Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1391 E. 2021/1082 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1391 Esas
KARAR NO : 2021/1082

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Banka tarafından davalılardan …. San ve Tic. A.Ş lehine diğer davalı …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefaletiyle kullandırılan krediler 09.04.2018 tarihinde kat edilerek ihtarname keşide edildiğini borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlular aleyhine İzmir 16. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalı borçluların borca itirazı üzerine takip durduğunu, Sözleşmede banka kayıtlarının kesin delil olacağı ve temerrüt faizinin en yüksek kredi faizin % 50 fazlası olacağı hükmü kabul edildiğini belirterek; davalıların icra dosyasındaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar Vekili 28.12.2/18 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilleri ile banka arasında akdedilen sözleşmede banka ticari defter ve kayıtlarının kesin delil olacağı hükmü yer alsa da sözleşme hükmü TBK ve HMK uyarınca hükümsüz olduğunu, müvekkillerinin iddia edildiği tutarda borcu bulunmadığını, delil sözleşmesi genel işlem şartı şeklinde yapılmış ise müşteriye bilgi verilmesi ve bunu açıkça kabul etmesi gerektiğini, …’in, kefalet sözleşmesini imzaladığı sırada veya sözleşme imzasından önce eşinin rızası usulüne uygun alınmadığından kefaleti geçersiz olduğunu, geçerli bir kefalet akdi kurulmadığından borçtan sorumlu tutulamayacağını, gönderilen hesap kat ihtarı usule aykırı keşide edildiğini ve usulüne aykırı tebliğ edildiğini, bu nedenle alacaklının takip yapma ve faiz talep etme hakkı doğmadığını, talep edilen %60 temerrüt faiz oranı TBK 120. Madde hükmüne aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddini talep ettiğini beyan etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; ” İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali, icra dosyasına dayanak …. San. Ve Tic. A.Ş’ne kullandırılan Genel Kredi Sözleşmesi’den dolayı davalıların davacıya borcunun bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarı, …’in sözleşmedeki kefaletinin geçerli olup olmadığı, eş rızasının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı” şeklinde belirlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmıştır.
Mahkememiz 21/03/2019 tarihli celsesi ara kararı uyarınca dosya bilirkişiye tevdi edilerek uyuşmazlık konusu hakkında rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi 06/03/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacı …. ile borçlu … İNŞ SAN TİC A.Ş. arasında akdedilmiş bulunan GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ ile davalıya krediler kullandırıldığı, davalı …’in ilgili sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, borçlunun ödenmeyen kredilerinden dolayı 09.04.2018 tarihinde ihtarname ile ihtar edildiği, hesaplarının kat edildiği ve 17.10.2018 tarihinde İzmir …İcra Müdürlüğü ….. E. Sayılı dosyası ile takip açıldığı, takip tarihi itibariyle 32.309,18 TL Asıl Alacak, 1.045,31 TL İşlemiş Faiz, 52,36 TL BSMV olmak üzere toplam 33.406,75 TL olarak hesaplanmış olduğu, davacı alacaklının Kredilerden kaynaklı Asıl Alacak tutarı olan 32.309,18 TL’sine takip tarihinden tahsil tarihine kadar sözleşme hükümlerine göre % 40,50 Temerrüt faizi talep edebileceği, buna göre nihai takdiri Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere davacı alacaklının davalı borçludan talep edebileceği asıl alacak, işlemiş faiz ve BSMV ile Masraf toplamı.; 33.406,75- TL olarak hesaplanmış olup, hesaplamadaki tutar farkının alacak tespitine ilişkin olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememiz 15/09/2020 tarihli celsesi ara kararı uyarınca; Hesap kat ihtarından sonra yapılan ödemelerde dikkate alınarak özellikle hesap kat ihtarından sonra kredi bakiye borcunun tamamının ödenip ödenmediği diğer bir anlatımla bakiyenin sıfırlanıp sıfırlanmadığı kredi borcu kapatıldıktan sonra tekrar kredi kullandırılıp kullandırılmadığı kullandırıldı ise bunlara ilişkin olarak tekrar geçerli bir hesap kat ihtarı gönderilip gönderilmediği ve davalıların davacıya borçlarının bulunup bulunmadığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi 28/12/2020 havale tarihli raporunda; Davacı Bankaca, Davalı …. San ve Tic. A.Ş ne. asıl borçlu sıfatıyla 07.06.2017 düzenleme tarihli 2.500.000.-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalatıldığını, sözleşmeyi davalı … 6098 sayılı BK. kefalet hükümleri gereği Kefalet Türü: Müteselsil, Kefalet Limiti 2.500.000.-TL, Kefalet Tarihi 07.06.2017 olarak el yazısı ile yazmak ve “…. San ve Tic. A.Ş bankanızdan kullandığı/kullanacağı her tür krediye 2.500.000-TL kadar 07.06.2017 tarihinden itibaren tesis edilecek diğer kefaletlerden bağımsız ve münhasır olarak müteselsil kefil olduğumu ve müteselsil kefil sıfatıyla yükümlülük altına girdiğimi, bu genel kredi sözleşmesinin tüm maddelerini okuyup bankanızla mütabakata vararak kabul ve imza ettiğimi beyan ederim” bayanı ile imzalatıldığını, 6098 sayılı TBK 584. Maddesine 6455 sayılı yasanın 77. Maddesi ile 11.04.2013 tarihinde eklenen fıkra ile şirket ortaklarından eş muvafakati alınmayacağı hükmü getirilmiş olup, davalı …’in de şirketi temsile yetkili olması nedeniyle eş muvafakati alınması gerekmediği değerlendirilmiş takdir mahkemeye bırakıldığını, sözleşmeye istinaden davalı şirkete TL ve Döviz kredileri ve KMH dan krediler kullandırıldığını, kredi ödemelerindeki aksaklıklar üzerine kredi hesapları kat edilerek davalılara ihtarname keşide edilmiş davalılar sözleşme hükümleri gereği temerrüde düştüklerini, davalılar vekilinin ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmediği itirazı hukuki yorum içerdiğinden takdirinin mahkememize ait olduğu, ihtar sonrası kredilere sağlanan tahsilatla TL ve döviz kredileri tahsil edilmiş, KMH nın kalan borç bakiyesi takip hesaplarına aktarılarak tahsili için davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine başlanmış, davalıların borcun tamamına, faiz, faiz oranı ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, açılan iş bu itirazın iptali davası çerçevesinde yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda, 17.10.2018 Takip Tarihi İtibariyle, 32.309.18-TL Alacak aslı, 1.113.35-TL İşlemiş faiz, 55.66-TL Faizin % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 33.478.19-TL olduğu, banka alacağından Davalı …. San ve Tic. A.Ş nin asıl borçlu sıfatıyla davalı …’in tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu belirlenmiş nihai takdir sayın mahkemeye bırakıldığını, davacı bankanın, takip tarihinden itibaren 32.309.18-TL KMH asıl alacağına 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükmü gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık % 30.24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiş
Mahkememiz 09/03/2021 tarihli celsesi ara kararı uyarınca; Bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve ayrıca davalılar tarafından yapılan ödemelerin değerlendirilmesi, hesap kat ihtarından sonra kredi bakiye borcunun ödenip ödenmediği, kredi borcu kat ihtarından sonra ödendikten sonra davacı banka tarafından tekrar kredi kullandırılıp kullandırılmadığı, kullandırıldı ise bunlara ilişkin olarak tekrar geçerli bir kat ihtarı gönderilip gönderilmediği, davalılar tarafından sunulan ödeme belgeleri ile kendi defter kayıtları da irdelenmek suretiyle bankacı bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 25/05/2021 havale tarihli raporunda; 17.10.2018 Takip tarihi itibariyle, davalılar toplam 33.478,19 TL. borçtan sorumlu olacağı, davacı Banka’nın takip tarihinden itibaren; T.C.M.B’nın bu dönem için 2018- 25 sayılı duyurusu çerçevesinde, yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 B.s.m.v. nin uygulanabileceği, kefalet imzası olan davalı kefilin sözleşmede, eşrızası ile ilgili eş imzası’nın bulunmadığı, asıl alacağın Kefalet imzası bulunan davalı borçlu …’in kefalet limiti içerisinde kalacağı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelere göre davalı …’in kredi kullanan diğer davalı şirketin yetkilisi bulunduğu, dolayısıyla kefalete ilişkin eş muvafakatinin gerekmediği, dosya içerisinde yer alan sözleşmeye göre kefaletin şekil şartlarına uygun olduğu, anlaşılmıştır.
Taraflar arasında kredi sözleşmesi akdedildiği ve bu kredi sözleşmesinden dolayı davacının davalı şirkete kredi kullandırdığı, bilirkişi raporlarında belirtilen tespit ve değerlendirmelere göre davalıların davacıya kullandırılan krediden dolayı bakiye borcunun bulunduğu anlaşılmış olup iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesine yönelik alınan bilirkişi raporu ile 23/12/2020 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamalara itibar edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile ;
Davalıların İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine itirazlarının kısmen iptali ile takibin 32.309,18-TL asıl alacak, 1.113,35-TL işlemiş faiz, 55,66-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 33.478,19-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi uygulanmasına ve faizin %5 gider vergisinin eklenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- İİK madde 67 gereğince hüküm altına alınan alacağın %20 ‘si oranında hesaplanan 6.695,63-TL İcra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 2.286,89-TL harçtan peşin alınan 630,56-TL nin mahsubu ile bakiye 1.656,33-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 147,00-TL posta ve tebligat ücreti ile 671,66-TL harç olmak üzere toplam 2.318,66-TL’nin kabul ve red oranına göre takdiren 1.483,94-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.02/12/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır