Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/236 E. 2022/179 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/236 Esas
KARAR NO : 2022/179

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; 24/02/2016 tarihinde yaya olarak karşıdan karşıya geçmek isterken … idaresindeki … plakalı aracın müvekkiline çarptığını ve müvekkilinin bu kazada yaralandığını, … plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesinin, davalı … Sigorta şirketince sağlandığını, kazanın oluşumunda, … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesinin …. e…… K. Sayılı dosyasında alınan raporlar ve karar ile de bu durumun sabit olduğunu, kazanın ardından müvekkilinin tedavisinin Çukurova Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesinde yapıldığını, kaza sebebi ile müvekkilinde menüsküslerin yerleşim bozukluğu oluştuğunu, İşbu kaza sebebiyle müvekkilinin adına poliçe sorumlusu … Sigorta Anonim Şirketi’ne 24/11/2017 tarihinde başvuru yapmasına rağmen, çeşitli nedenlerle taraflarına ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL maluliyet tazminatının, davalılardan başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; müvekkili için talep ettikleri geçici maluliyet tazminatı olan 100-TL bedelinin arttırılarak toplam 3.946,67-TL’nin başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLER: Hastane tedavi evrakları, SGK kayıtları, hasar dosyası, ATK raporu Aktüerya bilirkişi raporu, delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacının maluliyet oranının tespiti için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan 27/06/2019 tarihli sağlık kurulu raporuna göre; “…1. Mevcut kısıtlılık oranının ilgili yönetmelikte karşılığı olmadığı, en az 110 derecenin altındaki kısıtlılıkların karşılığı olduğu, dolayısıyla ilgili yönetmeliğe göre şahsin olaya bağlı sakatlık oranının %0 olduğu değerlendirilmiştir.
2. Tıbbi iyileşme süresinin 3 (üç) ay olarak kabulünün uygun olacağı,..” tespit edilmiştir.
İş bu rapora itiraz üzerine davacının maluliyet oranının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu raporunun sonuç kısmına göre; “…Mevcut belgelere göre Hüseyin ve Nimet kızı 1991 doğumlu ……..’in 24.02.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli malüliyet tayinine mahal olmadığı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Aktüerya bilirkişisinden alınan 06/12/2021 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…24.02.2016 olay tarihinde dava dışı sürücü …’ ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı otomobil ile davacı yaya …’e çarpması ile yaralamalı trafik kazası meydana geldiği,
Davacı tarafından dilekçesinde; 100 TL kalıcı işgöremezlik 100 TL geçici işgöremezlik zararlarının tüm davalılardan başvuru tarihinden itibaren avans faizi ile tahsili talep edildiği,
Sayın Mahkemece verilen talimat ile iş bu kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın ASLİ ve TAM KUSURLU olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı,
Taraflarca da kabul edildiği üzere dava konusu sürücüsü % 100 kusurlu bulunan içinde … plakalı araç kaza tarihini de kapsayan 17.02.2016-2017 tarihleri arasında 4101600370953 sayılı poliçe ile … SİGORTA ŞİRKETİ tarafından Trafik (ZMM) sigortası teminat örüntüsüne alındığı,
• Kaza tarihinde sakatlanma teminat limitinin 310.000 Tl sı olduğu
• Kazanın teminat süresi içinde meydana geldiği,
Dosya içinde davacı … ile ilgili olarak; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi 27.06.2019 tarihli ve 1439 sayılı ADLİ SAĞLIK KURULU RAPORU da, (Engellilik) Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde alınan maluliyetinin,
• Kişinin sakatlık oranı % 0
• Tıbbi İyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 ay olarak kabulünün uygun olacağı Tespiti yapıldığı,
Yaralanan … ‘in gelirinin asgari ücret olduğu kabulü ile
Davacı zarar görenin TRH 2010 yaşam tablosu ve gelirin % 10 artışı ile % 10 iskontoya tabii tutulması ile iş bu kaza nedeniyle uğradığı zarar miktarı
• Geçici iş göremez kaldığı dönemde 3.946,67.-TL tespit edildiği,
KTK m.85 ve BK m.49 gereği işleten ve sürücünün kaza tarihinden sorumluluk hükümleri düzenlendiği ve Sigorta şirketi bakımından KTK m. 99 gereği ve KZMSS B.2 “Tazminat ve giderlerin ödenmesi “ hükümleri gereği, müracaat dilekçenin ulaştığı 25.11.2017 tarihine 8 işgünü eklenmekle bulunan tarih 07.12.2017 tarihine isabet ettiği,…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır. Davacı 24/02/2016 tarihinde yaya olarak kaza mahallinde karşıdan karşıya geçmek isterken, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki, davalı … Sigorta A.Ş.’nin KZMMS poliçesi ile sigortacısı olduğu 01ZR741 plaka sayılı aracın kendisine çarpması suretiyle gerçekleşen kaza sonrası geçici ve sürekli maluliyetinin oluştuğunu ileri sürerek bundan doğan yaralanması nedeniyle geçici iş göremezlik ve sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan zararının tazminini talep etmektedir.
2-Davalı sigorta şirketi tarafından cevap dilekçesi sunulmamış, yargılama aşamasında sair nedenlerle davanın reddi talep edilmiştir.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
90. Maddesinde, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun… öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun… düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
5-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
6-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
7-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
8-Mahkememizce davacının zararı olup olmadığı ve varsa miktarı ile davalının sorumluluğunun sınırının tespiti için öncelikle kusur incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce dosyaya sunulan kaza tespit tutanağı ve ceza yargılaması dosyasının incelenmesinde dava konusu kazanın yaya kaldırımından yürüyen davacının, kaldırımın petrol giriş noktasında petrol girişi için kesilmesi nedeniyle kaldırımdan kaldırıma doğru petrol giriş alanından geçtiği sırada davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan aracın ana yoldan petrole giriş yaptığı sırada davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğu anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 53/1-d maddesinde “Sağa ve sola dönüşlerde, sürücüler kurallara uygun olarak geçiş yapan yayalara, varsa bisiklet yolundaki ve bisiklet şeridindeki bisiklet ve elektrikli skuter kullananlara ve sola dönüşlerde sağdan ve karşıdan gelen trafiğe ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar” hükmü yer almaktadır. Davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan araç sürücüsü yaya yolunun kesildiği noktayı takiben yürümekte olduğu sırada ana yoldan sağa doğru dönerek akaryakıt istasyonuna giriş yapan araç sürücüsünün gereken dikkat ve özeni göstererek, yayanın yolun büyük bir kısmını geçtiği de gözetilerek geçiş üstünlüğünü davacıya tanıması gerekirken dikkatsiz davranarak kazana neden olduğu anlaşıldığından kazanın oluşumunda asli ve %100 oranında kusurlu olduğu değerlendirilmiştir. Dosyaya sunulan kesinleşmiş ceza yargılaması dosyasında da davalı sigortalının sigortalısı araç sürücüsü %100 oranında kusurlu bulunmuş olup ceza dosyası içeriği de gözetilerek ayrıca bir bilirkişi raporu alınmaksızın davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda asli ve %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
9-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Kusur durumlarının tespiti sonrasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı öğretim üyelerinden oluşan sağlık kurulundan maluliyet raporu alınmış, dosyaya sunulan 27/06/2019 tarihli maluliyet raporunda davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, 3 ay süreli geçici iş göremezlik süresinin bulunduğu belirtilmiştir.
Tarafların rapora itirazları nedeniyle dosya Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Dairesi’ne gönderilerek maluliyet raporu düzenlenmesi istenilmiş, dosyaya sunulan 16/12/2020 tarihli maluliyet raporuna göre davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı ve 3 haftaya kadar geçici göremezlik süresinin bulunduğu belirtilmiştir. Rapor sonrasında Yargıtay uygulaması değiştiği gözetilerek dosya yeniden ATK 2.İhtisas Dairesi’ne tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 26/04/2021 tarihli maluliyet raporunda davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik süresinin 3 haftaya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
9-Dosya maluliyet ve kusur durumlarının belirlenmesi sonrasında aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek davacının geçici ve kalıcı iş gücü kaybından doğan zararları ile diğer zarar kalemleri yönünden rapor aldırılmıştır.
Aktüerya bilirkişisi tarafından dosyaya sunulan 06/12/2021 tarihli raporun sonuç bölümüne göre “.Yaralanan … ‘in gelirinin asgari ücret olduğu kabulü ile
Davacı zarar görenin TRH 2010 yaşam tablosu ve gelirin % 10 artışı ile % 10 iskontoya tabii tutulması ile iş bu kaza nedeniyle uğradığı zarar miktarı
• Geçici iş göremez kaldığı dönemde 3.946,67.-TL tespit edildiği,
KTK m.85 ve BK m.49 gereği işleten ve sürücünün kaza tarihinden sorumluluk hükümleri düzenlendiği ve Sigorta şirketi bakımından KTK m. 99 gereği ve KZMSS B.2 “Tazminat ve giderlerin ödenmesi “ hükümleri gereği, müracaat dilekçenin ulaştığı 25.11.2017 tarihine 8 işgünü eklenmekle bulunan tarih 07.12.2017 tarihine isabet ettiği,…””
Şeklinde hesaplama yapıldığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan 3 ayrı maluliyet raporundan yalnızca Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği, diğer raporların geçersiz yönetmeliklere göre düzenlendiği, davacının kalıcı maluliyeti bulunmadığı yönündeki tespitin 3 rapor ile teyit edilmesi suretiyle yeniden rapor alınmasına yer görülmediği, geçici maluliyet yönünden ise uygun yönetmeliğe göre belirlenen 3 aylık sürenin hükme esas alınması gerektiği değerlendirilerek 27/06/2019 tarihli maluliyet raporu ile belirlenen süre hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede aktüerya raporunun geçici iş göremezlik süresine göre asgari ücret üzerinden ve davalıya izafe edilebilecek %100 kusur oranı esas alınarak düzenlendiği, dosyaya sunulan SGK cevabında davacıya rücuya tabi herhangi bir iş göremezlik ödeneği ödenmediğinin bildirilmiş olduğu, dosya kapsamında davacının asgari ücretin üzerinde bir gelir elde ettiğine dair delil bulunmadığı, bu itibarla rapor ile belirlenen 3.946,67-TL tutarlı davacı zararının hukuka uygun olduğu gözetilerek bu miktar davacının gerçek zararı olarak mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
10-Davacı tarafça dava öncesinde davalı sigorta şirketine 27/11/2017 tarihinde başvuruda bulunulduğu anlaşılmış olup 8 iş günü süre sonrası temerrüt oluştuğ
11-Davacı tarafça avans faizi talebinde bulunulmuş ise de zarar veren aracın hususi nitelikte olduğu gözetilerek faiz türü olarak yasal faiz belirlenmiş, dava öncesi 27/11/2017 tarihinde davalı şirkete yazılı başvuru yapıldığı, 8 iş günü sonrası temerrüt oluştuğu gözetilerek davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, 3.946,67-TL geçici iş göremezlik tazminatının 13/12/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya veirlmesine, fazlasına dair istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,60-TL harçtan peşin olarak alınan 35,90-TL ile ıslah harcı olarak alınan 13,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 220,20-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 3.946,67-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 100,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 13,50-TL toplamı 49,40-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça başvuru harcı, posta ücreti, tebligat ücreti olarak sarf edilen toplam 2.209,60-TL yargılama gideri ile Ege Üniversitesinin sağlık kurulu fatura bedeli olarak davacı tarafından yatırılan 440,00-TL toplamı 2.649,6‬0-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre taktiren 2.584,12-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
08/03/2022

Katip….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır