Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/130 E. 2021/1171 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/130 Esas
KARAR NO : 2021/1171

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2018
KARAR TARİHİ : 28/12/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile müvekkili aralarında yaptıkları ve her iki tarafça imzalanan sözleşme uyarınca İzmir ili, Gaziemir ilçesi, … mh. …. cd. No:……adresinde bulunan müvekkiline ait olan kafeteryanın üst alüminyum tente, giyotin pencerelerinin yapılması ve cam kapı yapılması konusunda Aanlaşmışlardır.Sözleşme gereğince alüminyum olacak olan tente gri kumaş beyazı olacak olup,giyotin pencereler uzaktan kumandalı,girişteki kapı da çift kanatlı cam kapı olacağını, bu sözleşme gereğince müvekkilim karşı tarafın edimini yerine getirmesinin karşılığı olarak 50.000-TL ödemeyi taahhüt ettiğini, müvekkili tarafından 13.11.2018 tarihinde peşinat olarak 5.000 TL ödendiğini, yine aralık ayı içinde 3.000-TL ödeme yapıldığını, 31.01.2018, 28.02.2018, 31.03.2018, 30.04.2018, 31.05.2018, 30.06.2018 ve 31.07.2018 tarihli her biri 6.000 TL değerinde 7 adet bono tanzim edilip verildiğini, müvekkilinin 2 ay için toplam 8.000 TL ödeme yapmış olmasına rağmen karşı tarafça üstlenilen iş görme edimi yerine getirilmediğini, edimin yerine getirmemesi neticesinde karşı tarafın talep edebileceği hiçbir hak ve alacağın doğmadığını, müvekkilinin borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLER: bono suretleri, taraflar arasında yapılan sözleşme delil olarak değerlendirilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
2-Davacı tarafça davalıya eser sözleşmesi kapsamında her biri 6.000,00-TL bedelli 7 adet bono verildiği ileri sürülerek menfi tespit talebinde bulunmuştur.
3-Eser sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça kural olarak yüklenici sözleşmeye konu eseri meydana getirdiğini, iş sahibi ise sözleşme bedelini yükleniciye ödediğini ispat külfeti altındadır.
4-Somut olayda davacı ile davalı arasında tarih içermeyen “sözleşme” başlıklı tente yapım ve giyotin pencerelerinin yapımı sözleşmesi imzalandığı, sözleşme bedeli olarak 50.000,00-TL belirlendiği, 7 adet 6.000,00-TL bedelli bono alındığı, nakit olarak 8.000,00-TL ödeme alındığı sözleşmede yer almaktadır.
5-Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, yargılama süreci boyunca sözleşmeye karşı herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. Davalının sözleşmeye veya imzaya bir itirazı bulunmaması nedeniyle taraflara arasında sözleşmenin mevcut olduğu kabul edilmiştir.
6-Davalı tarafça yargılama sürecinde sözleşme konusu edimin ifa edildiğine dair bir delil dosyaya sunulmamıştır. Bu nedenle sözleşme konusu eserle ilgili olarak davalı yüklenici tarafından edimin ifa edilmediği, eserin meydana getirilmediği değerlendirilmiştir.
7-Sözleşmede açıkça bonoların 30.01.2018 ila 30.07.2018 tarihleri arasında sıralı olarak düzenleneceği her birinin 6.000,00-TL bedelli olacağı düzenlenmiş olup menfi tespit talep edilen bonoların da bu belirlemeye uygun olduğu görülmüştür. Davalı tarafça yargılama süreci boyunca bonoların başka bir nedenden dolayı düzenlendiğine yönelik bir savunma ve iddiada bulunulmadığı da gözetilerek bonoların sözleşmenin ifası kapsamında verildiği kanaati oluşmuştur.
8-Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davalı yüklenici tarafından sözleşme kapsamındaki edimin ifa edilmediği, bu nedenle bonoların bedelsiz kaldığı gözetilerek dava konusu 7 adet bono yönünden davacının menfi tespit talebi kabul edilmiştir.
9-Dava 50.000,00-TL üzerinden harçlandırılmış ise de talep sonucunda açıkça menfi tespit talebinde bulunulmuş olup peşin ödenen 8.000,00-TL’nin iadesinin talep edilmediği görülmüştür. Taleple bağlılık ilkesi uyarınca tarafın talep etmediği bir hususta hüküm kurulamayacağı gözetilerek yalnızca davacının talebi doğrultusunda bonolar yönünden borçlu olunmadığı yönünde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davacının davalıya bila tarihli tente yapım sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının ve bu sözleşme kapsamında davalıya verilen
A-11/11/2007 keşide tarihli keşidecisi … lehtarı … Malz.-… olan 31/01/2018 ödeme tarihli 6.000,00TL bedelli,
B-Keşide tarihi bulunmayan, keşidecisi … lehtarı … Malz.-… olan 28/02/2018 ödeme tarihli 6.000,00TL bedelli,
C-Keşide tarihi bulunmayan, keşidecisi … lehtarı … Malz.-… olan 31/03/2018 ödeme tarihli 6.000,00TL bedelli,
D-Keşide tarihi bulunmayan, keşidecisi … lehtarı … Malz.-… olan 30/04/2018 ödeme tarihli 6.000,00TL bedelli,
E-Keşide tarihi bulunmayan, keşidecisi … lehtarı … Malz.-… olan 31/05/2018 ödeme tarihli 6.000,00TL bedelli,
F-Keşide tarihi bulunmayan, keşidecisi … lehtarı … Malz.-… olan 30/06/2018 ödeme tarihli 6.000,00TL bedelli,
G-Keşide tarihi bulunmayan, keşidecisi … lehtarı … Malz.-… olan 31/07/2018 ödeme tarihli 6.000,00TL bedelli,
Bonolar yönünden davacının davalı …’a borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.869,02-TL harçtan peşin olarak alınan 853,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.015,14-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 6.260,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 853,88-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından başvuru harcı ve posta ücreti olarak sarf edilen toplam 225,40-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/12/2021

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸