Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/22 E. 2022/582 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/22 Esas
KARAR NO : 2022/582

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/01/2018
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu … günü sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı … plakalı aracın çarpması neticesinde …’ın kullanımındaki araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’in yaralandığını, söz konusu kaza nedeniyle … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı dosyasından maddi ve manevi tazminat talepli dava açıldığını, müvekkilinde kalıcı özür bulunmadığı gerekçesiyle geçici iş görmezlik tazminatına hükmedildiğini, müvekkilinde zamanla kazaya bağlı olarak maluliyetin meydana geldiğini, bu durumun tespiti için 21/03/2017 tarihinde … hastanesinden kazaya bağlı kalıcı maluliyet raporunun alındığını ve müvekkilinde %7 oranında kalıcı engel meydana geldiğinin anlaşıldığını, meydana gele maluliyet ile ilgili davalı sigorta şirketine 24/07/2017 tarihinde sigorta şirketine başvurulduğunu, ancak talebin rededildiğini, bunun üzerine müvekkili adına maddi tazminat talepli olarak sigorta tahkim komisyonundan 22/05/2017 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, sigorta tahkim kurulu tarafından davalının … Hastanesinden alınan raporuna karşı itiraz etmesinden ötürü komisyonca 1 ay içinde yeniden rapor sunulmasının istendiğini, bu vesile ile … Üniversitesi Hastanesinden … tarihli raporun tanzim edildiğini rapor da yine kazaya bağlı olarak %7 oranının verildiğini ancak bu kez 6 ay süreli olarak düzenlendiğini, davalı sigortanın kazaya bağlı olarak meydana gelen maluliyete ilişkin zararı karşılaması gerektiğini, nitekim yüksek yargı kararlarının da bu yönde olduğunu, Yargıtay HGK 2008/21-245 esas,2008/249 karar sayılı 12/03/2008 tarihli kararında maluliyet oranında olduğu takdirde bu durum yeni olgu olup, artan miktar için ayrı bir davanın açılabilmesinin mümkün olduğunu belirtiğini, HMK’nun 107/1maddesi uyarınca alacağımız belirsiz olduğundan ve yargılamayı gerektirdiğinden, dava değerimizin yargılama aşamasında belirlendiğinde arttırılmak üzere … tarihinden meydana gelen trafik kazası nedeniyle talep ettiğimiz ve fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak koşuluyla şimdilik; 4.000.00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilemesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu karışan … plaka sayılı araç müvekkili … A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) nezinde … numaralı Trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, müvekkil şirketin zorunlu mesuliyet sigorta poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davacı vekilinin davaya konu trafik kazası nedeniyle müvekkilinin vücudunda sürekli sakatlık oluştuğu iddiasını kabul etmediklerini, aleyhe açılan davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haksız fiil nedeniyle kalıcı iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Çift taraflı trafik kazasında davacının … plakalı araçta yolcu, davalının ise … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen olduğu sabittir.
Davalı dışı kişinin maliki bulunduğu … plakalı araç 01/12/2009-2010 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza … tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisindedir.
Dava konusu maddi vaka ile ilgili Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nde dava ikame edilmiş olup, mahkemenin …/… Esas, …/… Karar sayılı ilamı ile; “Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE;
A)1.258,15 TL maddi tazminatın davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, söz konusu miktara davalılar … ve … açısından kaza tarihi olan … tarihinden, davalı sigorta şirketi açısından dava tarihi olan 16/12/2010 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
B)3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, söz konusu miktara kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Davacının fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine,” şeklinde karar verdiği, kararın temyiz kanun yoluna taşındığı Yargıtay … H.D. …/… Esas …/… Karar sayılı ilamı ile de ilk derece mahkemesinin kararını onadığı görülmüştür. Davacı vekilinin iş bu davadaki talebi ise değişen koşullar sebebiyle müvekkilinde maluliyetin oluştuğu bu sebeple kalıcı iş göremezlik tazminatının hesaplanarak ödenmesi gerektiğine ilişkindir.
TBK’ nın 50. Maddesine gereğince zarar veren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğundan mahkememiz dosyası kapsamında zararın varlığının tespiti için (Davacının maluliyet oranın ve iyileşme süresinin belirlenmesi) ATK 2. İhtisas Kurulundan rapor alınmış olup alınan raporda, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiği için maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (işgöremezlik) süresinin 10.08.2010 tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce ATK’ nın 2. İhtisas Kurulundan aldırılan rapora davacı tarafın itirazı bulunduğundan ve bu itirazın değerlendirilmesi gerektiğinden 02/03/2021 tarihli celsede ” 21/03/2017 tarihli … Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu Raporu ile … tarihli … raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için İstanbul ATK Genişletilmiş Başkanlar Kurulundan rapor alınmasına, davacının sürekli iş göremezlik oranın belirlenmesi ile kaza ile illiyet bağının değerlendirilmesinin istenilmesine,” şeklinde ara karar tesis edilmiştir.
02/03/2021 tarihli celse 2 nolu ara karar gereği Adli Tıp 2. Üst Kurulu’ nun düzenlediği rapora göre; ”Mevcut belgelere göre … oğlu, … doğumlu …’in … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle:
a-) 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiği için maluliyet tayinine mahal olmadığı,
b-) İyileşme (iş göremezlik) süresinin … tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği,
c-) Özürlülük/Engellilik kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, bu nedenle aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği belirtilmiştir.
Davalı Sigortanın sorumluluğu değerlendirilecek olursa; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş,
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı trafik kazasında … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğundan ve yukarıda değinilen nedenler ile davacının talep etmiş olduğu kalıcı işgöremezlik tazminatından dava dışı sürücünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.
Tüm bu nedenler ile; davacı vekili değişen durum sebebiyle müvekkilinin maluliyetinin bulunduğunu iddia etmiş ise de; mahkememizce ayrı ayrı raporlar aldırılmış olup, her iki raporda da davacının maluliyetinin bulunmadığı belirtildiğinden, davacı tarafından sunulan rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre hazırlanmadığından ve dava dilekçesinde açıkça maluliyet nedeniyle zararın tazmini talep edildiğinden davacı vekilinin 08.12.2021 tarihli dilekçesinde belirtmiş olduğu geçici iş görmezlik ve bakıcı giderlerine yönelik ayrıca bir araştırma yapılmasına gerek görülmeyerek davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sübut bulmayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcının (80,70 TL) başlangıçta yatan peşin harçtan mahsubuna, eksik kalan 44,80TL’ nin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve harcanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”