Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1344 E. 2021/897 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1344 Esas
KARAR NO : 2021/897

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalının, İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün …. Esas Sayılı icra takip dosyası ile davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatmış olduğunu, takibe konu
olan emre muharrer senet bedelinin takipten önce ödenmiş olmasına rağmen ödeme makbuzlarına ulaşılamadığından takibe itiraz edilememiş olduğunu, Takip konusu alacağa ilişkin dosyaya sunulu senet 05/01/2013 tarih ve 12.000,00.-TŞ bedelli senetg olduğunu, İzmir …İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı icra takip dosyasına ibraz edilen senette senet meblağı 12.000,00.-TL olmasına karşın gönderilen takip talebinde borcun sebebinin hiçbir şekilde gösterilmemiş olduğunu, ödeme emrinde de senet ve tarihi açıklamasında senedin 2.350,00.-TL miktarlı olduğunun yazılmış olduğunu, İcra dosyasına sunulu 05.01.2013 tarih ve 12.000,00.-TL’lik senetin davacı tarafından davalının sahibi olduğu Ankara Mobilya mağazasından yapılan alışverişler neticesinde düzenlenmiş olduğunu, Senet bedelinin tamamamının belirli aralıklarla davacı tarafından alacaklının hesabına gönderilmek suretiyle ödenmiş olduğunu, Senet üzerindeki kalem farkından da anlaşlacağı üzere senedin, davalı tarafından anlaşmaya aykırı olarak sonradan doldurulmuş olduğunu, tanzim tarihi ve ödeme ve tarihinin gerçeği yansıtmamakta olduğunu, Ödeme emrinde de tanzim tarihi yazılmadığı gibib senette yazılı bulunan 04.11.2009 tanzim tarihinde davacının davalı ile hiç bir ilişki bulunmadığından kendisini tanımasının mümkün olmadığını, Ödemesi yapıldağı halde ödeme makbuzlarına ulaşılamayan bakiye bedelin 2.000,00.-TI olduğu, üzerinden uzun zaman geçtiğinden net hatırlanmmamakla birlikte, bu meblağ 27.05.2013, 21.12.2013 ve 09.02.2014 tarihlerinden birinde davalının banka hesaplarından üzerinden hesaplanan 2018/85786 harç makbuzlu dava dilekçesinde özetle birine yatrılmış olduğunu, Arz ve izah edilen nedenlerle, davacının senel bedelini ödemiş olması sebebiyle duvulıya borçlu olmadığının tespitine, usulüne uygun olmayan İzmir …..İcra dairesi … Esas sayılı takip dosyasının ve bu dosyadan takibe konulan senedin iptaline, Sayın mahkemenizce takdir edilecek teminat karşılığında dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması, mümkün olmaması halinde İcra veznesine giren paranın davalıya ödenmemei hususunda ihtiyadi tedbir kararı verilmesine, kötü niyetli hareket ederek davacının mağduriyetine neden olduğundan davalı aleyhine 9620’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA : Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının bahsedilen senedin takibe konu kısmının karşılığını hiçbir şekilde ödememiş olduğunu, bu sebeple davacının iddim ettiği ödemeye ilişkin bir ödeme makbuzu da sunamamış olduğunu, Davacının davalıya ait şirketten yapmış olduğu alışveriş sonrasında ödemediği bakiye 2.350,00.-TL borcu kalmış olduğunu, bu sebeple davalının bu alacağını tahsil etmek amacıyla İzmir ….İcra Müdürlüğü … Esası ile icra takibi başlatmış olduğunu, Bu icra iakibinin davacının bakiye borcu için açılmış olduğunu, yapılan tüm ödemeler düşüldükten sonra kalan bakiyenin icra takibine konulmuş olduğunu, Takibe dayanak teşkil eden kambiyo senedinin ön yüzünde ”neakten” kaydı bulunmakta olduğunu, yani bedelin “nakten” alındığının yazılmakta olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği gibi bir mal alışverişinin olmadığını, Davaçımın hatırlamadığı bir tarihte, hatırlamadığı bir bankadan, davalının hatırlamadığı bir hesabına ödeme yapmış olduğunu idda etmiş olduğunu, davacının dava ile delillerin somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğunu, Senedin sonradan doldurulduğuna ilişkin iddialarında gerçeğe aykırı olduğunu, Mahkemece ihtiyatı tedbir karar verilmesi için hükmedilen teminat miktarının yasaya uygun olmadığımı, Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, hukuki dayanaktan yoksun soyut ve mesnetsiz davanın reddini, kötü niyetli olarak burcunu inkar eden davacı aleyhine 420den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “taraflar arasında icra takibine dayanak 05/01/2013 vade tarihli ve 12.000-TL bedelli bonoya ilişkin olarak 9.650-TL’nin ödendiği hususunda bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmazlık bakiye 2.350-TL’in ödenip ödenmediği ” şeklinde belirlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmıştır.
Mahkememizin 21/11/2019 tarihli ara kararı gereğince davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak taraflar arasındaki alışverişin niteliği, buna ilişkin borcun ödenip ödenmediği, bu borca ilişkin olarak kambiyo senedi verilip verilmediği, alışveriş olması halinde alışverişin içerik ve niteliği ve tarafların tüm iddia ve savunmaları kapsamında rapor düzenlenmek üzere dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
15/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda ;Mahkeme dosyası ve içindeki belgeler ile davalının ticari defter kayıtlarının ve dayanağı belgelerin tetkiki sonucunda ve raporum içinde açıklanan nedenlerle, Davalı …’ya ait 2012 yılına ait yevmiye defterlerinin ibraz edilmediği bu nedenle, Takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere; davalı şirketin 2012 yılı tiçari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olmadığı, 2013-2014-2015 yıllarına git tiçari defterlerinin 6100 sayılı HAMK 222.
Maddesine göre delil vasfına sahip olduğu, Davalının incelenen ticari defter dökümlerine göre taraflar arasında ticari bir ilişkinin varlığının tespit edilemediği, dolayısı ile taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı bir borç/alacak ilişkisinin olmadığı, Dava dosyasına fotokopisi sunulan 05.01.2013 ödeme tarihli, 04.11.2009 tanzim tarihli, … adına … tarafından keşide edilmiş 12.000,00.-TL’lik senedin ön yüzünde “nakden” yazdığı, Davacı adına davalının … T.A.Ş. 137799 nolu hesabına 27.05.2013 tarihinde
2.000,00.-TL yatırılmış olduğu, görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı tarafın yemin deliline dayanmış olması sebebiyle yemin teklifi hatırlatılmış olup, yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususunda süre verilmiştir. Davacının yemin teklifinde bulunmuş olması sebebi ile yemin davetiyesi davalı tarafa tebliğ edilmiştir. Davalı asil 18/03/2021 tarihli duruşmada yemin ederek davacıdan 2.350,00-TL alacağının olduğu yönünde yemini eda etmiştir. Yemin edasına rağmen ödeme iddiasına ilişkin davacı tarafın beyanlarının değerlendirilmesi için banka hesap hareketleri celp edilmiş gelen banka hesap hareketlerinin incelenmesinden de davacının iddia ettiği şeklide senet bedelini davalı tarafa ödemediği takip konusu edilen miktarda davalıya borçlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından davanın reddine dair bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelerde dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2- İİK madde 72/4 gereğince dava konusunun %20 oranında hesaplanan 470,00- TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 40,14-TL ‘den mahsubu ile bakiye 19,16- TL terkin sınırları içinde kaldığından alınmasına yer olmadığına,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 2.350,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 341 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza