Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/102 E. 2021/1081 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/102 Esas
KARAR NO : 2021/1081

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/01/2018
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 24/04/2016 tarihinde müvekkilinin yolcusu bulunduğu … idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken kaza gerçekleştiğini ve bu kaza sonucu müvekkilinin yaralandığını, kazanın ardından müvekkilinin tedavisi Denizli Tavas devlet Hastanesinde ve Pamukkale üniversitesi Hastanesinde yapıldığını, kaza sebebi ile müvekkilinde kırıklar ve yaralanmalar olduğunu, tüm bu hastane evraklarının celbini talep ettiğini, davanın safahatında rapor alındığında davacının geçici iş göremezlik süresi ve maluliyet oranı açığa kavuşacağını, işbu davaya konu kaza sebebiyle müvekkilinin adına poliçe sorumlusu davalı şirkete 03/10/2017 tarihinde kargo gönderildiğini, 04/10/2017 tarihinde tebliğ olduğunu, başvuru yapmalarına rağmen çeşitli nedenlerle dava tarihine kadar taraflarına ödeme yapılmadığını ileri sürerek müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile HMK 107 maddesi gereği fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.000,00 TL maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 2.000,00 TL tazminat bedelinin davalıdan başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınmasına, müvekkilinin Denizli Tavas Devlet Hastanesinde ve Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesinde bulunan tedavi belgelerinin istenilmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: … plakalı araç, sigortacı şirket tarafından tanzim edilen 25/02/2016 – 2017 vadeli poliçe ile zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, HMK’nın 6. maddesi gereği yetkili mahkemenin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu, HMK’nın 16. maddesine göre haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğunu, yine bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda o şubenin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir hükmüne göre şubenin yetkisinden kasıt o tüzel kişinin her şubesi değil, işlemi yapan acentenin bağlı bulunduğu şube bulunduğunu bu nedeni/davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın ortak ve kesin yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiği, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, kusur durumlarının tespiti ve ayrıca kazaya ilişkin maluliyet iddiaları ile maluliyetin kaza ile illiyetinin değerlendirilebilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesini talep ettiği diğer yandan kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüerya uzmanına gönderilmesini, aktüer hesabı yapılırken kullanılan yaşam tablosuna göre bakiye ömür, bilinen dönem, aktif ve pasif dönemin ayrı ayrı ve denetime elverişli biçimde hesaplanmasının gerektiğini, SGK’dan rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının alınmış ise bu tutarın tazminat hesabından mahsup edilmesini, öte yandan davayı kabul etmemekle birlikte temerrüt süresi, delilerin tamamlanmış olması halinde tümünün müvekkili şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, tüm belgelerin toplanmasından önce sigorta şirketinin temerrüdünün gerçekleşmeyeceğini savunarak açılmış olan davanın sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; ” 24/04/2016 tarihinde meydana gelen kazada davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı ve bu kaza sonucunda davacının kalıcı ve geçici iş gücü kaybı zararının olup olmadığı, var ise miktarının ne kadar olduğu ayrıca mahkememizin yetkili olup olmadığı” şeklinde belirlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmıştır.
Mahkememiz 21/11/2018 tarihli celsesi ara kararı uyarınca dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilerek dava konusu trafik kazasından (24/04/2016 tarihi) dolayı davacının kalıcı ve geçici iş görmezliğinin olup olmadığının belirlenmesi istenilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 25/12/2019 tarihli raporunda; Hasan Hüseyin oğlu, 1996 doğumlu …’ın 24.04.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak;
Gr1 IV (6……..10)A %14×1/2=%7
E cetveline göre %5.1 (yüzdebeşnoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1.5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememiz 17/09/2020 tarihli celsesi ara kararı uyarınca tarafların kusur oranının belirlenmesi davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının irdelenmesi için dosyanın trafikçi bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişi 22/09/2020 havale tarihli raporunda; Davalı … poliçeli aracın sürücüsü olan dava dışı …’ ın %100 (yüzde yüz) oranında Asli ve tam kusurlu olduğu; davacı yolcu … olay esnasında kazanın oluşumu üzerinde etken kusur niteliğinde bir davranışı olmadığı, kaza esnasında ise emniyet kemeri takılı olup olmadığı Trafik kazası tespit tutanağında belirsiz olarak işaretlenmiş olması sebebiyle, kemer takıp takmadığı tespit edilemediğinden, yerleşik uygulamalar doğrultusunda yüzde 20 oranında müteraffik kusur indirimi yapılıp yapılamayacağı takdirinin mahkememizde olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememiz 17/09/2020 tarihli celsesi ara kararı uyarınca tarafların iddia ve savunmaları ile tazminat hesabının yapılması için dosyanın aktüer bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişi 18/02/2021 havale tarihli raporunda; Davacının sürekli iş göremezlik tazminatının Anayasa Mahkemesi tarafından KTK m.90 da yer alan ve poliçe genel şartlarına atıf yapan kısım iptal edilmiş olması da nazara alınarak, ayrıca kaza tarihi itibariyle 01.06.2015 tarihli Poliçe Genel Şartları yürürlükte olduğundan: a) Genel Hükümlere göre PMF Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Yöntemi ile, b) Poliçe Genel Şartlarına gore TRH Yaşam Tablosu 1,8 teknik faiz ve Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Yöntemi ile ayrı ayrı hesaplanması sonucunda; Ila) Genel Hükümlere göre PMF Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Yöntemi ile: 76.355,57 TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 1.950,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 78.305,57 TL” maddi tazmınat hesaplandığı; Poliçe Genel Şartlarına gore TRH Yaşam Tablosu» 1,8 teknik faiz ve Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Yöntemi ile: 59.221,91 TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 1.950,00TL geçici iş göremezlik tazminatı, olmak üzere TOPLAM 61.171,91 TL MADDİ TAZMİNAT hesaplandığı; Hesaplanan tazminatların poliçe teminat limiti içinde kaldığı; Hatır taşıması ve sair hususların Sayın Mahkemenizin taktirlerinde bulunduğu; Sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasının 17.10.2017 ye denk geldiğinin tespit edildiği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı vekili 23/02/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile 76.355,57-TL lik sürekli iş göremezlik tazminat bedeli ile 1.950,00-TL geçici iş göremezlik tazminat bedelinin sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarihi olan 17/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın hatır taşıması bulunduğuna dair savunmasının irdelenmesi için Kale Denizli CBS’nın 2016/412 soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş, dosya içerisinde yer alan davacının ve dava dışı üçüncü şahısların ifadeleri incelendiğinde kazanın olduğu gün davacının askere gidecekleri için kaza yapan araca bindikleri eğlence amaçlı dolaştıkları ve kazanın da bu sırada meydana geldiği dolayısıyla hatır taşımasının bulunduğu anlaşıldığından bilirkişi tarafından hesaplanan tazminat miktarından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmıştır. Araç sürücüsünün alkollü bulunmaması nedeniyle müterafik kusur ve başkaca hususa ilişkin olarak indirim yapılmamıştır.
Davacının kaza yapan araç içerisinde yolcu konumunda bulunmuş olması nedeniyle kusura ilişkin bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere kazanın meydana gelmesinden araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmış olup davacının kemer takıp takmadığının belirlenememiş olmasının ve buna ilişkin müterafik kusur değerlendirilmesinin varsayıma dayanmakta olması nedeniyle mahkememizce kazanın ve zararın meydana gelmesinde davacının müterafik kusurunun bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacının bakiye yaşam ömrünün TRH 2010 tablosuna göre yapılan hesaplama mahkememizce benimsenerek bu rakam üzerinden %20 hatır taşıması indirimi yapılarak elde edilen sonuca göre karar verildiği ve bu hususunun takdire dayandığı bu nedenle reddedilen miktar üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olup ayrıca yargılama giderinin tamamı da davalı üzerinde bırakılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 47.377,53-TL daimi iş göremezlik tazminatı, 1.560,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 48.937,53-TL tazminatın 17/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 3.342,92-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL ile bedel arttırım harcı olan 260,62-TL olmak üzere toplam 296,52-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.046,40-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca 7.161,88-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.612,00-TL Bilirkişi ücreti, 244,88-TL posta ve tebligat ücreti, 77-TL ilk dava harcı, 260,62-TL bedel arttırım harcı, 206,00-TL Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yatırılan muayene ücreti olmak üzere toplam 2.400,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekili ile ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.02/12/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır