Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1095 E. 2023/395 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1095 Esas
KARAR NO : 2023/395
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2018
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
YAZIM TARİHİ : 09/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; kendisinin 29.08.1994 tarihli ortaklık belgesinden de anlaşılabileceği üzere davalı kooperatife üye olduğunu, kooperatife 70.000-Alman Markı ödeme yaptığını, dairelerin Haziran ve Ağustos 1998 tarihinde taahhüt edildiğini, buna karşın İzmir … Noterliği’nin 03.07.1998 tarihli … yev nolu zaptına göre kendisine B Blok 2. Kat 6 nolu dairenin düştüğünü, ancak üyelikten çıkma tarihine kadar dairenin teslim edilmediği gibi tamamlanmadığını, kötü yönetim sebebiyle kooperatifin iflas noktasına geldiği gibi yöneticiler hakkında İzmir … ACM … E sayılı dosyasına sunulan raporlarla da haksız fiilin açıklığa kavuştuğunu, kendisinin 07.10.2011 tarihinde çıkma ihbarında bulunduğunu, çıkmasının kooperatif yönetim kurulunun 24.10.2011 tarihli 12 sayılı kararı ile kabul edildiğini, bunun Karşıyaka … Noterliği’nin 25.10.2011 tarihli … yev nolu ihtarnamesi ile bildirildiğini, kendisine konut tahsis edilemediği için ödemelerinin iade edilmesi gerektiğini, kendisinin ödemesinin 70.000-Alman Markı olduğunun İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi … E., … K sayılı kararı ile de tespit edildiğini, bu sebeplerle yaptığı takibe itirazın davalı yönünden iptalini ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasını talep etmişlerdir.
Davalı tarafın 06.03.2019 tarihli beyan dilekçesinde özetle; kooperatifin kayyım nezdinde genel kurul yaparak yönetim kurulunu seçtiğini, kooperatif bakımından genel kurul öncesi yetkisiz kişilerce yapılan işlemlerle birçok kişinin mağdur edilerek davalara sebebiyet verildiğini, daha önce paralel taleplerle açılan davaların reddedildiğini, buna dair İzmir … ATM … E sayılı dosyasını emsal gösterdiklerini, hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde başlatılan takibe yapılmış olan itirazın iptali davasının, müvekkil kooperatifin üzerine itham edilen borçların da bulunmaması nedeni ile davanın reddini talep etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinden çıkma alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine toplam 118.466,38 TL’ nin talep edildiği, ödeme emrinin borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun süresinde yaptığı kısmi itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava, 1 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açıldığından işin esasına geçilmiştir.
Davacı taraf 07/10/2011 tarihli dilekçesi ile davalı kooperatiften istifa etmiş ve davalı kooperatif yönetim kurulu 24/10/2011 tarih 12 sayılı kararı ile istifayı kabul ederek yükümlü olunan miktarın davacıya ödeneceğini Karşıyaka … Noterliği’ nin … yevmiye numaralı ihtarı ile belirmiştir. Bu nedenle taraflar arasındaki ihtilaf davacının ödediği miktar ve çıkma payı alacağının ne kadar olacağı hususunda toplanmaktadır.
Çıkma payının belirlenmesi için;
Bilirkişiden alınan 03/02/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “Davacının senetler üzerine davalı kooperatifine ödemeleri 1370,50-TL (Yeni) ve 31.836-DM (Eski Alman Markı), Havale ile ödemeleri 2.445-TL (Yeni), Makbuz ile ödemeleri 105-TL (Yeni) ve 500-ABD Doları olarak gözükmektedir. Buna göre; 07.10.2011 tarihi itibariyle davacının döviz ve TL üzerinden toplam ödemeleri ise 44.745,35-TL olup, Takip tarihi 22.09.2016 tarihi itibariyle ise davacının döviz ve TL üzerinden toplam ödemeleri ise 59.446,77-TL olmaktadır. Davacı 2011 yılında istifa etmiş olmakla birlikte, davacının ayrılma payının hesaplanabilmesi bakımından 2011 yılı ticari defterlerinin incelenebilmesinin gerektiği buna karşın, defterlerin bulunduğunun bildirildiği İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi … E sayılı dosyasında ilgili defterlere rastlanılmadığı, Yüce Mahkemenin dosya ile birlikte tarafıma teslim ettiği ticari defterlerin ise dava konusu iddiayı ispata yarar olmadığı, Yine davacı 2011 yılında istifa etmiş olmakla birlikte, davacının kendisine konut verilmeyen üye olarak tazminat talebinin Yüce Mahkemenin taktirinde olabileceği, ancak yine hesaplama yapılabilmesi için konut rayiç değeri ile birlikte tüm yıllar ticari defterlerinin incelenmesinin gerekebileceği, Tüm Bu Hususlara Göre; İzmir … ATM’de defterlerin bulunamaması karşısında, bulunamaması halinde, İzmir Ticaret Sicil veya Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğünden Kooperatifin Sicil Dosyalarının veya Vergi Dairesinden 2011 yılı bilançosunu içeren 2012 yılında verilen 2011 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinin getirtilmesi halinde 2011 yılı sonu, 2012 yılı kooperatif bilançosunun dosyada olabileceği, yine ödenmesi gereken aidatların da bu dosyalarda bulunabilecek Genel Kurul Tutanaklarından elde edilebileceği, gelebilecek evraklara göre ek rapor hazırlanabileceği hususları Yüce Mahkemenin taktirlerindedir.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişiden alınan 27/09/2022 tarihli ek bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “Yukarıda sunulu olduğu üzere, davacının tespit edilebilen ödemeleri kök raporda ibraz edilmiş olup, davacının kooperatiften ayrıldığı yıl bilançosu ve bir kısım mali kayıtları 25/05/2012 tarihinde toplanan 2011 yılı genel kurul tutanakları ekinde yer almakta olup, davacının ortaklıktan ayrıldığı 2011 yılı sonu bilançosuna göre davalı kooperatifin öz varlığı menfi (-) 108.582,15 TL olarak gözüktüğü, zira kooperatifin milli emlaka ait kamu arsasına yatırım yapmış gözüktüğü, milli emlaka ayrıca 368.715,54 TL ecri misil borcunun kayıtlara girmiş olduğu görülmektedir. Bu halde bu kayıtlara göre, kooperatifin özvarlığı menfi olup, kooperatif borca batık gözükmekle, davacının Kooperatifler Kanunu 17 gereği hesaplanabilecek ayrılma payı alacağının bulunmadığı hususu Yüce Mahkemenin taktirlerindedir.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyetinden alınan 17/04/2023 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “Yukarıda sunulu olduğu üzere,
Teknik Bilirkişinin raporuna göre ise davalı kooperatifin arsasının değeri 60.000.000-TL olup, 25.05.2012 tarihli Genel Kurul ekine konulan bilançoda ise arsa için Milli Emlaka 1.950.000.-TL borçlandığı belirtilmiş, bilançoda bu miktar borç olarak esas alınmış gözükmektedir. Buna karşın Teknik Bilirkişi raporuna göre arsanın 21.08.2002 tarihinde 480.000-TL bedelle satın almış mekle, tespitine göre kooperatif belirtilen arsayı satın almış olup, arsanın günümüz rayiç değeri 60.000.000-TL olup son derece yüksektir. Yine kooperatifin bugüne kadar iflası istenmemiş olmakla, 25.05.2012 tarihli Genel Kurul’a sunulan bilançoya göre tespit edilmiş olan borca batıklığın fiktif kalıp ortadan kalkmış olabileceği taktirlerdedir. Yukarıda detayları sunulu olduğu üzere, davacının senetlerini ödemiş kabul edilebileceği taktirlerdedir. Bu halde davacı 07.10.2011 tarihli adi tebliğ edilen istifa dilekçesi ile istifa etmiş olup, davacı alacağı bu tarihte muaccel olmamakla, ihtar da temerrüde düşürücü gözükmektedir. Davacının alacağı 25.05.2012 tarihli Genel Kurul ile muaccel hale gelmiş olup, yukarıda sunulu olduğu üzere, davalı kooperatif borca batık kabul edilmez ise, seçenekli olarak; Davacının kök raporda hesaplanan ödemelere göre 25.05.2012 tarihi itibariyle ayrılma payı 40.851,89-TL, Davacının ödemeleri Alman Markı üzerinden hesaplanıp, kooperatif tarafından kabul edilmekle ve kayda alınmakla, 70.000-Alman Markı ve sonrası 2.400-TL ile 500-ABD Doları üzerinden hesaplandığında 25.05.2012 tarihi itibariyle bu kez ayrılma payının TL karşılığının 85.672,89-TL olabileceği, Kooperatifin yabancı para cinsinden ödeme yükümlülüğü altında olduğuna taktir edilmesi halinde ise davacının 25.05.2012 tarihi itibariyle 70.000-Alman Markı, 500- ABD Doları ve 2.285,89-TL ayrılma payı olabileceği, bu halde takip tarihi itibariyle de davacının takip konusu 70.000-Alman Markı (35.700-Euro) dışında 500-ABD Doları ve 2.285,89-TL daha ayrılma payı alacağı olabileceği hususları taktirlere arz olunur.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Kooperatiften çıkan ve çıkarılan ortaklarla ilgili hesaplaşma Kooperatifler Kanunu’nun 17. ve anasözleşme 15. madde uyarınca yapılır. Anılan düzenleme gereğince, ortak, ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkına haiz olup, ayrıldığı yıl sonu bilançosunun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ayın sonunda bu alacak temerrüt ihtarına gerek kalmaksızın muaccel olur ve talep edilebilir. Bir başka ifade ile kooperatif üyesinin alacağı ayrıldığı yıl bilançosunun görüşüldüğü genel kuruldan 1 ay sonra muaccel olur ve bu ödeme 3 yıla kadar ertelenebilir. Erteleme kararı alacağın muaccel olma tarihine etki etmez. Bu durumda kooperatife ödenen aidat bedelinden ihraç veya istifa sonrası son yıl bilançosunda belirlenen üye başına düşen masraf çıkarıldıktan sonra bakiye bedeli bilançonun görüşüldüğü genel kurul tarihinden 1 ay sonraki tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsile karar verilmesi gerekir.( Yargıtay 23. HD’nin 15.09.2020 tarih ve 2017/1212 E. – 2020/2804 K., 21.10.2020 tarih ve 2017/1710 E. – 2020/3167 K. Sayılı ilamı)
Somut olayda; davacının 07/10/2011 tarihinde davalı kooperatiften istifa ettiği, istifa sonucu 2011 yılı kooperatif bilançosuna göre davacının ayrılma payının belirlenmesi gerektiği, sunulan bilirkişi raporlarında 2011 yılı bilançosunun görüşüldüğü 25/05/2012 tarihli Genel Kurul’ da kooperatifin borca batık olduğu ve ayrılma payı alacağının bulunmadığı belirtilmiş ise de; borca batıklığa sebep olan taşınmaza ilişkin belgeler celp edilerek alınan bilirkişi 2. Ek raporunda borca batıklığın fiktif olabileceğinin değerlendirildiği, ayrıca davalının da ödeme emrine karşı kısmi itirazının bulunduğu görüldüğünden 2011 yılı bilançosuna göre davalının borca batık olmadığı, toplanan belge ve delillere göre davacının, İzmir … ATM’nin … E – … K sayılı dosyasına sunulan kooperatifin muhasebe çıktısına göre 1997 yılı Ağustos ayına kadar senetliler dahil ödemelerin gerçekleştirdiği, bu ödemelerin 38.164,62 Alman Markı olduğu, bu tarihten sonra da davacının kooperatife Alman Markı olarak toplam 31.836-DM bedelli dört adet senet verdiği, bu senetlerin de ödenmesi sonucu toplam ödemenin 70.000,62-DM olduğu, sabit görüldüğünden davanın ve alacak hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğundan (Yargıtay 23. HD’nin 13.12.2020 tarih ve 2018/1051 E – 2020/4023 K sayılı ilamı) icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalı/borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Davalının sorumlu olduğu 108.092,67 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatı olan 21.618,53.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 7.383,81 TL karar ve ilam harcının yatan 1.253,63 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 6.130,18TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 1.253,63 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 429,35 TL posta ve diğer giderler ile 1.300,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.018,88 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 17.213,90 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır