Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/329 E. 2022/173 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/329 Esas
KARAR NO : 2022/173

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2017
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirketin bayii olduğunu,davacının davalıdan mal almakta olduğunu ve mal alımına dayalı borç ödemelerini çek vasıtasıyla gerçekleştirdiğini,davacının borçlara karşılık davalı şirketlere Nisan,Mayıs,Haziran,Temmuz 2016 vade tarihli çekler keşide ettiğini,bu çeklerin vade tarihleri gelmeden davalı şirketler tarafından davacının davalılara garanti ettiği teminat mektuplarının bozdurularak paraya çevrildiğini,ödeme tarihleri gelmeden teminat mektuplarının paraya çevrilmesi nedeniyle davalı şirketler tarafından TTK m.121 hükmüne aykırı davranılarak davacının zarara uğratıldığını,davacının uğradığı zararların tazmin edilmesi için davalılara ihtarname keşide edildiğini,bayilik ilişkisinin sonlandırılmasından kaynaklanan zararlara ilişkin olarak davalılar tarafından ödeme yapılmadığını,davalı tarafça haklı bir sebep olmaksızın ve de feshin öneline uyulmadan bayilik ilişkisi sona erdirildiğinden sona eren bu ilişki nedeniyle davacı şirketin zararının söz konusu olduğunu,davacının uğramış olduğu zararların tespit edilmesinin ardından 100.000.TL nin işleyecek temerrüt faizi ile davacıya verilmesine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı tarafın mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının sunduğu bir takım evraklarla davalılardan….San.A.Ş.nin bayisi olduğunu iddia ettiği,dolayısıyla diğer davalılara husumet yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, öncelikle diğer davalılar ….A.Ş. Ve …… A.Ş. yönünden husumet itirazında bulunduklarını,davacının davalı 3 şirkete karşı tazminat talebinde bulunduğunu,dava dilekçesinde talep edilen 100.000.TL tazminatın ne kadarının hangi davalı şirketten talep edildiği konusunda bir açıklık bulunmadığını, davacının davalılardan hiçbirinin acentası olmadığını, davacının hiçbir davalı nam ve hesabına işlem yapmadığını,bayi olduğuna ilişkin olarak sadece …A.Ş.nin bayiliğine ilişkin davacı tarafından belge sunulduğunu,dolayısıyla davacı ile davalı hiçbir şirket Aarasında acentalık ilişkisi bulunmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkini sonlanmadığını, davacının davalıdaîj mala almamasının kendi tasarrufu olduğunu, bozulması ve ticari riskinin artması nedeniyle davalıya vermiş olduğu teminatların alacağa karşılık nakde çevrildiğini,teminatların nakde çevrileceğinden davacının bilgisi olduğunu, davacı tarafın iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğundan reddine karar verilmesini, davalılar ….A.Ş. ve … A.Ş. yönünden davanın husumet yönünden reddine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “Davacı ile davalı tarafın taraflar arasında bayilik sözleşmesi bulunup bulunmadığı, söz konusu sözleşmenin tarafı olarak görülen … Çimento San. A.Ş dışındaki diğer davalılarla davacı arasında bir bayilik ilişkisinin olup olmadığı, söz konusu sözleşmenin süresi de göz önüne alınarak sözleşmenin süre sonunda sonlanıp sonlanmadığı, sözleşmenin uzayıp uzamadığ, söz konusu sözleşme ilişkisi devam ediyor ise davalı tarafça haklı sebep olmadan fesh edilip edilmediği şayet haksız bir fesih var ise davacının davalıdan denkleştirme tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarında uyuşamadıkları görüldü.” şeklinde belirlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişi …… ve …….’dan rapor alınmış bilirkişilerce 08/01/2019 tarihli ön bilirkişi raporunda : bilirkişi heyetinden istenilen hususlar yapılması gereken incelemeler bu incelemeler kapsamında dava konusu denkleştirme tazminatına yönelik taleplerin değerlendirilebilmesi yönünde öncelikle davacı yandan söz konusu taleplerine esas olabilecek yasal defter ve dayanak belgelerin temini istenmiş ise de ; geçen uzun dönem içinde bu belgelere ulaşmak bunlar üzerinde inceleme yapmak ve karar vermeye elverişli rapor tanzim edebilmek mümkün olmadığı gerekçesi ile rapor düzenlemeksizin dosyayı iade etmişlerdir.
Daha önce görevlendirilmiş olan bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş ise de …’un bilirkişi listesinden silinmiş olması ve talebe rağmen bilirkişi bölge kurulu tarafından haricen görevlendirilmesinin kabul edilmemesi nedeniyle mali müşavir …’ten rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi … 18/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda ;”Dava dosyası ve tarafların yasal defter ve muhasebe kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda işbu raporun inceleme, değerlendirme ve tespitler bölümünde ayrıntısı ile belirtilen bilgiler ışığında, Davacı … Gıda İşlt.San.Tic.A.Ş.’nin 2016 yılına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterlerinin uyumlu olduğu, Davalı Davalı … Sanayi Anonim Şirketi’nin 2015-2016 yılı yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterlerinin uyumlu olduğu, Davalı …’nin 2016 yılı yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterlerinin uyumlu olduğu, Davalı … Çimento Sanayi Türk Anonim Şirketi’nin 2015-2016 yılına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterlerinin uyumlu olduğu, Davalı …’nin 19.04.2019 tarihi itibari ile davacı şirketten 372.817,71-TL’si cari hesap, 1.355.267,57-TL’si vadesi gelmemiş çek olmak üzere toplam 1.728.085,28-TL tutarında alacak bakiyesi bulunduğu, Davalı …’nin 19.04.2019 tarihi itibari ile davacı şirketten 2.592,922,15-TL’si cari hesap bakiyesi, 3.152.100-TL’si vadesi gelmemiş çek olmak üzere toplam5.745.022,15-TL tutarında alacak bakiyesi bulunduğu, Davalı … Çimento Sanayi Türk Anonim Şirketi’nin davacı şirketten 19.04.2019 tarihi itibari ile 22.913,89-TL tutarında cari hesap alacağı bulunduğu, Bu durumda davacı … Gıda İşlt.San.Tic.A.Ş’nin 19.04.2019 tarihi itibari ile davalı şirketlere 2.988.653,75-TL’si cari hesap bakiyesi, 4.507.367,57-TL”’si vadesi gelmemiş çek bedeli olmak üzere 7.496.021,32-TL tutarında borç bakiyesi bulunduğu, İşbu borç bakiyesine istinaden davalı şirketler tarafından 9.200.000-TL tutarındaki 12 adet teminat mektubunun paraya çevrilerek bedelin 7.496.021,32-TL tutarındaki borç bakiyesine mahsup edildiği, teminat mektuplarından bakiye kalan 1.703.978,68-TL’nin ise davalı şirketler tarafından ilgili bankalara iade edildiği, tarafların yasal defterlerine göre, davacı … Gıda İşlt.San.Tic.A.Ş.’nin 24.03.2017 dava tarihi itibari ile herhangi bir borç/alacak bakiyesi bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacı yanca bayilik ilişkisinin haklı bir sebep olmadan feshi sebebi ile bir zararın söz konusu olduğu belirtilmişse de işbu zarar ile ilgili dava dosyasında somut bir bilgi ve belgenin ibraz edilmemesi sebebi ile tarafımca herhangi bir hesaplama yapılamadığı, davacı yanca söz konusu zararın yasal defter dayanağı belgeler ile somutlaştırılması neticesinde bir hesaplamanın yapılmasının mümkün olabileceği, Dava dosyası kapsamında yapılan incelemelerde taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının uzmanlık alanım dışında olması sebebi ile tarafımca tespitinin mümkün olmaması sebebi ile öncelikle Sayın Mahkeme tarafından, Davacı ile davalı taraf arasında bir bayilik sözleşmesi olup olmadığı, sözleşmenin tarafı olarak görünen … Sanayi Ticaret A.Ş. dışındaki diğer davalılarla davacı arasında bir bayilik ilişkisi olup olmadığı, söz konusu sözleşmenin süre sonunda sonlanıp sonlanmadığı, sözleşmenin süresinin uzayıp uzamadığı, sözleşme ilişkisi devam ediyor ise davalı tarafça haklı sebep olmadan fesih edilip edilmediği, haksız fesih söz konusu ise davacının davalıdan denkleştirme tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir”. Şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce aldırılan her iki bilirkişi raporunda da bilirkişilerin raporlarını sağlıklı düzenleyemedikleri bunun sebebinin ise birden fazla davalıya karşı birden fazla dava ve talebin yöneltilmiş olmasından kaynaklandığı ve ayrıca davacının dava dilekçesinde taleplerini her bir davalı açısından ayrıştırmadığı anlaşıldığından davacı vekiline taleplerini her bir davalı açısından ayrıştırması için süre verilmiş olup, davacı vekili 23/03/2020 tarihli beyan dilekçesi ile her bir davalı açısından taleplerini somutlaştırmış ve dava miktarını belirlemiştir. Davacının beyan ve dava dilekçesi ile dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Davacı dava dilekçesi ile üç davalıya davasını yöneltmiş olup üç davalı hakkında da portföy tazminatı ile birlikte teminat mektuplarının erken nakde çevrilmesi sebebiyle uğramış olduğu zararın tazminini talep etmiş ise de taraflar arasında var olduğu bildirilen bayilik sözleşmesinin davalılardan sadece … San. A.Ş arasında yapılmış olması diğer davalılar ile yazılı bir bayilik sözleşmesinin bulunmamış olması ile birlikte dosya kapsamı da dikkate alınarak usul ekonomisi de gözetilerek her bir davalı açısından mahkememizin ……E. Sayılı dosyası ile açılan davaların tefrikine karar verilmiştir. Tefrik kararı sonrasında işbu dosya yönünden uyuşmazlık Davacı ile davalı arasındaki bayilik sözleşmesinden dolayı davacının davlıdan portföy (denkleştirme) tazminatı talep edebilip edemeyeceği noktasında toplanmıştır.
Tefrik kararı sonrasında yukarıda esası belirtilen dava dosyasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık taraflar arasında bir bayilik sözleşmesi bulunup bulunmadığı ve yine bayilik sözleşmesinde davacıya münhasır satış yetkisi verilip verilmediği davacının davalıdan portföy tazminatı talep edebilmesi için gerekli şartların var olup olmadığının tartışılması gerekmiştir.
Dosya içerisinde yer alan taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi incelendiğinde bayilik sözleşmesinin tanzim tarihine ilişin düzenlemenin bulunmadığı boşluklar şeklinde sözleşmede yer verildiği fakat bu boşluğun doldurulmadığı sözleşmenin 7. Maddesinde “sözleşmenin 31/12/1999 tarihine kadar geçerli olacağı bu süre sonunda sözleşme hiçbir ihtar ve hükme hacet kalmaksızın kendiliğinden infisah eder.” hükmüne yer verildiği ve yine maddenin devamında yenilenmenin yazılı suretle yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelere göre taraflar arasında 1999 yılı için düzenlenmiş bulunan dağıtım sözleşmesinin yenilendiğine dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır ve yine taraflar arasında 1999 yılına ilişkin bayilik sözleşmesinde tek satıcılığa ilişkin somut bir bölge belirlenmemiş sözleşmede buna ilişkin yer verilen bölüm taraflarca doldurulmamıştır.
Davacının davasında portföy tazminatı talebinde bulunulmuş olması sebebiyle 28/01/2021 tarihli duruşmada taraf vekillerine; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinden dolayı davacının sırf davalı ürünlerini satıp satmadığı bayilik ve tek satıcılık kapsamında bölge belirlenmiş olup olmadığı, markanın tanıtımı ve piyasada yaygınlığının sağlanması için reklam tanıtım ve pazarlama faaliyetleri konusunda davacı ve davalının faaliyet ve harcamalarına ilişkin beyanda bulunmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiştir.
Davacı vekili beyan dilekçesi ile birlikte müvekkiline ait bir kısım boş dosya ve antetli kağıt broşür belge sunmuştur. Davacı vekili beyanında müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki bayilik sözleşmesi nedeniyle sadece davalının beton mamulü ürünlerini sattığını başka firmaya ait beton satışının olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin beyan dilekçesi ekinde sunmuş olduğu belgeler incelendiğinde davalı tarafından düzenlenmiş 1999 yılına ait başarı belgesi plaketinin olduğu ve yine davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş olan yetkili satıcı belgesinin bulunduğu görülmüştür. Ayrıca davacı firmaya ait kataloglar incelendiğinde davacının inşaat malzemeleri satış faaliyetinde bulunduğu bu satış işlemini yaparken bir çok firmanın bayiliğini yaptığı ve ürün satışında bulunduğu görülmüştür. Davacı vekili tarafından sunulan katologda davacının……… markalarının satışını yaptığı ve yine showroom işletmesinde Vitra ve Atrema ürünlerini sattığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu belgelerden davacının belli bir bölgede davalının tek satıcısı olduğu anlaşılamamış olduğundan bu hususun açıklığa kavuşturulması için 15/04/2021 tarihli ara karar ile davalı … San AŞ vekiline müvekkilinin davacının tek satıcı olduğunu iddia ettiği bölgede bulunan başkaca alıcılara mal satışına ilişkin 2000 yılından bu tarafa faturaları sunması için süre verilmiş davalı vekili beyan dilekçesinde 2000 yılından bu yana 21 yıllık süreçteki satış ve faturalarının çok hacim kaplayacağı davacı tarafça bölge bildirilmesi halinde buna karşı beyanda bulunacağını beyan etmiş olması nedeniyle 03/06/2021 tarihli celsede; davacı vekiline davalının tek satıcısı olduğuna ilişkin olarak sözleşmede bölge ve şehir belirtilmemiş olması ve hangi şehir/ ilçede idari birimde davalının tek satıcısı olduğu hususunda beyanda bulunmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş olup, belirtilen kesin süre için de beyanda bulunmadığı takdirde tek satıcısı olduğunu iddia ettiği bölge/ şehir/ ilçe / idari birimi bildirmediği takdirde tek satıcılık sözleşmesine ilişkin iddiasını somutlaştırmadığı kabul edilerek karar verileceği hususu ihtar edilmiştir. Davacı taraf ihtarata rağmen tek satıcı olduğunu iddia ettiği bölge ve idari birimlere ilişkin beyanda bulunmamıştır.
03/06/2021 tarihli celsede davalı tarafa davacının tek satıcı olduğunu iddia ettiği bölgelere ilişkin müvekkilinin başka satıcı ve işletmelere yapmış olduğu satışlara ilişkin bilgi belge ve faturaları sunması için süre verilmiş davalı vekili 30/06/2021 tarihinde ön bürodan sunmuş olduğu dilekçe ekinde çok sayıda fatura örneği sunmuş olup, bunların hepsinin beton satışına ilişkin olduğu ve 2000 yılından sonraki değişik yıllara ait olduğu, bu satışların Ege Bölgesinde bulunan değişik illerdeki birden çok müşterilere ait olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin 30/06/2021 tarihli ön bürodan sunmuş olduğu faturalar incelendiğinde davacının iddiasının aksine davalı şirketin Ege Bölgesinde bulunan birçok müşteriye direk satışta bulunduğu Ege Bölgesinde davacının davalının tek satıcısı olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelere göre davacı Ege Bölgesinde davalının tek satıcısı olduğunu ( 2000 yılından davanın açıldığı 2017 yılına kadar olan dönemde ) ispat edememiştir. Aksine dosya içeresinde yer alan bilgi ve belgelere göre davalının Ege Bölgesinde yer alan bir çok firmaya direkt satış yaptığı davacının da münhasır satış yetkisi olmaksızın davalının ürünlerini satan bayilerden/satıcılardan birisi olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı tek satıcılık sözleşmesinden kaynaklı olarak portföy tazminatı talebini TTK madde 121 kıyasen uygulanması yolu talep ettiği görülmüş ise de taraflar arasında akdedilmiş bulunan bayilik sözleşmesinin sözleşme hükmü gereğince 31/12/1999 tarihinde kendiliğinden sona erdiği fakat sonrasında davacının davalı ürünlerini satmaya devam ettiği devam eden bu ticari ilişki döneminde taraflar arasında geçerli ve belirli bir bölgeyi açıkça belirten davacıya tek satıcılık hakkı tanıyan bir sözleşmenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı davalının ürünlerini satan bir çok satıcıdan bir tanesi olup taraflar arasında 2000 yılından sonrası döneme ilişkin yazılı bir sözleşme de bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki 1999 yılına ilişkin tanzim edilen sözleşmenin geçerli olduğu biran için kabul edilse dahi 1999 yılı için düzenlenen sözleşmede belirli bir bölge belirtilmemiş olması ve 2000 yılından sonra tarafların uygulaması ile de Ege Bölgesinde davacının tek satıcı olmadığı anlaşılmıştır. Portföy tazminatı ancak tek satıcıya tanınan bir haktır. Tek satıcılık sözleşmesi ise yazılı olarak ortaya konulmak zorundadır, dosya kapsamına göre davacı 2000 yılından sonraki dönem için davalının tek satıcısı olduğunu ispat edememiştir.
TTK’nın 122. maddesi uyarınca denkleştirme (portföy) tazminatı talep edebilmek için davacıya sözleşmede tekel hakkı verilmiş olmasının şart olduğu, taraflar arasında 2000 yılından sonraki dönemi kapsayan geçerli yazılı bir sözleşme bulunmadığı davacının davalı ürünlerini satan satıcılardan bir tanesi olduğu dolayısı ile tekel hakkına sahip tek satıcı olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı Ege Bölgesinde iddia ettiği gibi davalının ürünlerini satan tek satıcı olduğunu yazılı delille veya sair belgelerle ispat edememiştir. Tek satıcılık sözleşmesi ancak yazılı olarak ispat edilmek zorundadır. Portföy tazminatı ancak tek satıcıya tanınan bir haktır. Davacı davalının tek satıcısı olduğunu ispat edemediğinden davacının portföy tazminatı talebinin reddi gerekmiştir (Yargıtay 11. H.D. 2020/2991 E. 2021/4968 K., Sakarya BAM 7. H.D. 2020/1639 E. 2021/1220 K., İstanbul BAM 44. HD. 2020/486 E. 2021/610 K., İsatnbul BAM 43. H.D. 2020/603 E. 2021/764 K. Sayılı ilamları).
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 1.707,75-TL ‘den mahsubu 1.627,05-TL’nin karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 11.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı03/03/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza
¸