Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/6 E. 2023/37 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/6 Esas
KARAR NO : 2023/37
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … tarihinde … yönetimindeki … adına kayıtlı … plaka sayılı motosikletin arkasında yolcu olarak seyir halinde iken tek taraflı kazaya karıştığını, kaza nedeniyle davacının sağ femor şaft kırığı oluştuğunu, davacının … tarihinde … Devlet Hastanesi’ne trafik kazalı olarak sevk edildiğini, kaza anında alkolsüz olduğunu, … adına kayıtlı olan … plaka sayılı 2011 model motoran marka motosikletin kaza tarihinde davalı şirkete ait … numaralı acenta tarafından … başlama tarihli … bitiş tarihli ve … poliçe numaralı sigorta poliçesi ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı tarafın davaya cevap vermediği görüldü.
Dava, haksız fiil nedeniyle kalıcı iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Çift taraflı trafik kazasında davacının … plakalı motosiklette yolcu, davalının ise aynı motosikletin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen olduğu sabittir.
Davalı Sigortanın sorumluluğu değerlendirilecek olursa; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş,
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Kazaya karışan … plakalı motosiklet … tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza … tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği kalıcı işgöremezlik tazminatından dava dışı sürücünün kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır.
… Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Ana bilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan … tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “1. Bu bulgulara dayanılarak … doğumlu …’nın … tarihli trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle oluşan sakatlık oranı olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” den (Resmi Gazete, Mart 2013, 28603 Sayı) faydalanılarak hesaplandığında;
Bölüm: Kas İskelet Sistemi Tablo 3.4- Yürüyüş bozukluğuna göre engellilik oranları
Hafif a. Alt ekstremilede antaljik yürüyüş, basma fazının kışalmasına ilave olarak ayak bileği, diz veya kalçada orta-ileri dereccde artritik değişikliklerin tespit edilmesi
Kişinin sakatlık oranı %8 (sekiz) olarak bulunmuştur. Şahıs dışarıda baston kullandığını belirtmiş ve muayeneye bastonla gelmişse de ilgili yönetmelikte yer alan yürüyüş bozukluğu ile ilgili tablodaki kriterlerden “pozitif trandelenburg testi ve 2016’da yapılan radyolojik tetkikinde (incelenen evrak no:4) kalça osteoartrit bulguları olmadığından şahısta mevcut antaljik yürüyüş bozukluğuna uygun olan oran seçilmiştir.
2. Tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren uyluk kemiği kırığı nedeniyle 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, ancak istenildiği takdirde kesin iş göremezlik süresinin eğer varsa kişinin tedavi ve takibini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile de belirlenebileceği mütalaasına varıldı.
3. Mahkeme Dosyasında yer alan … Engelli Sağlık Kurulu Raporunda (incelenen evrak no:3) “Tablo 3.4 hasta tek koltuk değneğini sürekli kullanmak zorundadır” arızasından oran verildiği, raporun geçerlilik süresinin 2 yıl olduğu ve raporun … tarihli olduğu görülmüştür. Şahıs Anabilim Dalımızda … tarihinde yapılan muayenesinde, evde tek koltuk değneği kullandığını, dışarıda kullanmadığını beyan etmiştir. … Engelli Sağlık Kurulunun süreli olması ve iki raporun düzenlenme tarihleri arasında yaklaşık 3 yıl fark olması nedeniyle şahsın muayene bulgularında düzelme olması iki rapor arasındaki farkın nedeni olarak değerlendirilmiştir. Şahıs Anabilim Dalımızdaki muayenesinde nöropatik ağrı tariflememiştir, bu nedenle nöropatik ağrı arızası da hesaplamaya dahil edilmemiştir.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’den alınan … tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; ” … oğlu … doğumlu …’ın … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre;
1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (Dokuz) aya kadar uzayabileceği,
3. Kişinin sürekli ya da geçici bir süreyle bir başkasının bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Tüm bu nedenler ile; davacı taraf … tarihli dilekçesi ve … tarihli celsede ki beyanı ile açıkça kalıcı iş göremezlik tazminatı talep ettiğini belirtmiş ve mahkememizce aldırılan … karar tarihli ATK raporuna göre davacının maluliyetinin bulunmadığı belirtildiğinden, sunulan rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre hazırlandığından rapor hükme esas alınarak, davacının maluliyet oranı bulunmadığından kalıcı iş göremezlik tazminatı iddiasına dayalı açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcının (179,90 TL) başlangıçta yatan peşin harçtan mahsubuna, eksik kalan harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve harcanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Ödenmeyen 2.310,00 TL ATK fatura bedelinin suç üstü ödeneğinden karşılanmasına,
5-Suç üstü ödeneğinden karşılanacak olan 2.310,00 TL ATK fatura bedelinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 2.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı….

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”