Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/657 E. 2021/1095 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/657 Esas
KARAR NO : 2021/1095

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/06/2017
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; 05.05.2017 tarihinde davalılardan … Şti nin malıkı, davalılardan …’in sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davalı yanın tam ve asli kusuru ile müvekkillerin yaya olarak yürüdükleri Karşıyaka Yalı mahallesi 6404 sokaktaki kaldırımda müvekkillerine çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazasında müvekkili …’in yaralandığını ve sağ ayağının da kırıldığını, bir müddet de hastanede yatmak zorunda kaldığını, zorlu tedavi süreçlerinden geçtiğini, psikolojik tedavi de gördüğünü, müvekkilinin kaza anında yanında olan eşi …’in de kazayı ilk öğrendiği andan itibaren psikolojik olarak çöktüğünü, bir yandan hayat eşinin çektiği acıları görmekten dolayı üzüntü yaşadığını, bir yandan da bakıma muhtaç hale gelen eşinin ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığını, çalışmaktadır. fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik Müvekkili … için tedavi giderleri, pansuman ve ilaç masrafları için 500,00 TL, geçici iş göremezlik için şimdilik 500,00 YTL, kalıcı iş göremezlik için 500,00 TL (toplam 1,500 TL. Maddi tazminat); müvekkillerin manevi zararlarının bir nebze giderilmesi için müvekicil … için 30.000-TL, müvekkil … için 10.000-TL manevi olmak üzere toplam 41.500-TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan (Davalı sigorta şirketinden sadece sigorta poliçesinde taahhüt ettiği miktarla sınırlı olmak kaydı ile ) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili, tarihli ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile maddi tazminat için toplam 41.823,94 TL’nin tüm davalılardan (sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile) müştereken ve müteselsilen, manevi tazminat için ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacak kalemlerine kaza tarihinden itibaren yasal faizin işletilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta vekili, cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde bahsi geçen 05.05.2017 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın; müvekkili şirkete 28.09.2016-28.09.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mall Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 330.000 TL olduğunu, trafik sigortacısı şirketin; üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişllerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, 01.06.2015 yürürlük ve 04.05.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca geçici iş göremezlik talepleri teminat dışında olduğundan müvekkili şirketin davaya konu talepler bakımından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenlerle geçici iş görmezliğe ilişkin taleplerin reddini, tedavi giderine ilişkin talebin reddini, manevi tazminata ilişkin talebin reddini, Kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, cevap dilekçesi ile; açılan davanın dayanaktan yoksun olduğunu, davacının iddialarını kabul etmediklerini, öncelikle davacı …’in eşi olan diğer davacı …’in manevi tazminat talebinin yasal dayanağının bulunmadığını, kabul manasına gelmemek üzere davacı yanca istenen manevi tazminat miktarının çok fahiş olduğunu, öncelikle davanın yetki yönünden reddine, her iki davacı açısından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Hastane tedavi evrakları, SGK kayıtları, hasar dosyası, Sağlık kurulu raporu, kusur raporu, aktüer raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Taraf kusurlarının tespiti için bilirkişiden alınan raporun sonuç kısmına “…A- Davacı yaya …’ in 475 (yüzde yetmiş beş) oranında asli derecede kusurlu olduğu;
B- Davalı sürücü …’ ın 425 (yüzde yirmi beş) oranında tali derecede kusurlu olduğu…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Rapora itiraz üzerine tarafların kusur durumlarının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulundan alınan kusur raporuna göre; “..A)-Davalı sürücü …’in %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu,
B)-Davacı yaya …’in %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.

…” tespit edilmiştir.
Davacının maluliyet oranının tespiti için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan rapora göre; “…kişinin sürekli sakatlık oranı %8 (sekiz) olarak değerlendirilmiştir.
Tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) ay olarak kabul edilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır…” tespit edilmiştir.
Bilirkişiden alınan 07/02/2021 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “… 05.05.2017 tarihinde yaralanan …’in geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 7.624,50 TL olduğu, Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 22.343,00 TL olduğu, SGK sorumluluğunda olmayan tedavi giderinin 400,00 TL olduğu, Davacının toplam maddi tazminat alacağının ise 30.367,50 TL’ye tekabül ettiği kanaatiyle, Davacının ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumu sorumluluğunda olan belgeli tedavi giderinin de 1.648,00 TL olduğu belirlenmiştir.
Kusur durumuna göre tarafların sorumlu olduğu bedelin takdir ve tespiti ile, Manevi tazminatın Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere Saygı ile sunulur….” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişiden alınan 25/06/2021 tarihli ek raporun sonuç kısmına göre; “…05.05.2017 tarihinde yaralanan …’in geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 7.624,50 TL olduğu, Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 33.799,44 TL olduğu, Kök raporda tespit edildiği üzere SGK sorumluluğunda olmayan tedavi giderinin 400,00 TL olduğu, Davacının toplam maddi tazminat alacağının ise 41.823,94 TL’ye tekabül ettiği kanaatiyle, Davacının ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumu sorumluluğunda olan belgeli tedavi giderinin de kök raporda belirlendiği üzere 1.648,00 TL olduğu belirlenmiştir. Kusur durumuna göre taraflara sorumlu olduğu…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacılardan … 05.05.2017 tarihinde yaya olarak yürümekte olduğu sırada davalı …’in sürücüsü, davalı … …. Ltd.Şti.’nin maliki, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın kendisine çarptığını bu nedenle geçici ve sürekli maluliyetinin oluştuğunu ileri sürerek, maluliyet, sağlık gideri ve tedavi gideri zararlarının tazminini talep etmiştir. Davalılar … ve sigorta şirketi vekilleri kusur yönünden ve usuli bir kısım itirazlar ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
2-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
90. Maddesinde, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun… öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun… düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
3-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
4-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
5-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
6-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
7-Mahkememizce davacının zararı olup olmadığı ve varsa miktarı ile davalının sorumluluğunun sınırının tespiti için öncelikle kusur incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce 18.05.2018 tarihinde kaza mahallinde keşif yapılarak tanıklar dinlenmiş, düzenlenen 28.05.2018 tarihli kusur raporuna göre davacı …’in %75 oranında, davalı araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
İtirazlar ve dosyaya gelen diğer bilgi ve belgeler sonrası aynı bilirkişiden ek rapor alınmış, dosyaya sunulan 05.10.2018 tarihli raporda da aynı kusur oranları üzerinden görüş bildirildiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin itiraz ve talepleri doğrultusunda dosya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, dosyaya sunulan 17.04.2019 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre davacı …’in %20 oranında, davalı araç sürücüsünün ise %80 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Dosyada alınan 2 kusur raporu arasında önemli ölçüde çelişki oluştuğu gözetilerek raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosya ATK Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu’na tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 09.04.2020 tarihli raporda davacının %20 oranında, davalı araç sürücüsünün ise %80 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce dosyaya sunulan tüm raporların birlikte değerlendirilmesinde, dava konusu kazanın gerçekleştiği yerin yerleşim yeri olması, davalının kavşağa girdiği esnada davacının geçişini tamamlamam üzere olması hususları birlikte gözetildiğinde davalı araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde asli kusurlu olduğu, ATK tarafından takdir edilen %80 oranındaki davalı kusurunun olayın şekline ve taraf eylemlerine uygun olduğu değerlendirilmiştir.
8-Kusur durumlarının tespiti sonrasında ise Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan maluliyet raporları alınmış, dosyaya sunulan 12.10.2018 tarihli maluliyet raporunda davacının %8 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğu, 6 aylık geçici iş göremezlik süresinin bulunduğu belirtilmiştir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyet raporunun incelenmesinden kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda düzenlendiği, taraflarca rapora itiraz edilmekle birlikte itirazların maluliyetin düşük-yüksek olduğu yönünde soyut itirazlardan ibaret olduğu, yeniden maluliyet raporu aldırılmasını gerektirir objektif bir hata gösterilmediği hususları birlikte değerlendirilerek belirlenen maluliyet oranları üzerinden dosyada aktüerya hesabı yapılmasına karar verilmiştir.
9-Dosya maluliyet ve kusur durumlarının belirlenmesi sonrasında aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek davacının geçici ve kalıcı iş gücü kaybından doğan zararları ile diğer zarar kalemleri yönünden rapor aldırılmıştır.
Aktüerya bilirkişisi tarafından dosyaya sunulan 07.02.2021 tarihli raporun sonuç bölümüne göre “.. 05.05.2017 tarihinde yaralanan …’in geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 7.624,50 TL olduğu, Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 22.343,00 TL olduğu, SGK sorumluluğunda olmayan tedavi giderinin 400,00 TL olduğu, Davacının toplam maddi tazminat alacağının ise 30.367,50 TL’ye tekabül ettiği kanaatiyle, Davacının ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumu sorumluluğunda olan belgeli tedavi giderinin de 1.648,00 TL olduğu belirlenmiştir.
Kusur durumuna göre tarafların sorumlu olduğu bedelin takdir ve tespiti ile, Manevi tazminatın Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere Saygı ile sunulur….”
Şeklinde hesaplama yapıldığı görülmüştür.
Yargılama sırasında Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin içtihat değişikliği gözetilerek TRH-2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre hesap yapılması için ek rapor aldırılmak üzere dosya yeniden aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 25.06.2021 tarihli raporun sonuç bölümüne göre;
“..05.05.2017 tarihinde yaralanan …’in geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 7.624,50 TL olduğu, Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 33.799,44 TL olduğu, Kök raporda tespit edildiği üzere SGK sorumluluğunda olmayan tedavi giderinin 400,00 TL olduğu, Davacının toplam maddi tazminat alacağının ise 41.823,94 TL’ye tekabül ettiği kanaatiyle, Davacının ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumu sorumluluğunda olan belgeli tedavi giderinin de kök raporda belirlendiği üzere 1.648,00 TL olduğu belirlenmiştir. Kusur durumuna göre taraflara sorumlu olduğu…”
Şeklinde hesaplama yapıldığı görülmüştür.
10-Davacı tarafından dosyaya sunulan 10.02.2021 tarihli dilekçe ile dava değerinin 31.975,11-TL’ye yükseltildiği görülmüştür.
Davacı vekili dosyaya sunduğu 30.06.2021 tarihli dilekçe ile yeniden talep artırımında bulunmuş ise de ikinci kez talep artırımında bulunulamayacağından bu talebi kabul edilmemiştir.
Davacı vekilince ıslah talebinde bulunulmuş, sunulan ıslah dilekçesi ile dava değeri 31.975,11-TL’ye yükseltilmiştir. Davacı vekilince dava değerinin ıslah edilebileceği gözetilerek ıslah talebi kabul edilmiştir.
Davacı tarafça 07/02/2021 tarihli aktüerya raporuna itiraz edilmemiştir. Mahkememizce tarafların itirazları ve değişen Yargıtay uygulaması gözetilerek TRH-2010 yaşam tablosuna göre zarar hesabı yapılması istenilmiş, düzenlenen 25/06/2021 tarihli raporda önceki rapora göre daha yüksek miktarlı bir tazminat hesabı yapılmıştır. Fakat davacı tarafça kök rapora itiraz edilmediğinden davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğun her ne kadar hükme 25/06/2021 tarihli rapor esas alınmış ise de davalıların kazanılmış hakkının korunması için kök raporda belirlenen miktarı geçmeyecek şekilde maddi tazminata hükmedilmiştir.
10-Davada ayrıca manevi tazminat talebinde bulunulmuştur. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Mahkememizce davacı … yönünden kazanın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kazanın gerçekleşmesindeki kusur durumları, davacının yaşı, maluliyetinin boyutu ve maluliyetin günlük hayatını etkileme derecesi, paranın alım gücü, son yıllarda artan enflasyon oranına kıyasla yasal faiz miktarının düşük nitelikte kalmasının hükmedilecek tazminat miktarının tatmin niteliğini hafiflettiği hususları birlikte değerlendirilerek 14.000,00-TL manevi tazminat takdiri uygun görülmüştür.
Davacı … kazada yaralanmamış ise de eşi olan diğer davacının yaralanması ve maluliyetinin oluşması nedeniyle üzüntü ve keder duyguğu, TBK’nın 56/2. Maddesi uyarınca ağır bedensel zararın varlığı halinde zarar görenin yakınlarının da manevi tazminat talep edebileceği, davacının sürekli maluliyetine ve 6 aylık geçici maluliyetine sebep olan kazanın ağır bedensel zarara yol açtığının kabulü gerektiği, bu suretle davacının manevi tazminat talep edebileceği değerlendirilmiştir. Davacının mağdur olan davacıya yakınlığı ve maluliyetin boyutu dikkate alınarak son yıllarda artan enflasyon oranına kıyasla yasal faiz miktarının düşük nitelikte kalmasının hükmedilecek tazminat miktarının tatmin niteliğini hafiflettiği gözetilerek davacı yararına 6.000,00-TL manevi tazminat takdiri uygun bulunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-DAVACI …’in maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 7.624,50-TL geçici iş gücü kaybı, 22.343,00-TL sürekli iş gücü kaybı ve 400,00-TL SGK sorumluluğunda olmayan tedavi masrafları olmak üzere toplam 30.367,50-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına … ve … Halk Sağlığı Ürünleri ve Elektrik Malzemeleri Paz.San.ve Tic.Ltd.Şti. yönünden kaza tarihi 05.05.2017 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise 08.06.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlasına dair istemlerin reddine,
B-DAVACI …’in manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 14.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve … Halk Sağlığı Ürünleri ve Elektrik Malzemeleri Paz.San.ve Tic.Ltd.Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına kaza tarihi 05.05.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlasına dair istemin reddine,
C-DAVACI …’in manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 6.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve … Halk Sağlığı Ürünleri ve Elektrik Malzemeleri Paz.San.ve Tic.Ltd.Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına kaza tarihi 05.05.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlasına dair istemin reddine,
D-1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.440,60-TL harçtan peşin olarak alınan 141,74-TL peşin harç, 98,60-TL ıslah harcı, 1,11-TL ıslah harcı, 59,30-TL tamamlama harcı toplamı 300,75-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.139,85-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.773,65-TL ile sınırlıdır)
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı … yararına kabul edilen maddi tazminat yönünden takdir edilen 5.100,00-TL. vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …’in reddedilen maddi tazminat davası yönünden 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davaılar …’e ve … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı … yararına kabul edilen manevi tazminat yönünden takdir edilen 5.100,00-TL. vekalet ücretinin davalılar … ve … Halk Sağlığı Ürünleri ve Elektrik Malzemeleri Paz.San.ve Tic.Ltd.Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …’in reddedilen manevi tazminat davası yönünden 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı …’e verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı … yararına kabul edilen manevi tazminat yönünden takdir edilen 5.100,00-TL. vekalet ücretinin davalılar … ve … Halk Sağlığı Ürünleri ve Elektrik Malzemeleri Paz.San.ve Tic.Ltd.Şti.’den alınıp davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …’in reddedilen manevi tazminat davası yönünden 4.000-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı …’e verilmesine,
8-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 141,74-TL peşin harç, 98,60-TL ıslah harcı, 1,11-TL ıslah harcı, 59,30-TL tamamlama harcı toplamı 300,75-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacılar tarafından başvuru harcı, posta ücreti ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen dosya içi yargılama gideri 2.846,10-TL. yargılama gideri ile Ege Üniversitesinin sağlık kurulu fatura bedeli olarak davacı tarafından yatırılan 380,00-TL ile keşif harcı olarak yatırılan 253,80-TL toplamı 3.479,9‬0-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre taktiren 2.526,68-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalılar … ve … Sağlığı Ürünler ve Elektrik Malzemeleri Paz.San.ve Tic.Ltd.Şti.’nin 2.142,09-TL miktarla sınırlı olarak sorumludur), bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı … Sigorta vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021

Katip….
e-imza
¸

Hakim…
e-imza