Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1412 E. 2022/821 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2018/1412 Esas
KARAR NO : 2022/821
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
YAZIM TARİHİ : 09/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Ticari alışveriş nedeniyle davalı şirket ile cari hesap usulü çalışıldığını, davalıya çeşitli tarihlerde satışların yapıldığını, faturalar kesilip malların hukuka uygun olarak teslim edildiğini, davalının borçlu olmasına rağmen takip konusu borcunu ödemediğini, yukarıda açıklanan nedenlerle ve mahkemenizin resen nazara alacağı nedenlerle davalarının kabulüne, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edendavalı aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesine. yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle, Davalıya var olması gereken eklerin tamamının tebliğ edilmediğini. Dava dilekçesinin HMK 119’a uygun düzenlenmediğini, davacı tarafın somutlaştırma yükkünü yerine getirmediğini, taraflar urusında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, salt faturanın varlığının alacak iddiasının ispatını göstermediğini, davacı tarafça malların müvekkiline teslim edildiğini ispatlayıcı somut deliller sunmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddi ile % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE:
Dava İİK 67. Maddesi uyarınca açılmış İtirazın İptali Davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İzmir 6. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan cari hesap ilişkisinde davacının takip miktarınca alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak alacaklı, alacağın kaynağını oluşturan fatura içeriğinde yer alan mal veya hizmetin davalı borçluya verildiğini ispat külfeti altındadır. Alacaklı bu husustaki ispatı imzalı fatura veya sevk irsaliyesi ile sağlayabileceği gibi mal veya hizmetin borçluya verildiğini ispat eden diğer yazılı, görsel delillerle ispat edebilebilir. Yine kendi ticari defterlerinde lehine olan kayıtların davalı ticari defterleri ile doğrulanması veya davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olması halinde de alacağın varlığı ispat olunabilir. Zira Yargıtay’ın artık istikrar kazanmış uygulamasına göre bir tacirin ticari defterlerine bir faturayı kaydetmiş olması, fatura içeriği mal veya hizmetin kendisine sağlandığının ispatı olarak kabul edilmektedir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin yasal düzenleme 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesinde yer almaktadır:
“1-Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
2-Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
3-İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Madde metninde de açıklandığı üzere ticari defterlerin bir tarafın kendi lehine delil olarak kabul edilmesi için öncelikle usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırılmış olması gerekmektedir. Bunun yanında ticari ilişkinin karşı tarafının aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterindeki kayıtların bu deftere aykırı olmaması veya karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
Somut olayda; Mahkememizce Davacı Tarafın defterleri incelenerek aldırılan 20/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda;
Davacı şirketin 2018 yılına ait Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/3. Maddesine göre noter açılış onayları ve yevmiye defterinin beratlarının yasal süresinde alındığı, tarafların ticari ilişkisinin 2018 yılından öncesine dayandığı, 10.08.2018 tarihli itibari ile davacının davalı adına düzenlediği fatura ile son bulduğu, Davacı yanca 07.09.2018 tarihinde 175.226,92 TL cari hesap alacağı olduğu iddiası ile icra takibine giriştiği, davalının davacıya borcu olmadığı gerekçesi ile icra takibine itiraz etmesi üzerine davacı yanca 25.11.2018 tarihinde itirazın iptali davasının ikame cdildiği, Davacının davalıya 13.08.2018 tarih 43 nolu mutabakat yazısını sunduğu, Mutabakat mektubunda davacı yanca “işletmemizdeki cari hesabınız 31.07.2018 tarihi itibari ile 156.231.29 TI. Borç / 0 TL. alacak bakiyesi vermektedir.” ibaresinin yazıldığı, altında yer alan mutabık iseniz kısmına davalı … Kablo firmasının mührünün üzerinde imzanın bulunduğu. bu hali ile Temmuz 2018 sonu davacının davalıdan 156.231.29 TL alacaklı olduğu konusumla taratfların mutabık kaldığının anlaşıldığı. bu tarihten sonra davacı yanca üç adet toplamı 18.995.63 TL. bedelli fatura düzenlediği. fatura eki sevk irsaliyelerinde teslim alan kısmında ismi ve imzası bulunan … ve … ismine mal tesliminin daha önceki aylardaki sevk irsaliyelerinde de isminin bulunması sebebi ile davalıya yapılan bir mai teslimi olarak sayılması durumunda davacının davalıdan (1156.251.29 + 17.359.54 =) 1753.590.63 TL. alacaklı olduğuna, davacı yanca diğer sevk irsaliyesindeki araçlara yapılan mal teslimin davalıya yapıldığı kanaatine varılması durumunda da davacının davalıdan (173.590,63+1.636.29=) 175.226.92 TL alacaklı olduğu hesab edilmektedir. ” şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davalı Tarafın ticari defter ve belgelerinin belirlenen gün ve saatte ibraz edilmemiş olması nedeniyle incelenemediği ve bu nedenle davalının ticari defterleri ile ilgili raporun düzenlenmediği görülmüştür.
Denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporuna göre, davacının ticari defter ve kayıtlarının takibe konu fatura alacağını doğruladığı ve davalının usulüne uygun ihtar içerir tebliğe rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle davacının kendi ticari defterlerinde kayıtlı olan hususların yine kendi lehine delil kabul edilebileceği değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu yargılama giderleri kapsamında davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-. Davanın KABULÜ ile;
Davalının İzmir 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin 175.226,92-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren Avans Faizi işletilmesine,
2- İİK madde 67 gereğince hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında hesaplanan 35.045,38-TL İcra İnkar Tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 11.969,75-TL harçtan peşin alınan 2.116,31-TL’nin mahsubu ile bakiye 9.853,44-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL Başvuru Harcı, 2.116,31-TL Peşin Harç, 5,20-TL Vekalet Harcı olmak üzere toplam 2.157,41-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 27.284,04 -TL Vekalet Ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 500,00-TL bilirkişi ücretinin ve 164,5‬0-TL tebliğat ve posta ücreti olmak üzere toplam 664,50-TL Yargılama Giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 Hafta İçerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu Açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 29/11/2022

Katip ¸

Hakim
¸

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”