Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1422 E. 2022/851 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1422 Esas
KARAR NO : 2022/851

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2018
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
KARARIN YAZILMA
TARİHİ : 16/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davalının sözleşmeye aykırılık teşkil eden edimleri sebebiyle sözleşmenin haksız olarak davalı tarafından feshedildiğinin belirlenmesi ile sözleşmede kararlaştırılan 188.000,00 TL tutarındaki ve kalan 90 ay için muaccel hale gelen 350.460,00 TL lik cezai şart olmak üzere toplam 538.460-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, müvekkil şirketin … markasının sahibi olup imzaladığı Franchising Sözleşmeleriyle bu markaya bağlı haklarını belirli bir bedel karşılığında üçüncü kişilere kullandırdığını, davalılardan … Kafeterya Gıda ve Tekstil Tic Ltd Şti’nin de, müvekkili şirket ile imzaladığı 20/06/2016 tarihli sözleşmede Franchise Alan sıfatına haiz olduğu, diğer davalı … ile …’nın ise sözleşmeye garantör sıfatıyla imza attığını, tarafların anılan sözleşme hükümleri gereği çalışmaya başladığını, ancak davalının sözleşmenin imza tarihinden fesih anına kadar sözleşmeyi defalarca ihlal ettiği ve nihayetinde, sözleşmenin davalı tarafça Haksız olarak fesih edildiğini, davalının devamlı surette haksız menfaat sağlama çabası içinde olduğunu, bu sayede sözleşmeyle belirlenen cezai şart alacağından kurtulmayı amaçladığını ve davalı yanın gönderdiği 12.11.2018 tarihli ihtarname ile 2018 yılı içerisinde ürün tedarik fiyatlarına 3 defa ciddi oranlarda zam yapıldığı, sürekli olarak zarar ettiği, müvekkili şirketin eğitim verme yükümlüklerini yerine getirmediği, sözleşmede yer alan döviz cinsinden ödemelerin TL’ye uyarlanmadığı şeklindeki gerçeğe aykırı iddialarını ileri sürdüğünü ve bu haksız sebepler ile taraflar arasında devam etmekte olan franchising sözleşmesini tek taraflı olarak fesih ettiğini, davalı tarafın, fesih ihtarına konu olan hususların haksız ve hukuka aykırı olduğunu, iddia edilenin aksine gerekli eğitimler verilmiş olduğu ve tutanakların sunulduğunu, tutanaklar incelendiğinde görüleceği üzere, davalı personeline Mutfak Eğitimi-Sunumları-… Standart Uygulamaları-Kerzzpos Yazılım Uygulama-Konuk Karşılama- Genel Servis Kuralları-Demleme Yöntemleri gibi birçok konuda farklı tarihlerde eğitim verildiği ve tutanakların davalı şirket yetkilisi tarafından da imzalandığını, dolayısıyla müvekkili şirketin sözleşmenin VI/6 maddesinde düzenlenen ‘Franchise alanın personeline bir sefere mahsus eğitim verme yükümlülüğünü fazlasıyla yerine getirdiğini, sözleşmede franchising bedelinin davalının iddiasının aksine döviz değil, Türk Lirası cinsinden kararlaştırıldığını, sözleşmenin V/2 maddesinde aylık marka kullanım bedeli 3.000-TL(+KDV) olarak kararlaştırıldığı ve yine sözleşme maddesi uyarınca, davalıya birlikte çalışılan süre boyunca Türk Lirası üzerinden fatura kesildiğini, davalının dövizde sıkıntıların yaşandığı ağustos ayından önce, müvekkili şirketten mal temin etmeyi bıraktığını, ayrıca müvekkilinin davalının kar etmesine yönelik bir taahhüdü olmadığını, bu hususa ilişkin olarak Merkezi sipariş sistemi olan Kerzz pos kayıtlarının ekte sunulduğunu, Kerzz pos kayıtları da göz önünde bulundurularak yapılan aylık P&L. tablosuna göre davalının net 18.855,90-TL kar ettiğini, davalının müvekkilinden mal tedarik edip stoklarında onaylı tedarikçilere/müvekkile ait ürünleri bulundurması ve satması gerekirken, davalının müvekkilden değil müvekkilin onaylamadığı firmalardan mal alıp satışını gerçekleştirdiğini, sözleşme uyarınca müvekkilinin onaylamadığı tedarikçilerden mal temin etmesinin sözleşmenin ihlali niteliğinde olduğunu, müvekkilinin et, tavuk, kahve gibi ana kalem ürünlerine zam yapmadığı gibi zaten müvekkilinden mal tedarik etmeyi aylar önce bırakan davalının ekonomik mahvına nasıl sebep olduğunun merak konusu olduğunu, diğer yandan müvekkilinin de kahve çekirdeğini Euro bazında aldığından güncel kura göre uyarlanarak davalıya fatura edildiğini, afaki bir zam yapılmadığını, ayrıca davalı şubeye 2018 yılında %10 oranında iskonto tanımlanarak uygulandığını, görüldüğü üzere, davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğunu, ihtarda yer alan iddiaların haksız feshe zemin oluşturma çabası olduğunu, davalı şirketin işlettiği mağazada yapılan denetimde, sözleşmeye aykırı pek çok hususun tespit edildiğini, Sözleşmenin VII.Franchise Alan’ın Yükümlülükleri” başlıklı bölümünün 1. Maddesi uyarınca müvekkili şirket personeli tarafından davalıya ait mağazada yapılan 31.05.2018 tarihli denetimde pek çok eksiklik ve aykırılık tespit edildiğini, denetime ilişkin raporun davalı şirket tarafından da imzalanarak kabul edildiğini, denetimde; “müvekkil şirketten yazılı veya sözlü hiçbir şekilde izin alınmadan onaysız marka et, sigara böreği, makarna sosu, stick şeker kullanıldığı, şubenin temiz ve düzenli olmadığı, espresso stoklarının tükendiği, ürün sunumlarının uygun olmadığı” hususlarının tespit edildiğini, tespit edilen hususların ve bunların sözleşmenin hangi maddelerine aykırı olduğu tek tek belirtilerek bu aykırılıkların bir an önce giderilmesi istemiyle davalı şirkete 04.06.2018 tarihli mail gönderildiğini, … ismiyle işletilen mağazalarda uyulması gereken kurallarının (ürünler, mönüler, tedarikçi listesi, reçete ve sunum standartları temizlik-personel standartları vs.) ayrıntılarıyla “Standart Operasyon Prosedürü” kitapçığında tanımlandığı ve imzalanan franchising sözleşmesinin 4. maddesinde belirtildiği üzere, sözleşmenin ayrılmaz eki olduğunu, Sözleşmenin “VZ. Franchise Alan’nın Yükümlülükleri” başlıklı bölümünün 21. Maddesi “Franchise Alan, iş bu sözleşme ekinde SOP kitapçığında belirlenen usul ve esaslara harfiyen uymayı, kitapçığın, Şirket tarafından güncellenebileceğini, güncellemelere hiçbir şekilde itiraz ve defi ileri sürmeyeceğini, aksinin sözleşmenin açık ihlali olacağını kabul beyan ve taahhüt eder.” şeklinde olduğunu, aynı bölümün 2. maddesi, “Franchise Alan, Şirketin iş önerilerine, düzeni ve reçeteleri ile genel temizlik kurallarına herhangi bir itiraz ileri sürmeksizin uyacaktır. ” şeklinde olduğunu, ancak mağazaya yapılan ziyarette hijyen kurallarına uyulmadığı, ürünlerin onaysız markalar taşıdığı, onaysız tedarikçilerle çalışıldığı ve reçete ile sunumların hatalı olduğunun görüldüğünü, sözleşmenin ”VZZI. Özel Şartlar” başlıklı bölümünün I. maddesi “Şirketin Standart Operasyon Prosedürü kitapçığında belirlediği ve yazılı olarak onayladığı kaynaklar mal alımında tercih edilecek ve tedarik şekli ile ilgili olarak tedarikçinin nakliyesi aracılığıyla bedelleri Franchise Alan tarafından ödenmek üzere, tedarikçi faturası ve irsaliyesi bulundurulacaktır.” şeklinde olduğunu, Franchise Alan’ın mağazasında kullanması gereken markalar ve bu markaları taşıyan ürünlerin tedarikçilerini gösteren “Onaylı Tedarikçi Listesi” sözleşme ekinde karşı tarafa ulaştırıldığını, listenin altında, karşı tarafın yetkilisinin imza ve kaşesi bulunduğunu, karşı tarafın yalnızca bu listede belirtilen marka ve kaynaklardan mal tedarik edeceğini kabul etmiş olmasına rağmen bu yükümlülüğüne aykırı davrandığını, VII.Franchise Alan’ın Yükümlülükleri başlıklı bölümünün 3. maddesinin “Franchise Alan, kurulan işyerinde sorumlu müdür atayacaktır. Sözleşmenin tarafı şahıs firması ve/veya şirket, ortaklarını gösterir ticaret sicili gazetesini ve sözleşme ile işletmeye tayin ettiği Mesul Müdürünü, “Şirkete” yazılı olarak bildirecek ve hizmeti kendi denetiminde sunacaktır. Herhangi bir sebeple, şahıs firmasının sahibi kişi, şirket yöneticisi bulunan şirket ortağı veya sözleşme ile tayin edilen Müdür’ün işin başında olmaması, yeterli personelin bulunamamasıdurumunda bu durum maddenin ihlali kabul edilecektir.” şeklinde olduğunu, ancak davalı şirketin, işletmesine sorumlu müdür atamayarak bu yükümlülüğünü ihlal ettiğini, Sözleşmenin VII.Franchise Alan’ın Yükümlülükleri başlıklı bölümünün 7. Maddesinin “Franchise Alan, Markanın şöhretini ve Şirketin ticari itibarını koruyup güçlendirecek tarzda hareket etmek ve Şirketin marka’sına ve ticari itibarına zarar vermesi muhtemel davranışlardan ve ticari ahlaka uygun olmayan davranışlardan kaçınmak, Şirketin ticari faaliyetlerine ve diğer müşterilerine zarar vermemekle ve marka imajını zedelememekle yükümlüdür.” şeklinde olduğunu, ancak davalı şirketin yukarıda izah edilen tutum ve davranışlarıyla müvekkili şirketin markasına ve ticari itibarına zarar verdiğini, VII.Franchise Alan’ın Yükümlülükleri” başlıklı bölümünün 22. maddesi “Franchise Alan, iş bu sözleşmede DBS ( Doğrudan Borçlanma Sistemi) olarak tanımlanan, sisteme iş bu sözleşmenin imzasını takiben en geç 15 ( on beş ) gün içerisinde masraflar kendisine ait olmak üzere geçmeyi, bu sisteme uygun kriterlere sahip olduğunu, bu konuda gerekli işbirliğini sağlayacağını, kabul beyan ve taahhüt eder.” şeklinde düzenlendiğini, ancak davalı şirketin DBS”’ye geçmeyi taahhüt etmesine rağmen bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, Davalı şirketin, 2017 ve 2018 yıllarına ait cari hesap borcunu ödemediği ve bu nedenle aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu durumunda sözleşmenin diğer bir yönden ihlali olduğunu, sözleşmenin V.Franchising Bedeli başlığının 2.maddesinde, davalı şirketin marka kullanım bedeli olarak müvekkile her ay belli bir ödeme yapacağı; ayrıca sözleşmenin aynı bölümünün 3.maddesi ve VIİII.Özel Şartlar başlığının 1.maddesinin son cümlesi ile belirli malların doğrudan müvekkil şirketçe tedarik edileceği hususlarının kararlaştırıldığını, davalı şirketin ise hem bu aylık marka kullanım bedellerini hem de müvekkil şirket merkezinden tedarik ettiği ürünlerin bedelini ödemediği ve bu nedenle kendisi aleyhine İzmir 11.İcra Müdürlüğü’nün
… E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, bu takibe davalı tarafından kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, sözleşmenin V. Franchising Bedeli başlığının 3.maddesinin “İş bu ödemelerin gününde yapılmaması Franchise Alan ‘m temerrüdünü oluşturmakta olup, Şirket dilerse sözleşmeyi feshedebilecek ve kalan Franchise bedelinin tamamı muaccel hale gelecektir. Bu durumdua şirket iş bu sözleşme cezai şartlar madde | ve 2 de kararlaştırılan cezai şartlar ile birlikte muaccel hale gelen Franchise bedellerini talep edebilecektir.” şeklinde olduğunu, sonuç olarak, ödemelerini yapmayarak temerrüde düşen borçlu aleyhine, sözleşmesel cezai şart hükümleri uygulama alanı bulunduğunu, Sözleşmenin IX Cezai Şart başlıklı maddelerine göre; müvekkili şirketin 50.000$ ve kalan aylara ait Franchise bedelinin ( 90 ay x 3.894 TL — 350.460,00 TL) tamamını cezai şart alacağı olarak talep etmesinin mümkün olduğunu, Şirketin bu cezai şartın yanı sıra, sözleşmenin ihlalinden dolayı doğmuş-doğacak her türlü zararlarının tazminini talep ve / veya sözleşmeyi derhal feshetmek hakkı saklı olduğunu, denetim raporu, eğitim tutanakları, kerzz poss raporları ile davalı şirketin Feshinin Haksız Olduğu ve ayrıca davalının sözleşmeye aykırı eylem ve tutumlar içinde olduğunun sübuta erdiği ve müvekkili şirketin sözleşmesel cezai şart alacağının muaccel hale geldiğini, davalı şirketin tacir olduğundan ve basiretli bir şekilde hareket etmesi gerektiğinden, cezai şart bedelinden Sayın Mahkemece herhangi bir tenkisat yapılmaması gerektiğini, sözleşmenin bu bölümünde de herhangi bir tenkisat talep edilmeyeceğinin kararlaştırıldığını, beyan ederek; öncelikle taraflar arasındaki sözleşmenin haksız olarak davalı tarafından feshedildiğinin belirlenmesini, 50.000$ USD x 3,76-TIX Türk parasının kıy koruma hk 32 sayılı karara ilişkin tebliğde değişiklik yapıldığına dair tebliğ m.24 uyarınca) —188.000,00 TL ve muaccel hale gelen 90 aylık cezai şart niteliğindeki franchise bedeli 350.460,00 TL olmak üzere toplam 538.460,00-TL”nin dava tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalılardan Müteselsilen tahsiline, tenkisat yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi durumunda Yargıtay 6.Hukuk Dairesi’nin 19/3/2013 T. 2013/355 F. – 2013/4762 K. sayılı içtihadı doğrultusunda, reddedilen kısım üzerinden müvekkil aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı … Kafeterya Gıda Ve Tekstil Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirket ile davacı … İnş. Taş. Tur. Gıda Ürn. San. Tic. Ltd. Şti. Arasında imzalanan Franchising Sözleşmesi uyarınca Aliağa ilçesinde bulunan işyerinde müvekkil şirkete … markasının kullanım hakkı verildiğini, Franchise Alan müvekkilinin sözleşme hükümleri uyarınca … markasını kullanarak kafe işletmeciliğine başladığını, müvekkili şirket tarafından sözleşmenin haklı nedenlerle fesih edildiğini; sözleşmede genel işlem koşulları bulunmadığını, Genel işlem koşulunun, sözleşmenin bir tarafının, sözleşmenin yapılması sırasında diğer tarafa sunduğu ve ileride çok sayıda benzer sözleşmede kullanmak üzere önceden tek başına hazırlayıp düzenlediği sözleşme hükümleri olduğunu, TBEK m. 20’de genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden tek taraflı olarak hazırlayıp karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri olarak tanımlandığı ve bu koşulların sözleşme metninde veya ekinde yer almasının, kapsamının, yazı türünün ve şeklinin nitelendirilmesinde önem taşımadığının belirtildiğini, Franchising sözleşmelerinin standart sözleşme şeklinde yapıldığını, Müvekkili şirket ile davacı yan arasında imzalanmış olan sözleşmede yazılı tanzim tarihinin 20.06.2016 olduğunu, Müvekkili şirket yetkililerine ait imza sirküleri sözleşme ekinde bulunduğunu, müvekkili şirketin kuruluş tarihi ve şirket yetkililerine imza sirkülerinin veriliş tarihinin ise 31.08.2016 olduğunu, bu durumun sözleşmede yazılı tanzim tarihinin ve müvekkili şirket yetkililerine imzalatılan tutanaklarda yazılı 20.06.2016 tarihinin gerçek imza tarihleri olmadığını ispatladığını, müvekkili şirkete imzalatılan sözleşme ve tutanakların aynı tarihte imzalanmış olup sözleşmenin içeriği hakkında müvekkil şirkete önceden bilgi verilmemiş olduğu ve alınan tutanakların geçersiz olduğunun açık olduğu ve bu nedenle sözleşmenin genel işlem koşullarına tabi bir sözleşme olduğunun kabulü gerektiğini, davacı yan ile müvekkili şirket arasında imzalanan Franchising Sözleşmesi Genel İşlem koşulları kapsamına girecek birçok madde içerdiği ve müvekkili şirketin bu hususları değerlendirme imkanı olmadığını, aksine davacı yanın kafe işletmenin çok kolay olduğundan bahsetmesi, kar marjının yüksek olduğunu anlatması, sadece kurulumda değil her zaman teknik destek verilerek bayinin yanında yer alınacağının belirtilmesi, yatırım bedelinin geri dönüş süresinin 18 ay olduğu gibi kar vaatleri ve sürekli destek sözleri ile müvekkili şirketin yatırıma ikna edildiğini ve sözleşmenin imzalandığını, davacı şirket tarafından internet sitelerinde kar vaatlerinin açıklandığını, Franchising veren davacı yanın güncel menülerin hazırlanması, ürün satış bedellerinin piyasa şartlarına uygun olarak belirlenmesi ile yükümlü olduğunu, davacı şirketten Menüleri güncellemesi ve fahiş oranlarda artan enflasyondan dolayı ürünlerin satış fiyatlarının artırılmasının talep edildiği ancak bu taleplerin karşılıksız kaldığını, ürünlerin satış fiyatlarının güncellenmemesi ve artan gider kalemleri müvekkili şirkete ait işletmenin yüksek cirolar yapmasına rağmen beklentilerini karşılayamaz hale gelmesine neden olduğunu, fesih bildirimi yapıldıktan sonra davacı yanın yeni menüleri hazırladığını ve müvekkilince aylardır talep ettiği zamların menü fiyatlarına yansıtıldığının tespit edildiğini, ancak davacı yanın zamanında zam yapmaması nedeniyle müvekkili şirketin önce sözleşmeyi feshetmek ardından da işletmeyi kapatmak zorunda kaldığını, müvekkili şirket tarafından fesih ihtarına konu olan hususların ve davacı yanın iddiaları ayrı ayrı değerlendirildiğinde: davacı yanın gerekli eğitimleri verdiğine ilişkin iddiaların gerçekten uzak, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, Franchising Sözleşmelerinin doğası gereği Franchise veren taraf alan tarafı ticari faaliyet sırasında devamlı olarak desteklemek borcu altına girdiğini, Franchising veren marka sahibinin eğitim verme yükümlülüğünün de şüphesiz bu kapsamda olduğunu, Sözleşmeye bunun aksi bir şekilde bir sefere mahsus eğitim verme yükümlülüğünü getirilmesinin genel işlem koşulları kapsamında geçersiz olmakla birlikte iyi niyet ve dürüstlük kurallarına da aykırı olduğunu, kaldı ki işletme personeline verilecek eğitimlerin ücretsiz olmayıp bu bedellerin de Franchise Alan tarafından karşılanacağı kararlaştırıldığını, davacı yanın sunmuş olduğu tutanaklar uyarınca müvekkili şirketin personeline Mutfak Eğitimi-Sunumları-… Standart Uygulamaları-Kerzzposs Yazılım Uygulama- Konuk Karşılama- Genel Servis Kuralları- Demleme Yöntemleri gibi konularda farklı tarihlerde eğitimler verildiğinin belirtildiğini, tutanaklar incelendiğinde ve davacı yanın beyanları dikkate alındığında da görüleceği üzere sunulan tutanakların hiçbirisinde aynı eğitim türünün ikinci kez verildiğine ilişkin bir bilgi ve belge bulunmadığını, birbirinden farklı konularda yalnızca birer sefere mahsus olmak üzere verilen eğitimler ile eğitim yükümlülüğünün yerine getirildiğinin kabulünün mümkün olmadığını, Kafe sektörüne ait iş yerlerinde çalışanların sıklıkla işten ayrıldığı göz önüne alındığında; Franchising Sözleşmesinin VI/6 maddesinde düzenlenen“Franchise alanın yalnızca bir sefere mahsus eğitim verme yükümlülüğü” şeklindeki düzenlemenin kabulünün mümkün olmadığı ve bu maddenin genel işlem koşulları kapsamına girmekle birlikte iyi niyet ve dürüstlük kuralına da aykırılık teşkil ettiğini, davacı yanın, 12 Kasım 2018 Tarihli ihtarnamede 85 Karar sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca sözleşmeden kaynaklanan ödeme yükümlülüklerinin Türk Lirasına çevrilmediğini iddia edildiğini belirttiğini, ancak yazılanın aksine sözleşmedeki ödemelerin değil birtakım cezai şartların döviz cinsinden belirlenmiş olduğu ihtarnamede yazılı olduğunu ve bu cezai şartlara ilişkin döviz cinsinden belirlenmiş olan bedellerin 30 gün içerisinde taraflarca yeniden belirlenmemesi durumunda taraflara 10.000 TL ile 60.000TL arasında para cezası uygulanacağının 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde belirlendiğini, davacı yan tarafından Müvekkili şirketle birlikte çalışılan süre boyunca Türk Lirası üzerinden fatura kesildiği belirtildiğini, 08.11.2018 tarih, Seri A 207470 Sıra Nolu, 31.973,37 TL bedelli Cezai Şart bedeli yazılı Faturanın müvekkili şirkete gönderildiğini ve bu Faturaya itiraz edilerek noter vasıtasıyla davacı yana iade edildiğini, itiraza konu olan fatura bedelinin 5.000 Dolar olarak belirlendiği ve günün kuru ile çarpılarak müvekkili şirkete faturanın gönderildiğini, Cezai Şart Bedeli yazılı faturanın hangi sebeple kesildiği bilinmemekle birlikte; güncel kur ile çarpılarak kötü niyetli fatura tanzim edilmesinin 85 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne de aykırı olduğunun açık olduğunu, ülkede yaşanan kur sıkıntısından dolayı ÜFE oranları arttığı, T.C.M.B verilerine göre henüz Mayıs ayında %20,16 seviyelerine geldiğini, YİÜFE oranının Ağustos ayına kadar artarak devam ettiği ve Ağustos ayında %46.15 seviyesine ulaştığını, bu tarihe kadar taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde hiçbir sıkıntı yaratmamışken bu tarihten sonra bir anda davacı yanın müvekkili şirkete mal temin etmeyi sonlandırdığını, yaşanan bu olağanüstü durumlar sebebiyle ülkede bulunan Franchise sistemi ile çalışan işletmelerin tamamının ürünlerindeki satış bedellerini arttırma yoluna giderek Franchise alanlarını koruma yoluna gittiğini, müvekkili şirketin Kerzzposs sisteminden farklı tarihlerde 5 defa yeni sipariş isteminde bulunmasına rağmen Cari Hesap borcu bulunduğu gerekçesiyle sipariş ettiği malların temin edilmediğini, Ağustos ayından daha önce de taraflar arasında cari hesap borçları bulunmasına rağmen taraflar sözleşmede yazılanın aksine ticari teamüllere uygun olarak çalışıldığı ve davacı yan tarafından müvekkili şirkete ürün tedariki sağlandığını, kendi markasını koruması ve gözetmesi gereken davacı yanın bayisine mal temin etmeyerek müvekkilini önce dışarıdan mal temin etmek zorunda bıraktığı ardından dışarıdan mal temin etmesine rıza gösterdiğini belirttiğini, davacı yanın sunmuş olduğu Kerzzposs raporlarının ve buna göre müvekkili şirketin aylık 18.855,90-TL kar ettiğine ilişkin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, Kerzzposs sisteminin sipariş sisteminden ibaret olup gider kalemlerinin birebir yer aldığı bir sistem olmadığını, davacı yanın müvekkili şirkete yaptığı sunumlarda, sözlü ön görüşmelerde kar vaadi değil karlılık vaadinde bulunduğunu, karlılık vaadinin hali hazırda … internet sitesinde de mevcut olduğunu, müvekkili şirketin ekonomik beklentilerinin altında kalmasındaki temel sebebin ürün satışlarının yapılamaması ya da ciroların düşük olması olmadığını, karlılık oranlarının düşük olması, ürünlerin satış bedellerine zam yapılmaması, enflasyona karşı herhangi bir tedbir alınmamasının müvekkili şirketin karlılık sağlayamamasının ana etkenleri olduğunu, açıklandığı üzere Türk Kahvesi’ne %41, Çaya %21, Maliyeti Üzerinde Satış Bedeli Olan Kulplu Bardak %50 oranında zamlandığını, bu zamların 01.12.2018 tarihinde (Sözleşmenin Fesih edildiği tarih) yapılması, bu tarihe kadar hiçbir önlem alınmamış olmasının müvekkili şirketin ekonomik olarak mahvına sebep olduğunu ve sözleşmenin haklı nedenle feshedilerek işletmenin kapatılması ile sonuçlandığını, taraflar arasında sözleşmenin kuruluş tarihinden bu yana dönemsel cari hesap borçları bulunduğunu, bu durumun Ağustos ayına kadar taraflar arasında hiçbir sıkıntıya yol açmadığı ve tarafların iç ilişkilerinde ticari teamüllere uygun davrandığını, davacı yanın taraflar arasındaki cari hesap borcunun ticari hayatın olağan akışına uygun olması nedeniyle sözleşmenin kuruluş tarihinden 2018 yılı Ağustos ayına kadar bu duruma rıza gösterdiğini, Ağustos ayından itibaren sipariş verilmesine rağmen davacı yanın mal teminini sonlandırdığını, davacı yanın tavuk ürünlerinin tedarikinde sorunlar yaşandığını, müvekkili şirket tarafından talep edilen siparişlerin talep edildiği miktarda karşılanamadığını, bunun üzerine eksik kalan miktarların dışarıdan alınmasına rıza gösterildiğini, nitekim 20 Kasım 2018 tarihinde davacı yan tarafından gönderilen mailde tavuk ürünleri tedarikçilerinin değiştirildiğinin belirtildiğini, maile göre tavuk ürünleri dışarıdan alınacak olup, Franchising Alan tarafça marine edilerek müşterilere sunulacağını, Müvekkili şirket tarafından alınan ürünlerin miktarının oldukça az olduğu, Ağustos ayından itibaren mal tedarik etmediği belirtildiğini, yine … internet sitesinde belirtildiği üzere; “1 kg kahve çekirdeği 144 fincan kahve demek.” İbaresi yer aldığını, davacı yana ait bu beyanın dahi alınan kahve ürününün neden az olduğunu izaha yeterli olduğunu, davacı yanın, ürünlerin müvekkile tedarik fiyatlarında afaki zamlar yapılmadığını, güncel Euro kuru uyarlanarak ürünlerin fatura edildiğini belirttiğini, Furo kurunun afaki bir şekilde arttığı, %10 iskonto yapılsa dahi ürünlerin bayiler tarafından yapılan satış bedeline zam yapılması gerektiğinin inkar edilemez gerçek olduğunu, kaldı ki artan gider kalemlerinin yalnızca çay, kahve giderleri olmadığını, elektrik, doğalgaz, dışarıdan teminine izin verilen ürünler, onaylı tedarikçilerden alınan ürünler gibi birçok kalemde afaki artışlar yaşandığını, bu durumda yapılması gerekenin diğer Franchise sistemi ile çalışan işletmeler gibi ürünlere zam yapılarak bayilerin koruma altına alınması olduğunu, 6 Kasım 2018 tarihinde gerçekleştirilen … Bayiler toplantısında müvekkili şirket yetkilileri tarafından davacı şirket yetkilisi …’a bu konuların problem yarattığı ürünlere zam yapılması gerektiği, ürünlerin satış bedellerinin piyasanın çok altında kalmış olduğu, bazı ürünlerde ürün alış
bedelinin satış bedelini geçtiğinin belirtildiğini, birçok bayi temsilcisi tarafından bu husustaki şikâyetlerin dile getirildiği ancak bu konuda da sözleşmede belirlenen güncel menülerin hazırlanması yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, Güncel Menülerin hazırlanma sürecinin uzun sürmesi öngörülüyorsa Kerzzposs sisteminden fiyatların güncellenmesinin talep edildiğini, davacı şirket yetkilisi …’ın müvekkili şirketin temsilcilerine aylık Franchise Bedeli verilmesinin yeterli olacağını belirttiğini, dışarıdan ürün tedariklerine karşı şu ana kadar herhangi bir yaptırım uygulamadığını bundan sonra da uygulamayacağının belirtildiğini, İşletmede satılan ürünler Kerzzposs sisteminde günlük olarak takip edilebilir olmasına rağmen 4 ay gibi uzun bir süre boyunca herhangi bir cezai işleme başvurulmaması da göz önüne alındığında dışarıdan mal tedarikine rıza gösterildiğinin çok açık bir şekilde anlaşılmakta olduğunu, davacı yan tarafından dışarıdan mal teminine sözlü olarak izin verilmesi, taleplerin değerlendirilmesi yerine müvekkili şirketin kaderine terk edilmesi, fiyatların arttırılmasına ilişkin mail yoluyla yapılan taleplere cevap dahi verilmemesi nedenleriyle önce sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiği ve ardından işletmenin kapatıldığını, süvekkil şirketin … markası altında yaklaşık 26 ay ticari işletmecilik yaptığını, geçen bu süre zarfında yapılan denetimlerde herhangi bir eksiklik tespit edilmediğini, 26 aylık kafe işletmeciliği süresince yalnızca tek bir denetim raporunda eksiklikler tespit edildiğinin iddia edildiğini, 31.05.2018 tarihli denetim raporundaki eksikliklerin de esaslı eksiklikler olmayıp derhal giderilebilecek nitelikte olduğunu, kaldı ki davacı yan tarafından gönderilen maile cevap verilerek eksikliklerin giderildiği de belirtildiğini, bu denetim raporunun müvekkili şirkete karşı hukuki bir durum olması durumunda kullanılmak amacıyla hazırlandığınıî 26 aylık sürede Franchising veren şirket tarafından yalnızca tek bir denetim raporu sunulmuş olmasının da müvekkili şirketin yükümlülüklerini eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini ispatlar nitelikte olduğunu, sözleşmenin fesih anına kadar geçen yaklaşık 5 aylık süre boyunca denetimlerde tespit edilen eksiklikler konusunda herhangi bir yaptırım uygulamayan davacı yanın sözleşme fesih edildikten sonra bu hususları öne sürmesinin iyi niyet ve dürüstlük kurallarına da aykırı olup hakkın kötüye kullanılması kapsamında olduğunu, müvekkil şirkete ait işletmede hijyen kurallarına uyulmadığı, ürünlerin onaysız markalar taşıdığı, onaysız tedarikçilerle çalışıldığı ve reçete ile sunumların hatalı olduğu iddia edildiğini, Kafe İşletmek Bize Çok Kolay diyen bir şirketin hijyen kurallarına uyulmadığını, sunumların hatalı olduğunu öne sürmesinin çelişki oluşturduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki dönemi boyunca pek çok sefer denetimler yapıldığını, müvekkili şirkete ait işletmede herhangi bir eksiklik ya da hataya rastlanmadığını, Denetim raporlarından bir suretin kendilerine verilmemesi nedeniyle diğer denetimlere ait raporların delil olarak sunulamadığını ve bu belgelerin davacı şirketten celbi gerektiğini, Onaylı Tedarikçi Listesi’nde yer alan marka ve kaynaklardan mal tedarik etme yükümlülüğünün müvekkili şirket tarafından ihlal edilmediğini, kuruluş tarihinden bu yana Müvekkili şirketin yapmış olduğu alım ve satımların KERZZPOSS sisteminden takip edilebildiğini, yapılan işlemlerin davacı yanın bilgisi dahilinde yapıldığını, Davacı yanın sözlü rızası dışında hiçbir dönemde onaylı tedarikçi listesi dışında herhangi bir ürün temin edilmediğini, müvekkili şirket tarafından işletmeye sorumlu müdür atanmadığına ilişkin iddiaların da gerçek dışı olup; davacı yanın mesnetsiz iddia ve ithamlarına hukuki dayanak oluşturma çabası içerisinde olduğunu, Aliağa 3. Noterliği 17 Mayıs 2018 tarih … Yevmiye Numaralı vekaletname ile … ve …’ın işletmeye sorumlu mesul müdür olarak atandığını, “DBS (Doğrudan Borçlanma Sistemi) olarak tanımlanan, sisteme işbu sözleşmenin imzasını takiben en geç 15 gün içerisinde masraflar kendisine ait olmak üzere geçmeyi, bu sisteme uygun kriterlere sahip olduğunu, bu konuda gerekli işbirliğini sağlayacağını, kabul beyan ve taahhüt eder.” Şeklindeki madde uyarınca DBS sistemine geçilmesi gerektiğini, Sözleşmenin imza tarihinin üzerinden 2 yıldan uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen bu hususun sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğinin öne sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması kapsamında olduğunu, geçen süre boyunca bu sisteme geçilmesi için müvekkili şirkete bu yönde hiçbir talepte bulunulmadığını, müvekkil şirketin 2017-2018 yıllarına ait cari hesap borcunun bulunduğu ve bu nedenle icra takibine girişildiği, sözleşmenin diğer yönden ihlalinin oluşup oluşmadığı hakkında: Ticari anlaşmalarda ve işlerde taraflar arasında hiçbir zaman cari hesap borcunun bulunmaması, gerek ticari teamüllere gerekse ticari hayatın olağan akışına aykırılık olduğunu, bu hususa aykırı şekilde yükümlülükler yükleyen, cari borç oluşması durumunda sözleşmeyi fesih etme hakkı veren hükümlerin de herhangi bir geçerliliğinin olmayacağını, sözleşmenin imzalandığı tarihten sözleşmenin fesih anına kadar olağan bir şekilde dönemsel olarak cari hesap borçları bulunduğu ancak bu durum normal bir durum olduğu için taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlığa sebep olmadığını, davacı yan cari hesap borcu bulunması nedeniyle mal temin etmeyeceğini Ağustos ayına kadar öne sürmediğini, taraflar arasında uygulanan somut uygulamanın da iddialarını kanıtlar nitelikte olduğunu, davacı yanın 2017 yılına ait cari hesap borcu bulunduğunu belirtmesine rağmen 2018 yılı Ağustos ayına kadar mal temin etmesinin de bu yönde rızası olduğunu kanıtlar nitelikte olduğunu, İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden müvekkil şirket aleyhine başlatılan icra takibi 85 Karar Sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesi’ne göre Türk Parasının Kıymetinin Korunması Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar’a ve sözleşmede bulunan cezai şartlara aykırı bir şekilde hazırlandığını, müvekkil, şirkete 08.11.2018 tarihli Cezai Şart Bedeli açıklaması ile 5.000,00 Dolar fatura kesilerek 12.11.2018 tarihinde henüz faturaya itiraz süresi dolmaksızın icra takibi başlatıldığını, gönderilen faturaya noter vasıtası ile itiraz edilerek fatura aslının davacı yana iade edildiği ve haksız ve kötü niyetli icra takibine girişilmiş olması nedeniyle takibe de itiraz edildiğini, müvekkili şirkete ait işletmenin açılış tarihinden günümüze kadar davacı yanın talimatları doğrultusunda çalıştırıldığı ve örnek bayi olarak diğer Franchising alanlara tanıtıldığını, ikisi işletmeden sorumlu müdür olmak üzere toplam 11 Sigortalı çalışan ile müşterilerine hizmet verdiğini, müvekkiline izafe edilen kusurların yalnızca hukuki temel oluşturma çabasından ibaret olduğunu, Franchise Alan-Franchise Veren arasında işletmenin çalıştırılması esnasında gerçekleşmesi pek muhtemel olan ve derhal giderilebilecek basit nitelikteki kusurlar olduğunu, nitekim bu basit nitelikteki kusurlardan dolayı herhangi bir yaptırım uygulanmamasının da bu hususu desteklediğini, Franchise alan için franchise sistemi ve franchise veren seçiminin çok önemli olduğunu, yanlış franchise seçiminin telafisi olmayan sonuçlar yaratabildiğini, Franchise veren firmanın sisteme ilişkin satış rakamları ve pazar araştırmaları konusunda yanlış yönlendirmede bulunması ve franchising sözleşmesi gereği yapması gereken yardım ve destekleri yerine getirmemesinin, franchise alanların kar oranlarını ve başarılarını olumsuz yönde etkilediğini, nitekim müvekkili şirketin yanlış Franchise seçiminde bulunması sonucu çok ciddi boyutlarda ekonomik zarara uğradığını, satış rakamlarının güncellenmemesi, güncel menülerin oluşturulmaması, yardım ve destekleme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi sonucu Franchising Sözleşmesini tek taraflı olarak haklı nedenlerle feshetmek zorunda kaldığını, davacı yanın iddialarının aksine müvekkili şirketin çalıştığı dönemde ekonomik zarara uğradığını, bu hususların gerçekliğinin gelir gider tabloları, Vergi dairesinde bulunan kayıtlar incelendiğinde ortaya çıkacağını, Franchising Sözleşmesinin haklı nedenle fesih edildiği ve müvekkil şirketin herhangi bir tazminat ödeme borcu bulunmadığını, menüde 20 TL”’den müşteriye satışı olan bir bardağın davacı yandarn alım fiyatı 24,19 TL ye kadar çıktığını, bütün bu hususlara rağmen davacı yan tarafından güncel menü hazırlanmadığını, hazırlanacağına dair herhangi bir bildirimde de bulunulmadığını, sözleşmenin “X. Cezai Şart” Başlıklı Bölümünün 1. Maddesi: “Franchise Alan’ın, iş bu sözleşme hükümlerinden herhangi birine aykırı davranması halinde; Franchise Alan ve Garantör; Şirketin uğrayacağı her türlü maddi-manevi, müspet-menfi zarar, ziyan ve kaybını ilk talebinde şirkete tazmin etmeyi ve ayrıca 50.000,00 ABD Doları tutarında Cezai Şartı ödemeyi ve ayrıca sözleşmeyle kararlaştırılmış olan tüm marka kullanım bedelinin muaccel hale gelerek kalan ayların bedelinin tamamının ödeneceğini, iş bu cezai şartın fahiş olmadığını ve tenkisini basiretli bir tacir olarak talep etmeyeceğini, gayri kabili rücu, kabul ve taahhüt etmiştir. ” şeklinde olduğunu, Franchising Sözleşmesinin müvekkilince haklı nedenlerle Fesih edildiği ve herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, aksi kanaat halinde 50.000,00 ABD doları cezai şart ve kalan aylara ilişkin Franchise Bedelinin tamamının muaccel hale geleceğine ilişkin hükmün iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, hali hazırda yapılmış olan ölü yatırımdan dolayı ekonomik kaybı olan Franchise Alan müvekkili şirketin Ticari olarak mahvına sebep olacağının da aşikar olduğunu, cezai şartta indirim yapılması gerektiğini, Franchising alan müvekkil şirketin herhangi bir indirim veya itiraz ileri sürmeksizin cezai şartta yazılı bedellerini ödemeyi kabul ettiğine ilişkin hükümlerin TBEK 182.md gereğince geçersiz olduğunu, beyan ederek; davacı yanın Franchising Sözleşmesi’nin haksız olarak feshedildiğinin tespitine ilişkin talebinin reddine, davacı yan tarafından 50.000,00 ABD Doları cezai şart ve kalan aylara ilişkin Franchise Bedellerinin tamamı olan 350.460,00 TL olmak üzere toplam 538.460,00 TLlik Cezai şart bedellerine ilişkin taleplerin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalılar … ve …’e usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen, davaya cevap vermedikleri, duruşmalara iştirak eden davalılar vekili, müvekkilleri şahıslar hakkında açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; 20/06/2016 tarihli Franchising Sözleşmesi, Davalı tarafından gönderilen … yevmiye numaralı ihtarname, Eğitim tutanakları, Kerzzpozz raporları, Aylık P&L tablosu, davalının müvekkilden aldığı ana kalem ürünlere afaki zam yapılmadığını gösterir kayıtlar, 31/05/2018 tarihli Denetim Raporu, Mail çıktısı, Onaylı Tedarikçi Listesi, İzmir 11.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ödeme emri, Standart Operasyon Prosedürü, Ticari Defterler, Tanık, Bilirkişi ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
Davalı … Kafeterya Gıda Ve Tekstil Ticaret Limited Şirketi vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; Franchısıng Sözleşmesi, davacı yanın internet sitesinde yer alan vaatler, M2 ortalama yatırım maliyet bedeli, … Çözüm Masasına Gönderilen 4 Eylül ve 5 Eylül tarihli 2 adet mail çıktısı, Emaye Kulplu Bardak Tedarik Fiyatı Kerzzposs Çıktısı, … tarafından hazırlanan ve ürün satış fiyatlarının yazılı olduğu eski menü ve güncel yeni menü fotokopileri, Aliağa 1. Noterliği 15 Kasım 2018 tarih … Yevmiye Numaralı ihtarname, TCMB 2018 yılı Yİ-ÜFE oranları, Temmuz ayında 1, Ağustos Ayında 4 sipariş verildiği ancak onaylanmadığına ilişkin KERZZPOSS çıktısı, aylık ciroya göre ne kadar kar edileceğini gösterir tablo, tavuk tedarikçi değişikliğine ilişkin mail, http:/ /…com / internet sitesinde yer alan tanıtım videosundan ekran görüntüsü, davacı şirket çalışanlarınca müvekkil şirket yetkililerine gösterilen ciro tablosu, eksikliklerin giderildiğine ilişkin mail cevap yazısı, Aliağa 1. Noterliği 17.05.2018 tarih … yevmiye numaralı Sorumlu Mesul müdür atama noter evrakı, Aliağa Ticaret Sicil Müdürlüğü Kapanış Bildirimi, ticari defterler, tanık, bilirkişi ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
Celp ve tetkikine karar verilen İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının tetkikinde; davacı alacaklı … İnşaat Taşımacılık Turizm Gıda Ürünleri Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından davalı borçlu … Kafeterya Gıda Ve Tekstil Ticaret Limited Şirketi aleyhine 08/11/2018 tarihli cari hesap alacağından kaynaklı olarak toplam 74.386,35 TL üzerinden 12/11/2018 tarihinde takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu şirkete 14/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 14/11/2018 tarihli dilekçe ile borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce 14/11/2018 tarihli karar ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Tarafların dosyaya celbini talep ettiği bilgi ve belgelerin dosyaya teminine müteakiben, dosyanın mahkememizce belirlenecek bir mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek davalı şirketin sözleşme süresi boyunca başka şirket yada yerlerden mal alımı yapıp yapmadığı, yapmış ise miktarının ne kadar olduğunun ve bu malların defterlerde kayıtlı olup olmadığının sözleşmede irdelenmek ve yorumlanmak suretiyle rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, dosyanın SMMM bilirkişisi …’a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen 29/08/2019 tarihli raporda özetle; davacı şirkete ait 2016, 2017, 2018 yılları yasal defterleri ile mal/hizmet alış-satış belgelerinin, Ticaret Sicili kayıtları ile davaya konu Franchise sözleşmesinin incelenmesi neticesinde; davacı Şirket tarafından sunulan 2016,2017 ve 2018 yıllarına ait Yevmiye Defteri, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin kanuni süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmede, imza edildiği tarihin yer almadığı, Sözleşmenin 21.09.2016-01.12.2018 tarihlerini içerdiği, yapılan inceleme ve tespitler doğrultusunda; davalı şirketin sözleşme süresi boyunca başka şirket yada yerlerden mal alımı yapmadığı değerlendirilmekle, Tespit ve değerlendirme neticelerinin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğunu rapor ve beyan ettiği görülmüştür.
Kerzz Pos Unvanlı Veri Yazılım Proje Danışmanlık Hizmetleri Sanayi ve Tic. A.Ş. nden davalı şirketin 01/01/2018 – 01/12/2018 döneminde davacıdan satın aldığı ürün miktarı ile satışını yaptığı ürün miktarını gösteren belge ve kayıtların gönderilmesine müteakiben, davacı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi için dava dosyasının yeniden bilirkişiye gönderildiği, bilirkişi … tarafından düzenlenen 14/04/2020 tarihli 1. Ek raporda özetle; Kerzz Pos programından alınan raporun; kıst tarihleri içermesi ile birimleri itibariyle davalının başka şirket yada yerlerden mal alımı yaptığını ortaya koyabilecek nitelikte olmadığı, bu nedenle mahkemeye sunulan sunulan 29.08.2019 tarihli bilirkişi kök raporunda yer alan inceleme ve tespit neticelerini değiştirebilecek nitelikte herhangi bir unsura da rastlanılmadığını rapor ve beyan ettiği görülmüştür.
Dosyanın aynı bilirkişiye tevdii edilerek vergi kayıtları da incelenmek ve davacı vekilinin rapora karşı itirazları da irdelenmek ve karşılanmak suretiyle ayrıca talep edilen ceza-i şartın kabul edilmesi halinde davalı şirketin mahvına neden olup olmayacağı hususunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, bilirkişi … tarafından dosyaya ibraz edilen 25/08/2020 tarihli 2. Ek raporda özetle; Davacı vekilinin 14.04.2020 tarihli ek bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmesi ile talep edilen ceza-i şartın kabul edilmesi halinde davacı şirketin mahvına neden olup olmayacağı hususunda görüş bildirilmesi yönünde verilen görev çerçevesinde yapılan incelemeler neticesinde; taraflar arasındaki sözleşmenin 21.09.2016-01.12.2018 tarihlerini içermesi, ticaretin bu tarihler arasında yapılmasına rağmen kıst tarihler içeren Kerzz Pos programından alınan rapora göre; oluşan mal açıklarından hareketle davalının başka şirket yada yerlerden mal alımı yaptığının kabul edilemeyeceği yönündeki değerlendirmenin tekrarı ile, davacının talep ettiği cezai şartın kabul edilmesi halinde davalı şirketin öz sermayesini yitirmiş olduğundan; mahvına neden olabileceğinin değerlendirildiğini rapor ve beyan ettiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin itirazı da dikkate alınarak mahkememizce re’sen bilirkişi kurulu isim listesinden belirlenecek SMMM, sektör bilirkişisi ve nitelikli ticari hesaplamalar konusunda uzman bilirkişiden oluşacak 3 kişilik bilirkişi heyete dava dosyasının tevdi ile, tarafların ticari defter ve kayıtları ile dava dosyası üzerinde inceleme yapılarak, tarafların iddia ve savunmalarında ileri sürdükleri her bir vakıa yönünden itirazların tek tek değerlendirilerek, sözleşmenin feshinde davalı tarafın haksız olup olmadığı, haksız ise sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağı miktarını ödemesi gerekip gerekmediği, cezai şart alacağının ödemesi sözleşmenin yapıldığı tarih itibarı ile davalı şirketin ekonomik büyüklüğü itibarı ile mahvına sebebiyet verip vermeyeceği, taraflar arasındaki sözleşme ve ticari ilişki kapsamında cezai şart niteliğindeki alacak dışında dava tarihi itibariyle davalı şirketin davacıya ödemesi gereken muaccel bakiye borcu olup olmadığı, var ise miktarı ile davalı gerçek kişilerin ve davalı şirketin ödemekle yükümlü oldukları alacak miktarlarını gösterir, dosya kapsamına uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor aldırılmasına karar verildiği, dava dosyasının Öğretim görevlisi …, SMMM … ve gıda mühendisi …’den oluşan bilirkişi heyetine dava dosyasının tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 26/04/2021 tarihli raporda özetle; davacı ve Davalı tarafın 2016-2017-2018 yılı yasal defterlerinin açılış ve kapanış defterlerinin yasal süresi içinde yaptırıldığının tespit edildiği, tarafların defterlerinde yapılan inceleme ile dava tarihi 27.11.2018 itibariyle Davalı … Kafeterya Gıda ve Tekstil Tic.Ltd.Şti’nin Davacı … İnş.Tur.Gıda Ür.San.Tic.Ltd.Şti’ne 42.412,48 TL borçlu olduğu ve taraflar arasındaki sözleşmeye göre borcun muaccel hale geldiğinin tespit edildiği, sözleşmenin V.2. maddesine göre Davalının yaptığı ödemelerde tespit edilen gecikmeler ve ödenmeyen bakiye nedeniyle sözleşmeye aykırılık oluştuğu, borcun muaccel hale geldiği, bu durumda yine aynı maddeye göre Davacı şirketin üstlendiği edimleri durdurma koşulunu sağladığı anlaşılmakta olup, Davacının ürün temin etmemesi konusunu Davalının fesih nedeni olarak göstermesi yönünden takdirin Sayın Mahkeme’ye ait olduğunu, dosya kapsamındaki belgelerde Davacı şirket tarafından Davalı çalışanlarına 26.09.2016 tarihinde ve 15.03.2017 tarihlerinde eğitim verildiğinin görüldüğü, bu doğrultuda Sözleşmede belirtilen eğitim yükümlülüğünün yerine getirildiğinin anlaşıldığı, reni alınan personele verilecek eğitim konusunda sözleşmede bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmakta olup davalının sözleşmeyi feshi yönünden takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğunu, davalı şirketin şube faaliyetinde zarar edip etmediği araştırılmış ve defterlerde Aliağa … şubesi hesaplarına kayıtlı olan gelir ve giderlere göre şubenin karlılık durumunun hesaplandığı, raporun
önceki bölümlerinde detayları görüleceği üzere fiili olarak Ekim 2016 ayında başlayan faaliyet ile yasal defter kayıtlarına göre; 2016 yılının zarar ile sonuçlandığı ilk kuruluş maliyet giderleri nedeniyle zarar etmenin olağan olduğu, 2017 yılında şubede %47,64 oranında kar elde edildiği, 2018 yılında 29.11.2018 tarihine kadar gerçekleşen faaliyette %43,55 oranında zarar edildiği tespit edildiği, davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunduğu Kerz Poss sisteminden Davalının yaptığı satışlara ait liste incelendiğinde (dosyada görülen Kerz Poss listesi ile sınırlı yapılan inceleme ile) 01.08.2018 ile 20.11.2018 tarihleri arasını kapsadığı ve toplam 401.533,46 TL satış yapıldığının görüldüğü, davalı şirketin tüm satışları yasal defterlerine kaydedip kaydetmediği, yönünden inceleme yapılarak defter kayıtlarında 01.08.2018 ile 20.11.2018 tarihleri arasındaki (günlük Z Rapor kayıtları) satış gelirleri 315.979,84 TL olarak tespit edildiği, bu durumda incelenen süreye ait (401.533,46 — 315.979,84) =85.553,62 TL kadar satışın yasal defter kayıtlarına alınmadığının anlaşıldığı, yasal kayıtlara alınmayan 85.553,62 TL’nin 2018 yılı gelirlerine ilave edilmesi durumunda şubenin (%4,55 oranında) 49.812,83 TL kar elde ettiğinin hesaplandığı, bu doğrultuda karlılık oranında önceki yıla göre azalma olduğu ancak şubenin zarar etmediği ve davalının zarar edildiği yönündeki beyanının doğrulanamadığı anlaşılmakla, davalının sözleşmeyi feshi yönünden takdirin sayın Mahkeme’ye ait olduğunu, davalı tarafından dışarıdan ürün alımı yapılıp yapılmadığı yönünden inceleme yapılarak; Sözleşmeye göre … Ltd.Şti’den alınması gereken ürün kapsamında olan ürünlerin bir kısmının 2018 yılında (Aliağa … şubesi için) davadışı … Gıda Mad.Paz.Ür.Ve Dış.Tic.Ltd.Şti’nden satın alındığı görüldüğü ve faturalar/ürünler raporun önceki kısımlarımda listelendiği, listelenen faturaların Davalı defter kayıtlarında 150 0l kodlu Aliağa … şube stokları hesabına kaydedildiği tespit edildiği, önceki bilirkişi raporlarında davalı defterlerinde her şube bazında stok-gelir-gider kayıtlarının ayrı takip edildiğinin sehven fark edilmediği bu nedenle farklı bir sonuca varılmış olabileceği görüşüne varıldığı, kayıtlarda yapılan incelemelerde Davacı … tarafından Davalı … Kafe’ye en son 07.08.2018 tarihli fatura ile ürün gönderildiği tespit edilmiştir. Bu tarih sonrasında Davalı tarafından 14.08.2018-03.09 . 2018-18.09.2018 tarihinde verilen siparişlerin Davacı tarafça Davalının ödemelerinin düzensizliği sebep gösterilerek tedarik edilmediğinin anlaşıldığı, dava dışı … Ltd. Şti fatura tarihlerine göre davalının yaptığı alımların Davacı tarafından ürün tesliminin sonlandırılmasından önce de yapıldığının tespit edildiği, davacının ürün tedarik etmemesi nedeniyle Davalının sözleşmeyi feshi yönünden takdirin mahkemeye ait olduğunu, davalı şirketin yasal kayıtlarından mali verilerine göre ekonomik durumu incelenerek sözleşme tarihi itibariyle ve sözleşmenin fesh edildiği tarih itibariyle şirketin borca batık durumda olduğu, Aktif toplamlarının dahi Ceza Bedelini ödemeyi karşılayamaz durumda olduğunun görüldüğü, dosya kapsamında davalı şirket ortakları (9450 ortaklık payı bulunan) … ve CCASO ortaklık payı bulunan) …’ün 2016-2017 yıllarına ait Yıllık Gelir Vergisi Beyannameleri bulunmakta olup sözleşmeye garantör olan ortakların net gelirleri incelenerek yıllık 400.000,00 TL civarında olduğu, Sözleşmenin X.1. maddesine göre ceza bedeli 188.000,00 TL ve muaccel olan 90 aya ilişkin ceza bedeli ise KDV hariç 297.00,00 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafından muaccel aylara ait henüz fatura düzenlenmediği ve bu sebeple KDV bedelinin talep edilemeyeceği görüşüne varıldığı, davalı ve davacı firmalar arasında karşılıklı olarak imzalanan yukarıda Franchising sözleşme maddelerine dayanarak yapılan hesaplamaya göre toplam ceza bedeli (188.000,00TL+297.000,00 TL)=485.000,00 TL olarak belirlendiği, bu tutarı ödemeye davalı şirketin mevcut ekonomik durumunun müsait olmaması durumunda davalı şirket ortaklarının %50 pay oranına göre her birinin 242.500,00-TL’den sorumlu olacağı nihai kararın Sayın Mahkeme’ye ait olduğunu rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
Tarafların itirazları da dikkate alınarak dava dosyasının bilirkişi heyetine tevdi ile, itirazları karşılar, dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 06/09/2021 tarihli ek raporda özetle; kök raporda heyetçe yapılan incelemede; davalı şirketin Davalı … Kafeterya Ltd.Şti’nin 26.08.2016 tarihinde kurulduğu ve farklı adreslerde 3 ayrı şubesi bulunduğu, davaya konu şubenin … Caddesi No:… Aliağa/İzmir adresine kayıtlı olduğu ve şubenin açılış tarihinin 29.09.2016 olduğu, kira kontratının 28.09.2016 tarihli olduğu ve kontratta kira başlangıcının 01.11.2016 olarak düzenlendiği, 21.09.2016 tarihinde Davacı tarafından Davalıya fatura düzenlenmeye başlandığının tespit edildiği, şirketin kuruluş tarihinin 26.08.2016 olduğu göz önünde bulundurulduğunda sözleşmenin ve tutanakların şirketin kuruluşundan önce imzalandığının anlaşıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin genel işlem koşulları kapsamına girip girmediği hukuki değerlendirme gerektirdiği, heyetin uzmanlık alanına girmemesi nedeniyle değerlendirme yapılamadığını, ürün satışları yönünden menülerde yapılan karşılaştırmaya göre eski menü fiyatlarına %6 ile %50 arasında zam yapılarak yeni menü fiyatlarının düzenlediğinin tespit edildiğini, zamların fesih öncesinde yapılmış olması durumunda artan satış fiyatları doğrultusunda davalı şirketin karlılık oranında artış sağlanmasının mümkün olduğu görüşüne varıldığını, yapılan mali incelemeler ile davalı şirketin sözleşmesinin devam ettiği süreçte menü satış fiyatlarında artış yapılmadığının görüldüğünü, davalı şirketin defter kayıtlarına göre sarf malzemesi (tabak- bardak vb.) ve aylık marka kullanım bedeli dışında kalan yatirım maliyeti 127.203,62 TL olarak hesaplandığı, sözleşmenin devam ettiği süreçte Davalı şirketin Aliağa … şubesinde elde ettiği kar/zarar durumuna göre toplamda 59.219,54 TL zarar edildiğinin tespit edildiği, davacı şirketin sitesinde yer alan açıklamaların kar vaadi olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda nihai takdirin Mahkemeye ait olduğunu, yapılan inceleme sonucunda kök rapordan farklı olarak Davalı … Kaferya Ltd.Şti’nin Aliağa … şubesi satışlarının tümünün defterlere kaydedildiği ve vergi dairesine beyan edilmiş
olduğunu, kök raporda Davalı şirketin Aliağa …- … — … olmak üzere 3 farklı işyerinde faaliyet gösterdiği, yasal defterlerde her bir şubenin stok mal alımları- gelir ve gider hesaplarının ayrı kodlarda kayıt altına alındığı görülmüştür. Dava konusunu oluşturan şube Aliağa … işyerine ait (150 01 kodlu hesaba kayıtlı) Stok hesapları kontrol edilerek yıllara göre alım yapılan firmaların belirlendiği, davadışı … Gıda Mad. Paz. Ür. Ve Dış Tic. Ltd.Şti’nden alınan ürünlerin de 150 01 kodlu Aliağa … stok hesabına kaydedildiği görülerek ürünlerin Aliağa … şubesinde kullanıldığı yönünde görüş bildirildiği, iş bu defa faturalar ve faturaların altındaki ürün teslim tutanakları incelenerek ürünlerin … Maht. … Sk. No:… Aliağa/İzmir adresine teslim edildiği ve bu adresin Davalı şirketin merkez adresi olduğu tespit edildiği, dosya kapsamında yer alan Ticaret Sicil Md. ve Aliağa Vergi Dairesi Müdürlüğü şube kapanış formlarında davaya konu Franchise sözleşmesi kapsamındaki Aliağa … şubesinin ise adresinin ise …Mahallesi… Cad. No:… Aliağa/İzmir olduğunun görüldüğü, bu durumda davadışı Davadışı … Gıda Mad. Paz. Ür. Ve Dış Tic. Ltd.Şti’den alınan ürünlerin … Aliağa şubesinde kullanılmadığı ve Franchise sözleşmesine aykırılık oluşturmadığı, kök rapor incelemesinde Davalı vekilinin İhtarnamede 7 defa ürün tedariki için sipariş verilmesine rağmen ürün tedarik edilmediğini ve bu durumda ürün satımı ve işletmenin istihdam edilmesinin mümkün olmadığı konusunu sözleşmenin feshine dayanak yaptığı konusunda inceleme yapıldığı, dosya kapsamında görülen belgelerde Davalı tarafından 14.08.2018- 03.09.2018-18.09.2018 tarihlerinde 5 adet ürün sipariş verildiği ancak davacı tarafından ürünlerin tedarik ve teslim edilmediği, davacı tarafından en son ürün faturasının 07.08.2018 tarihinde düzenlendiği, davacının 07.08.2018 tarihinden sonra herhangi bir sevkiyat yapmadığı tespit edilerek, mal tedarikinin durdurulduğu yönünde değerlendirme yapıldığı, davacı vekili, davalı tarafın DBS sistemini kullanmaması ve sipariş bedellerinin ödenmemesi nedeniyle satış yapılmadığını beyan ettiği, ancak önceki satış bedellerinin de peşin ödenmediği, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde Sözleşmeye göre aylık Marka Bedeli Faturalarının her ayın 10’una kadar ödenmesi, ürün faturalarından kalan bakiyenin de sonraki ayın 5’ine kadar ödenmesi gerektiği, davalı ödemeleri incelendiğinde ise marka ve ürün bedellerine ait bakiyenin sonraki ayın 10-15’i civarında ödenmeye başlandığı tespit edilerek taraflar arasında bu şekilde bir teamül oluştuğu, yönünde görüş bildirildiği, kök raporda taraflar arasındaki cari hesap hareketlerinde görülen ödemelere göre taraflar arasında teamül oluştuğu yönünde görüş bildirilmekle birlikte, ödemelerin sözleşme maddelerine aykırılık oluşturduğu belirtildiği ve davacının ürün temin etmemesi konusunu davalının fesih nedeni olarak göstermesi yönünden takdirin Mahkeme’ye bırakıldığını, kök raporda ve iş bu ek raporda Davalı … Kafeterya Gıda Ltd.Şti’nin sözleşme tarihi itibariyle ve sözleşmenin fesh edildiği tarih itibariyle kayıtlı değerlere göre borca batık durumda olduğu, aktif toplamlarının dahi Ceza Bedelini ödemeyi karşılayamaz durumda olduğunun görüldüğü, rayiç değerlere göre şirketin özvarlık durumu incelenmediğinden kök rapordan farklı bir sonuca varılamadığı, kök rapor incelemesinde; davacının Sözleşmeye göre ceza bedellerini talep edebileceği kanaatine varması durumunda değerlendirmek üzere ceza bedeli hesaplaması yapılarak sözleşmenin X.1. maddesine göre ceza bedeli 188.000,00 TL ve muaccel olan 90 aya ilişkin ceza bedeli ise KDV hariç 297.00,00 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafından muaccel aylara ait henüz fatura düzenlenmediği ve bu sebeple KDV bedelinin talep edilemeyeceği yönünde görüş bildirildiği, Katma Değer Vergisi fatura düzenlenmesi durumunda tahakkuk eden bir vergi türü olduğundan henüz fatura düzenlenmemiş olması nedeniyle kök rapordan farklı bir değerlendirme yapılamadığını rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
Dava dosyasına temin edilen SMMM bilirkişisi … tarafından dosyaya sunulan rapor ve ek rapor ile …, … ve … tarafından düzenlenen rapor ve ek raporlar arasında çelişkinin bulunması nedeniyle her iki rapor ve ek rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi hususunda dava dosyasının mahkememizce resen bilirkişi kurulu isim listesinden belirlenen nitelikli hesaplama bilirkişisi Doç. Dr. …, SMMM … ve gıda mühendisi …’dan oluşan bilirkişi heyetine dosyanın tevdii ile her iki rapor arasındaki çelişkiyi giderecek dosya kapsamına uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 22/08/2022 tarihli raporda özetle; taraflar arasındaki sözleşmede sözleşmedeki cezai şart hükümlerinin, davalı-franchise alanın her türlü sözleşmeye aykırılığını kapsayacak şekilde kaleme alındığı, Davalı … Kafeterya Ltd. Şti.’nin franchise sözleşmesinden kaynaklı 42.418,48 TL muaccel borcu olduğu ve bu borcu ödemede temerrüde düştüğü, bu nedenle davalının sözleşmeyi ihlal ettiği, davacının sipariş sevkiyatlarını durdurmasının, sözleşmenin V. maddesi gereğince davalının franchise bedelini ödeme borcunda temerrüde düşmesinden kaynaklandığı, bu nedenle bu hususun davalının sözleşmeyi feshi için haklı bir sebep teşkil etmediği, davalı şirket franchise bedelini ödemede temerrüde düşerek sözleşmeyi ihlal ettiğinden ve fesih haklı bir sebebe dayanmadığından, davacının sözleşmede öngörülen ve önceki bilirkişi raporunda Sözleşmenin X.1. maddesine göre çeza bedeli 188.000,00 TL ve muaccel olan 90 aya ilişkin ceza bedeli ise KDV hariç 297.00,00-TL toplam 485.000,00-TL tutarında olduğu hesaplanan cezai şartı talep edebileceği, davalı … Kafeterya Ltd. Şti.’nin sözleşme tarihi ve sözleşmenin feshedildiği tarih itibarıyla borca batık durumda olduğu, aktif toplamlarının dahi cezai şart bedelini karşılayamaz durumda olduğu önceki bilirkişi raporuyla tespit edildiğinden, sözleşmede öngörülen cezai şart bedelinin davalı şirketin ekonomik olarak mahvına sebep olacağı ve cezai şart bedelinde ahlaka aykırılık gerekçesiyle (TBK m. 27) indirim yapılabileceği, davalı şirket ortakları … ve …’nın vermiş oldukları garantilerin TBK m 603 ve TBK m 583/1 uyarınca şekle aykırı ve kesin hükümsüz olduğu ve davalılar … ile …’nın davalı şirketin cezai şart borcundan sorumlu tutulamayacağını rapor ve beyan ettiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; franchise sözleşmesinden doğan cezai şart alacağı istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, taraflar arasında davacı şirketin franchise veren, davalı şirketin de franchise alan olduğu, franchise sözleşmesinden doğan ticari ilişki bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın taraflar arasında akdedilen iş bu sözleşmenin TBK nun emredici hükümlerine aykırılık teşkil edip etmediği, bu kapsamda davalılar aleyhine olan sözleşme hükümlerinin geçersiz sayılıp sayılmayacağı, davalı gerçek kişi şahısların kefaletinin TBK nun emredici hükümlerine uygun olup olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinde, davalı tarafın haklı sebebe dayanıp dayanmadığı, sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinin kabulü halinde, sözleşme kapsamında davalının davacıya ne miktarda cezai şart alacağı ödemesi gerektiği, yapılacak olan bu ödemenin sözleşme tarihi itibariyle, davalının ekonomik mahvına sebebiyet verebilecek miktarda olup olmadığı noktasında toplanmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça, taraflar arasındaki sözleşmenin davacı şirket tarafından hazırlanarak henüz kuruluş aşamasında bulunan şirkete yeterli bilgi verilmeden sözleşmenin yapıldığı, sözleşmenin genel işlem şartlarını içerdiği, iş bu şartların TBK nun emredici hükümlerine aykırılığı iddia edilmiş ise de, sözleşmeyi akdeden her iki tarafın tacir olduğu, hak ve borçlarını ifada basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü bulunan tacirin, sözleşmenin genel işlem koşullarının aleyhine aşırı orantısız hükümler içerdiği ve bu nedenle de iptali isteminde bulunamayacağı, iş bu kapsamda yapılan değerlendirmeye göre, davacı ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşmenin TBK nun emredici hükümlerine aykırılık teşkil etmediği mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşmede, davalı … ile …’nın garantör olarak isim ve imzaları bulunmakta ise de, iş bu davalıların kefaletine dair, kefalet tarihi, kefalet miktarı ve kefalet türüne dair el yazısı ile yazılıp imzalanan herhangi bir beyanlarının bulunmadığı, sözleşmedeki iş bu eksiklik nedeniyle TBK nun 583. Maddesinde düzenlenen ve emredici nitelikteki olan şekil şartına uygun olmadığından, davacı şirket ile davalı gerçek kişiler arasında geçerli kefalet sözleşmesi bulunmadığından, davacının sözleşmenin karşı tarafın haksız feshi sebebiyle alacak isteminde bulunamayacağı kanaatine varılmakla, iş bu davalılar yönündeki davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı şirket tarafından sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiği, davacı şirketin üstlendiği edimleri zamanında yerine getirmediği, ülkede yaşanan ekonomik duruma paralel olarak ürü fiyatlarında artışa gitmemesi sebebi ile şirketin zararına sebebiyet verdiği iddiasında bulunmuş ise de, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemeleri sonucu dosyaya sunulan ve benimsenen 2. ve 3. heyet bilirkişi heyeti raporları ile tüm dosya kapsamına binaen, davacı şirketin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında üstlendiği edimleri zamanında yerine getirdiği, aksine davalı şirketin franchise bedellerini süresinde ödememek suretiyle temerrüte düştüğü, bu nedenle sözleşmenin feshinde davalı tarafın haksız olduğu, sözleşmenin davalı tarafça haklı nedene dayalı olarak feshedilmemiş olması sebebi ile davalı şirketin sözleşme gereği davacı şirkete 188.000,00-TL maktu ve sözleşmenin feshi ile muaccel hale gelen 90 aya ilişkin kullanım bedelinden kaynaklı KDV hariç 297.000,00-TL cezai şart alacağı alacağını ödemesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Taraflarca akdedilen sözleşmenin IX/1. bendinde düzenlenen maktu cezai şart alacağı ile yine cezai şart niteliğinde düzenlenen kalan aylar marka kullanım bedelinin ödenmesinin, sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle davalının ekonomik mahvına sebebiyet verecek miktarda olup olmadığı hususunda davalı şirket defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor içeriklerine göre, iş bu miktar alacağın ödenmesinin, davalının ekonomik mahvına sebebiyet verebilecek nitelikte olduğu, her ne kadar tacirler arasında akdedilen sözleşmelerdeki genel işlem koşullarını içeren hükümlerin aşırı orantısızlık içerdiği iddiası ile iptalinin tacir tarafından istenemeyeceği Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre kabul görmekte ise de, yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, tacirler arasında düzenlenen sözleşmelerde kararlaştırılan cezai şart miktarının, sözleşmenin taraflarının ekonomik mahvına sebebiyet verece miktarda olduğunun tespiti halinde, mahkemenin iş bu hususta hakkaniyet ölçüsünde tenzilat yapabileceği kabul görmüş olup, mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu, sözleşmenin davalı tarafça haklı nedene dayalı olmaksızın feshedildiği, iş bu nedenle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart ile cezai şart niteliğinde kararlaştırılan kalan aylara ait franchise kullanım bedelinin davalı tarafça, davacıya ödenmesi gerektiği, ödenmesi gereken iş bu miktarın davalının ekonomik mahvına sebebiyet vereceğinden, mahkememizce sözleşmede karalaştırılan miktarlar üzerinden %50 oranında tenzilat yapılmak suretiyle davanın davalı borçlu şirket yönünden kısmen kabulüne, davalı gerçek kişiler hakkında açılan davanın ise reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davalılar … ve … aleyhine açtığı davanın REDDİNE,
2-Davacının davalı … Kafeterya Gıda ve Tekstil Ticaret Limited Şirketi aleyhine açmış olduğu davanın KISMEN KABULÜ ile 94.000,00-TL maktu cezai şart alacağı ile KDV hariç 148.500,00-TL muaccel olan 90 aya ilişkin cezai şart alacağı dahil olmak üzere toplam 242.500,00-TL alacağın davalı … Kafeterya Gıda ve Tekstil Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Davalılar … ve … yönünden;
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 77.230,60-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ya verilmesine,
Davacı tarafça davalılar … ve … yönünden yapılan 403,00-TL tebligat gideri olan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … Kafeterya Gıda ve Tekstil Ticaret Limited Şirketi yönünden;
Davacı tarafça peşin yatırılan 9.195,56-TL’nin mahsubu ile 7.369,61-TL nispi karar ve ilam harcının davalı … Kafeterya Gıda ve Tekstil Ticaret Limited Şirketi ‘nden alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 9.195,56-TL harcın davalı … Kafeterya Gıda ve Tekstil Ticaret Limited Şirketi ‘nden alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 36.950,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı … Kafeterya Gıda ve Tekstil Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre reddedilen 53.460,00-TL miktar üzerinden hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Kafeterya Gıda ve Tekstil Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine,
Davacı tarafça talep edilip de mahkememizce takdiri indirime gitmek suretiyle reddedilen 242.500,00-TL alacak miktarı üzerinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Davacı tarafça yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 154,65-TL tebligat ve posta gideri, 5.950,00-TL Bilirkişi ücreti dahil olmak üzere toplam 6.140,55-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 5.530,89-TL’nin davalı … Kafeterya Gıda ve Tekstil Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı … Kafeterya Gıda ve Tekstil Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan 450,00-TL bilirkişi ücreti olan yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 44,67-TL’nin davacıdan alınarak davalı … Kafeterya Gıda ve Tekstil Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … Kafeterya Gıda ve Tekstil Ticaret Limited Şirketi tarafından peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.07/12/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır