Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/643 E. 2022/133 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/643 Esas
KARAR NO : 2022/133

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ : 23/05/2018
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile aralarında ticari ilişki bulunan dava dışı …. Tic. Lt. Şti tarafından müvekkili şirkete dört adet çek keşide edildiğini, iş bu çeklerin … Kargo AŞ ile keşideci tarafından müvekkili şirkete gönderilmek üzere kargoya verildiğini, söz konusu çekler arasında bulunan 20/12/2017 tarih … seri nolu 25.000,00-TL’lik çekin 21/12/2017 tarihinde davalı tarafça ibraz edildiğini 20/03/2018 tarihli İzmir 4. ATM’nin …esas sayılı dosyasının duruşmasında öğrendiklerini, İzmir 4. ATM’nin 20/03/2018 tarihli duruşması akabinde gereği dava açılıp açılmayacağı hususunda taraflarına bildirimde bulunma adına süre verildiğini, verilen süre içinde 03/04/2018 tarihinde bildirimde bulunduğunu, 31/05/2018 tarihinde değin çekin iadesi için dava açma adına süre verildiğini, bu nedenle iş bu iade davasını açtıklarını, davalının iyi niyetli hamil olmayıp müvekkili ile keşidecinin elinden rızası dışında çıkan çekin iadesine/istirdadına ve müvekkilinin meşru hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmek zorunda kaldıklarını, bu nedenlerle 20/12/2017 tarih … seri nolu 25.000,00-TL’lik çekin iadesine/istirdadına karar verilmesini, müvekkilinin meşru hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davaya konu çekin müvekkili firma tarafından tahsil için Garanti Bankası’na ibraz edildiğini, ancak çekin halen müvekkili üzerinde olmadığını, çekin karşılıksız çıkması sonucunda çeki ciro yoluyla kendisine veren …’e iade ettiklerini, bu gerçek sebebiyle davanın …’e ihbarının gerektiğini, müvekkili firma ile … arasında 08.11.2017 tarihinde 2 adet ilik makinesi, 2 adet düğme makinesi satışı konusunda sözleşme yapıldığını, sözleşme gereği 2.000-TL kaparo alındığını, 25.000-TL’lik dava konusu çek ve teslim ve fatura düzenlendiğinde 35.000-TL nakit ödenmek üzere anlaştıklarını, ürün teslim tarihi olarak belirlenen 02.01.2018’den önce çek karşılıksız çıkınca, kaporanın müvekkili firmada kaldığını, çekin …’e iade edildiğini, haliyle temin edilen makineler de teslim edilmediğini, müvekkili firma yetkililerinin kendilerine makine karşılığı verilen çeklerin karşılıklarını, hesap ve ödeme durumlarını bankaya sorup öyle aldıklarını, bu çeki aldıklarında alacak karşılığını Garanti Bankası’na sorduklarını ve müşteki temsilcisi çek hesabının olumsuzluğunun olmadığı bilgisini verdiklerini, bunun üzerine çeki alıp 09.11.2017 tarihinde tahsil için Garanti Bankası Soğanlı Şubesine verdiklerini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir,
DELİLLER: İzmir 4. ATM’nin …. Esas sayılı dosysaı, … Kargo Aş kayıtları, makine satış sözleşmesi, çek teslim tutanağı delil olarak değerlendirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, rıza dışı elden çıkan çekin istirdadı davasıdır.
2-Davacı lehtar çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri sürerek işbu davayı açmış, davalı ise çekin yetkili hamili olduğunu savunmuştur. Davalı taraf ayrıca cevap dilekçesinde dava konusu çekin karşılıksız çıkmasından sonra çeki ciro ederek davalıya veren …’e iade ettiğini belirterek davanın ihbarını talep etmiştir.
Zayi olan çekin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 792. maddesi gereğince ciro silsilesinin görünüşte düzgün olması davalının çeki iktisabı için yeterlidir. Ayrıca, davalının yetkili hamil olması için ciro silsilesinde imzası bulunanların imzalarının gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu yoktur. Somut olaya gelince, dava konusu çekte de mevcut ciro silsilesi içerisinde bu anlamda bir kopukluk bulunmamakta olup, ayrıca ciro silsilesinde ismi geçen lehtar ve cirantaların kaşe ve imzası sahte olsa bile bu durum davalının yetkili hamil olduğu gerçeğini değiştirmez. Davalı tarafın ancak kötü niyetle çeki iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusurlu olduğu kanıtlandığı takdirde sorumlu olacağı kuşkusuzdur.
3-Davacı tarafça davada delil olarak hasımsız çek iptali davasına, çek görüntüsüne ve imza incelemesi delillerine dayanılmıştır.
4-Gerekçenin 1 nolu paragrafında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, çeki elinde bulunduran kişinin kötü niyetli olarak çeki iktisap ettiği kanıtlanmadıkça çeki veya bedelini iade etmesi gerekmemektedir.
Somut olayda davacı tarafça dayanılan deliller ve dosya kapsamı itibariyle, ibraz edilen çekte ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı gibi davalı ……. Tekstil Otomotiv Tic.ve San.Ltd.Şti.’nin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ispatlamaya elverişli bir delile de dayanılmamıştır. Dava tarihi 23.05.2018 olup davacı tarafça çekte ciroları bulunan şirketler hakkında suç duyurusunda bulunulduğuna dair dosyaya herhangi bir beyan sunulmadığı, tanık deliline dayanılmadığı, dosyada davalının kötü niyetini ortaya koyabilecek başkaca bir delile dayanılmadığı da gözetildiğinde davalının kötü niyetini gösterir resen gözetilecek başkaca bir husus tespit edilemediğinden davalı şirketin kötü niyetinin kanıtlanamadığı değerlendirilmiştir.
Dava sırasında çekte cirosu bulunan ve davalı tarafça çekin kendisine iade edildiği belirtilen … dinlenilmiş, kendisinin 20.000,00-TL tutarlı bir çeki makine satış sözleşmesi nedeniyle davalı ……… Ltd.Şti.’ne verdiğini, 25.000,00-TL tutarlı bir çek vermediğini beyan etmiş ise de kendisinin de kabulünde olan 07/11/2017 tarihli makine satış sözleşmesinde açık bir şekilde dava konusu çekin … tarafından ödeme aracı olarak davalıya verileceğinin düzenlenmiş olduğu gözetildiğinde …’in dava konusu çeki davalı şirkete teslim etmediği yönündeki beyanlarına itibar edilmemiştir.
5-Davacı şirket tarafından imza incelemesi talep edilmiş ise de görünüşte kopukluk olmayan ciro silsilesi ile çeki iktisap eden davalının kötü niyetinin kanıtlanamadığı gözetildiğinde, görülmekte olan davada çekte bulunan davacı şirket adına atılan imzanın sahte olmasının davanın neticesi açısından bir önemi bulunmamaktadır. Davalı şirket, kötü niyeti kanıtlanmadıkça davacı şirket adına atılan cironun sahte olmasından etkilenmesi mümkün değildir. Bu nedenle imza incelemesi yaptırılmasına gerek görülmemiştir.
6-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere, davacı tarafın dayandığı deliller itibariyle davalı şirketin dava konusu çeki kötü niyetle iktisap ettiğinin kanıtlanamadığı, davalı çek hamilinin çeki dava dışı 3.kişiden aldığına yönelik savunmada bulunduğu, savunmayı doğrular şekilde ihbar olunanın tanık sıfatıyla beyanının alındığı, davacı tarafça davalının sunduğu delillerin aksini ispata yarar herhangi bir delil ileri sürülmediği, davalı şirketin kötü niyetinin kanıtlanmasına yönelik olarak davalı şirket yetkilileri hakkında açılmış bir kamu davası bulunmadığı hususları gözetilerek davalı şirketin kötü niyeti kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
7-Her ne kadar davacı vekilince davanın açılmasında kusurlu bulunmadıkları ve bu nedenle aleyhlerinde yargılama giderine hükmedilmemesi talep edilmiş ise de davacı tarafın çek istirdadı davası açmadan önce davalının kötü niyetli olup olmadığı hususunda belirli bir kanaat oluştuktan sonra dava açması gerektiği, salt çekin bir kişide olduğunun anlaşılmasının ona karşı dava açılmasını gerektirmediği, son hamilin kötü niyetli olmadığının anlaşılması halinde kötü niyeti ispat edilebilecek olan cirantalara karşı uğranılan zararın tazmini açısından dava açılabileceği, davacının tercih hakkını kötü niyetli olduğunu düşündüğü son hamile yönelttiği, bu iddiasını ise ispat edemediği, davacının davayı açarken kaçınılmaz şekilde yanılgıya düşmesine neden olacak bir hususun dosyaya yansımadığı bu haliyle davalı lehine yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği değerlendirildiğinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin olarak alınan 426,94-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 346,24‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacının sarf ettiği yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
6-Dosyaya getirtilen evrak asıllarının karar kesinleştiğinde ilgili yerlere iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2022
Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır