Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/572 E. 2021/266 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/572 Esas
KARAR NO : 2021/266

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;Dava dışı … tarafından İdare aleyhine açılan Karşıyaka … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında 01.04.2011 tarihinde … Mahallesi … sokak No: … …-İzmir adresinde bulunan konutuna su basması sonucu oluşan zararın tazmini için dava açtığını ancak dava konusu hasar için İdare 07.07.2010 tarih, … sayılı karar ile yüklenici- davalı şirket arasında …. şebeke inşaat işi ihalesi kapsamında anlaşma yapıldığı ve davalı-yüklenici şirketin çalışması esnasında zararın meydana geldiği,müvekkil İdarenin herhangi bir kusuru olmadığını ,davalı-yüklenici firma arasında imzalanan Genel Teknik Şartname maddelerine göre zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenlerle İdare aleyhine açılan davanın yüklenici-davalı …A.Ş’ye ihbar edilmesini talep ettikleri,dava dışı … tarafından İdare aleyhine açılan Karşıyaka … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası … Karar sayılı ilamı ile İdare aleyhine sonuçlanınca İdare’de İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyada başlatılan icra takibinde İdare 16.705,01 TL’yi 14.07.2014 tarihinde icra dosyasına ödediğini,yapılan bu ödeme için davalı-yüklenici şirkete 10.07.2014 tarih, … sayılı yazı ile davalıdan talep edilmesi neticesinde davalının 17.07.2014 tarihli yazısında böyle bir borçları olmadığı beyanı ile davanın açılma zorunluluğu ortaya çıktığını belirterek; bu nedenlerle 16.705,14 TL’nin 14.07.2014 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; davaya dayanak yapılan Karşıyaka … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında … tarafından”… çalışması esnasında ikametgahının önünde ana su borusunun bir iş makinası tarafından patlatılması sonucu evini su bastığı ve eşyalarının zarar görmesinden …’ya bağlı ekibin kusurlu olduğunu düşünüyorum”şeklindeki beyanı ile dosyada belediye zabıtalarının 01.04.2011 tarihli tutanağında”… sokakta …’ya ait olduğu belirtilen … plakalı araçla çalışma yapıldığını,çalışma bitiminde … Apt. bodrum katını ve …’nun ikamet ettiği kapıcı dairesini su bastığı” şeklinde tutanak düzenlediklerini,aynı dosyada dava dilekçesinde … plakalı araç ve iş makinasının özensiz çalışması sonucu yer altındaki ana su borusu patladığını belirterek; davacıya ait … plaka sayılı aracıyla …’ya bağlı ekibin çalışması esnasında su borusu patladığı sebebiyle kendilerinin bu olayla ilgilerinin olmadığını suyu kesme ve açma yetkisinin …’ya ait olduğunu ,kendilerinin su baskınına sebep olmalarına imkan olamayacağını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “Taraflar arasında Karşıyaka … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile karara bağlanan tazminat miktarının icra takibine konması ve davacı tarafından ödenmesi sonucunda bu miktarın davalıdan sözleşme kapsamında istenilip istenilemeyeceği zararın davalı çalışanları tarafından verilip verilmediği konusunda uyuşmazlık bulunduğu” şeklinde belirlenmiştir.
Söz konusu hasarın ne şekilde meydana geldiğini, tarafların kusur durumunu, Karşayaka Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan incelemeler ve dosyamız içerisine sunulan tüm belgeler dikkate alınarak davacı tarafın rücuen isteyebileceği tazminat olup olmadığı konusunda rapor düzenlemek üzere dosya bilirkişi heyetine verilmiştir.
Bilirkişiler tarafından hazırlanan raporda ve ek raporda; ihtilafa konu olan … şebeke inşaatı işinin yapımı sırasında arıza müteahhidi olan davalının … Sok. No. … önündeki branşman borusunu değiştirmek için suyun kesilmesini istediği, davalı firmanın suyun kesilmesini beklemeden kolektörü kesmesi nedeniyle dava dışı şahsın evine su girdiğine dair yazışmalar olduğu, davalının ise …’ya ait … plakalı aracın çalışma yaptığı, çalışma bittikten sonra evin su baskınına maruz kaldığı yönündeki açıklamaları da gözetilerek her iki iddianın değerlendirildiği, davacının iddiasının davalının değiştirdiği bronşman konusundan kaynaklı olarak buradan çıkacak suyun davacının dava dışı şahsa ödeme yaptığı miktarın dayanağı olan hasarın gerçekleşmesine yetmeyeceği, sokaktaki ana boru patlamasının onarımı için … çalışmalarının yapılması sırasında meydana gelmiş olduğu yönündeki saptamalar dikkate alınmış ,bilirkişi heyetinin bu hasardan da doğan sorumluluğun tamir işlerini üstlenen davalının yaptığı işin geçici kabulünün yapılmış olması halinde davalıya, aksi halde davacıya ait olacağı, geçici kabulünde hasardan sonra yapıldığı yönündeki belirlemeler mahkememizce oluşa ve hukuka uygun görülmemiş, davalının yaptığı işin sadece branşman bağlama işi olduğu, bu sebeple ana boru patlamasından kaynaklı oluşan su basması nedeniyle oluşan hasardan sorumlu tutulmaması gerektiği sonucuna varılmış aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
Mahkememiz 18/02/2016 tarih. … Esas … K.sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş olup, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 06/02/2018 tarih … E. … K sayılı kararı ile mahkememiz kararı bozularak yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmış olup … plaka sayılı aracın üzerinde refakate alınacak bir makine mühendisi bilirkişi eşliğinde keşif yapılarak söz konusu aracın dava dışı 3. Şahısın evine zarar veren olaya sebep olabilecek teknik niteliğe sahip olup olmadığı, diğer bir anlatımla aracın iddia edildiği gibi su borularını patlatabilip patlatamayacağı bu niteliğe sahip olup olmadığı hususlarında keşif yapılarak rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi 27/11/2020 havale tarihli raporunda; 01.04.2011 tarihinde … sokak No:… … adresinde ikamet eden dava dışı …’nun kapıcı dairesini su bastığı olayda, davacının maliki olduğu ve keşif mahallinde görülen onarım-tamir,bakım aracı olarak kullanılan … plaka sayılı aracın dava dışı …’nun kapıcı dairesinde meydana gelesu baskına sebep olacak,su borularını patlatacak bir iş makinası olamayacığının ve dava dışı …’nun kapıcı dairesinin su basmasına etken olacak bir araç olamayacağının,aksine olay mahalline gelen ve su kaçağını onarmaya gelen müdahale amacı için dizayn edilmiş bir onarım aracı olabileceğinin kanaatine vardığını bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama aşamasında ve özellikle hasara sebep olduğu iddia edilen … plaka sayılı araç üzerinde yapılan keşifte bilirkişice bildirildiği ve mahkememizce de gözlemlendiği üzere söz konusu aracın hasar ihbarı bildirildikten sonra arızanın giderilmesi için müdahale aracı olduğu iddia edildiği şekilde boruyu patlatabilecek bir iş makinası olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle 3. Şahsa verilen zararın davalının eylem ve fiilinden meydana geldiği ve taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı olarak davacının ödemiş olduğu zarardan davalının sorumlu olduğu kanaatine varıldığından dosya içerisinde yer alan bilirkişi tespit ve değerlendirmeleri ve hesaplamaları dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 16.705,01-TL’nin 14/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 1.141,11-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 1.110,00-TL bilirkişi ücretinin ve 450,85-TL tebliğat ve posta ücreti olmak üzere toplam 1.560,85-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.18/03/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”