Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/531 E. 2021/1110 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/531 Esas
KARAR NO : 2021/1110

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/05/2017

BİRLEŞEN İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2017/622 ESAS, 2017/949 KARAR

DAVA : İtirazın iptali
DAVA TARİHİ : 06/06/2017
KARAR TARİHİ :09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;Davalı …..tarafından üretilen Acı Biber Salçası ile Tatlı Biber Salçasının 2016 yılı Kasım ve Aralık aylarında, çeşitli ambalaj ve gramajlarda Davacı … firmasına satışının gerçekleştiğini, … Gıda firmasının 11.01.2017 tarihinde … Gıda firması için icra takibi başlattığını, sonrasında itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu Kemalpaşa İcra Dairesi’nin gönderdiği dosyadan anlaşıldığını, davada davacı …’nın ihraç ettiği … firması tarafından üretilen ürünlerin bozuk çıktığı gerekçesi ile zararın tazminini, davalı….. ise kendisinin hatasının olmadığını, alacağının ödenmediği gerekçesi ile alacağının ödenmesini talep ettiğini, dosyada dava konusu olan ürünlerin bulunduğu konteynırların Suudi Arabistan’da açılması ve sonrasında görülen hasarlarla ilgili fotoğraflar ile videolar bulunduğunu, davacı ….. firmasının … firmasından aldığı ürünlerin Suudi Arabistan gümrüğünde açıldığında hasarlı olduğunu, oradaki ithalatçı firmanın kendisine iade faturası kestiğini, oluşan hasarın davalının hatalı yüklemesi sonucu meydana geldiğini, zararının tazminin talep ettiğini belirterek; müvekkilinin zararı olan 153.976,30-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirket ile müvekkili şirket arasında 24/10/2016 tarihli “proforma fatura” başlıklı Taraflar arasında 24.10.2016 tarihli “ proforma fatura “ başlıklı sözleşmenin imzalandığını, davacı firmanın faturada bulunan ürünleri müvekkili şirketten satın aldığını, taraflar arasında imzalanan proforma başlıklı belgeye göre,sipariş edilen malların tamamının müvekkili şirkete ait fabrikada davacı tarafa teslim edildiğini, Davacı firmanın kaşe ve imzasını havi sözleşmede “ fabrika teslimlidir “ şerhinin düşüldüğünü, Buna göre malların tamamının müvekkili şirketin fabrikasında teslim alınacağını, nitekim 14.11.2016 ve 17.11.2016 tarihli sevk irsaliyelerinden de anlaşılacağı üzere, malların tamamının müvekkili şirketin Kemalpaşa ilçesinde bulunan fabrikasında müvekkili şirket çalışanları ve kendisini şirketin yetkilisi olarak tanıtan Yasemin Köse ile Mine Koç imzasına teslim edildiğini, dolayısıyla davacı tarafin teslime ilişkin iddiasının tamamen uydurmave taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunu, müvekkili şirket tarafından ürünlerin sağlam olarak teslim edildiğini, istif, yükleme sorumluluğunun davacı taraf ait olduğunu, kötü yükleme ve istiften dolayı sorumlu olmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/10/2017 tarih, …. E. ………K. Sayılı kararı üzerine dosyanın tarafların ve konusunun aynı olduğu görülmekle mahkememiz dosyası ile arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla dosyalarının mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
BİRLEŞEN İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2017/622 ESAS, 2017/949 KARAR
SAYILI DOSYASINDA
İDDİA: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesi ile davalı borçlu hakkında Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, davalıya 7 örnek ödeme emri gönderdiğini, davalının borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalı borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle itirazın iptaline % 20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkili hakkında açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “Davacı ile davalı tarafın birleşen davada davacının davalıdan alacaıklı olup olmadığı alacağın miktarı hususlarında uyuşamadıkları görüldü. Asıl davada tarafların davacının davalıdan satın almış olduğu malların davacıya nerede teslim edildiği davalının malların Suudi arabistan’a kadar tesliminden sorumlu olup olmadığı taraflar arasında satın alınan ürünün taşınması hususunda ayrıca bir sözleşme olup olmadığı ürünün kolilenmesi istiflenmesi paketlenmesi yüklenmesinden kimin sorumlu olduğu şayet davalının bundan sorumlu olup olmadığı şayet sorumlu ise ürün teslim sırasında bundan kaynaklı bir zayi oluşup oluşmadığı şayet davacının bu zayi nedeniyle zararının olup olmadığı zararının miktarı aynı zamada zararın hangi üründen- satışa konu üründen mi- kaynaklandığı davacının davalıya süresi içerisinde zayi bildiriminde bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşamadıkları görüldü.” şeklinde belirlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmıştır.
Mahkememiz 15/05/2018 tarihli celsesi ara kararı uyarınca tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde uyuşmazlık konusu hakkında rapor düzenlenmesi için dosyanın bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti 19/03/2019 tarihli raporunda; 15.11.2016 TARİH ….no.lu gümrük beyannamesi ile yurt dışı edilen malların konulduğu …. numaralı konteynerın gümrük muayene sahasına alındığında, Biber salçalarının düzensiz ve kötü istiflemeden dolayı kolilerin patlamış halde olduğu, ayrıca şişmiş kutuların bulunduğu, boşaltma esnasında mallardaki telefatın görüldüğü, telefatın maldaki üreteci ülkeyi ilgilendiren patlamadan kaynaklı olduğunun belirtildiği, ihraç konusu biber salçalarındaki ambalaj patlaması, şişme ve bozulmaların; Kötü istifleme ve soğuk zincirde taşınmamasından mı, yoksa üretim hatasından mı kaynaklandığı konularında gıda mühendisi uzman bilirkişiden görüş alınmasının yerinde olacağı, gıda mühendisinin görüşleri alındıktan sonra yeniden değerlendirme yapılmak kaydıyla; Asıl dava yönünden; Davacının davalıdan alacak talep edemeyeceği, Mahkememiz aksi kanıda ise rapor içeriğinde yapılan hesaplama gereği davacının davalıdan 115.089,46.-TL. talep edebileceği, birleşen dava yönünden; Davacı yan kusurlu kabul edilmezse davalıdan, takip tarihi itibarı ile 17.384,50.-TL talep edebileceği, davacı yan hasar nedeni ile kusurlu kabul edilir ve asıl davada davacının 115.089,46.-TL alacak hakkına karar verilecek olursa, davacının da davalıdan 17.384,50.-TL.alacağını talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Mahkememiz 29/09/2020 tarihli celsesi ara kararı uyarınca dosya Gıda Mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek; Taraflar arasındaki alım satıma konu gıdalarda meydana gelen zararın üretim hatasından mı ambalaj ve yükleme hatasından mı ve sair başka nedenlerden dolayı kaynaklanıp kaynaklanmadığı üreticinin kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda dosya içerisinde yer alan 19/03/2019 tarihli bilirkişi heyet raporu da değerlendirilmek suretiyle de rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi 08/02/2021 tarihli raporunda; Cd’de Örnek 1 ve örnek 2 olarak yer alan videolardaki konteynırdaki hasar gören ürünlerin hasar görmesine hatalı yükleme, hatalı istif ya da hatalı nakliyeden birinin veya birkaçının sebep olabileceği, hasarın miktarının video ve fotoğraflardan tespit etmenin mümkün olmadığı, Cd’de örnek 3 ve örnek 4’de yer alan hasarın hatalı yükleme, hatalı istif, hatalı nakliye, hatalı indirmeden birinin veya birkaçının sebep ola bileceği, bir veya birkaç pet ambalajlı ürünün patlamasıyla meydana gelmiş olduğu, yine görüldüğü kadarıyla 1 palette hasar meydana geldiği, diğer paletlerde ambalaj kirliliği dışında bir hasar gözlenmediği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede taraf defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre asıl dava davacısının ticari defter ve kayıtlarına göre davalı tarafa 17.384,50- TL borçlu olduğu anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında sözleşmeye konu emtianın teslim yerinin davalı/birleşen dava davacısının fabrikası olduğu hususunda bir tartışma bulunmamaktadır. Yine taraflar arasında üretimden kaynaklı bir ayıbın olmadığı hususunda da bir tartışma bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf konusu sözleşmeye konu emtianın taşınması için yapılan istiflemenin uygun olup olmadığı hususudur. Dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelere göre davacı dava konusu emtiayı davalının fabrikasından teslim almış ve bunu yurtdışına göndermiştir. Ve yine gümrük işlemleri ile konteynırların mühür işlemlerinin de davacı tarafından yaptırıldığı belirlenmiştir. Davacı alıcı istiflemede bir ayıp olup olmadığı hususunu kontrol ederek mühürleme işlemlerini yaparak konteynırın gönderilmesine sağlaması gerektiği belirtilerek istifleme nedeniyle davalı satıcının bir sorumluluğunun olmadığı bilirkişi raporunda belirtilmiştir.
Davacı birleşen dava davalısının, davalı birleşen dava davacısına iade faturası ve zararına ilişkin fatura kesmediği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre emtianın teslim yeri davalının fabrikası olduğuna göre nakliye sırasında meydana gelen zarardan davalı tarafın sorumlu olmadığı anlaşılmakla birlikte gıda mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporundan da sözleşmeye konu üründe üretim ve ambalaj hatası olmadığı bildirilmiş olduğu dikkate alındığında meydana gelen zarardan davalı birleşen dava davacısının sorumluluğunun bulmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de birleşen itirazın iptali davasında asıl alacak üzerinden takibin iptali talep edilmiş ve bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır.
Davacı birleşen dava davalısının ticari defter ve kayıtlarına göre de davalı birleşen dava davacısına 17.384,50-TL borçlu olduğu ve bu hususta taraflar arasında bir tartışa bulunmadığından tarafların ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamına göre asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) ASIL DAVA AÇISINDAN
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 2.629,54-TL’den mahsubu ile bakiye 2.570,24-TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 18.577,75-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B) BİRLEŞEN İZMİR 4. ATM’NİN 2017/622 E. 2017/949 K. SAYILI DAVASI AÇISINDAN
1-Davanın KABULÜ ile;
-Davalının Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2017/1111 Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine itirazının kısmen iptali ile, 17.384,50-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-İİK madde 67 gereğince hüküm altına alınan alacağın %20 ‘si oranında hesaplanan 3.476,90-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 1.187,53-TL harçtan peşin alınan 296,89-TL’nin mahsubu ile bakiye 890,64-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 332,89-TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yargılama giderlerinin asıl dava davacısı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.15/12/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır