınmasını gerektirecek somut bir hatalı değerlendirme gösterilmediği dikkate alınarak davacının %12 oranında sürekli maluliyeti ve 9 ay süresince geçici iş gücü kaybı oluştuğu kabul edilmiştir.
14-Maluliyet durumunun tespiti sonrasında dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 03/04/2022 tarihli aktüerya raporunda davacının geçici iş göremezlik zararı 13.910,51-TL, sürekli iş gücü kaybı zararı 324.095,61-TL, tedaviye bağlı ulaşım gideri zararı 815,00-TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekilllerine tebliğ edilmiş, davacı tarafça hesaplanan miktarlara yönelik bir itiraz ileri sürülmemiştir. Davalı taraflarca rapora karşı bir kısım itirazlar ileri sürülmüş ise de itirazlarda raporun düzenlenmesine esas verilere ilişkin somut bir hatanın gösterilmediği, TRH-2010 ve progresif rant yöntemine göre hazırlanan raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu gözetilerek itirazlar yerinde görülmemiştir.
Bilirkişi raporu ile 13.910,51-TL geçici iş gücü kaybı zararı ve 324.095,61-TL sürekli iş gücü kaybı zararı hesaplanmış olup mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede yerleşik yargısal uygulamalara uygun olarak düzenlenen raporda gösterilen bu miktarlar hükme esas alınmıştır.
Yargılama sırasında 07/06/2018 tarihli ara karar ile 3.500,00-TL geçici ödeme kararı verilmiş olup bu tutar hesaplanan tazminattan mahsup edilmemiş, hükmün icrası aşamasında ön ödemenin mahsup edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Müterafik kusur indirimi uygulanması gerekip gerekmediği yönünden yapılan değerlendirmede, Yargıtay ..Hukuk Dairesi’nin 20/09/2022 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında, “Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur, 6098 sayılı TBK 52. maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
İtiraz hakem heyetince, davacının dizlik takmaması nedeniyle % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığı ve itirazın kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesiyle itiraz başvuru ücretinin % 50’sinin davacıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır. Koruyucu ekipman olarak dizlik, Karayolları Trafik Yönetmeliğinde düzenlenmediğinden müterafik kusur indirimi yapılmaması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre; müterafik kusur indirimi yapılması doğru görülmediğinden itiraz başvuru ücretinin % 50’sinden davacının sorumlu tutulması da doğru değildir.”
Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … E. … Karar sayılı, 15/02/2023 tarihli ilamında da benzer şekilde değerlendirme yapılarak müterafik kusur uygulanması gerektiği yönündeki temyiz taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar Yargıtay …Hukuk Dairesi ve Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin eski tarihli uygulamasında motosiklet kullanıcılarının korucuyu elbise veya dizlik kullanmaması nedeniyle maluliyetin oluştuğu bölgeler de dikkate alınarak müterafık kusur indirimi uygulanması gerektiği yönünde kararlar bulunmakta ise de, Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin mahkememiz kararı tarihi itibariyle yukarıda bir kısmı alıntılanan en güncel uygulamasında önceki tarihli bu uygulamanın terk edildiği, Karayolları Trafik Kanunu’nda ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde düzenlenmeyen koruyucu tertibatın kullanılmamasından dolayı müterafik kusur indirimi uygulanamayacağı yönünde görüş değiştirildiği görülmüş olup, mahkememizce yapılan değerlendirmede de, müterafik kusur indirimi uygulanabilmesi için zarar görenin yasa veya yönetmelik hükümlerine göre kullanılması gereken bir araç veya gereci kullanmaması ve bunun zararın artmasına neden olması gerektiği, bu haliyle yasal olarak zorunluluk bulunmayan dizlik veya koruyucu elbise kullanımı gerçekleştirilmemesinin müterafik kusur indirimi sebebi olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin güncel uygulaması doğrultusunda müterafik kusur indirimi uygulanmamıştır.
15-Tedavi kaynaklı ulaşım giderleri yönünden aktüerya bilirkişisi tarafından tedavi kayıtları dikkate alınarak 800,00-TL ulaşım gideri sarf edilebileceğinin belirtildiği, davacı tarafça dosyaya 815,00-TL tutarlı makbuz sunulduğu görülmekle olası ulaşım gideriyle miktar olarak oldukça yakın sarf edilen gider makbuzları dikkate alınarak davacının 815,00-TL tedavi kaynaklı ulaşım gideri zararı bulunduğu kabul edilmiş ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil yönünden hüküm kurulmuştur.
16-Davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle poliçeden kaynaklanan sorumluluğu maluliyet nedeniyle oluşan tazminatlar için 330.000,00-TL olup geçici ve sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi tazminatlarda bu miktar aşılmamak üzere hüküm kurulmuştur. Tedaviye dayalı ulaşım gideri yönünden ise tedavi teminatı kapsamında ödeme yapılacağından bu miktar belirtilen poliçe teminatı dışında değerlendirilmiş, poliçe teminatının altında kaldığı açıkça belirli olduğundan ayrıca bir sınırlama gösterilmemiştir.
17-Davacı tarafça tazminat miktarlarına yasal faiz uygulanması edilmiş olup veren aracın hususi nitelikte olduğu gözetilerek tazminatlara yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir. Her ne kadar dava öncesi temerrüt gerçekleşmiş ise de ıslah dilekçesinde faiz başlangıç tarihi olarak kaza ve ıslah tarihi ayrımı yapılarak talepte bulunulduğu anlaşıldığından taleple bağlı kalınarak davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi 09/02/2018 ve ıslah tarihi baz alınarak hüküm kurulmuş, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi ve ıslah tarihine göre hüküm kurulmuştur.
18-Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirme sonucunda ise, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Davacının iddiaları ve dosya kapsamında toplanan deliller dikkate alınarak, davacının kaza nedeniyle uğradığı sürekli maluliyet, geçici iş gücü kaybı, kazanın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kazanın gerçekleşmesindeki kusur durumları, kaza tarihi ile paranın alım gücü hususları ile birlikte değerlendirildiğinde takdiren 20.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
19-Davacı tarafça kaza nedeniyle sürücüsü olduğu motosiklette meydana gelen hasarın onarım bedeli ile cep telefonunun zarar gördüğü iddiasına dayalı olarak telefon onarım bedelleri ayrıca talep edilmiştir. Görülmekte olan dosya kapsamı dikkate alındığında bu husustaki taleplerin ayrıca bilirkişi incelemesi gerektirdiği, ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon ortamında maluliyet kaynaklı tazminatlarla birlikte bu zararların hesaplanması beklenildiği takdirde tarafların mağduriyetine yol açılacağı dikkate alınarak telefon tamir bedeli ve araç hasar bedeli talepleri tefrik edilerek ayrı bir dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ İLE,
A-13.910,51-TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın, davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin sorumluluğu 330.000,00-TL poliçe limitini aşmamak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminatın 50,00-TL’sine davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden 09/02/2018, davalılar … ve … yönünden haksız fiil tarihi 12/10/2017’den itibaren, ıslahla artırılan 13.860,51-TL’sine tüm davalılar yönünden ıslah tarihi 17/04/2023 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
B-324.095,61-TL sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi tazminatın, davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin sorumluluğu 330.000,00-TL poliçe limitini aşmamak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminatın 50,00-TL’sine davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden 09/02/2018, davalılar … ve … yönünden haksız fiil tarihi 12/10/2017’den itibaren, ıslahla artırılan 324.045,61-TL’sine tüm davalılar yönünden ıslah tarihi 17/04/2023 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
C-815,00-TL tedaviye dayalı ulaşım bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminata dava tarihi 24/05/2023 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
D-Telefon tamir bedeli ve araç hasar bedeli yönündeki taleplerin TEFRİKİNE, bu taleplerin farklı bir esasa kaydedilerek yeni esas üzerinden yargılamaya devam olunmasına,
2-MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ İLE, 20.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi 12/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlasına dair istemin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 24.504,23-TL harçtan peşin olarak alınan 268,51-TL ile ıslah harcı olarak alınan 1.151,34-TL harcın mahsubu ile geri kalan 23.084,38-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, (Davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu 21.718,18-TL ile sınırlıdır)
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına kabul edilen maddi tazminat yönünden takdir edilen 50.420,96-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davalı … Sigorta A.Ş.’nin yalnızca 49.314,10-TL ile sınırlı olarak sorumlu tutulmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına kabul edilen manevi tazminat yönünden takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ndan alınıp davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalılar yararına reddedilen manevi tazminat yönünden takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılar … ve …’na verilmesine,
7-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 268,51-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 1.151,34-TL toplamı 1.419,85-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL. başvuru harcı ile 761,90-TL posta ve tebligat ücreti, 1.300,00-TL bilirkişi ücreti, 1.500,00-TL İstanbul ATK fatura bedeli toplamı 3.597,8‬0-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davanın ret ve kabul oranlarına göre davalılar … ve …’nun yalnızca 3.119,50-TL ile sınırlı olarak sorumlu tutulmasına,
9-Davalı … ve … tarafından posta gideri olarak sarf edilen 220,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 30,16-TL’sinin davacıdan alınarak işbu davalılara verilmesine, fazlasına dair kısmın işbu davalılar üzerinde bırakılmasına,
10-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2023
Katip…
e-imzalıdır
Hakim…
e-imzalı