Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/313 E. 2021/635 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/313 Esas
KARAR NO : 2021/635

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/03/2018
KARAR TARİHİ : 13/07/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin 10/07/2010 tarihinde sürücüsü …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonetin çarpışması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, düzenlenen kaza tespit tutanağında … plaka sayılı aracın sürücüsünün asli kusurlu, … plaka sayılı aracın sürücüsünün ise tali kusurlu bulunduğunu, … plaka sayılı aracın … Sigorta şirketinde, … plaka sayılı aracın ise davalı … şirketi olduğunu, bu nedenle davalının müvekkilinin uğradığı zararın tümünden sorumlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00.-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00.-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200.00,.-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketlerinden kusuru oranında tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini karar ve talep etmiştir.
Davacı vekili, 02/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla; davacı … için talep etmiş olduğumuz 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı 78.544,65.-TL arttırmak suretiyle 78.644,65.-TL olarak, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı 858,59.-TL arttırmak suretiyle 958,59.-TL olarak talebimi arttırıyoruz. Toplam 79.603,24.-TL sürekli ve geçici işgöremezlik tazminatının, olay tarihi olan 10/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili, cevap dilekçesinde; davaya konu trafik kazasının 10/07/2010 tarihinde olduğunu, trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde sigortalandığını, müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun kazanın poliçe vadesi içinde meydana gelmesi şartıyla sınırlı bulunduğunu, davanın 2 yıllık zamanaşımını sürecini aşması sebebiyle reddinin gerektiğini, müvekkil şirketin davacıya ödemede bulunarak poliçeden doğan tüm sorumluluğunu şerine getirdiğini belirterek, başvuru sahibi vekilinin haksız tazminat talebinin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili, cevap dilekçesinde; davacıya yapılan ödeme ile müvekkil şirket ibra edilmiş ve huzurdaki davadan feragat edilmiş olduğundan, davanın reddine karar verilmesini talep ederek, vekalet ücreti ve yargılama masrafı taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
DELİLLER: Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastane tedavi evrakları, kaza ile ilgili tutanaklar, Gaziantep Sulh Ceza Mah.nin … Esas … karar numaralı soruşturma dosyası, poliçe, bilirkişi raporu, delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumlarının tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapora göre; “…davalı … şirketine sigortalı olan … Plakalı araç sürücüsü …’nin 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun sürücü asli kusurlarından 84/h maddesini ihlal ettiğinden %80 oranında kusurlu olduğu, davalı … şirketine sigortalı olan … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/a maddesini ihlal ettiğinden %20 oranında kusurlu olduğu, kazaya bakan görevlilerce, olayın meydana geldiği yerdeki iz ve delillere göre hazırlanan trafik kazası tespit tutanağının 2.sayfasındaki “Kazazedeler” kısmında, … plakalı kamyonet içerisinde yolcu olarak bulunan …’un Emniyet Kemeri takıp, takmadığı tespit edilemedi olarak(4) işaretlenmiştir. …’un mağdur olduğu bu kazının oluşumu öncesinde ve sonrasında her hangi bir kusurunun olmadığı…” tespit edilmiştir.
Davacının maluliyet oranının tespiti için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan rapora göre; “… Davacının meslekte kazanda gücündeki azalma oranının 10/07/2010 tarihli trafik kazasına bağlı birden fazla arızası olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında sürekli sakatlık oranının olay tarihindeki yaşına göre %15 ve bugünkü yaşına göre %16,2 olarak bulunduğu, tıbbi iyleşme süresinin 2 (iki) ay olduğu..” tespit edilmiştir.
Davacının davalıdan isteyebileceği geçici ve sürekli işgöremezlik miktarının tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; “…davacı …’a davalı … Sigorta Şirketi tarafından 16/03/2012 tarihlinde 15.383,65.-TL maddi tazminat ödendiği, davalının KTK.m.111 de yer alan 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğine dair savunmasının takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere yapılan hesaplamalar sonucunda: 2012 yılı verileri ile davacının gerçek zararının %80 haklılık oranına göre 35.306,83.-TL bulunduğu, Sigorta şirketinin ise kendisine 15.383,65.-TL ödediği, aradaki farkın 19.923,18.-TL ye tekabül ettiği, 2020 yılı verileri ile yeniden yapılan hesaplama sonucunda sigorta ödemesi güncellenerek mahsup edilmek suretiyle; 78.644,65.-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 958,59.-TL geçici iş göremezlik evresi zararı olmak üzere toplam 79.603,24.-TL maddi tazminat olarak hesaplandığı …” tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır. Davacı 10/07/2010 tarihinde … plaka sayılı araç ile yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araç arasında meydana gelen kaza sonucu meydana gelen yaralanması nedeniyle uğramış olduğu geçici ve sürekli il göremezlikten doğan zararlarının tazminini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. … plaka sayılı aracın, diğer davalı …. İse diğer araç … plaka sayılı aracın ZMMS sigortacısı olup meydana gelen zararın araçların kusur oranlarına göre davalılardan tahsili talep edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Davaya cevabında davacının sigorta şirketine başvuru şartını yerine getirmediğini, yargılama konusu kazada hatır taşımasının söz konusu olduğunu, tazminata hükmedilecek ise bundan bir miktar indirim yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürmüş, davalı tarafça davacıya 15.383,65TL ödemede bulunulduğunu bu nedenle davalının sorumlu olduğu miktarı ödediğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, bu nedenle dava reddedilmeyecek ise tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararının SGK’nın sorumluluğunda olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
2-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
90. Maddesinde, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun… öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun… düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
3-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
4-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
5-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
6-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
7-Mahkememizce davacının zararı olup olmadığı ve varsa miktarı ile davalının sorumluluğunun sınırının tespiti için öncelikle kusur incelemesi yapılmıştır. 12/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda “..davalı … şirketine sigortalı olan … Plakalı araç sürücüsü …’nin 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun sürücü asli kusurlarından 84/h maddesini ihlal ettiğinden %80 oranında kusurlu olduğu, davalı … şirketine sigortalı olan … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/a maddesini ihlal ettiğinden %20 oranında kusurlu olduğu, kazaya bakan görevlilerce, olayın meydana geldiği yerdeki iz ve delillere göre hazırlanan trafik kazası tespit tutanağının 2.sayfasındaki “Kazazedeler” kısmında, … plakalı kamyonet içerisinde yolcu olarak bulunan …’un Emniyet Kemeri takıp, takmadığı tespit edilemedi olarak(4) işaretlenmiştir. …’un mağdur olduğu bu kazının oluşumu öncesinde ve sonrasında her hangi bir kusurunun olmadığı…” şeklinde kanaat bildirildiği görülmüş olup davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigortacısı olduğu aracın sürücüsünün %80 oranında, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigortacısı olduğu aracın sürücüsü ise %20 oranında kusurlu bulunmuş, yolcu olarak kazaya karışan davacının kazanın gerçekleşmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede de davalılara izafe edilen kusur oranlarının kazanın oluş şekli itibariyle hukuka ve hakkaniyete uygun olduğu, davacının bulunduğu konum ve kazanın gerçekleşme şekli itibariyle bir kusurunun bulunmadığı, kazanın salt davalıların sigortacısı oldukları araç sürücülerinin kusurundan kaynaklandığı değerlendirilmiş ve bilirkişi raporuyla belirlenen kusur oranları mahkememizce de benimsenmiştir.
8-Kusur durumlarının tespiti sonrasında ise Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan maluliyet raporları alınmış, 20/06/2019 tarihli maluliyet raporuna göre .. Davacının meslekte kazanda gücündeki azalma oranının 10/07/2010 tarihli trafik kazasına bağlı birden fazla arızası olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında sürekli sakatlık oranının olay tarihindeki yaşına göre %15 ve bugünkü yaşına göre %16,2 olarak bulunduğu, tıbbi iyleşme süresinin 2 (iki) ay olduğu..” tespit edilmiştir.
Maluliyet raporunun incelenmesinden kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri doğrultusunda düzenlendiği, taraflarca yeniden maluliyet raporu aldırılmasını gerektirir objektif bir hata gösterilmediği hususları birlikte değerlendirilerek belirlenen maluliyet oranları üzerinden dosyada aktüerya hesabı yapılmasına karar verilmiştir.
9-Aktüer bilirkişi kaza tarihinde geçerli poliçe tarihini dikkate alarak PMF 1931 tablosuna göre progresif rant yöntemi ile tazminat hesabı yapmıştır. Her ne kadar Yargıtay’ın son içtihatlarında TRH-2010 yaşam tablosunun uygulanması gerektiği belirtilmekte ise de tarafların düzenlenen bilirkişi raporuna karşı bu yönde bir itirazda bulunmamış olmaları ve yargılamanın gelmiş olduğu aşamalar gözetilerek yeniden rapor aldırılmasına gerek görülmemiştir. Hesap yaparken belirlenen geçici ve sürekli işgöremezlik oranı ve tıbbi iyileşme süresine göre tazminat miktarının hesaplandığı, kusur indiriminin dikkate alındığı buna göre;
Aktüerya bilirkişisinden alınan 25/08/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; ” “…davacı …’a davalı … Sigorta Şirketi tarafından 16/03/2012 tarihlinde 15.383,65.-TL maddi tazminat ödendiği, davalının KTK.m.111 de yer alan 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğine dair savunmasının takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere yapılan hesaplamalar sonucunda: 2012 yılı verileri ile davacının gerçek zararının %80 haklılık oranına göre 35.306,83.-TL bulunduğu, Sigorta şirketinin ise kendisine 15.383,65.-TL ödediği, aradaki farkın 19.923,18.-TL ye tekabül ettiği, 2020 yılı verileri ile yeniden yapılan hesaplama sonucunda sigorta ödemesi güncellenerek mahsup edilmek suretiyle; 78.644,65.-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 958,59.-TL geçici iş göremezlik evresi zararı olmak üzere toplam 79.603,24.-TL maddi tazminat olarak hesaplandığı …”
görülmüştür.
10-Davacı vekilinin 18/05/2018 tarihli feragat dilekçesi ile … Sigorta A.Ş. Yönünden sulh nedeniyle davadan feragat edildiği anlaşıldığından dava devam eden … Sigorta A.Ş.’nin kusur oranı ve sorumluluğuna göre incelenmiştir.
11-Davalı … tarafından 16/03/2012 tarihinde 15.383,65TL tutarlı ödeme yapılmış olup öncelikle bu ödemenin davalının tazminat sorumluluğunu sona erdirip erdirmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamasına göre tazminat sorumluluğunun tamamen sona ermesi için ibranameye esas ödeme tarihine göre yapılacak tazminat hesaplaması neticesinde tespit edilen zarar miktarının tamamının karşılanmış olması gerekmektedir. Bu şekilde yapılacak hesaplama ile ödenmesi gereken tazminat miktarının karşılanmadığının anlaşılması halinde karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesabı yapılarak, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı … şirketi tarafından yapılan ödemeye hesaplama tarihine kadar yasal faiz işletilerek hesaplanan miktardan mahsubu gerekmektedir. Bir diğer taraftan ibranemeye ilişkin ödemenin bir sağlık kurulu raporuna istinaden gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususu da tazminat alacağının sona erip ermediği noktasında önem arz etmektedir. Şöyle ki, şayet sigorta şirketince yapılan ödeme belirli bir maluliyet oranını gösteren sağlık kurulu raporuna istinaden yapılmış ise yapılan ödemenin maluliyet sonucu oluşan zararı tamamen karşılayıp karşılamadığı incelenmeli, tamamen karşılaması halinde ise dava tarihi itibariyle artan bir maluliyetin bulunup bulunmadığı incelenmelidir.
Somut olayda davalı … şirketine müzekkere yazılarak davacıya yapılan ödemenin bir sağlık kurulu raporuna istinaden yapılıp yapılmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabı ve eklerinin incelenmesinde davacıya yapılan ödemenin bir sağlık kurulu raporuna dayanmadığı, ödemenin %11 maluliyet oranı esas alınarak yapılan aktüerya hesabı neticesinde belirlendiği ve davacıya ödendiği anlaşılmıştır. Bu durumda ödeme bir sağlık kurulu raporuna dayanılarak yapılmadığından mahkememizce yargılama sırasında tespit edilen %15 maluliyet oranına göre ödeme tarihinde yapılması gereken tazminat tespit edilmiştir. Bilirkişi raporuna göre 2012 yılı verileri esas alınarak yapılan hesaplama sonucu %80 kusura göre davacının 35.306,83TL tazminat alacağının bulunduğu, davalı tarafça yapılan ödemenin ise 15.383,65TL tutarında olduğu, gözetilerek yapılan ödemenin zararın tamamını karşılamadığından tazminat hakkının devam ettiği değerlendirilmiştir.
Aktüerya raporu ile rapor tarihindeki verilerek göre davalının %80 kusur oranına isabet eden tazminat miktarı 105.716,03TL tutarında olup, davalının yapmış olduğu ödemenin yasal faiz işletilerek güncellenmesi neticesinde 27.071,37TL miktara ulaştığı, yapılan hesaplamadan bu miktarın mahsup edilmesi neticesinde davacının bakiye 78.644,65TL bakiye sürekli iş gücü kaybı tazminatı alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
12-Geçici iş göremezlik zararı yönünden 2 aylık iyileşme süreci sonunda %80 kusur oranına göre davalı …’nın sorumluluğu 958,59TL olarak tespit edilmiştir. Mahkememizce SGK’ya yazılan müzekkere sonucu gelen 31/03/2018 tarihli yazı cevabında davacıya rücuya tabi bir geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı bildirilmiştir. Bu nedenle davacının asgari ücret esas alınmak suretiyle hesaplanan 2 aylık geçici iş göremezlik süresince %80 kusur oranına isabet eden 958,59TL geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmiştir.
13-Davalı … Sigorta A.Ş. Cevap dilekçesinde hatır taşıması ileri sürmüş ise de davalı … Sigorta A.Ş.’nin gerek cevap dilekçesinde gerekse yargılama sürecinde hatır taşıması iddiasında bulunulmamıştır. Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre hatır taşıması resen gözetilecek bir husus olmayıp ilgili tarafların bu yönde bir savunması bulunmadıkça mahkememin hatır taşıması indirimi uygulaması mümkün değildir. Bu nedenle davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumlu olduğu tazminat miktarı yönünden hatır taşıması yönünden değerlendirme yapılmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının KABULÜ İLE; 958,59TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 78.644,65TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 79.603,24TL maddi tazminatın davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, tazminata temerrüt tarihi olarak belirlenen 13/01/2018’den itibaren yasal faiz yürütülmesine,
2-Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 5.437,69-TL harçtan peşin olarak alınan 35,90-TL ile ıslah harcı olarak alınan 272,00-TL harcın mahsubu ile geri kalan 5.129,79‬-TL.’nin davalı …Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 11.148,42-TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 272,00-TL toplamı 307,90-TL harcın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen başvuru harcı, bilirkişi ücreti ve posta masrafları toplamı olarak sarf edilen toplam 1.155,9‬0TL. yargılama gideri ile Ege Üniversitesinin sağlık kurulu fatura bedeli olarak davacı tarafından yatırılan 380,00-TL toplamı 1.535,9‬0-TL yargılama giderinin, davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır