Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1437 E. 2022/701 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO: 2018/1437 Esas
KARAR NO : 2022/701

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
TALEP : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 25/02/2014 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile …/… sokaktan … sokak kavşağına doğru seyrederken kontrolsüz kavşakta sağdan gelen trafiği kontrol etmeden kavşağa giriş yaptığı esnada motosikletin ön sağ kısımları ile … Sokak devam ederek …/… sokak kavşağına gelen sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sol ön tampon kısmına çarptığını çarpmanın etkisiyle motosiklet sürücüsü … motosikletten fırlayarak park halinde bulunan… plakalı araca çarpması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini meydana gelen trafik kazası sonucunda … plakalı araçta sürücü konumunda bulunan müvekkilin ağır derecede yaralandığını, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkile ödenmesine, Dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafın mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkil … Sigorta A.Ş. nezdinde …-…-… nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile 28.06.2013/2014 – tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluğunun da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını Poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, dava konusu kaza ile davacının sakatlığı arasında illiyet bağı bulunmadığından davacı yanın başvurusunun reddedildiğini dolayısıyla müvekkil şirketin temerrüdünün söz konusu olmadığını mahkemece faize hükmedilmesi halinde, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, açıklanan nedenlerle aleyhlerine açılan davanın reddi ile yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELEME, DELİL DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE :
1-.Dava trafik kazası sonucu oluşan sürekli ve geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
2- Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı sigorta şirketinin sigortalısı … plaka sayılı aracın 25.02.2014 günü İzmir/Karabağlar’da davacıya çarpmak suretiyle yaralanmasına neden olduğunu ileri sürerek kalıcı ve geçici iş gücü kaybından dolayı uğranılan zararın tazminini talep etmiştir.
3- Davalı … Sigorta AŞ’nin göndermiş olduğu hasar dosyası içeriğinden davacı vekilinin dava öncesi sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu anlaşıldığından KTK 97. maddesi bağlamında başvuru şartının yerine getirildiği görülmüştür.
4-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
90. Maddesinde, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun… öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun… düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
5- Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
6- Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
7- Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmıştır:
Mahkememizce aldırılan 02/05/2019 tarihli Kusur Raporunda; davacı sürücü …’ ın % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında Asli Derecede Kusurlu olduğu; ayrıca, kask takılı olup olmadığı hususu trafik kaza raporunda işaretlenmediğinden Müterafik Kusurunun belirlenmesi sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu; davalı sigorta poliçeli aracın sürücüsü olan dava dışı …’ın ise %25 (yüzde yirmi beş) oranında Tali Derecede Kusurlu olduğu; 3.Kişilerin, kurum ve kuruluşların Kusursuz oldukları görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu Raporunca hazırlanan Maluliyet Raporunda ise; bu bulgulara dayanılarak … doğumlu …’da davaya konu 25.02.2014 tarihli trafik kazasına bağlı olarak meydana gelen yaralanması, olay tarihinde yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine (RG, 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı) göre değerlendirildiğinde ilgili yönetmeliğe göre maluliyet oluşturacak kalıcı bir arızaya yol açmadığı ve sonuç olarak Meslekte Kazanma Gücünde Azalma Oranının % 0 (yüzde sıfır) oldugu mütalaasına varılmıştır. Olay tarihli tıbbi evrakında; “sağ uylukta yaklaşık 2 cm’lik dermabrazyon (sıyrık)” olduğu belirtilmiş olup ek bir yaralanma bulgusundan bahsedilmediğinden tıbbi iyileşme süresinin 1 (bir) gün olarak kabulünün uygun olacağı, ancak tıbbi iyileşme süresi, kişiden kişiye farklılık gösterebileceğinden kesin iyileşme süresinin kişinin takip ve tedavisini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile belirlenebileceği kanaatine varılmıştır.” şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce aldırılan 01/08/2022 tarihli Aktüerya Bilirkişi Raporunda ise; Davacı tarafça maddi tazminat talebi çerçevesinde geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyetten kaynaklı zararlar talep edilmiştir. Bu bağlamda davacının sürekli maluliyeti yönünde herhangi bir zararının bulunmadığı belirlenmiş, kaza tarihinde 20 yaşında olan davacının olay tarihli 1 günlük geçici iş göremezlik süresinden kaynaklı zararının; 846,00 TL / 30 — 28,20 TL’ye tekabül ettiği saptanmış, mevcut kusur durumu (%75 – % 25) doğrultusunda davalı tarafın sorumlu olduğu bedel 7,05 TL olarak tespit edilmiştir.” şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
8- Denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporu Mahkememizce de benimsenerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Davanın KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile;
Davacının Geçici İş Göremezlik Tazminat talebinin Kabulü ile, 7,05-TL’nin davalı sigorta şirketinden (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) 02/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek “Yasal Faizi” ile birlikte tahsiline ve davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
2- Kalıcı İş Göremezlik Tazminat talebinin Reddine,
3- Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL nin mahsubu ile bakiye 44,80-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7,05-TL Vekalet Ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/3 uyarınca hesaplanan 7,05-TL Vekalet Ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 35,90 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapılan 850,00-TL Bilirkişi ücreti, 196,45-TL posta ve tebligat ücreti ile 440,00-TL ATK fatura bedeli olmak üzere toplam 1.486,45-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 52,40-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK 341 maddesi gereğince miktar itibariyle Kesin Olarak verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 20/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸ e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”