Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1285 E. 2023/555 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1285 Esas
KARAR NO : 2023/555
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/10/2018
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sürücü … idaresindeki davalı sigorta şirketine Z.M.M.S. (trafik) poliçesiyle sigortalı … plakalı kamyonet ile 30.12.2017 tarihinde … Petrolden karşıya geçmek isterken aracının sol arka teker çamurluk kısımlarıyla, Denizli’den Sarayköy istikametine seyir halinde olan sürücü … idaresindeki … plakalı aracın ön kısımlarının çarpışması sonucunda … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan ağır derecede yaralanan müvekkili … Denizli Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, dava safahatında rapor alındığında müvekkilinin maluliyet oranı (kalıcı ve geçici iş görmezlik) açığa kavuşacağını, söz konusu kazanın Sarat köy Cumhuriyet Başsavcılı tarafından soruşturması yürütüldüğünü, trafik kaza tespit tutanağına göre … plakalı kamyonet sürücüsü … kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararın tazmini talep olunduğunu, 14.04.2016 tarihinde kabul edilen 6704 sayılı yasanın madde 5- 2918 sayılı yasanın değiştirilen 97. maddesi gereği davalı sigorta şirketine 17.10.2018 tarihinde yapılan başvuruya rağmen başvuruyu cevaplandırmaması ve verilen cevabın talebi karşılamadığın, tüm bu nedenlerle yazılı başvuru şartını yerine getiren müvekkilinin iş bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100-TL. kalıcı iş görmezlik, 100-TL. geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzere Toplam: 200-TL. maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın 29.03.2017/2018 tarihleri arasında müvekkil şirket nezdinde … sayılı trafik poliçesiyle teminat altına alındığını, müvekkil şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğu bulunduğunu, davacı tarafın talep edilen eksik belgeleri müvekkil şirkete iletmediğini, davacının soruşturma aşamasında şikayetçi olmadığını beyan etmesi nedenleriyle tazminat davası açma hakkı ortadan kalkmış olup davanın reddi gerektiğini, kusurun ve zararın ispata muhtaç olduğunu, 25.02.2011 tarihinden itibaren geçerli olan mevzuat değişikliği nedeniyle, müvekkil şirket tedavi giderleri ve geçici iş görmezlik tazminat taleplerine ilişkin sorumluluğu ortadan kalktığını belirterek açıklanan nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava; trafik kazası sonucu geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
30/12/2017 tarihli taraflı trafik kazasında davacı … plakalı araçta yolcu olup, davalı … plakalı aracın aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketidir.
KTK’ nın 97. Maddesi gereği başvuru şartı incelendiğinde davacı tarafından davalı sigorta şirketine 16/11/2018 tarihinde başvuruda bulunulduğu ve hasar dosyasının açıldığı görülmüştür.
Davalının sorumluluğu değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesine göre “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde de “sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketin sorumluluğunun kapsamı ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararları da bu kapsamdadır. Sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince (sigortanın sorumluluğu TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. Maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından) davalıdan talep edilebilir. Diğer yandan geçici iş göremezlik zararı tedavi gideri olmadığı gibi SGK’nun sorumluluğunu düzenleyen, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nun sorumluluğunda olduğuna ilişkin düzenleme de yer almamaktadır.
Nitekim, Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından geçici iş göremezlik zararları tedavi gideri kapsamında görülmediği gibi, Yargıtay … H.D.’nin … E. – … K. Sayılı ve 24.12.2019 tarihli kararında, “6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır.” denilerek, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin içtihatlarından farklı bir değerlendirme yoluna gidilmemiştir.
Geçici iş göremezlik zararlarının, TBK’nun 54. maddesi kapsamındaki zararlardan olması ve araç işletenin sorumluluğunda bulunması, kaza tarihinde yasanın 92. maddesinde açıkça sigorta teminat dışında sayılmaması nedeniyle geçici iş göremezlik zararları davalının sorumluluğundadır. Genel Şartlarda sigorta primine esas alınan bu zararların SGK sorumluluğunda olduğu belirtilmiş ise de, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesine aykırı şekilde SGK’nın sorumluluğunda olduğunun düzenlenmesi, davalının geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmadığı sonucunu doğurmaz. Genel şartlar ile sorumluluğu kanun ile belirlenen SGK’nın, aktarılan prim sebebiyle geçici iş göremezlik ödemesinden de sorumlu olacağına ilişkin düzenleme, SGK yönünden bağlayıcı olmadığından, zarar görene karşı da ileri sürülemez. Bu nedenle davalının geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğuna kanaat getirilmiştir.
Kazaya karışan … plakalı araç 29.03.2017-2018 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza 30/12/2017 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği geçici ve kalıcı işgöremezlik tazminatından dava dışı sürücünün kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce bilirkişilerden kusur, maluliyet ve iyileşme süresi ile zarar bedelinin belirlenmesi için raporlar aldırılmıştır.
Bilirkişiden alınan 17/04/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre;
“1-)Davalı … Sigorta A.Ş.nezdinde 29.03.2017/2018 tarihleri arasında … Z.M.M.S. (trafik) poliçesiyle sigortalı … plakalı … marka kamyonet sürücüsü dava dışı …’nın kazanın oluşumunda %100 ASLİ TAM KUSURLU olduğu,
2-) Dava dışı … plakalı … model … marka hususi otomobil sürücüsü …’nun kazanın oluşumunda KUSURSUZ olduğu,
3-) Dava dışı … plakalı araçta bulunan yolcular; …, …’ … ile davacı yolcu …’nun kazanın oluşumunda KUSURSUZ oldukları,
4-) Dava dışı … plakalı araçta bulunan davacı yolcu …’nun olayda yaralanmadığı gibi emniyet kemeri takıp takmadığı da belirsiz olduğundan MÜTERAFİK KUSURU olmadığı,
Hususlarında görüş, tespit ve kanaatimi içeren raporumu, hukuki değerlendirmesi ve nihai kararı sayın mahkemenize ait olmak üzere arz ederim.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’den alınan 28/04/2020 tarihli adli sağlık kurulu raporunun sonuç kısmına göre; “01/08/1993 doğumlu …’nun 30/12/2017 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan sakatlık oranı, olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” (RG, Mart 2013 tarihli 28603 sayılı) göz önüne alınarak değerlendirildiğinde;
A) Şahısta olaya bağlı olarak herhangi bir yaralanma bulgusu olmadığı, kas güçlerinin normal olduğu, Boyun MR raporlarının normal olduğu dolayısıyla kişilik sakatlık oranı %0 (sıfır) olarak bulunmuştur.
B) Tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren yumuşak doku travması nedeniyle 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği, ancak istenildiği taktirde kesin iş göremezlik süresinin eğer varsa kişinin tedavi ve takibini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat ve çalışabilir raporu ile de belirlenebileceği mütalaasına varıldı.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’den alınan 28/07/2021 tarihli adli tıp raporunun sonuç kısmına göre; “Cavit kızı, 01/08/1990 doğumlu …’nun 30/12/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetini gerektirecek araz tespit edilmediğinden sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’den alınan 27/05/2022 tarihli adli tıp raporunun sonuç kısmına göre; “Cavit kızı 01/08/1990 doğumlu, beş aylık hamile olduğu bildirilen Hafize Eroğlu’nun 30/12/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu, müracaat ettiği sağlık kuruluşlarında herhangi bir yaralanma tanımlanmadığı, bahse konu olaydan 2 (iki) gün sonra boyun ve bel ağrısı şikayetlerine yönelik yapılan tetkiklerinde tespit edilen bulguların (boyun, bel ve sağ kol ağrı yakınmalarının) maluliyet oluşturabilecek lezyonlar olmadığından Kurulumuzun 28/07/2021 tarih 12935 karar numaralı mütalaasında eklenecek veya değiştirilecek herhangi bir husus bulunmadığı oy birliği ile ek mütalaa olunur.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’den alınan 17/03/2023 tarihli adli tıp raporunun sonuç kısmına göre; “Mevcut belgelere göre;
Cavit kızı 01/08/1990 doğumlu, …’nun 30/12/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla;
1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3(üç) haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Sunulan rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre hazırlandığından mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili 01/06/2023 tarihinde bedel arttırım dilekçesi sunarak geçici işgöremezlik tazminatı taleplerini arttırarak toplam 1.000,00 TL’ nin tahsili talep etmiştir.
Tüm bu nedenler ile; 30/12/2017 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın sigorta şirketi, dava dışı sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağından ve kazanın oluşumda dava dışı sürücünün tam kusurlu olduğu sabit olmakla, davacının maluliyetin bulunmadığı ve iyileşme süresinin üç hafta olduğu mahkememizce aldırılan raporlar ile sabit olmakla, iş bu raporlar dayanak yapılarak mahkememizce resen hesaplama yapıldığından bedel arttırım dilekçesi ile talep edilen miktarın zarar içerisinde kaldığı, zarar gören davacının otomobil içerisinde bulunduğu yer tespit edilemediği gibi kemerinin takılı olup olmadığı da belirlenemediğinden müterafik kusur indirimi uygulanmayarak davanın kısmen kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemine davalı sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düşeceğinden bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 1.000,00 TL geçici işgörezlik maddi tazminatının davalıdan (poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olarak) 29/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 68,31 TL karar ve ilam harcının yatan 55,90 TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 12,41 TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 55,90 TL ve 35,90 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 633,85 TL posta ve diğer giderler, 2.285,00 ATK fatura bedeli, 380,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.298,85 TL yargılama giderinin kabul red oranı nazara alınarak 2.998,95 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 1.000,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı