Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1106 E. 2022/238 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1106 Esas
KARAR NO : 2022/238

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/11/2015
KARAR TARİHİ : 30/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davacı müvekkili …’in davalı …unvanlı finans yatırım kuruluşunun 144186 400 hesap no.lu anapara korumalı ve %12 faiz getirili fon hesabı sahibi olarak kardeşi dava dışı … ile birlikte müşterisi olduğunu, davacı müvekkilin anapara korumalı %12 faiz getirili yatırım hesabı, dava dışı kardeşi … ile birlikte davalı finans yatırım kuruluşundaki hesabına 21.06 2013 tarihinde EFT ile yatan 20.000,00-TL ile başlamış ve 11.09.2013 tarihinde 65.000,00-TL, 13.09.2013 tarihinde 160.000,00-TL, 04.11.2013 tarihinde 65.000,00-TL, 16.07.2014 tarihinde 90.000,00-TL, 19.11.2014 tarihinde 37.000,00 TL, 24.11.2014 tarihinde 22.000,00-TL, 05.01.2015 tarihinde 430.000,00-TL ve 19.01.2015 tarihinde de 638.092,00-TL EFT ve/veya nakit ödeme makbuzu mukabili, davacı müvekkil veya kardeşinin bu hesaba para yatırdıklarını, belirtilen hesap davacı müvekkilin dava dışı kardeşi … ile müşterek olduğundan, dava konusu edilen ve harca esas alınan miktar yani müddeabih , bu ve devamı tutarların yarısını oluşturduğunu, belirtilen tarihlerde yatırılan tutarlara mukabil çeşitli tarihlerde de gerek havale/EFT yoluyla ve gerekse nakit ödeme suretiyle para çekilişlerinin de mevcut olduğunu, davacı müvekkilin 2015 yılının Mart ayında Yunan adalarına gitmek için Yunan Konsolosluğuna vize başvurusu yaptığında kendisinden Türkiye’de mevcut banka mevduatlarını gösterir belge istendiğini ve davacı müvekkil de davalı finans yatırım kuruluşuna müracaat ederek Yunan Konsolosluğuna – hitaben kendisinin davalı nezdinde bulunan mevduatlarını ve bu mevduatlarının miktarlarını gösteren bir belge düzenlenmesini istediğini ve dilekçe ekinde görüleceği üzere davacı müvekkilinin 31/03/2015 tarihi itibarı ile davalı finans kurulu nezdinde 452.999,00-TL bakiye mevduatının bulunduğunu gösterir belge verildiğini, davacı müvekkilin 2015 yılı Mayıs ayı başında gazete ve internet sitesi haberlerinden davalı … kuruluşunun İzmir şubesinde çalışanlar tarafından bir takım yolsuzlukların yapıldığı haberlerini görmesi üzerine, hesapta bulunan bakiyesinin faizi ile birlikte tarafına ödenmesini talep ettiğini, davacı müvekkilin bu müracaatı üzerine davalı şirket tarafından kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı finans yatırım şirketi aleyhine İzmir ……. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra ödeme emrini tebliğ altıktan sonra yasal itiraz süresi içerisinde, davacı müvekkilin bu alacağının 78.066,44-TL sini icra takip dosyasına yaptığını, 10/07/2015 tarihli kısmi itiraz dilekçesi ile kabul ettiğini ve icra takip dosyasına ödediğini, bakiye 374.932,56-TL lik borca itiraz ettiğini ve icra takibinin bu meblağ için durduğunu, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü hak, hesap faiz, tazminat alacakları talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçlu şirket tarafından İzmir ….. İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı icra takip dosyasına yapılan haksız ve dayanaksız itirazın 374.932,56-TL lik kısmının iptaline, icra takibinin bu miktar üzerinden ferileri ile birlikte devamına, davalı borçlunun takibe itirazından sonraki tarihte 21/08/2015 tarihinde, davacı müvekkile yaptığı 30.000,00-TL lik haricen ödeme de nazarı itibara alınarak davanın kabulüne, davalı şirketin %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirket sermaye piyasalarında aracı kurum olarak faaliyet göstermekte olduğunu, şirketin temsil ve ilzamı şirket kaşesi üzerine atılacak sirkülerde imza yetkilisi olarak belirlenen iki kişinin atacağı imzalar ile oluştuğunu, müvekkili şirketin bir müşterisinin ihbarı üzerine şirket çalışanı olan … tarafından hesaplarında usulsüz işlemler yapıldığının tespit edildiğini, … hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde …. sayılı şikayet yapılarak soruşturmanın başlatıldığını, ……’in tutuklandığını, davaya konu …… no’lu hesap, davacı ile dava dışı …’in birlikte açtıkları ortak hesap olduğunu, davacı, avukatı vasıtasıyla müvekkilimiz şirket’e 12.05.2015 tarihinde yazılı başvuruda bulunduğunu ve tarafına 31.03.2015 tarihinde hesapta 452.999,00-TL.’sı bulunduğunun yazılı olarak bildirildiğini belirtilerek, 452.999,00.-TL.’sının 31.03.2015 tarihinden itibaren faiziyle birlikte dilekçede belirtilen hesaba gönderilmesini talep ettiğini, davacı tarafından yapılan başvuru sonrası, müvekkil şirket ile görüşmeler başladığını, müvekkil şirket ile yapılan görüşmeler netice vermeyince bu defa davacı … tarafından İzmir…..İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı icra dosyası ile müvekkili … aleyhine 452.999,00.-TL’lık icra takibi yapıldığını, müvekkil şirketin, müşterilerin talebi ile davacı … ve kardeşi dava dışı …’in ortak hesabı olan …… no’lu hesap ile dava dışı …’in tek başına açtığı … no’lu hesabı davacının talebi ve varılan mutabakat nedeniyle her zaman ortak bir çatı altında değerlendirdiğini, davacı tarafından başlatılan icra takibine de itiraz edilirken,… ve …… no’lu hesapların birlikte değerlendirildiğini, ….. no’lu hesaptaki 162.087,00-TL müşteri alacağı, …. no’lu hesaba dahil edildiği ve … no’lu hesap incelemesi sonucunda davacı ve kardeşi dava dışı …’in toplam alacağının 156.132,87-TL olduğunun belirlendiğini, bu hususun bilirkişi incelemesi ile de ortaya çıkacağını, davacı tarafından başlatılan icra takibine 10.07.2015 tarihinde müvekkili şirket nezdinde davacının tek başına açtığı bir hesap bulunmadığından, davacı ve kardeşi …’in …… numaralı ortak hesaplarının bulunduğu, 156.132,87.-TL.’sı bakiyesinin olduğu, ortak hesabın yarısı olan 78.066,44.-TL.’sının borç olarak kabul edildiği, icra takibi bakiye 374.932,56-TL.’sına ise ferileriyle birlikte itiraz edildiğini, davacının kendisine ödenen tutarlar dışında müvekkil şirketten bir alacağı bulunmadığından haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… E. sayılı dosyası ile huzurdaki dosyanın birleştirilmesinde hukuki ve fiili yarar bulunduğunu, müvekkili şirketin bu gibi olaylara ve uğranılacak zararlara karşı … Sigorta A.Ş. ile “emniyeti suistimal” klozlu bir sigorta poliçesi imzaladığını, yargılama sonunda müvekkili şirketin aleyhine bir karar çıkması durumunda sigorta şirketinden zararının karşılanmasını talep etmesi gerekeceğini, bu nedenle de yanlarında haklarını savunması için huzurdaki davanın …… Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle, haksız ve mesnetsiz açılan huzurdaki davanın reddine, lehlerine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, huzurdaki davanın, … Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesine, yine huzurdaki davanın, …’e ihbar edilmesine, ihbar tebliğinin….. İZMİR adresine ve kişinin cezaevinde bulunuyor olması sebebiyle Buca Cezaevi-izmir adresine gönderilmesine, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir ….. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, davalının icra takip dosyasına yapmış olduğu kısmi itiraz dilekçesi, davacı müvekkilin 31/03/2015 tarihi itibarı le davalı finans kuruluşu nezdinde 452.999,00-TL mevduatının bulunduğunu gösterir İngilizce ve Türkçe hazırlanmış, … Yatırım AŞ Kordon Şube ……kaşeli, müdür İsrafil Demirel ve Bölge Müdürü … imzalı … Yatırım antetli belge, davalının icra takip dosyasına yapmış olduğu ödeme, davalının müvekkiline yapmış olduğu 30.000,00-TL ödeme, davalı tarafından, davacı müvekkile gönderilen ve verilen hesap ekstreleri, dekontlar, müşteri portföyleri, elektronik posta yazışmaları ve sair belgeler, bilirkişi incelemesi, Yargıtay kararları ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; müvekkil şirketin imza sirküleri, taraflar arasında imzalanan sözleşme, …’in müvekkil şirket genel merkezinden vize yazısı talebini içeren e-posta, davacıya ve hesap ortağı …’e verilmek üzere, müvekkil şirket merkezinde hazırlanarak …’e gönderilmiş asıl yazılar, 18/08/2015 tarihli 30.000,00-TL lik EFT mesaj raporu, 17/06/2015 tarihli grafolog raporu, davacı ve hesap ortağı …’in 15/05/2015 tarihli ortak dilekçeleri, 12/05/2015 tarihli emsal grafolog raporu, İzmir 15. İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına ibraz edilen Merkezi Kayıt Kurumu’nun 18/11/2015 tarihli yazısı, …’e ait iki adet lisans belgesi, müvekkil şirketin el kitabı, müvekkil şirkette yapılan denetimlere dair raporlar, SPK nun 03/07/2015 tarih ve 2015/17 sayılı bülteni, müvekkil şirketin kullandığı standart dört adet örnek portföy belgesi, İzmir 6. SCM nin ……. sorgu tutanağı, müvekkil şirketi … Sigorta ile yapmış olduğu sigorta poliçesi örneği, İzmir CBS nin … dsyılı soruşturma dosyası, İzmir…… İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı takip dosyası, müvekkil şirket defter ve kayıtları, e-posta yazışma ve kayıtları, müvekkil şirketin banka kayıtları, merkezi kayıt kuruluşu kayıtları, tanıklar, bilirkişi incelemesi ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
Mahkememizin 27/05/2016 tarih ve ……. Esas ….. Karar sayılı ilamı ile mahkememizin görevsizliğine, dosyaya bakmakla görevli mahkemenin İzmir Tüketici Mahkemesi olduğuna karar verildiği, anılan kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 24/04/2018 tarih… Esas … Karar sayılı ilamı ile, “…Dava,davacının fon hesabındaki menkul kıymet alacağının tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. 6502 sayılı yasa kapsamında kalan bir tüketici işleminden söz etme imkanı bulunmaması nedeniyle işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir…” gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulduğu, dosyanın mahkememizin yukarıda yazılı bulunan esasına kaydının yapıldığı ve mahkememizce yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edildiği görülmüştür.

İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün ……Esas sayılı takip dosyasının celp ve tetkikinde; Alacaklı … tarafından borçlu sıfatıyla … hakkında 03.07.2015 tarihinde toplam 465.956,01-TL tutarındaki toplam alacağın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile …” in … Kordon/İZMİR Şubesi nezdinde açılan ve 31.03.2015 tarihi itibariyle 452.999.00-TL olan ve kendisine ödenmeyen 144186-103-104-105 nolu Ana Para Korumalı ve 412 faiz getirili fon hesaplarındaki alacağının 31.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek 412 Ticari Temerrüt (Avans) Faizi, İcra Masraf ve Vekalet ücreti ile tahsilinin talep edildiği, İlgili Makama hitaben … Yatırım tarafından hazırlanmış ve 31.03.2015 tarihi itibariyle 452.999,00 TL bakiyesi bulunduğunu belirten yazı, 31.03.2015 tarihi itibariyle 173.4906 USD bakiyesi bulunduğunu belirten İngilizce yazı, 31.03.2015 tarihli 3 ayrı “Müşteri Porföy” Belgesi’ nin takip talebine eklendiği, Borçlu vekili tarafından İcra Müdürlüğüne verilen 10.07.2015 tarihli dilekçe ile, borcun 374.932,56-TL lik kısmına ve ferilerine, itiraz edilmeyen 78.066,44 TL” lık kısmının faiz oranına ve miktarına itiraz edildiği, ilgili İcra Müdürlüğü tarafından 10.07.2015 tarihi itibariyle takibin durdurulmasına, itiraz edilmeyen ve kısmen kabul edilen kısım için icra takibinin devamına karar verildiği, 13.07.2015 Tarihi itibariyle 90.439,93 TL” nın İcra dosyasına yatırıldığı, bu tutar üzerinden 4.115,02-TL Tahsil Harcı, 1.808,80 TL Cezaevi harcı olmak üzere toplam 5.923,82 TL Harç kesilerek bakiye 84.516,11 TL’nın 13.07.2015 tarihinde alacaklı vekiline ödendiği görülmüştür.
Uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden, dava dosyasının konusunda uzman bankacı bilirkişiler Nahide Bilger ve Müslüm Oymak’tan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 16/09/2019 tarihli raporda özetle; davalı aracı kuruluş nezdinde …-… adına müştereken açılmış 144186 numaralı hesapta 21.06.2013-04.05.2015 tarih aralığında gerçekleştirilen 8 adette toplam 356.885,00 TL” lık Para Girişi ve 22 adette toplam 804.712,00 TL Para Çıkışı işlemlerinin hesap sahiplerine ait olmadığı, 21.06.2013-08.05.2015 tarih aralığında gerçekleştirilen 9 adette toplam 1.362.092,00-TL Para Girişi ve 16 adette toplam 793.050,00-TL Para Çıkışı işlemlerinin hesap sahipleri tarafından gerçekleştirilmiş olduğu, 26.06.2015 tarihli Bilimsel Mütalaa Beyanında, ……. Nolu hesaba düzenlenmiş Kredili Menkul Kıymet sözleşmesindeki, 3 adet Nakit Ödendi Belgesindeki ve 11 adet EFT talimatında …-… adlarına atılı bulunan imzaların … ve … eli ürünü olmayıp adı geçenlerin hakiki imzalarından yararlanılmak suretiyle takliden atılmış sahte imzalar oldukları kanaatine varıldığının beyan edildiği, ayrıca 2015 yılında 8 adet Nakit Ödeme işleminin müşteri imzası olmadan gerçekleştiği, davalı aracı kurum nezdinde … ve … adına açılmış 144186 numaralı müşteri hesap ekstresi incelendiğinde, hesaptan yapılan menkul kıymet işlemleri sonucunda 120.814,66-TL Menkul Kıymet İşlem Zararı oluştuğu, davalı aracı kurumda Şube Müdürü/Bölge Müdürü olarak görev yapmakta iken, davacı dahil çok sayıda müşterinin hesaplarından usulsüz işlemler yapmak suretiyle mağduriyetine meydan veren, İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinden …..Esas Ceza davasında yargılanmakta olan ve dava dışı … tarafından, …” in T. İş Bankası A.Ş. Bostanlı/İZMİR Şubesindeki …. numaralı hesabına 29.08.2014-04.09.2014 tarih aralığında üç işlemde toplam 650.000,00-TL nın Nakit Teslimat olarak 100.000,00-TL nın EFT ile yatırıldığı, ayrıca davacı …” in Garanti Bankası Fethiye şubesi nezdindeki hesabına EFT ile 5.000,00 TL” nın yatırıldığı, … tarafından …’ in İş Bankası Bostanlı Şubesindeki hesabına yapmış olduğu toplam 750.000,00-TL ödemenin …”in şahsi hesabı olan 144009 numaralı hesabı ile mi yoksa huzurdaki davaya konu olan … numaralı …/… müşterek hesabı ile mi ilgili olduğu veya dava ile ilgisi olmayan kişiler arasındaki özel bir işlemin sonucu mu olduğunun anlaşılamadığı, sayın mahkemece davacı vekili tarafından dava dilekçesi ve takip talebine ekli olarak sunulan bakiye teyit yazıları ve “Müşteri Portföy” belgeleri” nin geçerli sayılmasına karar verilmesi halinde, her ne kadar bakiye teyit yazısında 31.03.2015 tarihi itibariyle davacı …” in 452.999,00 TL bakiyesi bulunmakta olduğu ifade edilmiş olsa da, ekli aynı tarihli “Müşteri Portföy” başlıklı belgelerde … ve … adına açılmış müşterek hesaplarda toplam 452.800,00-TL bakiye bulunmakta olduğu bilgisinden hareketle (452.800,00 TL/2), davacı vekili tarafından sunulan belgelere istinaden … adına 226.400,00 TL talep edilebileceği, davacının toplam 34.635,19-TL alacağına karşılık davalı aracı kurum tarafından takip tarihinden sonra toplam 108.066,44 TL ödeme yapılmış olduğundan davacı …” in davalı …Ş. firmasından 13.11.2015 dava tarihi itibariyle İzmir 16. İcra Müdürlüğü ….Esas takip dosyasından alacağı bulunmadığını rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
Taraf vekillerinin itirazına binaen dava dosyasının yeniden bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişiler Nahide Bilger ve …..tarafından dosyaya ibraz edilen 03/12/2019 havale tarihli ek raporda özetle; kök raporsa değişiklik yapılmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığını, rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.

Taraf vekillerinin itirazları, dosyadaki mevcut rapor ve ek rapor irdelenmek ve karşılanmak suretiyle icra takip ve dava tarihi itibariyle davacının davalıdan varsa alacağının belirlenmesi, alacak var ise faiz hesabınında yapılması hususunda dava dosyasının bankacı bilirkişi Recai Üstün, bankacı bilirkişi ….. ve SPK uzmanı Aysun Şiren’den oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 08/09/2020 tarihli raporda özetle; Müşteri portföy belgeleri sahte olarak düzenlenmiş olsa da , söz konusu belgelerin kurum çatısı altında, kurumu birinci derece temsil ve ilzama yetkili üst düzey yöneticisi tarafından düzenlenmiş olması, davalı kurum eski çalışanının, emniyeti suistimal, görevini kötüye kullanma, sahtecilik yapmak sureti ile gerçekleştirdiği ve gizleyerek ortaya çıkmasını engellediği eylemlerden, davalı kurumunun iç kontrol/teftiş birimlerini dahi bertaraf ederek uzun yıllar sürdürebilmiş olması, Türk Borçlar Kanunu 66. ve 116.maddeleri uyarınca davalı kurumun sorumlu olduğu, kurumların, gerçekleşebilecek personel veya sistemden kaynaklanan suistimal ve dolandırıcılığın önlenmesi için gerekli tüm önlemleri alması gerekliliği sebepleriyle, bu durumun davalı aracı kurumu bağlayıcı nitelikte olduğu, davalı çalışanı tarafından sahte olarak hazırlanan Müşteri Portföy belgesinde belirtilen ve davacıya uygulanan faiz oranlarının, piyasa koşullarının çok üzerinde olup, müşterileri yüksek getiri beklentisiyle, teşvik edip özendirerek, daha çok tutarlar getirmesinin sağlandığı, 09.02.2011 tarihli IC-25/414 nolu İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik Bürosuna yazılan cevabi yazıda,”… hakkındaki çeşitli iddiaları içeren müşteri şikayet dilekçesinde belirtilen konular hakkında Teftiş kurulunca gerekli incelemelerin yapıldığı, SÜBUTA eren hiçbir delile ulaşılamadığı, tamamen afaki ve soyut iddialarla ilgili … hakkında herhangi bir idari işlem yapılmasına gerek olmadığına karar verilmiştir.” Şeklinde cevap verildiği, davalı kurum çalışanı, 01.07.2015 tarihli İzmir Sulh Ceza Hakimliği’nin ….sorgu no.lu ifadesinde, usulsüzlüklerini, uzun yıllardır devam ettirdiğini itiraf ettiği, davalı kurum, olay öncesi yapılan usulsüzlükleri müşteri şikayeti üzerine 27.12.2010 ve rutin olarak 27.10.2014 incelemekle birlikte, söz konusu raporlarda “şüpheli bir işleme rastlanılmamıştır”, İddiaların sübuta ermediği görüş ve kanaatine varılmıştır ” ifadeleri yer almakta olup, usülsüzlükler ortaya çıkarılamamıştır. Dolayısıyla, davalı kurumun, iç denetim, teftiş ve kontrol sistemlerinin zafiyeti olarak tanımlanan bu durum, müşteri mağduriyetinin hem adetsel, hem de hacimsel olarak artmasına sebep olduğu kanaatinin oluştuğunu, SPK tarafından da aracı kurumun 2013 ve 2014 yıllarında Teftiş Kurulu tarafından gerçekleştirilen teftiş raporlarının ve Aracı Kurumun 08.06.2012 revizyon tarihli Teftiş Prosedürün incelenmesi sonucunda, “Aracı Kurum tarafından yapılan teftişin yeterli olmadığı tespit edilmiştir” ve bu durum sonucunda “Aracı Kurum şubesinde iç denetim sisteminin işlerliğinin yeterli olmadığı, teftiş kapsamına alınan hususların derinlemesine ve etkin incelenmediği anlaşılmaktadır’’şeklinde raporlandığı, davalı Kurumun, Aracı Kurumlarda Uygulanacak İç Denetim Sistemine İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğin (Seri:5,No:68 Tebliği) 4.maddesine uyumsuzluk nedeniyle 100.000 Türk Lirası, yine aynı tebliğin 5. ve 9. Maddelere uyumsuzluk nedeni ile 200.000 Türk Lirası olmak üzere, toplamda 300.000 Türk Lirası Sermaye Piyasası Kurulu’nca da cezaya çarptırıldığı, konu ile ilgili bilginin, Sermaye Piyasası Kurulu’nun 03.03.2016 tarihli ve 2016/7 sayılı haftalık bülteninde yayınlandığını, davacı çalışanı ile davacı arasındaki müşteri kurum ilişkisi cereyan ederken, bu ilişkinin parasal hareketlerinin tamamı gerçek olsa da bu kayıtların büyük bölümü davalı kurumun defter ve hesapları yerine davalı çalışanın kendi tarafından kurduğu kurum ile ilişkisi olmayan bilgisayar yada defter kayıtlarına yansıttığı, davalı çalışanın bu suretle gerçek işlemleri sahtecilikle ürettiği dekont ve müşteri portföy belgesi ile hem çalıştığı davalı kurumu hem de müşterisi olan davacıları yanılttığına heyetimizce kanaat edilmekte, müşteriye verilen konsolosluk yazısının ve ekindeki müşteri portföy belgelerinin davalı şirketin sistem kayıtlarında ve defterlerinde yer almasa dahi, davacının davalıdan olan alacağının varlığına karine teşkil edecek önemli deliller olduğuna heyetlerince kanaat edildiğini, dava dosyasına sunulan müşteri portföy belgelerinin 2 adetinin 2013 yılına ait olması 3 adetinin 31.03.2015 tarihli bakiye teyit yazısının eki olarak düzenlenen ve nakit yatan tutarları içeren belgeler olması ve iki yıllık süre içinde, vade sonları belirtilen, faiz yürütülen ve birbirini takip eden şekilde düzenlenmemiş olması nedenleriyle net bir faiz hesabı yapılamadığını, davacının talebine esas teşkil eden 31.03.2015 tarihli bakiye teyit yazısının ve ekindeki müşteri porföy belgelerinin geçerli olduğunun, Sayın mahkemece kabul edilmesi durumunda; davalı kurum eski çalışanı … tarafından nakit teslimat ve EFT yoluyla yapılan toplam 750.000,00-TL‘lik ödemelerin tamamı 2014 yılında gerçekleşmiş olduğundan 31.03.2015 tarihli müşteriye verilen bakiye bilgi yazısında belirtilen tutar geçmiş tarihlerde yapılan tüm tediye ve tahsilat işlemlerinin sonucu olarak değerlendirildiğini, heyet tarafından, kurum kayıtlarında yer alan menkul kıymet işlem zararlarının bu tutardan düşülemeyeceği, davalı aracı kurumun hisse senedi alımına yönelik geçerli müşteri talimatı/ses kaydı gibi kanıt/ belgelerini ibraz ettiği takdirde hisse senedi zararlarının alacak bakiyesinden düşülmesi gerektiğini,

…. nolu …/… müşterek hesabının Nakit giriş çıkış işlemlerinin incelenmesi sonucunda, 31.03.2015 tarihinden sonra ilgili hesaptan gerçekleşen ödemelerin; 02.04.2015 tarihinde 21.000 TL, 09.04.2015 tarihinde 5.000 TL, 04.05.2015 tarihinde 20.000 TL ve 08.05.2015 tarihinde 343.650 TL olmak üzere toplam 389.650 TL olup toplam tutarın müşterek hesap olduğu için ½ si olan 194.825 TL, davalı kurum eski çalışanı … tarafından davacı …’in Garanti Bankası Fethiye şubesi nezdindeki hesabına EFT ile yaptığı ödeme tutarı ; 5.000,00 TL, davalı Aracı Kurum Ödemesi 13.07.2015 tarihinde 78.066,44 TL, Davalı Aracı Kurum Ödemesi 18.08.2015 tarihinde 30.000,00 TL olmak üzere toplam 108.066,44 TL ödeme yapıldığı, iş bu tutarların alacağa esas tutardan düşülmesi gerektiğini, Alacağa esas teşkil eden tutarın 452.999,00 TL, 31.03.2015 tarihinden sonraki nakit çıkış tutarları toplamı (-)194.825,00 TL, … tarafından yapılan ödeme (- ) 5.000,00 TL, davalı Kurum tarafından yapılan ödemeler (-)108.066,44 TL olmak üzere faiz hariç alacak tutarının 145.107,56 TL olduğunu,
Alacaklı vekili tarafından davalı aracı kuruma yazılan 12.05.2015 tarihli yazı ile hesap bakiyesinin ödenmesi ihtar edilmiş olduğundan alacağa esas tutardan nakit çıkış toplamı düşülerek bulunan 253.174,00. TL üzerinden davalı kurum tarafından ödenen 78.066,44 TL ödemenin yapıldığı tarih olan 13.07.2015 tarihine kadar olan 62 günlük süre için 3.870,44 TL, 13.07.2015 tarihinde 78.066,44 TL ödeme yapıldıktan sonra kalan 175.107,56 TL üzerinden davalı kurum tarafından 30.000,00 TL ödemenin yapıldığı 18.08.2015 tarihine kadar olan 36 günlük süre için hesaplanan faiz tutarı 1.554,38-TL. 18.08.2015 tarihinde 30.000 TL yapılan ödeme sonrası kalan 145.107,56 TL. üzerinden davanın açılış tarihi olan 13.11.2015 tarihine kadar olan 87 günlük süre için de 3.112,86-TL olmak üzere toplam 8.537,68-TL. faiz hesaplandığı, Bakiye Alacak Tutarı ; 145.107,56 TL, Toplam faiz Tutarı 8.537,68 TL (3.870,44+1.554,38+3.112.86), toplam faizli alacak Tutarı 153.645.24. TL. (Dava tarihi olan 13.11.2015 tarihine kadar) olarak hesaplandığı, talep edilen tutar olan 452.999-TL içinde faiz tutarı net olarak hesaplanamamakla birlikte, tutar içinde %12 oranında faiz uygulanarak ilgili bakiyeye ulaşıldığı değerlendirileceğini, dolayısıyla uygulanan %12 faiz oranın dönemin piyasa faiz oranlarının üzerinde olduğu dikkate alınarak, alacağa esas tutar olan 452.999 TL.den %3 oranında olan 13.590 TL. iskonto yapılmasının Sayın Mahkemenizin takdirinde olmak üzere daha hakkaniyetli olacağını, Toplam faizli alacak tutarı 153.645.24 TL, % 3 iskonto tutarı (-) 13.590 TL olmak üzere toplam alacak tutarının 140.055.24.TL olarak hesaplandığını rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne temin edilen rapor ve ek raporlar eklenerek, dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların itirazları da dikkate alınarak itirazları karşılar mahiyette dosya kapsamına uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor aldırılmasına karar verildiği, dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 28/12/2020 tarihli raporda özetle; yapılan itirazların değerlendirmesinin mahkemenin yetkisinde olduğunu rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
Mahkememiz dosyasında iki ayrı heyetçe yapılan bilirkişi incelemesi sonucu, dava dosyasına sunulan raporlar arasında çelişki bulunması nedeniyle, her iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi ile hükme esas nitelikte, tarafların iddia ve savunmaları ile itirazlarını karşılar mahiyette rapor aldırılması hususunda dava dosyasının bankacılık ve finans konusunda uzman … ve …..’ten oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 04/08/2021 tarihli raporda özetle; dava dosyasında yer alan her iki bilirkişi raporu da dosyada yer alan diğer bilgi ve belgelerle birlikte detaylı bir şekilde incelenerek, iki bilirkişi raporu arasında, hesaplamayı temelden etkileyen iki önemli konu olduğunu, birincisinin hesaplamaya baz teşkil edecek tutara ulaşmak için kullanılan yöntem farklılığı olduğunu, ilk raporda , davacıya ait bakiye tespit edilmeye çalışılırken, davalı ve davacı tarafından ortak kabul görmüş nakit giriş-çıkış tutarlarının hesaplandığını ve bu toplam tutarların baz alındığını, ikinci bilirkişi raporunda ise benzer şekilde bir hesaplama yapılmasına rağmen, alacağa esas teşkil edecek tutara ulaşmak için , dönemin kurum yöneticisi tarafından sahte bir şekilde hazırlandığı sabit olan, konsolosluğa verilen yazıda belirtilen tutar baz alındığını ve tüm hesaplamanın bu tutar baz alınarak yapıldığını, kanaatlerince sahte bir evrakta yazılı olan tutarın, tüm hesaplamaya baz teşkil etmesinin doğru olmadığını, ikinci olarak , kurum kayıtlarında yer alan ancak davacı tarafından kabul görmeyen, hisse senedi işlemlerinden kaynaklanan menkul kıymet işlemleri zararının, hesaplamaya dahil edilip edilmeyeceği konusu olduğunu, birinci raporda menkul kıymet işlemleri zararının, davacının bilgisi dahilinde olduğuna kanaat getirilerek toplam alacak kaleminden düşüldüğünün görüldüğünü, ikinci raporda ise bu zararın, müşteri bilgisi dışında yapılan işlemlerden kaynaklandığı göz önüne alınarak, zararın müşteriye yansıtılmadığının görüldüğünü, bu iki sebepten dolayı, birinci raporda davacı …’in davalı kurumdan alacağı bulunmadığı sonucuna ulaşılırken , ikinci raporda davacının, davalı kurumdan 140.055,24TL alacağı bulunduğu sonucuna ulaşıldığını, heyetçe yapılan değerlendirme neticesinde hesaplamaya baz teşkil edecek yöntemin, gerçek ve kabul görmüş para giriş-çıkışlarının hesaplanması olması gerektiğine kanaat getirildiğini ve toplam TL giriş tutarı 1.487.092,00-TL/2 =743.546,00-TL, toplam TL çıkış tutarı 793.050,00-TL / 2 – 396.525,00-TL olarak kabul edildiğini, kurum kayıtlarında yer alan menkul işlem zararları ise, müşteri bilgisi dışında gerçekleştiği göz önüne alınarak hesaplamaya dahil edilmediğini, sonuç olarak dava dosyasında mevcut bulunan tüm bu bilgi, belge ve raporların incelenmesi neticesinde, nihai karar Sayın mahkemeye ait olmak üzere, davacı …’in toplam alacak tutarının 48.955,00-TL olarak hesaplandığını rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi ve İzmir 7. Tüketici Mahkemesi’ne dosyasındaki raporlardan birer suret çıkartılarak dosya içerisine konulmasına, bilahare itirazlar da dikkate alınarak dava dosyasının bilirkişi heyetine tevdi ile gerek ceza dosyası gerekse tüketici mahkemesinde celp edilen raporlar da incelenerek denetime ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 10/03/2022 tarihli raporda özetle; kök raporda değişikliği gerektirecek bir durumun bulunmadığını rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; haksız fiilden doğan alacağa dair başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı ceza dosyasına yargılanmakta olan dava dışı …’in görev yaptığı davalı aracı kurum şubesi nezdinde , davacı ve dava dışı kardeşi … adına açılan hesaplara ne miktarda ve hangi şartlarda davacı ve dava dışı kardeşi tarafından para yatırıldığı, yatırılan iş bu meblağların davacı ve kardeşine geri ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise takip tarihi itibarı ile davalı aracı kurumun, davacıya ödemesi gereken bakiye alacak miktarı ile iş bu kapsamda davalı aracı kurumun İzmir …… İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasına konu alacağın 374.932,56-TL lik kısmına yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığı noktasında toplandığı, davalı aracı kurumun, davacı ile muhatap olan ve aracı kurumdaki hesap hareketleri işlemlerini yerine getiren çalışanı dava dışı … aleyhine İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dava dosyasında hakkında kamu davası açıldığı, yargılamanın devam ettiği, mahkememizce gerek ceza soruşturması ve yargılaması sefahatinde dosyaya temin edilen raporlar ve gerekse de mahkememizce üç ayrı bilirkişi heyetince, dava dosyası ve aracı kurum kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucu düzenlenen rapor içeriklerine göre, davacı ve dava dışı kardeşi … adına, 2013 yılında ….. nolu müşterek hesap açıldığı, bu hesaptan bağımsız olarak dava dışı … tarafından davalı aracı kurum nezdinde, 2010 yılında açılmış olan …… nolu menferit bir hesabın bulunduğu, muhtelif tarihlerde, gerek EFT ve gerekse de nakit karşılığı olarak davacı ve kardeşi tarafından ilgili hesap üzerinden parasal işlemlerin gerçekleştirildiği, davalı aracı kurumun kayıtlarına göre, davacı ve kardeşinin ortak hesabına EFT ve havale yolu ile yapılan giriş toplamı 1.362.092,00-TL olarak kayıtlı bulunduğu, davalı kayıtlarında yer almayan davacı tarafından delil olarak sunulan 04/11/2013 tarih 1899 fiş nolu nakit alındı belgesi ile 65.000,00-TL ve 05/01/2015 tarih 4 nolu alındı belgesi ile 60.000,00-TL nin kurum yetkilisi dava dışı … tarafından nakit olarak teslim alındığına dair toplam 125.000,00-TL tutarındaki girişin hesaba yatan ve çekilen miktarlar ve tarihler de dikkate alındığında, iş bu miktar para girişinden sonra hesaptan çekilen bakiyenin eksi (-) vermiş olması sebebi ile, iş bu miktar meblağın, davacı ve kardeşi tarafından, davalı çalışanına hesaba yatırmak üzere fiş karşılığı verildiği ancak kayıtlara aktarılmadığı, bu nedenle davalı kayıtlarında yer ala toplam 1.362.092,00-TL meblağa iş bu 125.000,00-TL de eklenerek, ortak hesaba toplam 1.487.092,00-TL yatırıldığının kabulü gerektiği, davalı taraf kayıtlarına göre, ortak hesapta yapılan çıkışlar toplamının 793.050,00-TL olduğu, 08/05/2015 tarihi itibarı ile hesap alacak bakiyesinin 694.042,00-TL bulunduğu, iş bu tarih itibarı ile davacının ortak hesaptaki bakiyesinin 347.021,00-TL olarak baz alınması gerektiği, kurum kayıtlarında yer alan menkul işlem zararlarının is müşteri bilgisi dışında gerçekleştiği, keza davalı tarafça, davacının menkul kıymet alım ve satımlarına dair talimatı olduğu iddiasının kanıtlanamadığı, iş bu nedenle oluşan 120.814,00-TL menkul kıymet zararının davacı alacağından mahsup edilemeyeceği, davacının 08/05/2015 tarihi itibarı ile bakiye 347.021,00-TL alacağından, dava dışı … tarafından davacıya yapılan toplam 190.000,00-TL ödeme ile davalı tarafından kısmi kabul ile davacıya yapılan 108.066,00-TL ödeme mahsup edildiğinde, davacının takip tarihi itibarı ile ödenmeyen bakiye alacak miktarının 48.955,00-TL olduğu, iş bu miktar alacağa ilişkin davalı tarafça yapılan itirazın haksız olduğu kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulü ile aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlu … Nin, İzmir…. İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı takip dosyasına konu itiraz edilen 374.932,56-TL asıl alacağın, 48.955,00-TL lik kısmına ilişkin itirazının iptali ile iş bu miktar asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz oranı uygulanmak sureti ile takibin devamına,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Kabul edilen alacağın %20 si miktarındaki 9.791,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının takipte ağır kusuru ve kötü niyeti bulunduğu kanıtlanamadığından, davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafça peşin yatırılan 3.556,34-TL harçtan 3.344,11-TL harcın nispi karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 212,22-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.344,11-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 7.164,15-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 29.168,43-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 27,70-TL başvuru harcı, 186,80-TL tebligat ve posta gideri, 5.150,00-TL Bilirkişi ücreti dahil olmak üzere toplam 5.364,50-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 761,36-TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafça yapılan 50,00-TL tebligat ve posta gideri, 300,00-TL Bilirkişi ücreti dahil olmak üzere toplam 350,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 300,32-TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.30/03/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza