Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/295 E. 2021/299 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/295 Esas
KARAR NO : 2021/299

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/03/2018
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin temizlik malzemesi ürettiğini, davalı ile aralarında 01.01.2016 tarihinde temizlik malzemesi alım satımıyla ilgili sözleşme imzalandığını, 2 yıl boyunca temizlik ürünlerinden belli miktarda alınması karşılığında promosyon olarak 45.000.TL değer biçilen ürünlerin bırakıldığını, 3 aylık dönemlerde 45.000.TL + KDV miktarında ürün kullanımını taahhüt ettiğini,10.md gereği davalının yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda satıcının ihtara gerek kalmadan sözleşmeyi feshederek 5.maddede belirtilen promosyonlar karşılığı cezai şart belirlediklerini, 3 ayda taahhüt edilen miktarda ürün kullanılmadığını, buna rağmen iyiniyetle sözleşmenin sürdüğünü, sonuna yaklaşılması üzerine davalının Karşıyaka … Noterliğinden 07.12.2017 tarihinde keşide edilen ihtarla süre sonunda sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildirdiğini, bu ihtara verilen cevapta taahhüt edilen miktarda ürün alımı yapılmadığından süre sonu beklemeden feshettiklerini, 45.000.TL cezai şartın ödenmesinin istendiğini, İzmir … İcra Md nün … sayılı dosyasıyla takip yapıldığını, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu belirterek itirazın iptali ile davalı hakkında takibin devamına, % 40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Cezai şarta ilişkin hükmün geçersiz olduğunu, sözleşmenin imzalanmasının esaslı nedeninin 5.1.de belirtilen 3 adet yıkama makinasının ücretsiz verilmesi olduğunu, davalı bu edimi yerine getirmediğini, 2 adet makine teslim ettiğini, müvekkilinin bu durumu ancak cezai şartın geçersizliği durumunda kabul edeceğini belirttiğini, davacının da kabul ettiğini, ortak irade ile iptal edildiğini, kabul etmemekle birlikte 10.md de yer alan cezai şartın promosyon karşılığı olduğunun belirtildiğini yani 3 adet makine için olduğunu, oysa 2 adet kullanılmış makine teslim edilmiş olması nedeniyle buna göre hesaplanması gerektiğini, makinelerin kullanımı için eğitim verme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek davalının zarara uğramasına yol açtığını, makinaların arıza çıkarak tesisin işleyişine sekte vurduğunu, ürünleri fahiş fiyatlarla sattığını, faturalanırken farklı tutarların girildiğini, birçok üründe fahiş fiyat sözkonusu olduğunu, defter incelemesiyle bu durumun anlaşılabileceğini, TBK kapsamında aşırı yararlanma mevcut olduğunu, sattığı ürünlerin davalının havlularının ziyaa uğramasına sebep olduğunu, deterjanlar havluların kötü kokmasına, kaşıntı yapmasına sebep olduğunu, bu durumun iletildiğini, ölçek miktarlarında değiştirilerek kullanılmasını önerdiğini, bu durumun da çözüm olmadığını, havluların parçalandığını, 4.500.TL civarı zararları olduğunu, davacının 2 yıl boyunca uyarıda bulunmadan kendilerinin ihtarından sonra cezai şartı istemesinin hakkın kötüye kullanımı olduğunu, ihtarda 130.000.TL + KDV tutarında ürün almasını ya da 45.000.TL cezai şart ödemesini istediğini, bu kadar ürünü alabilecek ekonomik durum ve kapasitesinin olmadığını, cezai şartın indirilmesi gerektiğini, sözleşmenin içeriğinin adi iş niteliğinde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “taraflar arasındaki sözleşmenin varlığı, davalının sözleşle gereğince satın almayı taahhüt ettiği malların tamamını almadığı hususunda taraflar arasında herhangi bir tartışma bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşme gereğince teslim edilmesi gereken makinanın ikinci el olup olmadığı, davacının edimlerini yerine getirerek cezai şart isteminde bulunup bulunmayacağı, belirlenen cezai şart miktarının fahiş olup olmadığı hususlarında uyuşamadıkları” şeklinde belirlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmış olup dosya bilirkişiye tevdi edilerek uyuşmazlık konusu hakkında rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi 07/01/2020 havale tarihli raporunda; davalının 3 ayda minimum 45.000,00-TL +KDV tutarınca ürün alımı taahhüdünü yerine getirip getirmediğinin mali müşavir bilirkişi tarafından defter ve kayıtların incelenmesiyle tespit edilebileceği, ancak bu hususların tespitini müteakip davacının davalıdan promosyon olarak bıraktığını belirttiği ürünlere karşılık 45.000,00-TL cezai şart talep edip edemeyeceği ile edebilecek ise bu tutardan indirime gidilip gidilemeyeceğinin belirlenebileceği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları doğrultusunda dosya yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek uyuşmazlık konusu rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi heyeti 19/06/2020 tarihli raporunda; davacı şirketin davalı şirkete teslim ettiği 1 ad.TX 25 Kg … seri nolu,çamaşır yıkama sıkma makinası,1 ad.TX 20 Kg … seri nolu,çamaşır yıkama sıkma makinası ve 1 ad. … seri nolu,elektrikli çamaşır kurutma makinası,garanti dahil olacak şekilde teslim ederek sözleşmeden doğan yükümlülüğü yerine getirdiği ve teslim edilen makina bedellerinin KDV dahil 28.000,01 TL olduğu kanaatine, davalı şirketin ticari defterlerini inceleme günü ibraz etmediği, davacı şirketin V.U.K.182. ile TTK.64. maddelerinde belirtilen tutmaya mecbur olduğu defterlerin tümünü ibraz etmediğinden, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesi’ne göre ticari defterlerinin delil vasfına sahip olmadığı, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı şirkete yapılan 2016 ve 2017 yılı satışları incelendiğinde , 01.01.2016 tarihinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “ 6.Alıcının Yerine Getireceği Hususlar“ kısmında yer alan 3 aylık dönemde minimum 45.000.-TL+KDV‘lik ürün kullanımı taahhüdünü gerçekleştirmediği, davalı yanca dava dosyasına sunulan 13.01.2017 tarihli Nakit Ödeme Belgesi’nin, davacı yan ticari defterlerinde kayıtlı olamadığı yönünde görüş ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemelerindeki tespit ve değerlendirmelere göre davalının taraflar arasındaki sözleşme gereğince almayı üstlendiği miktarda ürün almadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde davacının müşterisine cazip teklifte bulunarak belli bir müddet ve miktarda kendisinden ürün alımını sağlamak için promosyon adı altında bedelsiz makine verdiği anlaşılmıştır.
Serbest piyasada ürün satıcısı şirketler müşteri bağlamak için önden promosyon, destek, reklamasyon, nakit hibe, taviz bedeli, ürün hibe ve daha birçok değişik isimlerle nakit para, bedelsiz ürün, bedelsiz makine ve teçhizat vermektedir. Bunun karşılığında da müşterisinin kendisinden belli bir miktar ve zamanda ürün almasını şart koşmakta müşterinin sözleşmedeki yükümlülüğüne uymaması halinde de cezai şart öngörebilmektedir.
Davaya konu somut olaydaki taraflar arasındaki sözleşme metni incelendiğinde 5.1 maddede belirtilen promosyon karşılığı olan 45.000,00-TL KDV dahil ibaresi ile söz konusu bedelin promosyon bedeli olarak belirtildiğine dair ön bir algı oluşsa da taraflar arasındaki sözleşme bir bütün olarak irdelendiğinde söz konusu ibareden kaynaklı ön algının sözleşme metninin kaleme alınış şeklinden kaynaklandığı, sözleşmede belirlenen bedelsiz promosyon adı ile verilen makineden dolayı alıcının sözleşmeden dönmesi halinde sözleşmedeki edimini ifadan kaçınması halinde belirlenen bir cezai şart olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından yapıldığı bildirilen 3.100,00-TL’Lik ödemenin söz konusu bedelsiz verilen makinelere ilişkin olmadığı kabul edilmiştir. Davalı bu iddiasını ispatlayamamıştır.
Davalı sözleşmeden kaynaklı edimlerini ifa etmediğinden dolayı sözleşmede ön görülen cezai şartı ödemek zorunda olduğu kanaatine varılarak, bilirkişilerce yapılan tespit ve değerlendirmelerde dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile ;
Davalının İzmir … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine itirazının iptali ile, takibin 45.000,00-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2- İİK madde 67 gereğince hüküm altına alınan alacağın %20 ‘si oranında hesaplanan 9.000,00-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 3.073,95-TL harçtan peşin alınan 543,49-TL’nin mahsubu ile 2.530,46-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 584,59-TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 6.650,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 1.400,00-TL bilirkişi ücretinin ve 150,85-TL tebliğat ve posta ücreti olmak üzere toplam 1.550,85-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair ; taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.25/03/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”