Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1301 E. 2021/235 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1301 Esas
KARAR NO : 2021/235

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacı-alacaklı ile davalı-borçlu arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacağının tahsilini teminen İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalıdan 9.815,50.-TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin faturalara dayalı cari hesap alacağının likit olmakla davalı aleyhine inkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davalının İzmir …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe karşı itirazın iptaline, asıl alacak üzerinden takipten işleyecek faiz ile devamına, %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı , cevap dilekçesinde; hiçbir gelirinin olmadığını, kanser hastası olduğunu ve tedavi görmekte olduğunu, hayatını zor idame ettirmekte olduğunu, üzerine kayıtlı hiçbir mal ve taşınmazında bulunmadığını, bu borcu ödeyebilecek güç ve imkanının olmadığını, davacı tarafın faturaya istinaden alacağı olduğunu iddia etmişse de davasında dayandığı faturaların tarafına tebliğ edilmediğini ve dolayısıyla savunma hakkının kısıtlanmış olduğunu, faturalara ilişkin cevap verme ve delil sunma hakkını saklı tuuttuğunu, borcu ödeyebilecek gücü olmadığından, üzerine kayıtlı bir malvarlığı bulunmadığından davanın reddine kara verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu yemin beyanı delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının tespiti için yapılan bilirkişi inelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…1) Davacı şirketin 2017 ve 2018 yıllarına ait Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/3. Maddesine göre noterden açılış onaylarının-beratlarının (görülmüştür), 2017 ve 2018 yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış onaylarının-beratlarının (görülmüştür) yaptırılmış olduğu, Takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere; davacı şirketin ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olduğu,
2) Takip ve dava konusu yapılan cari hesap bakiye alacağını oluşturan iki adet fatura davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup, fatura ve fatura içeriği malların davalı yana teslim edildiğine dair ispat edici belge sunulmadığından ispatlanamadığı,..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Rapora itiraz üzerine bilirkişiden alınan ek rapora göre; “…Davacı yanca dava dosyasına sunulan 08.11.2017 tarih … numaralı irsaliyenin davacı yanca davalı adına düzenlenen, davacı firmanın ticari defterlerinde kayıtlı ve takip ve dava konusu olan 08.11.2017 tarihli, … nolu ve 7.471,23.-TL tutarlı faturaya ait olduğu, 16.11.2017 tarih … numaralı irsaliyenin davacı yanca davalı adına düzenlenen, davacı firmanın ticari defterlerinde kayıtlı ve takip ve dava konusu olan 16.11.2017 tarihli, …. nolu ve 2.344,27.-TL tutarlı faturaya ait olduğu, faturalar ve sevk irsaliyeleri üzerinde yer alan bilgilerin eşleşmesi ile anlaşılmaktadır.
Dosyaya sunulan 08.11.2017 tarih … numaralı sevk irsaliyesinde teslim eden ad soyad ve imzası bulunmamakla birlikte teslim alan ad soyadı ve imzasının bulunduğu tespit edilmiştir.
16.11.2017 tarih … numaralı sevk irsaliyesinde teslim eden ad soyadı yer almamakta fakat imzası bulunmakta olup, teslim alan ad soyadı yer almakta fakat imzası bulunmamaktadır.
Sevk irsaliyeleri üzerinde teslim alan kısmında yer alan isim ve imzalarının, kimlere ait olup olmadığı, söz konusu irsaliye ve fatura içeriği malların davalıya teslim edilip edilmediği konusunda önem arz etmektedir. Bu nedenle iş bu sevk irsaliyeleri üzerinde yer alan isim ve imzaların kimlere olduğu, davalı yanca yetkili kılınan kişiler olup olmadığının tespitinin tarafımca yapılması mümkün değildir.
Sayın mahkemenizce dava dosyasına sunulan sevk irsaliyeleri üzerindeki ismi yazan ve imzası bulunan kişilerin davalı yan çalışanı ya da davalı yan adına hareket eden kişiler olduğuna takdir edilir ise;
Davacının takip ve dava tarihi itibari ile davalı yandan 9.815,50.-TL alacaklı olduğu,
Sayın mahkemenizce dava dosyasına sunulan sevk irsaliyeleri üzerindeki ismi yazan ve imzası bulunan kişilerin davalı yan çalışanı ya da davalı yan adına hareket eden kişiler olmadığına takdir edilir ise;
Davacının sevk irsaliyesi ve fatura içeriği malları davalı yana teslim ettiğini ispatlaması gerekeceğinden, davalı yandan takip ve dava konusu edilen faturalardan doğan bir alacağı olmadığı kanaatine varılmıştır.
Sayın mahkemeniz tarafından sevk irsaliyeleri üzerindeki ismi yazan ve imzası bulunan kişilerin davalı yan çalışanı ya da davalı yan adına hareket eden kişiler olduğuna takdir edilir ise davacının talep etmiş olduğu işlemiş faiz talebinin değerlendirilmesi gerekecektir. İşlemiş faiz talebinin değerlendirilmesi;
Davacının davalıdan 558,48 TL işlemiş faiz talep ettiği, ancak davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair noter ihtarnamesi ya da sözleşme benzeri tevsik edici bir belge sunmaması sebebi ile işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf davacı tarafındandan icra takibine konu edilen 08/11/2017 tarihli 7.471,23TL tutarlı ve 16/11/2017 tarihli 2.344,27TL tutarlı 2 adet fatura nedeniyle davalının davacıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmış. Davacının ticari defter ve kayıtları davacı iddialarını doğrularken, davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı görülmüştür.
Davacı taraf ticari defter ve kayıtlarla faturaya dayanmıştır. Fatura içeriği malların sevk irsaliyeleri dosyaya sunulmuştur. Sevk irsaliyelerinin altında … ve … adına imza atıldığı, davalı imzasının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf münhasıran davalının ticari defterlerine dayanmadığından dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uyarınca davalının ticari defterlerini incelemeye sunmamış olması tek başına davacının haklılığını göstermemektedir. Davacı fatura konusu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmek zorundadır.
Sevk irsaliyelerinin üzerinde bulunan imza sahiplerinin davalı çalışanı olup olmadığı hususunda SGK’ya yazılan müzekkereye verilen cevapta davalı adına çalışan işçi bilgisi bulunmadığı bildirilmiştir. Yine sevk irsaliyesi altında imzası bulunan kişilerle ilgili yapılan kolluk araştırmasında davalıya bağlı çalışan işçi olmadıkları anlaşılmıştır.
Davacı yemin deliline dayanmıştır. Davacının ileri sürdüğü diğer deliller mal teslim olgusunu kanıtlamaya yeterli görülmediğinden davacıya yemin delili hatırlatılmış, davalı yemin teklifinde bulunmuştur. Davalı Merzifon … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazılan talimat ile yemin teklifini kabul ederek yemini eda etmiştir. Bu durumda davalıya fatura içeriği malların teslim edildiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. İzah edilen nedenlerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin olarak alınan 118,55-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 59,25-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde ve resen yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”