Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1286 E. 2023/405 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1286 Esas
KARAR NO : 2023/405
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2018
KARAR TARİHİ : 11/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile müvekkili şirket hakkında icra takibi başlatmış, usulsüz tebligat şikayetlerinin İzmir 8. Mahkemesinin … E Sayılı dosyası ile reddedilmiş ve icra-haciz tehdidi altında müvekkil şirket doysa borcunu ödemek zorunda kalmış olduklarını, ayrıca usulsuz tebligat şikayetinin reddedilmesi sebebiyle doğan vekalet ücreti alacağı da İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına ödenmiş bulunduğunu, alacaklının takip dayanağı faturasının müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, faturayı aldığı belirtilen kişinin şirket ile hiçbir alakasının bulunmadığını, gerek faturadaki adresin gerekse ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin şirket adresi de olmadığını, müvekkili şirket ile davalı alacaklı arasında, faturaya konu mal alımına ilişkin bir sözleşmenin olmadığını, müvekkili şirketin defter kayıtlarında, davalı alacaklı şirkete ait herhangi bir fatura girişinin bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu icra takibine konu alacak miktarını ve ayrıca usulsuz tebligat şikayetinin reddedilmesi sebebiyle icraya koyulan vekalet ücretini davalıya muhtelif tarihlerde ödemek zorunda kaldığını, bu sebeplerle, hukuken borçlu olmayan müvekkil şirketin haciz tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.960,00 TL ‘nin iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dilekçesinde, takip dayanağı faturanın davacı tarafa tebliğ edilmediğini, olmayan bir alacak iddiasıyla icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, davacının müvekkil …. Pazarlama A.Ş. ile hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını, faturaya konu mal alımına ilişkin taraflar arasında bir sözleşme olmadığını, taraflar arasında bir cari hesap ilişkisi bulunmadığını ve davacı şirketin ticari defter kayıtlarında mal alımına ilişkin hiçbir kaydın bulunmadığını iddia ettiğini, oysa ki taraflar arasında 30.03.2014 tarihli Satın Alma Sözleşmesi’nin imzalanmış olup taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunduğunu, davacının davalı şirketten satın aldığı ürünlerin bedelini ödememek için kötü niyetli olarak açtığı bu davada borca konu faturaların kendisine tebliğ edilmediğini iddia etmekte olduğunu, söz konusu Satın Alma Sözleşmesinin 13. Maddesinde “YENİDEN SATICI, işbu sözleşmede yazılı ikamet ve iş adresinde yapılacak her türlü tebligatın kendisine yapılmış sayılacağını, tebliğ adreslerinden herhangi birini değiştirdiği takdirde adres değişikliğini en geç 15 gün içerisinde yazılı olarak …. Pazarlama A.Ş. ve DAĞITICI” ya bildireceğini kabul ve taahhüt eder.” şeklinde tebligata ilişkin hususların açıkça belirtilmiş olduğunu, müvekkili şirketin, davacı tarafından bildirilen adresi esas almış olduğunu ve irsaliyeli faturaları ve faturaya konu malları bu adreste şirket yetkilisi adına hareket eden kimselere imza karşılığı teslim ettiğini, teslim edilen faturalara ve bu faturaların konu edildiği icra takibine herhangi bir itirazda da bulunulmadığını, İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri de davacı yanın bildirdiği adrese tebliğ edildiğini, kaldı ki davacı tarafın iddia ettiği usulsüz tebligata ilişkin şikayette bulunmuş yapılan yargılama sonucu İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’ nin …. Esas … Karar sayılı ilamıyla usulsüz tebligata ilişkin dava haklı olarak reddedilmiş olduğunu, davacı/borçlu işbu asılsız dava ile 5.960,00.-TL’nın istirdatını talep ettiğini, oysa davanın konusunu teşkil eden dosya borcuna mahsuben sadece (4.250.-TL + 220.-TL) 4.450.-TL ödenmiş olup, sözde istirdat davasının 4.450.-TL ile sınırlı olmasının gerektiğini, davacının dekontunu ibraz ettiği 813.-TL ve 280.-TL tutarlı ödemelerin, davacının açtığı ve İzmir …İcra Hukuk Mahkemesinin … E.-…. K.sayılı ilamıyla kesin olarak reddedilen karardaki (davalı/alacaklı vekili lehine takdir olunan) 725.-TL ilam avukatlık ücreti ve bunun ferilerine ilişkin olduğunu, keyfiyetin İzmir ….İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası ve her iki dekonttaki icra müdürlüğü ve dosya numaraları ile de sabit olduğunu, davacı/borçlunun bugerçeği çok iyi bildiği halde, sırf adaleti yanıltmak için kesin bir mahkeme ilamındaki avukatlık ücretine mahsuben yapılan ödemeleri de bu haksız davanın kapsamına sokmaya çalıştığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 21/05/2020 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “Yukarıda yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı tarafın ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
Dava konusunun; davacı ….Eğ.İnş.Dan.Tic.Ltd.Şti ile davalı …. Pazarlama A.Ş. arasında ticari ilişkinin bulunmadığı, takip dayanağı faturanın davacı tarafa tebliğ edilmediği, olmayan bir alacak iddiasıyla icra takibin yapıldığı , fatura konu mal alımına ilişkin taraflar arasında bir sözleşme olmadığı, cari hesap ilişkisinin olmadığı, ticari defter kayıtlarında da kaydın olmadığı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği davacı tarafından belirtilerek; davacının icra takibine konu olan alacak miktarını ödemek zorunda kaldığından fazlaya dair saklı kalmak kaydıyla 5.960,00 TL nin ödeme tarihinde itibaren ticari faizi ile birlikte geri ödenmesine ,yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi isteminden ibaret olduğu tespit edilmiştir.
•Davacının,2015,2016 ,2017,2018 yıllları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu; Davacının,2015,2016,2017,2018 yılları Yevmiye defterlerinde yapılan inceleme neticesinde, davalı ile olan herhangi bir hesap hareketine rastlanmadığı, Davalı …. Pazarlama A.Ş. tarafından gönderilen 03.12.2016 tarihli 034093 nolu faturada, … isimli şahsın imzasının olduğu, Davacının davalı yana Toplam 5.960,91 TL ödeme yaptığı, Taraflar arasında 30.03.2014 tarihinde imzalanan Satın Alma Sözleşmesinin 12. Maddesi gereğince; davacı ….Eğt.Dan.Tic.Ltd.Şti nin işbu sözleşmede yazılı ikamet veya iş adresine yapılacak her türlü tebligatın kendisine yapılmış sayılacağını, tebliğ adreslerinden herhangi birini değiştirdiği taktirde adres değişikliğini 15 gün içerisinde yazılı olarak davalı …. Paz.A.Ş. ve dağıtıcı (dava dışı firmaya ) bildireceğini kabul ve taahhüt ettiği görüldüğünden davalı …. Paz.A.Ş. tarafından gönderilen 21.07.2017 tarihli ve 17.09.2018 tarihli ödeme emirlerinin, davacının Satın Alma Sözleşmenin 12.maddesi gereği adres değişikliği bildirme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğundan tebligatların usulüne uygun tebliğ edildiğini, 31.12.2016 tarihli … Bağımsız Denetim ve SMMM A.Ş. firması tarafından gönderilen mutabakat formunda ; davacı …iz Eğt.İnş.Dan.Tic.Ltd.Şti firmasının davalı …. Paz.A.Ş. ile 31.12.2016 tarihinde 3.851,05 TL Borç bakiyesi olduğuna dair mutabık olduklarını bildiren formu kaşe ve imzalı olarak davalı tarafa mutabık olduklarını bildirdikleri görüldüğü, mutabakat formunda bulunan … e ait imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususundaki hukuki yorumun Sayın Mahkemeye ait olduğu, Dava konusu uyuşmazlık incelendiğinde ; davacının ticari defterlerinde davalı ile ticari ilişkiye ait kayıt görülmemiş olmasına rağmen, davacı ile davalı arasında imzalanan 30,03.2014 tarihli Satın Alma Sözleşmesinin olması ve davacı ile davalı arasında 31.12.20156 tarihli mutabakat formunun olması sebebiyle mutabakat formundaki imzanın davacı şirket yetkilisine aitliği konusunda kararın Yüksek mahkemenize ait olduğu ve imzanın davacı şirket yetkilisine ait olması durumunda davacının davalı yandan alacağı olmayacağı kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Dava, iki ayrı takip dosyasında yapılan ödemenin İİK’ nın 72/7. Maddesi uyarınca istirdadı istemine ilişkindir.
Davacı taraf, İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasına konu edilen cari hesaba ilişkin tarafına ürün teslim edilmediği, İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün …. Esas sayılı takip dosyasına konu edilen ilamın diğer takip dosyasında ödeme emrinin tebliğine ilişkin usulsüz tebligat şikayetine yönelik reddedilen davada hüküm altına alınan yargılama giderlerinden sorumlu olmadığı iddiasına dayanmaktadır.
Davalı vekili taraflar arasında 30/03/2014 tarihli sözleşmenin bulunduğunu iş bu sözleşme nedeniyle davacıya teslim edilen ürünlere karşılık ödeme almadıklarını ve takip başlatıldığını, ayrıca istirdata konu takip dosyası için yapılan ödemenin 4.450,00 TL olduğunu, bakiye bedelin şikayet davasına ilişkin mahkeme ilamı sonucu yapılan ödeme olduğunu savunarak davanın reddini talep etmektedir.
Her iki takibe konu dava İİK’ nın 72/7 maddesine göre 1 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açıldığından işin esasına geçilmiştir.
Davacı taraf ayrı iki takip dosyasına yapılan ödemelerin istirdadını talep ettiğinden takip dosyaları ayrı başlıklar altında incelenecektir.
İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, davalı tarafından davacı aleyhine 3.577,16 TL alacak üzerinden takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği ve davacı/borçlunun 4.867,08 TL ödeme yaptığı görülmüştür.
Dosya arasında yer alan 31/12/2016 tarihli mutabakat metnini göre davalının 3.851,05 TL borçlu olduğu buna yönelik davalı şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekili dosyaya sunulan davacı şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu belge ve sözleşmelerdeki imzaya itiraz ederek şirket temsilcisinin … olduğunu savunmuştur.
Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden celp edilen kayıtlara göre 05/08/2014 tarihinden itibaren 10 yıllığına davacı şirkete müdür olarak …’ un seçildiği, davalının savunmasına esas satış sözleşmesinin yapıldığı tarihte ise şirket müdürünün … olduğu sabittir. Davalı taraf yetkilendirme yazısı sonucu 31/12/2016 tarihli mutabakatın … tarafından imzalandığını savunmaktadır.
İmza itirazına ilişkin iddia ve savunmanın değerlendirmesi için ATK fizik İhtisas Dairesi’ ne yazılan yazı sonucu sunulan rapora göre; davalının savunmasına esas teşkil eden 31/12/2016 tarihli mutabakatın dava dışı … tarafından imzalanmasına sebep olduğu belirtilen ve …’ nun yetkilendirme yazısında yer alan imzanın …’ na ait olmadığı belirtilmiştir. Her ne kadar rapora itiraz edilmiş ise de; dava dışı kişinin toplanan imza örneklerine göre inceleme yapıldığı ve imzanın … ‘na ait olduğuna ilişkin iddia da ispat yükü üzerinde bulunan davalının iddiasını ispatlayamadığı, sunulan sevk irsaliyelerinde teslim alan kısımlarında isim ve imzaları yer alan kişilerin davacı çalışanı olmadığı SGK yazı cevabından anlaşılmakla, davalının davacı tarafa takibe konu cari hesap ilişkisinde ki ürün teslim etmediği kanaatine varılarak iş bu takip dosyasına ödenen bedellerin ödeme tarihinden itibaren taraflar tacir olduğundan avans faiziyle birlikte tahsiline karar vermek gerekmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, davalı tarafından davacı aleyhine 748,24 TL alacak üzerinden takip başlatıldığı, takip dayanağının İzmir …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasıdan borçluya gönderilen ödeme emrine karşı yapılan tebligatın usulsüz olduğuna yönelik şikayet davası sonucu davanın reddine ilişkin mahkeme kararının yargılama giderini oluşturduğu görülmüştür.
2004 Sayılı İİK’ nın 72/7 ve 8. Maddesinde; “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Davacı taraf İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasıdan borçluya gönderilen ödeme emrine karşı yapılan tebligatın usulsüz olduğuna yönelik şikayet davası sonucu davanın reddine ilişkin mahkeme kararının yargılama giderini ödemiş olmakla, ilam gereğinin yerine getirilmesi istirdat davasının konusunu oluşturamayacağından iş bu talebe yönelik davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-4.647,08 TL’ nin 04/06/2018,
-220,00 TL’ nin ise 13/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 332,47 TL karar ve ilam harcının yatan 101,79 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 230,68TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 101,79 TL ve 35,90 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 1.031,90 TL posta ve diğer giderler, 500,00 TL bilirkişi masrafı ile 1.295,00 TL ATK gideri olmak üzere toplam 2.826,90 TL yargılama giderinin kabul red oranı nazara alınarak 2.308,51 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 4.867,08 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 1.092,92 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2023
Katip ….
e-imzalıdır
Hakim…
e-imzalıdır