Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1160 E. 2021/1128 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1160 Esas
KARAR NO : 2021/1128

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/10/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili …’ın 18/05/2018 tarihinde sevk ve idaresinde bulunan …plaka sayılı araca ile, davalı sürücü …’a ait sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpması sonucunda ağır bir şekilde yaralandığını, müvekkiline çarpan araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortalısının davalı sigorta şirketi olduğunu, bu nedenle davalının müvekkilinin uğradığı zararın tümünden sorumlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, davalı … Et Gıda firması adına kayıtlı … plaka sayılı araç kayıtlarına ihtiyati tedbir yada uygun görülmesi halinde ihtiyati haciz konulmasına, sigorta sorumluluğunun poliçe limitleri ile poliçe kapsamı ile sınırlı olmak üzere; maddi tazminat yönünden belirsiz alacak davasının kabulü ile şimdilik 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ve 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın, müvekkil için 60.000,00.-TL manevi tazminatın, davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, 19/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile; Sürekli maluliyetten kaynaklı 116.074,61 TL, geçici iş göremezlikten kaynaklı 7.344,02 TL: Toplamda 123.418,63 TL alacağımızı dava tarihi olan 04/10/2018 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkile verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili, cevap dilekçesinde; müvekkilin davaya konu trafik kazasına karışmış ise de davacının öne sürdüğü gibi müvekkilin asli kusurlu olmadığını, kazaya konu … plakalı araç üzerinde ZMSS poliçesi ve sigorta poliçesi bulunduğunu, bu sigorta şirketlerine başvuru yapılmadan tazminat davası açılması gerektiğini, müvekkilinin meydana gelen kaza ile ilgili herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenlerle dilekçemizin kabulüne ve davanın öncelikle usul hukuku nedeni ile dava süresinde açılmadığından reddine, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usuldan reddine, yargılama neticesinde müvekkilin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığından davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Temizlik Kömür Turizm İnşaat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.ne usulüne uygun tebligat yapıldığı, süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Davalı … Sigorta Şti.ne usulüne uygun tebligat yapıldığı, süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
DELİLLER: Kaza tespit tutanağı, Poliçe bilgileri, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi tedavi evrakları, İzmir Dr. Behçet Uz hastanesi tedavi evrakları, kimlik fotokopisi, sürücü belgesi, alkol muayene raporu, araç ruhsatı, başvuru dilekçesi, fotoğraflar, tanık, bilirkişi raporu, delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumlarının tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapora göre; “…davalı sigorta şirketine sigortalı olan … Plakalı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda %75 oranında asli derecede kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın kazanın oluşumunda %25 oranında tali derecede kusurlu olduğu …” tespit edilmiştir.
Davacının maluliyet oranının tespiti için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan rapora göre; “… Davacının meslekte kazanda gücündeki azalma oranının 18/05/2018 tarihli trafik kazasına bağlı birden fazla arızası olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında; hastalık derecesi Hafif, alt ekstremitede antaljik yürüyüş, basma fazının kısalmasına ilave olarak ayak bileği, diz veya kalçada orta- ileri derecede artritik değişikliklerin tespit edildiği, şahsın trafik kazasına bağlı sürekli sakatlık oranının %8 (sekiz) olarak bulunduğu, tıbbi iyleşme süresinin 9 (dokuz) ay olduğu..” tespit edilmiştir.
Davacının maluliyet oranının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulundan alınan 14/08/2020 tarihli rapora göre; “… Davacının meslekte kazanda gücündeki azalma oranının 18/05/2018 tarihli trafik kazasına bağlı birden fazla arızası olması nedeniyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında; Kas iskelet Sistemi, alt esktremiteye ait sorunlar, Tablo 3.8a ve b ‘ye göre %5, %5, %5, %5, Tablo 3.3 ‘e göre %5 olup Balthazard formülüne göre %22.62, Tablo 3.2’ ye göre %12, şahsın trafik kazasına bağlı sürekli sakatlık oranının %12 (on iki) olarak bulunduğu, tıbbi iyleşme süresinin 9 (dokuz) ay olduğu..” tespit edilmiştir.
Davacının maluliyet oranının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulundan alınan 19/03/2021 tarihli rapora göre; “… Davacının meslekte kazanda gücündeki azalma oranının 18/05/2018 tarihli trafik kazasına bağlı birden fazla arızası olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında; sürekli sakatlık oranının %8 (sekiz) olarak bulunduğu, tıbbi iyleşme süresinin 9 (dokuz) ay olduğu..” tespit edilmiştir.
Davacının davalıdan isteyebileceği geçici ve sürekli işgöremezlik miktarının tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; “…18.05.2018 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sürekli malul hale gelen davacı …’ın sürekli iş göremezlik tazminatının (Anayasa Mahkemesi tarafından KTK m.90 da yer alan ve poliçe genel şartlarına atıf yapan kısım iptal edilmiş olması nedeni ile) hem 01.06.2015 tarihli Poliçe Genel Şartlarında belirlendiği gibi TRH 2010 mortalite tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanarak, hem de Mahkemenizce bu iptal kararının derdest davalara uygulanmasına karar verilmesi hali için Genel Hükümlere göre … Tablosu ve Progresif Rant Yöntemi ile ayrı ayrı hesaplandığı, hesaplamaların %75 haklılık oranına gore yapıldığı, bu bağlamda:
A) 01.06.2015 tarihli Poliçe Genel Şartlarında belirlendiği gibi TRH 2010 mortalite tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanarak yapılan hesaplamalar sonucunda: Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 77.900,92.-TL, Geçici iş göremezlikten kaynaklı alacağının 7.344,02.-TL ve toplam alacağının 85.244,94.-TL ye tekabül ettiği;
B) … Tablosu ve Progresif Rant Yöntemi uygulanarak yapılan hesaplamalar sonucunda: Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 102.361,96.-TL, Geçici iş göremezlikten kaynaklı alacağının 7.344,02 TL ve toplam alacağının 109.705,98.-TL ye tekabül ettiği;
C) Hesaplanan tazminatların poliçe teminat limiti içinde kaldığı;
D) Ancak dosya kapsamından olayın iş kazası ve maluliyet oranının %10 un üzerinde olduğu anlaşıldığından, eğer varsa SGK tarafından kendisine bağlanan gelirlerin rücuya tabi ilk peşin sermaye değerlerinin kendisi için hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminatı alacağından mahsup edilmesi gerekeceği (TBK m.55)olarak hesaplandığı…” tespit edilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda Davacının davalıdan isteyebileceği geçici ve sürekli işgöremezlik miktarının tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; “…18.05.2018 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sürekli malul hale gelen davacı …’ın sürekli iş göremezlik tazminatının (Anayasa Mahkemesi tarafından KTK m.90 da yer alan ve poliçe genel şartlarına atıf yapan kısım iptal edilmiş olması nedeni ile) hem 01.06.2015 tarihli Poliçe Genel Şartlarında belirlendiği gibi TRH 2010 mortalite tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanarak, hem de Mahkemenizce bu iptal kararının derdest davalara uygulanmasına karar verilmesi hali için Genel Hükümlere göre TRH 2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Yöntemi ile ayrı ayrı 2021 yılı verileri ile hesaplandığı, Hesaplamaların %75 haklılık oranına gore yapıldığı, bu bağlamda:
A) 01.06.2015 tarihli Poliçe Genel Şartlarında belirlendiği gibi TRH 2010 mortalite tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanarak yapılan hesaplamalar sonucunda:
A1) Davacının Özür Oranı Olan %12 üzerinden: Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 95.379,69 TL, Geçici iş göremezlikten kaynaklı alacağının 7.344,02 TL= TOPLAM alacağının 102.723,71 TL ye tekabül ettiği;
A2) Davacının Meslekte Kazanma Gücünde Kayıp Oranı Olan %8 üzerinden: Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 63.586,46 TL, Geçici iş göremezlikten kaynaklı alacağının 7.344,02 TL=Toplam alacağının 70.930,48 TL ye tekabül ettiği;
B) TRH 2010/Erkek Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Yöntemi uygulanarak yapılan hesaplamalar sonucunda:
B1) Davacının Özür Oranı Olan %12 üzerinden: Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 174.111,91 TL, Geçici iş göremezlikten kaynaklı alacağının 7.344,02 TL= Toplam alacağının 181.455,93 TL ye tekabül ettiği;
B2) Davacının Meslekte Kazanma Gücünde Kayıp Oranı Olan %8 üzerinden: Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 116.074,61 TL, Geçici iş göremezlikten kaynaklı alacağının 7.344,02 TL=toplam alacağının 123.418,63 TL ye tekabül ettiği;
C) Hesaplanan tazminatların poliçe teminat limiti içinde kaldığı …” tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacı 18.05.2018 tarihinde kendi sevk ve idaresindeki …plaka sayılı araç ile seyir halindeyken davalı …’ın sevk ve idaresindeki, davalı Türkay Et Gıda…..Ltd.Şti.’nin maliki olduğu ve diğer davalı … Sigorta A.Ş.’nin KZMMS poliçesi ile sigortacısı olduğu … plaka sayılı araçla çarpışmak suretiyle gerçekleşen kaza sonrası geçici ve sürekli maluliyetinin oluştuğunu ileri sürerek bundan doğan maddi zararının tazmini ve uğradığı maluliyet nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
2-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
90. Maddesinde, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun… öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun… düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
3-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
4-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
5-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
6-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
7-Mahkememizce davacının zararı olup olmadığı ve varsa miktarı ile davalının sorumluluğunun sınırının tespiti için öncelikle kusur incelemesi yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 22.02.2019 tarihli adli trafik bilirkişi raporunda”…davalı sigorta şirketine sigortalı olan … Plakalı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda %75 oranında asli derecede kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın kazanın oluşumunda %25 oranında tali derecede kusurlu olduğu …” yönünde görüş bildirilmiştir.
Taraflarca her ne kadar kusur oranlarına itiraz edilmiş ise de mahkememizce dosya kapsamında yapılan incelemede, olay sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında da davalı sürücünün asli, davacının ise tali kusurlu görüldüğü, mahkememizce olayın gerçekleşme şekli değerlendirildiğinde dava konusu kazanın gerçekleştirilmesinde her ne kadar geçiş önceliği davacıda olması nedeniyle davalı araç sürücüsü Mehmet Ali Kulaksız asli kusurlu ise de davacıya ait aracın diğer araca çarpma noktasının kapı bölgeleri olduğu, aracın geçişini tamamlamak üzere olduğunun anlaşıldığı, davacının her ne kadar geçiş üstünlüğü kendisinde ise de sevk ve idaresindeki aracın hızını güvenli duruş mesafesini gözeterek yol ve kavşağın durumuna göre ayarlaması gerektiği, bu yönüyle kazanın gerçekleşmesinde tali düzeyde kusurlu olduğu, davacının %25 oranında, davalı araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olduğu yönünde değerlendirme yapılmıştır.
8- Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Kusur durumlarının tespiti sonrasında ise Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet raporu alınmış, dosyaya sunulan 18.12.2019 tarihli maluliyet raporunda davacının %8 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğu, 9 aylık geçici iş göremezlik süresinin bulunduğu belirtilmiştir.
Tarafların rapora itirazları nedeniyle dosya Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Dairesi’ne gönderilerek maluliyet raporu düzenlenmesi istenilmiş, dosyaya sunulan 20.07.2020 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak düzenlenen maluliyet raporuna göre davacının %12 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğu ve 9 aylık geçici iş göremezlik süresinin bulunduğu belirtilmiştir.
Yargılama sürecinde Anayasa Mahkemesi tarafından Karayolları Trafik Kanunu’nun sigorta genel şartlarına ilişkin bir kısım hükümleri hakkında iptal kararı verilmesi nedeniyle dosya yeniden ATK’ya sevk edilmiş, ATK 2.Adli Tıp İhtisas Dairesi’nin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri esas alınarak düzenlediği 19.03.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının %8 oranında sürekli maluliyetinin ve 9 aylık geçici iş göremezlik süresinin bulunduğu belirtilmiştir. Bu rapora karşı davalı tarafça itiraz edilmiş, davacı tarafça herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, her ne kadar dosyaya son olarak sunulan 19.03.2021 tarihli ATK 2.Adli Tıp İhtisas Dairesi raporu kaza tarihi 11.10.2018 tarihine göre uygulanması gereken yönetmelik değil ise de, davacının dosyaya sunulan rapora itirazda bulunmadığı, bu nedenle %8 sürekli maluliyet ve 9 aylık geçici maluliyet süresinin davalılar yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğu, yeniden rapor alınsa dahi artık bu oranın üzerinde bir maluliyet oranından davacının istifade edemeyeceği, daha önce dosyaya sunulan 20.07.2020 tarihli raporda ise %12’lik maluliyet oranı belirtildiği, bu yönüyle davalılar yönünden de yeniden rapor alınmasının bir fayda sağlamayacağı gözetilerek davacının %8 sürekli maluliyet oranı ve 9 aylık geçici iş gücü kaybı süresi hükme esas alınmak suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
9-Dosya maluliyet ve kusur durumlarının belirlenmesi sonrasında aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek davacının geçici ve kalıcı iş gücü kaybından doğan zararları ile diğer zarar kalemleri yönünden rapor aldırılmıştır.
Aktüerya bilirkişisi tarafından dosyaya sunulan 14.12.2020 tarihli raporun sonuç bölümüne göre ..18.05.2018 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sürekli malul hale gelen davacı …’ın sürekli iş göremezlik tazminatının (Anayasa Mahkemesi tarafından KTK m.90 da yer alan ve poliçe genel şartlarına atıf yapan kısım iptal edilmiş olması nedeni ile) hem 01.06.2015 tarihli Poliçe Genel Şartlarında belirlendiği gibi TRH 2010 mortalite tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanarak, hem de Mahkemenizce bu iptal kararının derdest davalara uygulanmasına karar verilmesi hali için Genel Hükümlere göre … Tablosu ve Progresif Rant Yöntemi ile ayrı ayrı hesaplandığı, hesaplamaların %75 haklılık oranına gore yapıldığı, bu bağlamda:
A) 01.06.2015 tarihli Poliçe Genel Şartlarında belirlendiği gibi TRH 2010 mortalite tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanarak yapılan hesaplamalar sonucunda: Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 77.900,92.-TL, Geçici iş göremezlikten kaynaklı alacağının 7.344,02.-TL ve toplam alacağının 85.244,94.-TL ye tekabül ettiği;
B) … Tablosu ve Progresif Rant Yöntemi uygulanarak yapılan hesaplamalar sonucunda: Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 102.361,96.-TL, Geçici iş göremezlikten kaynaklı alacağının 7.344,02 TL ve toplam alacağının 109.705,98.-TL ye tekabül ettiği;
C) Hesaplanan tazminatların poliçe teminat limiti içinde kaldığı;
D) Ancak dosya kapsamından olayın iş kazası ve maluliyet oranının %10 un üzerinde olduğu anlaşıldığından, eğer varsa SGK tarafından kendisine bağlanan gelirlerin rücuya tabi ilk peşin sermaye değerlerinin kendisi için hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminatı alacağından mahsup edilmesi gerekeceği (TBK m.55)olarak hesaplandığı…”
Şeklinde hesaplama yapıldığı görülmüştür.
Yargılama sırasında Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin içtihat değişikliği ve değişen maluliyet oranları gözetilerek TRH-2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre hesap yapılması için ek rapor aldırılmak üzere dosya yeniden aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 30.09.2021 tarihli raporun sonuç bölümüne göre;
“…18.05.2018 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sürekli malul hale gelen davacı …’ın sürekli iş göremezlik tazminatının (Anayasa Mahkemesi tarafından KTK m.90 da yer alan ve poliçe genel şartlarına atıf yapan kısım iptal edilmiş olması nedeni ile) hem 01.06.2015 tarihli Poliçe Genel Şartlarında belirlendiği gibi TRH 2010 mortalite tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanarak, hem de Mahkemenizce bu iptal kararının derdest davalara uygulanmasına karar verilmesi hali için Genel Hükümlere göre TRH 2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Yöntemi ile ayrı ayrı 2021 yılı verileri ile hesaplandığı, Hesaplamaların %75 haklılık oranına gore yapıldığı, bu bağlamda:
A) 01.06.2015 tarihli Poliçe Genel Şartlarında belirlendiği gibi TRH 2010 mortalite tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanarak yapılan hesaplamalar sonucunda:
A1) Davacının Özür Oranı Olan %12 üzerinden: Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 95.379,69 TL, Geçici iş göremezlikten kaynaklı alacağının 7.344,02 TL= TOPLAM alacağının 102.723,71 TL ye tekabül ettiği;
A2) Davacının Meslekte Kazanma Gücünde Kayıp Oranı Olan %8 üzerinden: Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 63.586,46 TL, Geçici iş göremezlikten kaynaklı alacağının 7.344,02 TL=Toplam alacağının 70.930,48 TL ye tekabül ettiği;
B) TRH 2010/Erkek Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Yöntemi uygulanarak yapılan hesaplamalar sonucunda:
B1) Davacının Özür Oranı Olan %12 üzerinden: Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 174.111,91 TL, Geçici iş göremezlikten kaynaklı alacağının 7.344,02 TL= Toplam alacağının 181.455,93 TL ye tekabül ettiği;
B2) Davacının Meslekte Kazanma Gücünde Kayıp Oranı Olan %8 üzerinden: Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 116.074,61 TL, Geçici iş göremezlikten kaynaklı alacağının 7.344,02 TL=toplam alacağının 123.418,63 TL ye tekabül ettiği;
C) Hesaplanan tazminatların poliçe teminat limiti içinde kaldığı …”
Şeklinde hesaplama yapıldığı görülmüştür.
10-Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanmış uygulamasına göre zarar hesabında TRH-2010 yaşam tablosunun uygulanması ve progresif rant yöntemine göre hesaplama yapılması gerekmektedir. Bu nedenle mahkememizce dosyaya sunulan 30.09.2021 tarihli raporun hesaplamalarında yer alan B seçeneğine göre yapılan %8 maluliyet oranı üzerinden tespit edilen 116.074,61-TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı ve 7.344,02-TL geçici iş gücü kaybı tazminatı hükme esas alınmıştır. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada dava öncesinde SGK tarafından davacıya ödenen geçici iş gücüne dayalı ödemeler tazminattan mahsup edilmiş olup mahkememizce yapılan mahsup uygun bulunmuş ve davacının karşılanmayan zarar miktarı hükme esas alınmıştır.
11-Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin;
“Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Somut olayda; kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında davacı motosiklet sürücüsünün koruyucu tertibatlarının tespit edilemediği, hükme esas alınan maluliyet raporuna göre davacının yaralanmasının “sağ tıbia ön yüzünde açık yara, sağ diz altı bacak üstü önyüzde yara tamir dokusu vücut yüzeyinin %1-9′ unu kaplayan hipertrofik skar ve keloid nedeniyle kişinin özürlülük oranının %5 olduğu” rapor edildiğine göre bu durumda, davacının kazalı motosiklete koruyucu ekipman kullanmaksızın (dizlik v.s) bindiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Müterafik kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılması gerekmektedir. Buna göre hesaplanan tazminattan Dairemiz uygulamalarına göre BK’nın. 44. maddesi gereğince %20 oranında müterafık kusur indirimi yapılması gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. ” (2021/3058Esas, 2021/2528 Karar 08/06/2021 T.)
“Somut olayda; kazadan sonra düzenlenen tespit tutanağında davacı motosiklet sürücüsünün koruyucu tertibatlarının tespit edilemediği,hükme esasa alınan 24.07.2019 tarihli Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının raporuna göre davacının kazadan kaynaklı yaralanmasının ve maluliyetinin Sağ Tıbia fibula kırığı, sağ patella insiyon skarında olduğu ve kalıcı iş göremezliğinin %11,2, geçici iş göremezliğinin 180 gün olduğu tespit edilmiştir.
Bu durumda dosya kapsamından davacının motosiklete koruyucu ekipman olan dizlik kullanmaksızın bindiği sonucuna ulaşılmakla, hesaplanan tazminattan Dairemiz uygulamalarına göre BK. 44. maddesi gereğince %20 oranında müterafık kusur indirimi yapılması gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” (2021/3109 Esas 2021/1596 Karar 25/05/2021 T.)
Ve benzeri istikrar kazanmış uygulamasına göre motosiklet kullanıcılarının koruyucu ekipman kullanmaksızın gerçekleştirdikleri kaza sonucu uğranılan maluliyetlerde müterafık kusur indirimi yapılması gerekmektedir.
Somut olayda davacının maluliyetine esas yaralanmalarının bacak ve diz bölümlerinde olduğu, gerekli koruyucu ekipman kullanıldığına dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, davacı tarafça koruyucu ekipman kullanılarak aracın kullanılması halinde maluliyetin bu ölçüde gerçekleşmeyebileceği hususları gözetilerek takdiren hesaplanan tazminat miktarları üzerinden %20 oranında müterafık kusur indirimi uygulanmıştır. Uygulanan müterafık kusur nedeniyle davalılar lehine karşı vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
12-Davada ayrıca manevi tazminat talebinde bulunulmuştur. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Mahkememizce kazanın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kazanın gerçekleşmesindeki kusur durumları, davacının yaşı, maluliyetinin boyutu ve maluliyetin günlük hayatını etkileme derecesi, paranın alım gücü, son yıllarda artan enflasyon oranına kıyasla yasal faiz miktarının düşük nitelikte kalmasının hükmedilecek tazminat miktarının tatmin niteliğini hafiflettiği hususları birlikte değerlendirilerek 12.000,00-TL manevi tazminat takdiri uygun görülmüştür.
13-Davacı tarafça avans faizine hükmedilmesi talep edilmiş olup, her ne kadar zarar veren davalı aracı trafik kaydında hususi görünmekte ise de araç maliki ticaret şirketi olup Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin ve kapatılmasından sonra Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin artık istikrar kazanmış uygulamasına göre ticaret şirketine ait aracın hususi nitelikte olması mümkün olmadığı ve ticari nitelikte olduğunun kabulü gerektiği, ticaret şirketine ait aracın vereceği zarardan dolayı hükmedilecek tazminata avans faizi işletilebileceği gözetilerek belirlenen tazminat miktarlarına davalı araç maliki ve sürücüsü yönünden haksız fiil, sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmiştir.(Bkz: Yargıtay 17.HD.2014/4468 Esas 2014/3882 Karar
20.03.2014 T.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davacının sürekli maluliyetinden doğan 116.074,61-TL ve geçici iş göremezlik zararından doğan 7.344,02-TL maddi tazminatlara %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak 92.859,69-TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı ile 5.875,22-TL geçici iş gücü kaybı tazminatının davalı sigorta açısından poliçe limitlerini geçmemek kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarlarına dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlasına ilişkin istemlerin reddine,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE, 12.000,00-TL manevi tazminatın davalılar …Tem. Föm. Kur. San ve Tic. Ltd. Şti ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlasına ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.564,30-TL harçtan peşin olarak alınan 205,62-TL ile ıslah harcı olarak alınan 421,00-TL harcın mahsubu ile geri kalan 6.937,68-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 6.117,96-TL ile sınırlıdır)
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına kabul edilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 13.329,82-TL. vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına kısmen kabul edilen manevi tazminat yönünden 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar …Tem. Föm. Kur. San ve Tic. Ltd. Şti ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca davacının kısmen reddedilen manevi tazminat davası yönünden 5.100,00-TL maktuı vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … vekiline verilmesine,
7-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 205,62-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 421,00-TL toplamı 626,62-TL. harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından başvuru harcı, posta ücreti, ATK rapor düzenleme ücretleri ve bilirkişi ücretleri olarak sarf edilen toplam 3.261,25‬-TL. yargılama gideri ile Ege Üniversitesinin sağlık kurulu fatura bedeli olarak davacı tarafından yatırılan 506,00-TL toplamı 3.767,25‬-TL yargılama giderinin davalı sigorta şirketi yönünden tamamının, diğer davalılar yönünden ise kabul/ret oranına göre hesaplanan 2.628,07-TL’sinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından sarf edilen yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip ….
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸