Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/595 E. 2021/866 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/595 Esas
KARAR NO : 2021/866

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/05/2017
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Sürücü … sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikleti ile … sevk ve idaresindeki 35 GB 7701 plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, iş bu kazada yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, Söz konusu kazanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2015/97882 soruşturma 2015/57270 karar numarasıyla soruşturmasının yürütüldüğünü, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre tescilsiz motosiklet sürücüsü …’ın tam ve asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketine 12/05/2017 tarihinde yazılı başvuruda bulunduklarını ancak davalı sigorta şirketi tarafından süresinde verilen cevabın taleplerini karşılamadığını, bu nedenle iş bu davayı açtıklarını, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden, kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; Davalı şirketin sorumlu olduğu limit dahilinde 55.992,44-TL’nin 18.10.2015 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kamu kurumu niteliğini haiz müvekkili güvence hesabının, Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9 ve 15. maddeleri esaslarına uygun olarak yapılan müracaatı değerlendirerek, yönetmeliğin 14. maddesi kapsamında tespit edilen tazminat miktarını hak sahiplerine ödeyecekken, davacı tarafından dava öncesinde başvuru yapıldığını ancak gerekli evrakların kuruma gönderilmediğini, bu sebeple müvekkili kurumun davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili kurumun zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve kazaya karışan aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, bu nedenle, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını talep ettiğini, maluliyet oranının kaza sonucu oluşan arazların kaza ile illiyetleri de tespit edilmek suretiyle belirlenmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının kask ve koruyucu elbise giymemesi zararı arttırdığından ayrıca hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini, bunun yanında davacının bindiği motosiklet sürücüsü …’ın olay esnasında ehliyetsiz ve 18 yaşından küçük olmasına rağmen motosiklet kullandığından ve davacının da bu durumu bildiği halde motosiklete bindiğinden zararın gerçekleşmesine adeta davetiye çıkarttıklarını, bu nedenle de ayrıca tazminattan müterafık kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini, tarafımıza açılan dava tarihi öncesinde müvekkili kuruma eksik evrak ile başvuruda bulunulduğunu, bu sebeple müvekkili kurumun temerrüde düştüğünden söz edilemeyeceğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun kanuna dayandığını ve davanın temelinin de zaten haksız fiil olduğunu, bu nedenle, her koşulda, alacağa yasal faiz işletilmesinin hukuka uygun olacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER: Hastane tedavi evrakları, SGK kayıtları, hasar dosyası, Ege Eylül Üni. Has.nin Adli Bilirkişi Kurulu Raporu, İstanbul ATK raporu, kusur ve hasar raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumlarının tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapora göre; “…A- Dava dışı sürücü …’ ın %100 oranında Asli ve Tam kusurlu olduğu,
B- Dava dışı sürücüsü …’ ın Kusursuz olduğu,
C- Davacı yolcu …’ in Kazanın oluşunu üzerinde Kusursuz olduğu…” tespit edilmiştir.
Davacının maluliyet oranının tespiti için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan rapora göre; “…18.07.2000 doğumlu 18.10.2015 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan sakatlık oranı, olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” (RG, Mart 2013 tarihli 28603 sayılı) göz önüne alınarak değerlendirildiğinde; Kişinin sürekli sakatlık oranı %8 olarak değerlendirilmiştir…” tespit edilmiştir.
Rapora itiraz üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulca alınan rapora göre; “.. İbrahim oğlu, 2000 doğumlu …’in 18/10/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında;
Kas-İskelet sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlarda özürlülük oranları, 3.8 Tanıya dayalı değerlendirmeler, Tablo 3.33b- Diz ve tibia kırıkları ile diz artroplastisine bağlı özürlülük, Plato kırığı, nondeplase %3;
1.Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %3 (yüzde üç) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” tespit edilmiştir.
Davacının davalıdan isteyebileceği geçici ve sürekli işgöremezlik miktarının tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; “…Yukarıda yer alan açıklamalarımız birlikte değerlendirildiğinde, %100 haklılık oranı üzerinden Davacı için:
A) 9.956,26 TL geçici iş göremezlik evresi zararı,
B)55.892,44 TL sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığı;
Bu hali ile toplam davacı zararının 65.848,70 TL ye tekabül ettiği; Hesaplanan zararların ZMMS poliçesi teminat limiti içinde kaldığı; Sigortacıya yapılan başvuruya 8 iş günü ilavesi ile 26.05.2017 ye ulaşıldığı; …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava trafik kazası nedeniyle uğranılan geçici ve sürekli iş gücü kaybına dayalı maddi tazminat davasıdır.
2-Davacı, yolcu olarak bulunduğu …’ın sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikletle dava dışı … plaka sayılı araç arasında gerçekleşen trafik kazası neticesinde yaralandığını, kazanın oluşumunda …’ın asli ve tam kusurlu olduğunu, aracın tescilsiz ve KZMMS poliçesinin bulunmadığını ileri sürerek geçici ve sürekli iş gücü kaybına dayalı maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı Güvence Hesabı cevap dilekçesinde özetle usuli bir kısım itirazlar ileri sürmüş ayrıca müterafık kusur indirimi yapılmasını talep etmiştir. Davalı şirketin talebi üzerine dava araç sürücüsü …’a ihbar edilmiştir.
3-Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacının yolcu olarak bulunduğu motosikletin kaza tarihinde trafik tescilinin bulunmadığı ve dolayısı ile zorunlu mali mesuliyet poliçesi de düzenlenmediği anlaşılmıştır.
4-Bilindiği üzere Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/b maddesi uyarınca, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar Güvence Hesabından talep edilebilir
5-Mahkememizce dava konusu kazanın gerçekleşmesindeki kusur oranlarının tespiti için dosya adli trafik bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 06/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda “…A- Dava dışı sürücü …’ ın %100 oranında Asli ve Tam kusurlu olduğu,
B- Dava dışı sürücüsü …’ ın Kusursuz olduğu,
C- Davacı yolcu …’ in Kazanın oluşunu üzerinde Kusursuz olduğu…” şeklinde görüş sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede kazanın meydana geliş şekli itibariyle dava dışı …’ın asli ve tam kusurlu olduğu yönündeki bilirkişi görüşüne iştirak edilerek hükme esas alınmıştır.
6-Davacının sürekli ve geçici maluliyetinin tespiti için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevki sağlanmış, dosyaya sunulan 20/07/2018 tarihli maluliyet raporuna göre davacının kaza nedeniyle %8 oranında sürekli iş gücü kaybı bulunduğu ve geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olarak tespit edildiği görülmüştür.
Davacı hakkında Balıkesir Üniversitesi T.F. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca düzenlenen 15/05/2017 tarihli maluliyet raporunda sürekli iş gücü kaybı %23, geçici maluliyet süresi 135 gün olarak tespit edilmiştir.
Davacı tarafça ve dosya kendisine ihbar olunan araç sürücüsü …’ın itirazı dilekçeleri ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nce düzenlenen 20/07/2018 tarihli maluliyet raporuna itiraz edilmiş ve çelişkinin giderilmesi için dosyanın ATK’ya tevdi edilmesi talep edilmiştir.
Davacı itirazı üzerine dosya Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’na gönderilmiş, ATK 2.İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 27/05/2020 tarihli maluliyet raporuna göre davacının sürekli iş gücü kaybı %3, geçici iş göremezlik süresi ise 9 ay olarak tespit edilmiştir.
7-Dosyada alınan 3 maluliyet raporunda da önemli ölçüde farklılıklar bulunduğu gözetilerek 3 rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosya Adli Tıp Kurumu 2.Üst Kurulu’na tevdi edilmiş, üst kurul tarafından düzenlenen 11/03/2021 tarihli rapora göre davacının sürekli maluliyetinin %3 ve geçici maluliyetinin 9 ay olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Adli Tıp Kurumu 2.Üst Kurulu’nun raporu ve ATK 2.İhtisas Kurulu raporu aynı yönde olduğu gözetilerek davacının sürekli maluliyetinin %3 ve geçici iş gücü kaybı süresinin 9 ay olduğu anlaşılmış, bu oran ve süreler üzerinden aktüerya hesabı yapılmıştır.
8-Kusur oranları ile maluliyete ilişkin raporların alınmasından sonra dosya iş gücü kaybından kaynaklanan zararın hesaplanması için aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisine tevdi edilmiştir. Dosyaya sunulan 06/09/2021 tarihli aktüerya raporuna göre davacının geçici iş göremezlik zararı 9.956,26-TL sürekli iş gücü kaybı zararı ise 55.892,44-TL olarak hesaplanmıştır.
Raporun incelenmesinde bakiye yaşam süresinin TRH-2010 yaşam tablosu baz alınarak hesaplandığı, yine zararın progresif rant yöntemine göre belirlendiği, hesaplama metot ve tekniklerinin güncel Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu gözetilerek aktüerya raporunda tespit edilen zarar miktarlarından sürekli iş gücü kaybına yönelik zarar hükme esas alınmıştır.
9-Davacı tarafça geçici iş gücü kaybına yönelik tazminat talebinde bulunulmuştur.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin ve Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin yerleşik hale gelmiş içtihatlarına göre 18 yaş altında bir kimsenin gelir getirici bir işte çalıştığını ispat etmediği sürece geçici iş gücü kaybına uğradığı süre boyunca herhangi bir gelir kaybına uğradığının kabulü mümkün değildir. 18 yaş üstü bireylerde geçici iş gücü kaybı süresince tamamen gelirden mahrum kalındığı karine olarak kabul edilmektedir. 18 yaş altında ise tersine karine uygulanmakta, kişi şayet gelir getirici bir faaliyeti olduğunu ileri sürüyor ise bu hususu ispat etmesi beklenmektedir. Nitekim Yargıtay 17. HD’nin emsal nitelikteki 17.06.2019 tarih ve 2016/17823 E.-2019/7660 K., 28.06.2018 tarih ve 2017/3713 E.-2018/6498 K., 08.03.2018 tarih ve 2015/8255 E.-2018/1671 K., kararları da bu yöndedir.
Somut olayda davacının kaza tarihi itibariyle 15 yaşında olduğu ve gelir getirici bir işte çalıştığına dair delil ileri sürülmediği dikkate alınarak geçici iş gücü kaybı tazminatı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
10-Davalı sigorta şirketi tarafından davalının dava konusu kazada kask takmamış olması nedeniyle müterafık kusur indirimi yapılması talep edilmiş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının vücudunda oluşan ve sürekli maluliyete yol açan yaralanmanın diz altındaki bölgeye ilişkin olduğu, davacının kask takıp takmadığı belirsiz olmakla birlikte kask takmış olsaydı dahi bunun ayak ve diz altı bölgesindeki yaralanmaya ilişkin sonucu değiştirmeyeceği gözetilerek bu yönden müterafık kusur indirimi yapılmamıştır.
Yine davalı tarafça davalının kendi rızası ile motosiklete binmiş olduğu gerekçe gösterilerek müterafık kusur indirimi yapılması talep edilmiş olup, davalı tarafça açıkça hatır taşıması indirimi talep edilmediği, nitekim olayda davacının yol göstermek maksatlı olarak motosiklete bindiği gözetildiğinde hatır taşıması indirimi şartlarının oluşmadığı, diğer taraftan dava dışı sürücünün ehliyetsiz olduğunu davacının bildiğinin dosya kapsamında sabit olmadığı bu itibarla dava dışı sürücünün kusurunun davacı tarafça önceden bilinebilmesi mümkün olmadığı gözetilerek müterafık kusur indirimi yapılmamıştır.
11-Davalı tarafça her ne kadar dava öncesi güvence hesabına yazılı başvuruda bulunulmadığı belirtilmiş ise de dava dilekçesi ekinde yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinde dava öncesi davalıya 12/05/2017 tarihinde yazılı başvuru evrakının tebliğ edildiği, 25/05/2017 tarihi itibariyle temerrüt gerçekleştiği gözetilerek tazminat miktarlarına bu tarih itibariyle yasal faiz işletilmiştir.
Davacı tarafça her ne kadar değer artırım dilekçesi ile avans faizi talep edilmiş ise de davacı tacir olmadığı gibi kendisinin zararına neden olan araç da ticari değildir. Bu nedenle ticari faiz işletilmesi şartları gerçekleşmemiş olup, davalının sorumluluk ölçüsü zarar verenin sorumluluğunun yansıması şeklinde olduğu gözetilerek faiz türü olarak yasal faiz belirlenmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, poliçe limitlerini geçmemek kaydı ile 55.892,44-TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına 25/05/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, geçici iş göremezlik tazminatı yönünden fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.818,02-TL harçtan peşin olarak alınan 31,40-TL ile tamamlama harcı olarak alınan 190,56-TL harcın mahsubu ile geri kalan 3.596,06-TL. Harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 8.066,02-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 100,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL. ile tamamlama harcı olarak yatırılan 190,56-TL toplamı 221,96-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından başvuru ücreti, posta ücreti, bilirkişi ücreti ve ATK rapor düzenleme ücreti olarak sarf edilen 3.581,20-TL. yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre taktiren 3.574,80-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2021

Katip…
e-imza
¸

Hakim ….
e-imza
¸