Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/328 E. 2021/865 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/328 Esas
KARAR NO : 2021/865

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/03/2017
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; 18.10.2026 tarihinde Karşıyaka … bulvarı üzerinde seyir halinde olan ve davacıların yolcu olarak bulunduğu sürücüsü …’ın idaresindeki … plakalı aracın… plakalı araç ile çarpışması neticesinde davacının yaralandığını, davayı … plakalı aracın ZMMS poliçesi ile sigortalandığı davalı şirkete açıldığını, davanın safahatında rapor alındığında davacının geçici iş göremezlik süresi ve maluliyet oranı açığa çıkacağını, davalı şirkete 01.03.2017 tarihinde başvuru yapılmış olup hasar dosyaları açılmasına rağmen ödeme yapılmadığını, fazlaya ilişkin dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacılar adına 50TL geçici iş göremezlik 50TL maluliyet tazminatı olmak üzere 200TL davalıdan başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesi dava masrafları ve vekalet ücreti davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep edilmektedir.
Davacı vekili, 17/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; Dava dilekçemizde HMK 107 gereği fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile müvekkil için talep ettiğimiz 100,00-TL tazminat bedelinin arttırılarak 39.514,97-TL’nin başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak tarafımıza ödenmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin aleyhine başvuru yapılan davalı üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; Davacının maluliyet durumu ve sürekli sakatlık oranının ATK 3.İhtisas dairesinden erişkinler için engelli değerlendirmesi hakkında yönetmelik kapsamında alınacak rapor ile tespit edilmesine, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, 1 nolu ara karardan rücu edilerek rapor aldırılmasına karar verilmesini talep edilmektedir.
DELİLLER: Hastane tedavi evrakları, Polis merkezinde alınan ifade tutanakları, kaza tutanakları, Karşıyaka Cum. Baş. soruşturma dosyası, tanık beyanları, bilirkişi raporu, delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumlarının tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapora göre; “…18.10.2016 tarihli trafik kazasında; Davalı sigorta şirketinde ZMSS poliçesi bulunan … plakalı otomobil sürücüsü …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 46 ve 48/5 Maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna tamamen hatası ile etken olduğu, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin ve sigortalı araç içinde yolcu olarak bulunan davacının kazanın oluşuna etken bir davranışı bulunmadığı, davalı sigorta şirketinde ZMSS poliçesi bulunan … plakalı araç sürücüsünün %100 kusur oranına göre, davacı …’in geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatlarının; Geçici iş göremezlik tazminatı 3.957,94.-TL,Kalıcı iş göremezlik tazminatı 35.557,03.-TL tutarında hesaplandığı, hesaplanan tazminatların 23.07.2017 tarihinde muaccel olduğu, temerrüt faizinin yasal faiz olabileceği …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Davacı …’ın maluliyet oranının tespiti için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan rapora göre; “… Davacı …’nın meslekte kazanda gücündeki azalma oranının18/10/2016 tarihli trafik kazasına bağlı birden fazla arızası olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında sürekli sakatlık oranının %1 olarak bulunduğu, tıbbi iyleşme süresinin 3 (üç) ay olduğu,
Davacı …’in meslekte kazanda gücündeki azalma oranının18/10/2016 tarihli trafik kazasına bağlı birden fazla arızası olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında sürekli sakatlık oranının %2 olarak bulunduğu, tıbbi iyleşme süresinin 3 (üç) ay olduğu…” tespit edilmiştir.
Maluliyet raporuna yapılan itiraz üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulundan alınan rapora göre; “….kızı,….doğumlu …’ın 18.10.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği,
Osman Nuri kızı 1993 doğumlu …’in 18.10.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği…” tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan 07/09/2021 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; “…1-18.10.2016 tarihli trafik kazasında; Davalı sigorta şirketinde ZMSS poliçesi bulunan … plakalı otomobil sürücüsü …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 46 ve 48/5 Maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna tamamen hatası ile etken olduğu, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin ve sigortalı araç içinde yolcu olarak bulunan davacının kazanın oluşuna etken bir davranışı bulunmadığı,
2-Davalı sigorta şirketinde ZMSS poliçesi bulunan … plakalı araç sürücüsünün %100 kusur oranına göre, davacı …’in geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatlarının;
Geçici iş göremezlik tazminatı 3.957,94.-TL
Kalıcı iş göremezlik tazminatı 35.557,03.-TL tutarında hesaplandığı,
3-Hesaplanan tazminatların 23.07.2017 tarihinde muaccel olduğu, temerrüt faizinin yasal faiz olabileceği …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Davacıların yolcu olarak içinde bulundukları dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki 35ZL986 plaka sayılı araç ile dava dışı 35KD600 plaka sayılı aracın karşılıklı gerçekleştirmiş oldukları kaza neticesinde yaralandıkları, kazanın oluşumunda 35ZL986 plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olduğu ileri sürülmüş, aracın KZMMS sigortacısı olan davalı şirketten geçici ve sürekli iş gücü kaybı tazminatı talep edilmiştir.
2-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
90. Maddesinde, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun… öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun… düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
3-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
4-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
5-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
6-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
7-Mahkememizce davacının zararı olup olmadığı ve varsa miktarı ile davalının sorumluluğunun sınırının tespiti için öncelikle kusur incelemesi yapılmıştır.06/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda “18.10.2016 tarihli trafik kazasında; Davalı sigorta şirketinde ZMSS poliçesi bulunan … plakalı otomobil sürücüsü …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 46 ve 48/5 Maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna tamamen hatası ile etken olduğu, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin ve sigortalı araç içinde yolcu olarak bulunan davacının kazanın oluşuna etken bir davranışı bulunmadığı” şeklinde kanaat bildirildiği görülmüş olup davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan aracın sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, yolcu olarak kazaya karışan davacıların kazanın gerçekleşmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede de davalılara izafe edilen kusur oranlarının kazanın oluş şekli itibariyle hukuka ve hakkaniyete uygun olduğu, davacıların bulunduğu konum ve kazanın gerçekleşme şekli itibariyle bir kusurunun bulunmadığı, kazanın salt davalının sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kusurundan kaynaklandığı değerlendirilmiş ve bilirkişi raporuyla belirlenen kusur oranları mahkememizce de benimsenmiştir.
8-Davacıların kaza nedeniyle uğramış oldukları geçici ve kalıcı iş gücü kaybı bulunup bulunmadığı hususunda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevk edilmiş, düzenlenen 16/04/2018 tarihli raporda;
“… Davacı …’nın meslekte kazanda gücündeki azalma oranının18/10/2016 tarihli trafik kazasına bağlı birden fazla arızası olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında sürekli sakatlık oranının %1 olarak bulunduğu, tıbbi iyleşme süresinin 3 (üç) ay olduğu,
Davacı …’in meslekte kazanda gücündeki azalma oranının18/10/2016 tarihli trafik kazasına bağlı birden fazla arızası olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında sürekli sakatlık oranının %2 olarak bulunduğu, tıbbi iyleşme süresinin 3 (üç) ay olduğu…” tespit edilmiştir.
Maluliyet raporları taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketinin raporlara karşı bir itirazı olmamış, davacılar vekilince raporlara itiraz edilmiştir.
İtiraz sonrası dosya Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’na tevdi edilerek maluliyet raporu düzenlenmesi istenmiş, dosyaya sunulan 28/12/2020 tarihli ATK raporuna göre davacı …’in kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, geçici iş gücü kaybı süresinin ise 3 ay olduğu belirtilmiştir.
Her ne kadar ATK 2.İhtisas Kurulu’nca düzenlenen rapor ile davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı tespit edilmiş ise de dosyaya sunulan 16/04/2018 tarihli maluliyet raporuna davalı sigorta şirketi tarafından itiraz edilmediği, bu raporda gösterilen maluliyet oranının davacı lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilerek davacı … yönünden bu kazanılmış hakkı korunmak suretiyle aktüerya hesabı yapılmıştır.
Diğer davacı … … yönünden davacı ile davalı şirket arasında uzlaşma sağlandığı ve ödeme karşılığında davadan 03/03/2021 tarihinde feragat edildiği gözetilerek aktüerya hesabı yapılmamıştır.
9-Dosyaya sunulan 06/09/2021 tarihli aktüerya raporunda, hesaplamanın TRH-2010 yaşam tablosuna ve progresif rant yöntemi kullanılarak Yargıtay içtihatlarına uygun şekilde düzenlendiği görülmüştür. Bilirkişi raporuna göre; “Davalı sigorta şirketinde ZMSS poliçesi bulunan … plakalı araç sürücüsünün %100 kusur oranına göre, davacı …’in geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatlarının;
Geçici iş göremezlik tazminatı 3.957,94.-TL
Kalıcı iş göremezlik tazminatı 35.557,03.-TL tutarında hesaplandığı,
3-Hesaplanan tazminatların 23.07.2017 tarihinde muaccel olduğu, temerrüt faizinin yasal faiz olabileceği …” şeklinde hesaplama yapıldığı görülmüş olup hesaplamanın hukuka ve yargısal içtihatlara uygun olduğu değerlendirilerek hükme esas alınmıştır.
10-Davacılar dava konusu kaza sırasında yolcu konumunda bulunmakta iseler de davalı tarafça hatır taşıması yönünde bir savunma ileri sürülmediğinden ve bu husus resen gözetilmeyeceğinden tazminat miktarlarında herhangi bir indirim yapılmamıştır.
11-Davacı … yönünden davadan feragat edilmiş ise de feragatin bir ödemeye dayalı olarak gerçekleştirilmiş olduğu hususu gözetilerek yargılama giderlerinden davacı sorumlu tutulmamıştır.
12-Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden dava açılış öncesi davalı sigorta şirketine yazılı başvuru yapıldığı ve 17/03/2017 tarihi itibariyle davalı şirketin temerrüde düşürüldüğü gözetilerek bu tarihten itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
13-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda detaylı olarak gösterildiği üzere, dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, bu hususta mahkememizce alınan rapor ve ceza yargılaması sırasında alınan raporun birbiri ile uyumlu olduğu, davacı … …. yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, diğer davacı … yönünden ise ilk olarak alınan maluliyet raporunda %2 oranında kalıcı maluliyet tespit edildiği, itirazen alınan ATK raporunda ise kalıcı maluliyet bulunmadığının belirlendiği, ilk maluliyet raporuna davalı şirket tarafından itiraz edilmemesi nedeniyle davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek %2 kalıcı maluliyet ve 3 aylık geçici maluliyet zararına göre tazminat hesaplaması yapıldığı, aktüerya hesabının Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin güncel içtihatlarına uygun olduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın … YÖNÜNDEN KABULÜ İLE, poliçe limitlerini aşmamak kaydı ile 3.957,94-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 35.557,03-TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına 17/03/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Davacı …’ın davası yönünden feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.428,90.-TL harçtan peşin olarak alınan 31,40-TL ile ıslah harcı olarak alınan 136,00-TL harcın mahsubu ile geri kalan 2.261,50-TL. ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.333,55-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı …’e verilmesine,
b-Davacı …….’in feragati davalı sigorta şirketinin zararı gidermesi nedeniyle gerçekleştirildiğinden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 136,00-TL toplamı 167,00-TL. harcın davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
6-Davacılar tarafından başvuru harcı, posta masrafı ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 2.729,68‬-TL. yargılama gideri ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde gerçekleştirilen muayene ücretleri(206,00-TL, 203,00TL, 118,00-TL, 330,00-TL, 330,00-TL, 50,00-TL) toplamı 1.347,00-TL maluliyet tespitine yönelik sağlık harcaması toplamı 4.076,68‬-TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde ve resen yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/10/2021
Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸