Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1417 E. 2021/367 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1039 Esas
KARAR NO : 2021/359

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın 16.01.2012-16.01.2013 tarihleri arasında geçerli … sayılı İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile davalı nezdinde sigorta teminatı bulunduğunu, bu poliçe döneminde meydana gelen 05.01.2013 tarihli kazada işyeri çalışanı …’ün vefat ettiğini, …’ün hak sahibi … tarafından aleyhlerine İzmir … İş Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile maddi – manevi tazminat davası açıldığını, bu davanın … Sigorta’ya ihbar edildiğini, yargılama sonucunda 25.000,00 TL manevi tazminatın kendilerinden tahsiline hükmedildiğini; bu kararın alacaklı tarafından İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icraya konulduğunu ve bu dosyaya 39.567,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, akabinde iş mahkemesi kararının Yargıtay tarafından bozulduğunu ve bu kez … E. sayısını alan dosyada 45.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiğini; manevi tazminat farkı olan 20.000,00 TL nin de şirketleri aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile takibe konulduğunu bunun için de 36.993,00 TL ödemek zorunda kaldıklarını; ancak bu olayın ve hükmedilen tazminatların davalı tarafından düzenlenen İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamında kaldığını; hal böyle olmasına rağmen davalının İzmir … İcra Müd. … E sayılı dosyası ile bu alacağın tahsili için yapılan takibe itiraz ettiğini belirterek davalının yaptığı itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul etmediklerini, henüz İş Mahkemesi kararının kesinleşmediğini; uyuşmazlık konusu poliçe ile 100.000,00 TL tutarında teminat verildiğini, SGK nun müteveffanın yakınları için yaptığı ödemelerin de bu teminat kapsamında kaldığını, bu nedenle davacının ödediği tazminatın tamamını talep etme hakkının bulunmadığını, ayrıca müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacının yargılama devam ederken 22.07.2016 da öldüğünün tespit edildiğini, bu bağlamda davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “Davacı ile davalı tarafın davacının davalıya yaptırmış olduğu işyeri sigortası kapsamında İzmir … İş Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyasına ilişkin davacı tarafından ödenen manevi tazminat ve ferilerinin poliçe kapsamında olup olmadığı davalının sorumluluğuna ilişkin faiz başlandığı ödenen tazminatın poliçe kapsamında bulunması halinde sorumluluk miktarı hususlarında uyuşamadıkları görüldü.” şeklinde belirlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmıştır.
Mahkememizce aldırılan 23/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda ; Uyuşmazlık konusu 05.01.2013 tarihli ve davacı işçisi …’ün vefatı ile sonuçlanan iş kazasının davalı ile davacı arasındaki 16.01.2012-16.01.2013 tarihleri arasında geçerli … sayılı İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamında olduğunun ve manevi tazminatlar bakımından teminat limitinin yıllık 100.000,00 TL bulunduğunun tespit edildiği; Bu bağlamda davalı Sigortacının Poliçe Genel Şartlarının 1.maddesinde de belirlendiği üzere İŞVERENE DÜŞEN HUKUKİ SORUMLULUĞU, POLİÇE LİMİTİ DAHİLİNDE TEMİNAT ALTINA ALDIĞI; İzmir … İş Mahkemesi … E.- … K.sayılı dosyası kapsamına göre 05.01.2013 tarihli iş kazasının oluşumunda dava dışı … TURİZM NAKLİYAT SAN I.TD ŞTI.NİN DE %20 ORANINDA KUSURLU OLDUĞUNUN TESPİT EDİLDİĞİNİN GÖRÜLDÜĞÜ, Davacı işveren ve işveren vekilinin kusurları toplamının ise %80 olarak belirlenmiş olduğu; Bu hale nazaran İşveren/Davacının gerçekte işçi yakınlarının zararlarının %80 oranında sorumlu olacağı, müteselsil sorumluluk hükümleri gereğince iş kazasının oluşumunda kusurlu olan 3.kişilere rücu edebileceği, kendisinin ve temsilcisi olan işveren vekilinin kusurlarından kaynaklı işçi zararlarının ise sigorta teminatı kapsamında kaldığı; %80 haklılık oranı esas alınarak yapılan hesaplamalar sonucunda DAVACININ DAVALIYA İzmir …İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ile aşağıdaki tabloda görüleceği üzere 67.423,72 TL rücu edebileceği; 31.077,76Asıl alacak 6.275,99 (03.05.2016 tar.den itibaren işl.faiz) 29.136,05Asıl alacak 933,92(23.03.2018 tarihinden itibaren işl.faiz) 67.423,72 TL toplam’dır. Davacı talebinin ise 85.736,17TL ve gerçek zararından 18.312,45 TL fazla olduğu; Dosya kapsamına göre POLİÇENİN 100.000,00 TL lık teminatının, (toplam 45.000,00 TL olarak hüküm altına alınan manevi tazminatın yüzde seksenine isabet eden) 36.000,00 TL mahsup edildikten sonra 64.000,00 TL kalacağı; eğer varsa SGK tarafından müteveffa işçi yakınlarına yapılan rücuya tabi ödemelerin bakiye teminat içinde değerlendirilebileceği; bakiye teminatı aşan SGK talepleri olması halinde ise garame hesabı ile teminatın dağıtılması gerekeceği, dosya içerisinde SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı anlaşılamadığından bu konuda değerlendirme yapılamadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüş olup itiraz dilekçesinde hesaplanan miktara ilişkin bir itirazının olmadığı faiz başlangıcına ilişkin bir itirazının bulunduğu görülmüştür.
Davacı poliçe kapsamında bulunan manevi tazminat bedelini dava dışı üçüncü kişiye ödemiş olması ve manevi tazminat miktarına işlenecek faizin kesinleşme tarihinden sonra olmayacağı ve yine davalı … şirketinin sorumluluğunun kendisine hasarın ihbarı tarihi itibariyle başlayacağı da dikkate alınarak davalı vekilinin faiz başlangıcının manevi tazminata ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren olması gerekiğine dair itirazı mahkememizce kabul edilmemiştir.
Denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporu Mahkememizce de benimsenerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile ;
Davalının İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine itirazının kısmen iptali ile, takibin 31.077,76-TL asıl alacak, 6.275,99- TL işlemiş faiz, 29.136,05- Asıl alacak, 993,92-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 67.423,72-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- İİK madde 67 gereğince hüküm altına alınan alacağın %20 ‘si oranında hesaplanan 13.484,74-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 4.605,71-TL harçtan peşin alınan 1.035,48-TL nin mahsubu ile 3.570,23-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca 9.565,08-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 500,00-TL Bilirkişi ücreti, 75,50-TL posta ve tebligat ücreti ile 1.076,58-TL ilk başvuru harcı olmak üzere toplam 1.652,08-TL harcın kabul ve red oranına göre takdiren 1.269,59 -TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 08/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”