Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1361 E. 2021/217 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1361 Esas
KARAR NO : 2021/217

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ( Kambiyo Senedinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; …’in davacı şirket … Ltd.Şti.Nin yetkilisi ve paydaşı olduğu ve müteahhitlik alanında faaliyet göstermekte olan işletmenin sahibi olduğu, davacı şirket yetkilisi …’in davalıyı tanımadığını, hukuki ya da ticari anlamda da herhangi bir ilişkisi olmadığını, davacı şirket yetkilisi …’in İzmir ili … ilçesi … Mah … parselde kayıtlı ve arsa vasıflı taşınmazın zemin kat .. nolu bağımsız bölümünün 12.11.2014 yılından bu yana maliki olduğunu, künyesi anılı taşınmazı satın aldığı tarih itibari ile … isimli şahısın sözlü anlaşma çeçevesinde kullanmış olduğunu, adı geçen şahıs davacı şirket yetkilisinin rızası hilafına hareket edip haksız bir şekilde kıraathaneyi işleterek gelir elde etmiş olduğunu, adı geçen kıraathaneyi işletmekte olan …’in haksız ve hukuka aykırı şekilde kira ödemelerini ödememesine rağmen, davacı şirket yetkilisinin iş yerine gelmiş olduğunu ve … ve … isimli tanımadığı iki kişinin kıraathaneye gelerek kendisine ve davacı şirket yetkilisi … adına ceza kestiklerini ve 100.000,00.-TL para istediklerini söylemiş olduğunu, …’in bu söylemleri ciddiye almamış olduğunu, bu olaydan iki-üç hafta sonra kendilerini … ve … olarak tanıtan şahıslar …’nin kendilerine borcu olduğunu söyleyip para istemişler ise de davacı şirket yetkilsinin şahısları ciddiye almadığını, bu kez … isimli şahısın davacı şirket yetkilisinin işyerine gelerek …’nin borcu için 500.000,00.-TL para istemiş olduğunu, davacı şirket yetkilisini korkutarak kendisinden para tahsil etmekte olan adı anılan bu şahısların davacı şirket yetkilisini oğlu ve ailesi ile tehdit ederek korkutmaya çalışmış olduğunu ve bu kez 300.000,00.-TL talep etmiş olduklarını, davacı şirket yetkilisinin korku ve tehdit altında kalarak herhangi bir hukuki ve ticari ilişkisi olmadığı bu kişilerin bildirdiği … Turizm Ticaret …’ın lehtarı olduğu, davacı şirketin ise keşidecisi T.C. … Bankası … Şubesine ait … … İban Nolu hesaptan keşide edilen … seri noya sahip, keşide yerinin …, keşide tarihinin 15.11.2018 olduğu 100.000,00.-TL bedelli çek, … Turizm Ticaret …’ın lehtarı olduğu, davacı şirketin ise keşidecisi T.C. … Bankası … Şubesine ait … İban Nolu hesaptan keşide edilen … seri noya sahip, keşide yerinin …, keşide tarihinin 15.12.2018 olduğu 100.000,00.-TL bedelli çek, … Turizm Ticaret …’ın lehtarı olduğu, davacı şirketin ise keşidecisi T.C. … Bankası … Şubesine ait … İban Nolu hesaptan keşide edilen … seri noya sahip, keşide yerinin …, keşide tarihinin 15.01.2019 olduğu 100.000,00.-TL bedelli çekleri vermek mecburiyetinde bırakılmış olduğunu, yukarıda künyeleri zikredilen üç adet çekin zorla alınmış olduğu, alınan çeklere taraflar arasında vuku bulmuş bir ticari ilişki süsü vermek maksadıyla bu kez … Ticaret … isimli iş yerinin düzenlediği 01.08.2018 düzenlenme tarihli, … sıra numaralı, 147.075,20.-TL bedelli ve 13.08.2018 düzenleme tarihli, … sıra numaralı, 143.195,36.-TL bedelli iki adet faturanın davacı şirket adına düzenlenip … tarafından davacı şirket yetkilisinin bacanağı olan …’e teslim alındığına dair imzalatılarak davacı şirkete gönderilmiş olduğunu, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na …, … ve … aleyhinde suç duyurusunda bulunulmuş olup mezkur suç duyurusunun Cumhuriyet Savcılığı’nın … sor. Numaralı dosyası üzerinden yürütülmekte olduğunu, yukarıda belirtilen nedenlerle, 2004 s. İ.İ.K madde 72/II gereğince davacı şirketce keşide edilen çeklerin davacı şirket aleyhine icra takibine konu edilmesinin önlenmesine yönelik her bir çek için ayrı ayrı çek tutarının %15’i teminat tutarında ya da teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve yine ilgili muhatap bankaya gönderilmek üzere ödeme yasağı kararı verilmesine, davalı yana keşide edilen dava konusu keşidecinin davacının kendisi olduğu, lehtarının davalı olduğu, muhatap bankanın … Bankası … şubesine ait … iban nolu hesaptan keşide edilen … seri noya sahip, keşide yerinin …, keşide tarihinin 15.11.2018 tarihi olduğu, 100.000,00.-TL bedelli çek ile keşidecinin davacının kendisi olduğu, lehtarının davalı olduğu, muhatap bankanın … Bankası … şubesine ait … iban nolu hesaptan keşide edilen … seri noya sahip, keşide yerinin …, keşide tarihinin 15.12.2018 tarihi olduğu, 100.000,00.-TL bedelli çek ve keşidecinin davacının kendisi olduğu, lehtarının davalı olduğu, muhatap bankanın … Bankası … şubesine ait … iban nolu hesaptan keşide edilen … seri noya sahip, keşide yerinin …, keşide tarihinin 15.01.2019 tarihi olduğu, 100.000,00.-TL bedelli çek olmak üzere toplam 300.000,00.-TL kadar borçlu olunmadığının tespitine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA : Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “Davacı ile davalı tarafın; davaya konu edilen herbiri 100.000-TL bedelli olan 3 adet çekten dolayı toplam 300.000-TL davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususlarında uyuşamadıkları” şeklinde belirlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmış olup dosya bilirkişiye tevdi edilerek tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde uyuşmazlık konusu hakkında inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi 21/09/2020 tarihli raporunda; Davacı şirket ile davalı yan arasında ticari ilişki olduğunu kanıtlayan herhangi bir muhasebe kaydının davacı şirketin incelenen ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edildiği, davacı şirketin ticari defterlerinde davalı yana ait cari hesap bulunmadığı ve dolayısı ile davalı yana borcu ya da davalı yandan alacağı olmadığının tespit edildiği, dava konusu olan … Bankası … Şubesine ait 15.11.2018 vadeli … numaralı 100.000,00.-TL tutarlı, … Bankası … Şubesine ait 15.12.2018 vadeli … numaralı 100.000,00.-TL tutarlı ve … Bankası … Şubesine ait 15.01.2019 vadeli … numaralı 100.000,00.-TL tutarlı üç adet çeke ait muhasebe kayıtlarının da davacı şirket ticari defterlerinde yer almadığı, sonuç olarak; davacı şirketin incelenen ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişkinin bulunmadığı, davalı yana ait cari hesabın bulunmadığı ve davalı yan tarafından davacı şirket adına düzenlenen 01.08.2018 tarihli … sıra numaralı 147.075,20.-TL bedelli ve 13.08.2018 tarihli, … sıra numaralı, 143.195,36.-TL bedelli faturaların davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı şirketin davalı yana borcu ya da davalı yandan alacağı olmadığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davalı vekili 15/01/2021 tarihli dilekçesinde dava konusu çeklerin müvekkili tarafından alınmadığını, her ne kadar menfi tespit davasına konu çeklerin lehdarı müvekkili gözükse de davalı …’ın çekler ile ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin üniversite öğrencisi olup ne ticaretten anlayan birisi ne de hayatında çek gören ve imza imzalayan birisi olduğunu, İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; müvekkili …’ın … Turizm Ticaret ile ilgisinin olmadığını yaşının küçük ve tecrübesiz olması nedeniyle … ve … tarafından kullanıldığı, menfi tespit davasına konu çeklerin kim için ve neye karşı düzenlendiğini bilmediğini ve çekler ile ilgili borç alacak ilişkisinden habersiz olduğu, böyle bir ticari ilişkinin gerçek olup olmadığını bilmediğini beyan etmiştir. Davalının söz konusu beyanı aynı zamanda davanın kabulü niteliğinde olup davacıdan alacaklı olmadığını beyan etmiştir.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş dosya içerisinde yer alan şüpheli ve müşteki ifadeleri değerlendirilmiştir. Savcılık aşamasında ve ceza davası aşamasında ki davalı ile dava dışı üçüncü şahısların ifadeleri bir bütün olarak değerlendirilmeye alınmıştır. Buna göre davalının davaya konu çeklerden dolayı davacıdan alacaklı olmadığı ceza davasında sanık sıfatı ile yargılanan dava dışı üçüncü şahısların cebir ve tehdit ile dava konusu çekleri aldıkları ve davalınında işbirliği içerisinde hareket ettiği, dava konusu çeklerin bedelsiz olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE DAVACININ;
– … Bankası A.Ş … Şubesi’ne ait … çek seri numaralı 15/11/2018 keşide tarihli 100.000,00-TL bedelli,
-… Bankası A.Ş … Şubesi’ne ait … çek seri numaralı 15/12/2018 keşide tarihli 100.000,00-TL bedelli
-… Bankası A.Ş … Şubesi’ne ait … çek seri numaralı 15/01/2019 keşide tarihli 100.000,00-TL bedelli
Çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 20.493,00-TL harçtan peşin alınan 5.123,25-TL’nin mahsubu ile 15.369,75TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 5.164,35-TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 29.450,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 500,00-TL bilirkişi ücretinin ve 158,60-TL tebliğat ve posta ücreti olmak üzere toplam 658,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.09/03/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”