Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1357 E. 2022/72 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/614
KARAR NO : 2022/71

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 25/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Kooperatif’in, davalıdan olan Kooperatif Tasfiye Aidatı alacaklarının tahsili için 22.03.2021 tarihinde İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı dosyası icra takibine başlattığını, İcra Dosyasından 7 Örnek Ödeme Emri davalıya (borçluya) tebliğ edildiğini ve davalının süresinde icra takibine haksız ve yersiz olarak itiraz ederek takibin durdurulduğunu, dava şartı arabuluculuk gereği, toplantıya katılındığını ancak anlaşmanın sağlanmadığını yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu davalının (borçlunun) İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, Davalının itirazında haksız olması ve alacağın likit olması nedeniyle davalı(borçlunun) %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı tarafın mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı Kooperatif in İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayıli’dosyasında başlattığı takibe süresi içerisinde itiraz edildiğini, dava şartı olan arabuluculuk süreci anlaşmazlıkla sonuçlandığını ve sonucunda; davacı tarafından işbu-dava ikame ettiğini. Ancak görüleceği üzere açılan dava dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, Davacı Kooperatif 2007 yılından beri defalarca tasfiye gideri talep ettiğini ancak bunun gereğini hiçbir şekilde yerine getirmediğini tarafından istenilen bedellerin 130 kişi kadar kooperatif üyesinden de istenildiğini, bu husus dikkate alındığında tasfiye gideri adı altında kooperatif üyelerinden haksız ve hukuksuz şekilde para toplanmaya çalışıldığını bu sebeple Kooperatife ait ticari defterlerin de incelenmesini; bu aidatın gerçekten mevcut olup olmadığını tasfiyeye ilişkin gerçekten böyle bir masraf yapılıp yapılmadığının tespit edilmesini, gerekirse davacı … tarafından 6 ay İçerisinde tasfiyenin gerçekleştirilmesi gerekirken gerçekleştirilmediğini yapılan incelemede Ticaret Sicil Gazetesine tescile ilişkin verilen ilk ilan 28/04/2015 yılına aittir. Tapu adima 2007 yılında tescil edildiğini ve arada sekiz yıllık bir süre bulunduğunu, 2009 yılında tasfiyeye ilişkin olarak gerekli ödemelerin yapıldığını, söz konusu tasfiye masraflarıyla ilgili alınmış bir genel kurul kararının bulunmadığını, dolayısıyla aleyhime açılmış olan takip ve davanın dayanaktan yoksun olduğunu açıklanan nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun davanin reddi ile takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve ileride tayin edebileceği avukata ait ücretin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Mahkememizde açılan davanın kooperatif aidat alacağı için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu taraflar arasındaki uyuşmazlığın kooperatif aidat alacağından kaynaklandığı anlaşılmıştır
Somut olayda öncelikle dava şartının tam olup olmadığı hususunu değerlendirmek gerekmiştir.
HMK madde 14/2 : ” Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmüne yer vermiştir.
HMK madde 114/1 ‘de Dava şartları belirtilmiş olup ;”ç” fıkrasında Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması dava şartı olarak belirtilmiştir.
TMK madde 51″ Tüzel kişinin yerleşim yeri kuruluş yeri belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir. ” hükmüne yer vermiştir.
Yukarıda belirtilen yasa hükümleri gereğince somut uyuşmazlık ele alındığında davacının üyesi olduğunu belirttiği davalıdan üyelik aidat alacağı için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada somut uyuşmazlığın kooperatif üyeliğinden kaynaklı olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelere göre davacının tasfiye halinde olduğu adresinin … Mahallesi … sokak No…./… …/… olduğu, buna göre davacı kooperatifin merkezinin İzmir ili Çiğli ilçesinde bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK madde 14/2 de kooperatif üyeliğinden kaynaklı uyuşmazlıklarda kooperatifin merkezinin bulunduğu icra müdürlüğü ve mahkemelerinin kesin yetkili olduğu belirtilmiştir. Buna göre somut uyuşmazlıkta Karşıyaka İcra Müdürlükleri ile Karşıyaka Mahkemelerinin kesin yetkili olduğu İzmir İcra Müdürlüklerinin ve Mahkemelerinin somut uyuşmazlıkta yetkili bulunmadığı anlaşılmıştır.
İtizarın iptali davasında geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartı olup, geçerli bir icra takibinin bulunmaması halinde itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan reddi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta kesin yetki kuralı bulunduğu icra takibinin kesin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığı gibi davanın da kesin yetkili mahkemede açılmadığı anlaşılmıştır. Geçerli bir icra takibi bulunmadığından ve mahkememizinde kesin yetki nedeniyle yetkisiz olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından usul ekonomisi de gözetilerek kooperatif üye alacağından kaynaklı itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İcra takibinin ve davanın HMK madde 14/2 gereğince kesin yetkili mahkemede açılmaması nedeniyle HMK madde 114/1 -ç bendi gereğince kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK madde 115/2 gereğince davanın usulden reddine,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 59,30-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, ancak eksik kalan harç 6100 sy HMK yönetmeliğinin 46. maddesi gereği terkin sınırları içinde kaldığından, harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına.
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A fıkra 13 ve 14 gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı 25/01/2022

Katip …
(E-İMZA)

Hakim …
(E-İMZA)

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”