Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1460 E. 2021/1050 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1460
KARAR NO : 2021/1050

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı şirket ile su arıtma sistemi ile ilgili 26.04.2018 tarihinde genel satış sözleşmesi imzalamış olduğunu, yapılan anlaşma gereği davalı şirket tarafından davacı şirkete toplam iskontolu 10.200$+%18 KDV ödeme yapılması, bu paranın %30’nun malzeme tesliminde peşin, %70’sinin ise malzeme tesliminde 90 gün vadeli çek ile yapılmasının kararlaştırılmış olduğunu, davalı şirket tarafından davacı şirkete ait banka hesabına 22.05.2018 tarihinde 20.000.-TL havale yapılmış olduğunu, 23.05.2018 tarihinde … T.A.Ş. Bankası …-… Şubesine ait … çek seri nolu, 30.440,47.-TL bedelli 25.08.2018 vadeli bir adet çek verilmiş olduğunu, çekinde gününde tahsil edilmiş olduğunu, taraflara arsında yapılan 26.04.2018 tarihli satış sözleşmesinde işin bedelini ödeme tarihindeki TCMB Efektif Satış Kuru üzerinden ödeme yapılması gerektiğinden, TCMB verilerine göre kur farkı ve buna uygulanan %18 KDV olmak üzere 22.021,14.-TL fatura kesilmiş olduğunu ve bu faturanın davalı şirkete RR… seri numaralı iadeli taahhütlü posta evrakı ile 10.11.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, ancak davalı şirketin iş bu faturayı kargo ile iade etmiş olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarını saklı tutarak; davalı-borçlu yönünden haksız ve dayanaksız itirazın iptaline ve takibin reeskont avans faizi ile birlikte devamına, borçlunun alacağın %20’sinden aşağıda olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı taraf cevap dilekçesi ile özetle; dava dilekçesinde davacının hangi hukuki sebeplere dayandığının belli olmadığını, davacının davasının açık ve net olmadığından davanın açıklattırılması gerektiğini, davacının icra inkar tazminatı talep edebilmesi için icra takibine konu alacğın likit olması gerektiğini, alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafından açılmış bir takibin bulunmamakta olduğunu, davalı şirketin davacıya ne dava dilekçesinde belirtilen tutarda ne de başkaca bir borcu bulunmamakta olduğunu,• Yukarda açıklanan ve mahkemece resen gözetilecek nedenlerle; mevcudiyeti bulunmayan bir takip dosyasında yine mevcudiyeti olmayan bir itirazın iptali istenen iş bu davanın öncelikle hukuki yarar ve dava şartı yokluğunda usulden reddine, mahkememiz aksi kanaatte ise haksız, hukuki dayanaktan ve mesnetten yoksun davanın esastan reddine, kötü niyetli davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, korunmaya muhtaç hukuki yarardan ari şekilde, derdest bir takip olmaksızın itirazın iptali amacıyla haksız ve hukuka aykırı olarak işbu davayı ikame ederek kötü niyetli olduğunu açıkca ortaya koyan davacı aleyhine HMK 329/1 uyarınca asgari ücret tarifesinden ayrı vekalet ücretine ve HMK 329/2 uyarınca disiplin paza cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “Davacı ile davalı tarafın İzmir … İcra müdürlüğünün …/… esas sayılı icra takibine dayanak faturadan dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarı hususlarında uyuşamadıkları” şeklinde belirlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmıştır.
Mahkememiz 06/10/2020 tarihli celsesi ara kararı uyarınca bilirkişiye tevdi edilerek; tarafların iddia ve savunmaları ile icra takibine dayanak fatura ve faturanın dayanağını oluşturan taraflar arasındaki sözleşmedeki hükümler de dikkate alınarak kısmı yapılan ödemelerin sözleşmede belirlenen kurullar çerçevesinde mahsup edilerek davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığının bulunuyor ise miktarı hususunda rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi 22/12/2020 havale tarihli raporda; Davacı şirketin 2018 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/3. Maddesine göre noterden açılış onaylarının, yevmiye defterlerinin kapanış onaylarının yaptırılmış olduğu, Takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere; davacı şirketin ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olduğu, davalı şirketin 2018 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/3. Maddesine göre noterden açılış onaylarının ve açılış onayı yerine geçen beratlarının, yevmiye defterinin kapanış onayı yerine geçen beratlarının yasal süresi içinde alınmış olduğu, Takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere; davalı şirketin ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olduğu, davacı yanca düzenlenen 04.05.2018 tarihli …-… seri numaralı 12.036,00.-USD (50.440,47.-TL) bedelli faturanın davalı yanın kabulünde olduğu ve ticari defterlerinde kayıt olduğu, davacı yanca yapılan tahsilat kayıtlarının davalı yan kayıtları ile uyumlu olduğu, takip ve dava konusu yapılan 06.11.2018 tarihli …-… seri numaralı 22.012,14.-TL bedelli faturanın davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, ticari defterler arasındaki farkın iş bu faturadan kaynaklandığı, 04.05.2018 tarihli …-… seri numaralı 12.036,00.-USD/50.440,47.-TL bedelli faturada davalı yanca yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra kalan döviz bakiye borcu 2.780,28.-USD olup, davacı yanca düzenlenen kur farkı faturasının tarihi olan 06.11.2018 TCMB Efektif Satış kuru 1 USD=5,3595.-TL ’dir. Buna göre davacı yanca düzenlenmesi gereken kur farkı faturası tutarının 06.11.2018 tarihi itibari ile 2.780,28.-USD x 5,3595 TL= 14.900,94.-TL +KDV= 17.583,10.-TL olması gerektiği, davacı şirketin işlemiş faiz talep edip edemeyeceği Sayın Mahkemenizin takdirinde olup, raporum içinde hesaplanan kur farkı tutarı üzerinden ve fatura tarihinden başlamak üzere takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmış olup, hesaplanan faiz tutarının 122,12.-TL olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı ayrı ayrı beyan ve itiraz dilekçesi sundukları görüldü.
Mahkememiz 13/04/2021 tarihli celsesi ara kararı uyarınca taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarının tek tek irdelenerek itiraz konularının gerekçeli bir şekilde karşılanmak suretiyle ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişi 25/06/2021 havale tarihli ek raporunda; taraf vekillerinin itirazlarını tek tek karşılanmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme incelendiğinde sözleşme bedelinin 10.200-USD+KDV olduğu, TL cinsinden yapılan ödemelerde ödemenin yapıldığı tarihteki TCMB Efektif satış kuru üzerinden hesap yapılacağı, çekin vadesindeki TCMB Efektif satış kuruna göre fatura düzenleneceği belirtilmiş olup yine sözleşmede 90 günlük vade öngörülmüştür. Bu nedenle temerrüt için ayrıca ihtara gerek bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre bilirkişice yapılan hesaplama mahkememizce denetlenmiş bilirkişice yapılan hesaplamanın dosya kapsamı ile uyumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılarak taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile ;
Davalının İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine itirazının kısmen iptali ile, 17.583,10-TL asıl alacak, 122,12-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.705,22-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- İİK madde 67 gereğince hüküm altına alınan alacağın %20 ‘si oranında hesaplanan 3.541,04-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 1.209,44-TL harçtan peşin alınan 375,92-TL nin mahsubu ile 833,52-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 4.306,92-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 450,00-TL Bilirkişi ücreti, 59,00-TL posta ve tebligat ücreti ile 417,02-TL harç olmak üzere toplam 926,02-TL’nin kabul ve red oranına göre takdiren 740,81-TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.25/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”