Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/354 E. 2021/788 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/354.. Esas
KARAR NO : 2021/788

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2017

BİRLEŞEN İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin
2018/356.. E. – 2018/1158 K. SAYILI DOSYASINDA;

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/03/2018

KARAR TARİHİ : 06/10/2021
KARARIN YAZILMA
TARİHİ : 21/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Davacı müvekkil arazi sahibi kooperatif olup, davalı taraf ise taraflar arasında yapılmış olan 15.05.2017 tarihli “Seferihisar ….nş. Yapımı taşeron sözleşmesi”ne uygun olarak, davacıya ait arazi üzerinde “Ekolojik köy projesi” adı altında 100 adet çelik evin sözleşmede yer alan usul ve esaslar dahilinden anahtar teslimi şeklinde imalatını üstlenmiş firma olduğunu, davacı müvekkil, taraflar arasında tanzim edilmiş sözleşmeye göre edimini yerine getirdiğini ve ödemelerini yapmış olmasına rağmen, davalı taraf, sözleşmede 30.08.2017 tarihinde anahtar teslim şeklinde bitireceğini, vadetmesine rağmen, bugüne kadar inşaat faaliyetini çok ağırdan almış , üstlenmiş olduğu edimini başından itibaren sürüncemede bırakmış, yapılmış ödemeyle de orantılı bir imalat gerçekleştirmemiş, inşaatı sözleşme ve projeye önemli ölçüde aykırı inşa ettiğini, öncelikle davalarının kabulü ile fesihte davacı müvekkilin haklılığının tespitine, tedbiren davalının, arazi ve inşaattan elini çekmesine, inşaat alanına müdahalesinin durdurulması, yşönünden tedbir kararı verilmesine, şimdilik Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılmış olan tespit dosyasına göre, davalının tahsil ettiği bedel ile imalatı arasındaki 3.249.015,28 TL tutar farkı için davalının banka hesaplarına tutar kadar tedbir konmasına, bedelin ayrı bir hesapta nemalandırılmasına, sözleşme gereği davalıdan yerine getirmemiş olduğu bedel üzerinden % 5 gecikme cezası karşılığı olmak üzere şimdilik 100.000,00 TL nin fesih tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, sözleşmeye aykırılık ve kusurlu imalatlar nedeniyle davacının maruz kaldığı zararlar tespit edilerek şimdilik asgari 2.000.000,00-TL nin fesih tarihinden itibaren, tarafların tacir olduğu gözetilerek, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.

Davacı vekiline, dava dilekçesinde talep edilen miktarı açıklaması hususunda süre verildiği, davacı vekilinin 01/10/2019 tarihli beyan dilekçesinde, dava dilekçesinde talep edilen 2.000.000,00-TL bedelin 1.900.000,00-TL nin davalı şirketin kusurlu davranışı nedeniyle sebep olduğu inşaattaki beklenmeyen zararların, kooperatif üyelerinin süresinde evlerine kavuşamadıkları için yaşadığı mağduriyetlerden doğan zararların, edimini ifadan kaçınan davalının inşatı işgal edip inşaatın devamını engellemesi nedeniyle sebep olduğu zararların, imal etmiş olduğu bir kısım evi kesip parçalamak suretiyle kaçırılması, kış ve yağmurlu mevsim nedeniyle oluşan zararların inşaatın bitmemesi nedeniyle geçen zaman yüzünden malzeme fiyatlarındaki artışlar, kooperatifin %1 KDV ye dahil olmasına rağmen buna uymaması nedeniyle KDV kaybı gibi ekstra zararlar gibi tüm müspet, menfi ve munzam zararlarına karşılık. Talep edilen 100.000,00-TL bedelin ise, sözleşme gereği cezai şart olarak kararlaştırılan bedel alacağından ibaret olduğunu, iş bu miktarların sözleşmenin feshi tarihinden itibaren TCMB kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faizi ile birlilte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiğini beyan ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davalı tarafın sözleşmede kararlaştırılan bedelleri taksitler halinde süresinde ödemediğini, davacı tarafın ruhsatları zamanında alamadığını, müvekkil şirketin elektrik ve su giderlerinin müvekkil tarafından karşılandığını, ruhsatın 2,5 ay sonra alındığını, müvekkil tarafından İzmir … Asliye Ticaret Mahkamesi’nin taraflarca açılmış … esas sayılı dosyada delillerin toplanmaya başladığı her iki dosyanın birleştirilmesini, ayrıca davacı tarafın Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı davayı açtığını, Seferihisar Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/10 değişik iş sayılı dosyasında delil tespiti yapıldığını, 20/11/2017 tarihinde iki ayrı ihtarname keşide edildiğini, iki ayrı ihtarname ile 192.000,00-TL bakiye alacak, 192.373,61-TL reeskont faizi 836.700,00-TL KDV bedeli, 1.380.466,00-TL + KDV ilave iş bedelinin yedi gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, kooperatifin gecikmeli olarak verdiği kararlar nedeniyle imalatın uzamasında müvekkilinin kusurlu olmadığını, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Birleşen İzmir… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 15/05/2017 tarihinde….mevki, … Ada,…. Parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 100 adet çelik konut projesine dair ” SEFERİHİSAR … YAPIMI TAŞERON SÖZLEŞMESİ ” adı altında bir sözleşme imzalandığını, sözleşme çerçevesinde müvekkili şirket tarafından taahhüt edilen bilumum işçilik, malzeme, ehliyetli nezaret, mühendislik hizmetleri, teçhizat, inşaat aletleri ve levazımatı muvakkat bina ve tesislerin temini, şantiyeye kadar şantiye dahilinde taşıma, yükleme, boşaltma, depolama, manüplasyon ve bilumum nakliye işlerinin temini ve sözleşmede belirlenen diğer tüm işlerin sözleşmenin konusunu oluşturduğunu, ev başına maliyet olarak 65.000,00.-TL bir bedelde anlaşma sağlandığını, sözleşmede KDV’nin %1 olarak imza edildiğini, davalı kooperatif ve mali müşavirinin müvekkili şirkete maliyeden KDV muafiyet belgesi vereceklerini ve bu belge karşılığında mal alımlarını firmada KDV %1 olarak ödeyeceği şeklinde vaatte bulunulduğunu ancak maliyeden belge alınamadığını, bu nedenle %1 KDV ile hiçbir malzeme alınamadığını, müvekkili şirket tarafından işlere başlandıktan 2 ay sonra ruhsat alındığı ve proje belediyeden onaylatıldığını ancak elektrik alınamadığından jenaratör kullanılmak zorunda kalındığını bu durumun müvekkili şirket açısından çok ciddi anlamda külfet oluşturduğunu, davalı şirketin sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğini, müvekkili şirket tarafından ” sözleşmenin geçersiz hali gelmesi ve talepler doğrultusunda yeni sözleşmenin imzalanması talebi ” konulu ihtarname ile geçici bir süre işlerin durdurulduğunu, kooperatif genel kurul toplantısında tüm üyelere işlerin neden durdurulduğuna ilişkin Gündem başlıklı sunum dosyasının dağıtıltığını, 24/08/2017 tarihinde sadece müvekkili şirket tarafından imzalanan zeyilname hazırlandığını, düzenlenen zeyilnamedeki uzlaşma maddelerinin hiçbirisinin 28/10/2017 tarihli genel kurul toplantısında gündeme dahi getirilmediğini, 16/11/2017 tarihinde sözleşmenin tek taraflı olarak ve hiçbir gerekçe gösterilmeden davalı tarafça fesehedildiğini belirterek sözleşmenin geçersiz kılındığının ve bu doğrultuda meydana gelen müspet zararların tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile meydana gelen müspet zararların tespitine, davalı kooperatife ilişkin tapu kaydına tedbir konulmasına, davalı Kooperatife ait Türkiye….Bankası Bornova Şubesine ait hesabına tedbir konulmasına, müvekkili şirket tarafından yapılan harcamaların tespitine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili 06/11/2018 tarihli duruşmada ; taraflar arasında İzmir …ATM’nin …. Esas sayılı dosyasında görülen aynı sözleşmeden kaynaklı tazminat istemli dava söz konusu olduğunu ve bütün delilerin bu dosyanın içerisinde olduğunu, Mahkememiz dosyasının daha sonra açıldığını dolayısıyla her iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat olduğunu ve usul ekonomisi açısından Mahkememiz dosyasının İzmir .. ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı vekili iddiasını ispata yönelik olarak; tapu kayıtları, taraflar arasında akdedilmiş eser sözleşmesi ve ekleri, İnşaat teknik şartnamesi, yapı denetim saha inceleme raporu, çelik ev iyileştirme raporu, …. rapor ve belgeleri, denetim raporları, belediye kayıtları, gelir idaresi başkanlığı belgesi, ödeme dekontları, inşaat projesi noter ihtarları, tespit davaları, polis tutanakları, şikayetler, kooperatif belge ve kayıtları, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlar, fatura ve irsaliyeleri, nakliye faturaları, tanıklar, bilirkişi incelemesi ve her türlü delile dayandığı görülmüştür.
Asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; sözleşmeler, genel kurul toplantı tutanağı, imza sirküleri, sicil gazetesi, vergi levhası, hazirun cetvelleri, yapı ruhsatı, avam proje örneği, ihtarnameler, taşeron sözleşmesi, ihtarname cevapları, tespit dosyası, tapu kayıtları, ticari defter ve belgeler, tanık, bilirkişi raporu ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
Seferihisar Sulh Hukuk Mahkemesinin… D.İş dosyasına sunulu bilirkişi raporu incelendiğinde, 15.08.2017 tarihinde yerinde yapılan inceleme ile bilirkişinin şantiyenin durmuş durumda olduğunu, yapılan imalatların çelik proje ölçülerine uymadığı, kaynaklı birleşim noktalarında gerekli özenin gösterilmediği, 250.250.20 ebadında çelik levhalar yerine dairesel formda plakaların kullanıldığı, birçok kolonun taban plakasına tam oturtulmadığı merkezden kaçmaların olduğu, kolon elemanlarının sürekli olması gerekirken kesilerek kiriş elemanların yerleştirildiği, kolonlarda bazı noktalarda akstan kaçmalar olduğu, kolon ve kiriş elemanların montajında birleşim noktalarında 2-3 cm boşluklar bulunduğu, projede gösterilen 80.80.6 kesitli köşebent yerine 60.60.6 ebadında köşebent kullanıldığı, ayrıca inceleme tarihinde ilerleme yüzdesinin mertebesinde olduğunun rapor ve beyan edildiği görülmüştür.
Seferihisar Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasına sunulu bilirkişi raporu incelendiğinde, 21.11.2017 tarihi itibariyle işin ilerleme durumunun %40,69 mertebesinde olduğu yapılan işin bedelinin ise 2.916.984,72 TL olduğu, bir kısım işçilik hatalarının raporlandığı görülmüştür.
Seferihisar Sulh Hukuk Mahkemesinin ….D.İş dosyasına sunulu bilirkişi raporu incelendiğinde, ise her bir çelik evde yapılan imalatın bedeli 2017 yılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayınlanan birim fiyatları ile 4.735.406,36 TL, altyapı çalışmaları 69.096,93 TL ayrıca 4 evin yer değiştirmesi bedeli 3.185,34 TL, jeneratör kira bedeli 100.711,60 TL olarak belirlendiği görülmüştür.
Tarafların dosyaya celbini talep ettikleri bilgi ve belgelerin dosyaya teminine müteakiben uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, sözleşmenin haklı nedenle fesh edilip edilmediği, haklı nedenle feshedilmiş ise, davacı vekilleri 01/10/2019 tarihli ve 03/07/2019 tarihli dilekçelerindeki talepler dikkate alınarak, talepler konusunda zarara uğrayıp uğramadığı, zarara uğramış ise, miktarının ne kadar olduğu, yapılan ödemelerin inşaat seviyesine uygun olarak yapılıp yapılmadığı, ayrıca davalı sözleşmesi feshedildiğinden inşaat seviyesinin ne oranda olduğunun dosyadaki tüm raporlar ve delil tespiti dosyaları da dikkate alınarak rapor düzenlemeleri hususunda dava dosyasının inşaat yüksek mühendisi …., elektrik mühendisi .. SMMM … ve nitelikli hesaplama uzmanı …’den oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 06/07/2020 tarihli raporda özetle; Davacı Kooperatifin Davalı …’a 6.166.000,00TL ödeme yapmış olmasına karşın eser sözleşmesi kapsamında 3.331.081 TL eser meydana getirildiği ve davacı Kooperatifin Davalıya 2.834.919,00TL fazla ödeme yapmış olduğu; davacının, davalıdan sözleşme uyarınca cezai şart talep edebileceği, eser meydana getirme borcunun 14.10.2017 (dahil) — 15.11.2017 (dahil) arasında kalan 33 gün geciktiği; sözleşme ile kararlaştırılan gecikme bedeli günlük sözleşme bedelinin (6.565.000*5/100) günlük 328.250-TL olduğu ve 33 günlük toplam gecikme cezasının 10.832.250,00TL olması gerektiği; davacı vekili tarafından sözleşmenin haklı sebeple feshine bağlı olarak menfi-müspet ve munzam zararının tazminine ilişkin olarak; dava dosyasında somut veriler bulunmadığı gerekçesiyle hesaplanma yapma imkanı bu aşamada olamadığını rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
Davalı vekilinin itirazına binaen dava dosyasının yeniden bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 19/01/2021 tarihli 1. ek raporda özetle; yapılan yeniden inceleme neticesinde kök raporda beyan ettikleri görüş, hesap ve ulaşan sonuçta değiştirilecek bir husus bulunmadığını beyan ettikleri görülmüştür.
Davalı vekilinin rapora yapmış olduğu teknik ve esaslı itirazlar da dikkate alınarak dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile itirazları karşılar ve ayrıca sözleşmede kararlaştırılan cezai şart niteliğindeki gecikme bedelinin, davalının sözleşme tarihi ve dava tarihi itibariyle ekonomik büyüklüğüne göre mahvına sebebiyet verecek miktarda olup olmadığı hususunda dosya kapsamına uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte ek rapor aldırılması hususunda dava dosyasının yeniden bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 18/05/2021 tarihli 2. ek raporda özetle; 19/01/2021 tarihli ek bilirkişi raporuna ilişkin itirazları içeren 13/02/2021 tarihli davalı vekilinin itiraz dilekçesinde yer alan itirazların kök ve ek raporlarda değerlendirildiği, iş bu ek inceleme kapsamında yapılan ek incelemeler neticesinde hey kök ve birinci ek raporunda yer alan sonuç ve kanaatin yerinde olduğu, hesaplanan cezai şart niteliğindeki gecikme bedelinin, davalının öz sermayesinin çok üzerinde olduğu, davalı şirketin, mali açıdan yeterli ödeme gücüne sahip olmadığının gözlendiğini, sözleşmede kararlaştırılan cezai şart niteliğinde hesaplanan 10.832.250,00-TL gecikme bedelinin, davalının sözleşme tarihi ve dava tarihi itibariyle ekonomik büyüklüğüne göre mahvına sebebiyet verecek miktarda olmaması için ödenmiş sermayesini yitirmemesi gerektiği, şirketin ödenmiş sermayesinin 34.580,70-TL olduğu, ekonomik büyüklüğüne göre, davalının davacıya ödeyebileceği maksimum bedelin 95.544,55-TL olduğunu, bu aşamada sözleşmede kararlaştırılan cezai şart niteliğinde hesaplanan 10.832.250,00-TL gecikme bedelinin davalının sözleşme tarihi ve dava tarihi itibaryle ekonomik büyüklüğüne göre mahvına sebebiyet verecek miktarda olup olmadığının değerlendirilmesi kararının mahkemeye ait olduğunu rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilen İzmir …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının nispi harca tabi olması nedeniyle birleşen dosya davacısı vekiline Harçlar Kanunu 30 ve HMk 150 maddesi uyarınca dava değeri olan 6.565.000,00-TL üzerinden eksik peşin karar ve ilam harcını tamamlaması hususunda 08/03/2019 tarihinde karar verildiği ve buna ilişkin kararın birleşen dosya davacısı vekiline ihtar edildiği, birleşen dosya davacısı tarafından harç ikmal edilmediği için birleşen dava dosyasının 19/06/2019 tarihinde HMk 150 maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı, birleşen dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç aylık süre içerisinde eksik harcın tamamlanarak dosyanın yenilenmesi talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Asıl dava; eser sözleşmesinden doğan menfi, müspet ve munzam zarar ile gecikme bedeli cezai şart alacağı istemine ilişkin olduğu, birleşen davanın eser sözleşmesinin geçersiz hale geldiğinin tespiti ile uğranılan müspet zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, asıl davada taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflarca 10/06/2017 tarihinde imzalanan “Seferihisar Ekoköy Projesi İnşaat Yapımı Taşeron Sözleşmesi” nin haklı nedenle feshedilip edilmediği, tarafların sözleşmeden kaynaklı edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği, sözleşmenin feshedilmesinden dolayı davacının müspet ve menfi zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ne miktarda oluştuğu, oluşan iş bu zarar miktarının davalıdan talep edilip edilemeyeceği ile davalı ediminin yerine getirilmesinde gecikmeye neden olmadığı, gecikmeye neden olmuş ise ne miktarda süre ile gecikmeye neden olduğu, iş bu nedenle davacının sözleşmede kararlaştırılan cezai şart niteliğindeki gecikme bedeli alacağını davalıdan talep edip edemeyeceği, talep edebilecekse ne miktarda cezai şart niteliğindeki gecikme bedeli alacağını davalıdan talep edebileceği noktasında toplanmıştır.
Mahkememizce tarafların dosyaya sundukları belge ve kayıtlar ile dosyaya istenen belge ve kayıtların teminine müteakiben görevlendirilen bilirkişi heyetince dosyaya sunulan ilme ve hukuka uygun bilirkişi heyeti rapor ve ek raporu içerikleri de dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda, davalının sözleşmenin kendisine yüklediği edim olan 100 adet çelik evin imalatını 14/10/2017 tarihi itibarı ile tamamlamış olması gerektiği ancak tamamlamadığı keza Seferihisar Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyasına sunulu bilirkişi raporuna göre, 21/11/2017 tarihi itibariyle davalının üstlendiği işin %40,69 oranında tamamladığı, davalının iş bu tarih itibarı ile yaptığı iş bedelinin 3.331.081,00-TL olduğu, buna karşılık davacı kooperatifin davalıya 6.166.000,00-TL ödediği, davalının üstlendiği işin gecikmesinde, davacıya atfedilebilecek kusur bulunmadığı, bu nedenle davacının taraflar arasındaki sözleşmeyi fesih etmesinde haklı olduğu, davalının üstlendiği edimi 14/10/2017 tarihinde tamamlaması gerektiği halde sözleşmenin davacı tarafça feshedildiği 16/11/2017 tarihine kadar olan 33 günlük süre için taraflar arasındaki sözleşmenin 13. maddesine göre davacının ve her gün için sözleşme bedelinin %5 i gecikme cezası isteyebileceği, sözleşme bedeli olan 6.565.000,00-TL üzerinden 33 gün için davacının davalıdan talep edebileceği cezai şart niteliğindeki gecikme cezası bedelinin 10.833.250,00-TL olduğu, taraflar arasındaki işin ticari iş niteliğinde olması nedeniyle TTK nun 22. Maddesine göre tacir sıfatına haiz borçlu TBK nun 121/2, 182/3 ve 525. Maddelerinde yazılı hallerde aşırı ücret veya ceza kararlaştırıldığı iddiası ile ücret ve cezanın indirilmesini talep edemeyeceği düzenlenmiş ise de, tarafların tacir olduğu sözleşmelerde kararlaştırılan cezai şart miktarının borçlu tarafından ödenmesi tacirin ekonomik mahvına sebebiyet verecek miktarda ise iş bu miktarın hakkaniyet oranında hakimce indirimi hukuken caiz olduğundan, mahkememizce davalı borçlu defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemeye göre, sözleşmede kararlaştırılan iş bu cezai şart niteliğindeki gecikme bedelinin ödenmesi, davalının ekonomik mahvına sebebiyet verebileceği, bilirkişilerce her ne kadar davalının ekonomik mahvına sebebiyet verilmeyecek miktar 95.544,55-TL olarak belirlenmiş ise de, davalının defter ve kayıtlarında dava konusu iş nedeniyle oluşan faaliyet gelirine ilişkin kayıtlara yer vermediği, bu nedenle davacının davasında talep ettiği 100.000,00-TL cezai şart niteliğindeki gecikme bedeli miktarının davalının ekonomik mahvına sebebiyet vermeyecek miktarda olduğu kanaatine varılmakla davacının cezai şart niteliğindeki gecikme bedeli alacağına ilişkin davasının kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesi sebebiyle davalı şirketin kusurlu davranışı nedeniyle sebep olduğu inşaattaki beklenmeyen zararların, kooperatif üyelerinin süresinde evlerine kavuşamadıkları için yaşadığı mağduriyetlerden doğan zararların, edimini ifadan kaçınan davalının inşatı işgal edip inşaatın devamını engellemesi nedeniyle sebep olduğu zararların, imal etmiş olduğu bir kısım evi kesip parçalamak suretiyle kaçırılması, kış ve yağmurlu mevsim nedeniyle oluşan zararların inşaatın bitmemesi nedeniyle geçen zaman yüzünden malzeme fiyatlarındaki artışlar, kooperatifin %1 KDV ye dahil olmasına rağmen buna uymaması nedeniyle KDV kaybı gibi ekstra zararlar gibi tüm müspet, menfi ve munzam zararlarına karşılık 1.900.000,00-TL alacağın davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesi talebinde bulunmuş ise de, davacının iş bu zararların ispatına yarar kanıt sunamadığı, iş bu miktar alacağı ispat edemediği kanaatine varılmakla, davacının müspet, menfi ve munzam zararlarına karşılık oluşan alacak talebine ilişkin davasının reddine karar verilmiştir.
Davacı vekiline, 23/06/2021 tarihli oturumda, davasını ıslah edip etmeyeceği, ıslah edecek ise arttırılan miktar üzerinden harcı tamamlaması hususunda iki haftalık süre verildiği, ancak verilen iş bu süre içerisinde davasını ıslah etmeyen davacı vekilinin 05/10/2021 tarihli “Islah Dilekçemizdir” başlığı altında düzenlenen beyan dilekçesinde, davalı tarafça sözleşmeye göre fazladan tahsil ettiği bedelin tespiti ile şimdilik 1.904.455,45-TL ve taraflar arasındaki sözleşme gereği cezai şart bedeli olarak 95.544,55-TL olmak üzere toplam 2.000.000,00-TL nin sözleşmenin feshinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuş ise de, 6100 sayılı HMK nun 180. maddesinde davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorunda olduğu, yine davasının kısmen ıslahına başvuran tarafa ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verileceği aksi halde ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam olunacağı düzenlenmiş olup, davacı vekiline talebi üzerine verilen süre içerisinde ıslah talebinde bulunulmadığı gibi, davacının dava dilekçesindeki talebinin açık olmaması nedeni ile dava dilekçesini açıklaması için verilen kesin süre üzerine davacı vekilinin 01/10/2019 tarihinde mahkememize sunulan davanın açıklanmasına dair beyan dilekçesinde davaya konu istemin 1.900.000,00-TL müspet, menfi ve munzam zarar karşılığı 100.000,00-TL gecikme bedeli alacak isteminden ibaret olduğunu belirterek taleplerini sınırlandırdığı, davacının iş bu nedenle dava dilekçesinde olmayan fazla ödenen bedelin iadesine ilişkin alacak kaleminin sonradan davanın kısmen ıslah yolu ile talep edemeyeceği, tam ıslah için ise verilen kesin süre içerisinde, yeniden dava dilekçesi ve harç ikmali ile mümkün olduğundan, davacı vekilinin fazla ödemenin iadesine ilişkin ıslah talebi mahkememizce arz edilen gerekçe ile reddedilmiştir.
Mahkememiz dava dosyası asıl ve birleşen dava dosyasından oluştuğu, yapılan yargılama sonucu asıl dava dosyası yönünde hüküm kuruluğu halde birleşen dava dosyası yönünde hüküm oluşturulmadığı, 6100 sayılı HMK nun 305/A maddesi hükmün sonradan tamamlanması gerektiği kanaatine varılarak birleşen İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası içeriği ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, sözleşmenin feshinin geçersizliğinin tespiti talebinin nispi harca tabi olduğu, sözleşme bedeli olan 6.565.000,00-TL üzerinden nispi harcın tamamlanması gerektiğinden, birleşen dosya davacısı vekiline eksik harcı tamamlaması hususunda 08/03/2019 tarihinde iki haftalık kesin süre verilerek ihtarat yapıldığı, verilen kesin süre içerisinde eksik peşin nispi karar ve ilam harcı yatırılmadığından, birleşen dava dosyasının 19/06/2019 tarihinde işlemden kaldırıldığı, işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren Harçlar Kanunu 30. maddesi ve HMK nun 150. maddesi uyarınca üç aylık kesin süre içerisinde eksik peşin karar ve ilam harcı ikmali ile yenileme talebinde bulunulmadığından dava dosyasının üç aylık sürenin dolduğu 19/09/2019 tarihi itibarı ile açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, birleşen dava dosyası yönünden davanın Harçlar Kanunu 30. HMK nun 150. Maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, hükmün tamamlanması suretiyle karar verilerek aşağıdaki yazılı karar oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
100.000,00-TL cezai şart niteliğindeki gecikme bedeli alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek TCMB kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Harçlar Kanunu 1 sayılı tarife uyarınca hükmolunan miktar üzerinden 6.831,00-TL nispi karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden, davacı tarafça peşin yatırılan 34.155,00-TL harçtan 6.831,00-TL nispi karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 27.324,00-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 6.831,00-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 13.450,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 98.025,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 260,75-TL tebligat ve posta gideri, 5.500,00 TL Bilirkişi ücreti dahil olmak üzere toplam 5.792,15-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 289,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davcı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafça yapılan 79,00-TL tebligat ve posta gideri olan yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 75,05-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.06/10/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza

HÜKMÜN TAMAMLANMASI

Mahkememizin … Esas sayılı dava dosyasında, asıl dava dosyası yönünden hüküm kurulmuş olmakla birlikte birleşen İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasına ilişkin hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK nun 305/A maddesi uyarınca, 06/10/2021 tarihli … Esas … Karar sayılı ilamın hüküm kısmının 11. bendinden sonra gelmek üzere hükmün aşağıdaki gibi tamamlanmasına karar verilerek aşağıda yazılı hükmün tamamlanmasına ilişkin karar oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere,
Mahkememizin 06/10/2021 tarihli … Esas … Karar sayılı ilamın hüküm kısmının 11. bendinden sonra gelmek üzere
“Birleşen İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasındaki davanın Harçlar Kanunu 30, HMK 150. Maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına,
Davacı tarafça peşin yatırılan 170,78-TL harçtan 59,30-TL red karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 111,48-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,”
Hükmünün eklenmek suretiyle hükmün tamamlanmasına dair tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 21/10/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza