Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1386 E. 2021/316 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1386 Esas
KARAR NO : 2021/316

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA: Davacı vekili, Mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; plakası belirlenemeyen bir aracın 20/10/2017 tarihinde davacı olan müvekkiline çarpması ve müvekkilinin yaralanması nedeniyle müvekkilinin cismani zararının ödenmesi için …’na başvurduklarını, davacıya 23.061,00 TL ödendiğini, olayda plakası tespit edilemeyen aracın kusurlu olduğunu, kaza ile ilgili olarak İzmir C.Başsavcılığının … Hz.sayılı dosyası ile daimi arama kararı verildiğini, müvekkilinin öğrenim süresi 4 yıl olan Ege ün. İzmir Atatürk Sağlık Yüksekokulu beslenme ve diyetetik bölümü öğrencisi olduğunu, tüm bu nedenlerle müvekkilinin bedensel zarara uğraması nedeni ile belirsiz alacak olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.200,00 TL adli rapor ücreti, 390,00 TL adli raporlama aşamasındaki muayene masrafı toplamı olmak üzere şimdilik 12.590,00 TL tazminatın karşı tarafın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olmakla yapılan açık yargılama sonunda;
GEREKÇE: Davalı taraf davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Olaya ilişkin kaza tutanağı bulunmadığından mahallinde keşif yapılmış, kusur raporu alınmıştır. Buna göre olayın meydana gelmesinde davacı yayanın %70 oranında kusurlu olduğu, plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün ise %30 kusurlu olduğu anlaşılmış, rapora itiraz edilmesi nedeni ile bu kez ATK Trafik İhtisas dairesinden alınan raporun da aynı mahiyette olduğu tespit edilmiştir.
Tedavi evrakları, tedavi için yapılan muayene ve harcama belgeleri, SGK kayıtları, hasar dosyası, ödeme belgesi, İstanbul ATK’nın maluliyet raporu , beslenme ve diyetisyenlik bölümü mezunlarının ortalama gelirine ilişkin belgeler, Aktüer inceleme raporları dosya içerisinde mevcuttur.
Tüm dosya içeriğine göre; Adli Tıp raporuna göre 4 aylık iyileşme süresi 20.10.2017-20.02.2018 tarihleri arasında olup bu süre içinde davacı öğrencidir. Gelir getirici bir ek iş yaptığına dair bir delil bulunmamaktadır. Bu nedenle geçici iş göremezlik zararı bulunmadığından geçici iş göremezlik zarar talebinin reddine karar verilmiştir.
Sürekli iş göremezlik zarar talebi bakımından yapılan incelemede, Davacının okuduğu yüksekokul dikkate alınarak ve Sağlık Bakanlığının her yıl alım yaptığı da bilindiğinden ortalama 6 ayda iş bulabileceği nazara alınarak ve Sağlık Bakanlığının belirttiği bordro üzerinden yapılan incelemede, Davalı …’nın 19.10.2018 tarihinde davacı …’e 23.061,00.-TL maluliyet tazminatı ödediği, Davacının %8 kalıcı iş göremezlik derecesi ile plakasız araç sürücüsünün %30 kusur oranına göre ödenmesi gereken tazminatın 24.526,41.-TL tutarında hesaplandığı, ödenen bu tazminatın KTK.111.madde hükmüne göre yetersiz olduğu, Davacının 2021 yılı verilerine göre hesaplanan maluliyet tazminatının 44.022,06.-TL tutarında hesaplandığı, Hesaplanan 44.022,06.-TL tazminattan ödenen tazminatın güncel tutarı 27.627,08.-TL mahsup edildiğinde bakiye tazminat alacağının 16.394,98.-TL olduğu, 16.394,98.-TL tazminatın 19.10.2018 ödeme tarihinde muaccel olduğu tespit edilmiştir.
Davacının delil olarak sunduğu ve cebinden ödediği 1.200,00 TL muayene ücreti ile, 390,00 TL tedavi ücretleri bakımından da talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili Anayasa Mahkemesinin iptal kararının görülmekte olan davalara uygulanmasını gerektiğini, bu karar uyarınca ZMMS genel şartlarına göre değil, Yargıtay uygulamaları ve Borçlar Kanunu hükümlerine göre bilirkişiden ek rapor alınmasını talep etmiş ise de; Anayasanın 153.maddesine göre iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ANAYASADA açıkça düzenlendiğinden, nitekim Anayasa Mahkemesi 12.12.1989 tarih ve 1989/11 esas 1989/48 karar sayılı kararında, “ Türk Anayasa sisteminde Devlete güven ilkesini sarsmamak ve ayrıca Devlet yaşamında karmaşaya neden olmamak için iptal kararlarının geriye yürümezliği kuralı kabul edildiği açıkça belirtildiğinden, Anayasasının üstünde hiç bir mertebe bulunmadığından, aksine bir kararın Anayasa’nın açık olan bu maddesinin ihlali anlamına geleceğinden, kaldı ki Anayasa Mahkemesi’nin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamındaki tazminatın genel şartlara göre belirlenmesini düzenleyen hükümlerin, yani düzenlenme şeklinin iptal edildiği, dolayısıyla Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın halen yürürlükte olduğu ve yapılacak hesaplamaların da mevcut genel şartlar hükümlerine göre yapılmasının gerekli olduğu değerlendirilerek davacının bu talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça aktüer rapor doğrutusunda verilen bedel artırım dilekçesi dikkate alınarak geçici maluliyet talebinin reddine, sürekli iş göremezlik ve tedavi için yapılan harcama giderleri talebinin kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
A)Davacının geçici maluliyet talebinin reddine,
B)Davacının sürekli maluliyet talebinin kabulü ile 16.394,98 TL tazminatın 19/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C)1.200,00.-TL adli rapor ücreti ve 390,00.-TL muayene masrafı toplamı 1.590,00.-TL tedavi masrafının 19/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Yasası uyarınca 1.228,55-TL harç alınmasına, peşin alınan 35,90-.TL harç ile 29,00.-TL ıslah harcının mahsubu ile eksik 1.163,65.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 77,00.-TL ilk dava gideri, 2.512,75.-TL yargılama süreci, 29,00.-TL ıslah harcı giderinden ibaret toplam 2.618,75.-TL yargılama giderinden tarafların haklılık oranına göre hesap edilen 2.480,81-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kabul edilen dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp vekili yararına davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp vekili yararına davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal istinaf süresi içinde, İstinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”