Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1020 E. 2023/398 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1020 Esas
KARAR NO : 2023/398
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2017
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkil şirketin 25.01.2010 tarihinde sicile tescil edilerek ve 02.02.2010 tarihinde ticaret sicil gazetesinde yayınlanarak kurulduğunu, davalının şirketin kurucu ortağı olduğu gibi kuruluştan itibaren yönetim kurulu başkanı olarak yer aldığını, 06.04.2014 tarihli karar ve 22.04.2010 tarihinde yayınlanan ticaret sicil gazetesi ile de tek imzalı tam yetkili müdür olarak atandığını, eklerdeki ticaret sicil gazetesi eklerinde de görüleceği üzere dönem dönem bu yetki başkalarıyla paylaşılsa da genel olarak ve devamlı her tür imzaya yetkili kişinin hep davalı olduğunu, 2014 yılı yerel seçimlerden sonra şirket yönetiminin değiştiğini, yeni yönetim şirket defter ve hesaplarında inceleme yaptırdığını birçok usulsüzlüğe rastlandığını, şirketin zarara uğratıldığını fark ettiğini, dinlenen işçilerden davalının şahsi firması gibi akşamları gelip şirketin işlettiği cafeterya ve restuarant kasalarındaki nakitleri cebine alıp gidip, kayıtlara geçmesine engel olduğunu, yönetimin değişeceği hissedilince stoklardaki malların dışarı çıkarıldığı bilgilerine ulaşıldığını, müvekkil şirket defter ve kayıtları tanık anlatımları üzerinde mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile şirketin uğradığı gerçek zararın ortaya çıkacağını, davalı, müvekkil şirketin yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü olarak görev yaptığı süreçte görevini kötüye kullandığını, bütün alım satım işlemlerinde yetkisi dışına çıktığını, müvekkilinin, davalı tarafından uğratılmış olduğu işbu zararlar nedeniyle evvelce İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esasında kayıtlı bulunan dava dosyası üzerinden ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak kaydıyla, henüz alacak miktarı hesaplanabilir olmadığından kısmi dava açıldığını, söz konusu davanın 08/09/2017 tarihinde lehlerine sonuçlandığını, esas numarasını belirtmiş oldukları işbu dava dosyası incelendiğinde de görüleceği üzere, dosyada mevcut bilirkişi raporunda yer alan ve kesinleşen rakamlara nazaran, müvekkilinin, davalı nezdindeki tazminat alacağının, 467.952,46 TL olduğunu, ilk kısmi davada talep ettikleri ve lehlerine hükmedilen miktarın ise, bunun sadece 10.000 TL’lik kısmı olduğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş oldukları veçhile bu kez kısmi dava dilekçelerinde belirtmiş oldukları nedenlere ve sunmuş oldukları delillere istinaden, oluşacak yeni durumlara karşı yeni delil ileri sürme hakları saklı kalmak kaydıyla davalı nezdindeki bakiye tazminat alacağının faizi ile birlikte davalıdan alınıp taraflarına verilmesini teminen işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, açıklanan nedenlerle; müvekkilinin davalı nezdindeki 457.952,46-TL tutarındaki bakiye tazminat alacağının faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, avukatlık ücreti ile mahkeme masraflarının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davacı yanca müvekkil aleyhine ikame olunan iş bu dava haksız ve mesnetten yoksun olduğunu, davacı yan müvekkilinin şirket yönetim kurulu başkanı ve genel müdür olduğu dönemde görevini kötüye kullandığı, bütün alımlarda yetkisi dışına çıktığı , bu ve benzeri sebeplerle şirketi zarara uğrattığı gerekçesi ile , şirket zararı olan 457.952,46 TL nin müvekkilden tahsilini talep ettiğini, bunun kabulünün mümkün olmadığını, zira müvekkiline ithaf edilen vakalar gerçek olmaktan uzak olduğunu, davacı yanın bu davadan önce İzmir … Asliye Ticaret mahkemesinde aynı konuda fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10.000 TL talepli … E sayılı davayı açtığını, ,iş bu davada alınan bilirkişi raporları ile 467.952,46 TL zarar doğduğunun tespit edildiğini ve bu nedenle davanın kabulü yönünde karar kurulduğunu, davacının da bu dava ve rapora dayanarak iş bu davayı açtığını, davacı yanca daha önce açılan ve karara çıkan o dosyanın henüz kesinleşmediğini, zira gerekçeli kararı henüz taraflara tebliğe dahi çıkmadığını, kararın taraflarına tebliği durumunda karara karşı İstinaf yoluna gidileceğini, çünkü iş bu kararın eksik inceleme neticesinde hatalı kurulduğunu, öncelikle bu kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, daha önce açılan davada alınan ilk bilirkişi raporunda müvekkilden kaynaklanan açık tespit edildiğini, müvekkil tarafından yapılan itirazlar ve sunulan bir yılı kapsayan onaysız kasa defteri ile 1 adet tediye makbuzu ile tanık beyanlarının hiç dikkate alınmadığını, dinlenen davalı ve bir kısım davacı tanıkları şirketin faaliyet alanındaki birimlerde ,tüm işlerin ilgili birim müdürleri tarafından yapıldığı, tüm harcama ve giderlerin tediye makbuzu ile , harici kasa defterine işlenmek suretiyle yapıldığı, davalı müvekkilin hiçbir şekilde kendisine ödeme yapılmadığı ve para almadığı beyan edildiğini, bu hususların ne bilirkişi tarafından nede sayın mahkemece hiç dikkate alınmadığını, eksik ve hatalı düzenlenen bilirkişi raporuyla karar verildiğini, açıklanan nedenlerle, müvekkil aleyhine ikame olunan, haksız, mesnetten yoksun ve kötü niyetli davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dava dosyası, bilirkişi raporları, ticaret sicil kayıtları, şirketin ticari defter, kayıt ve belgeleri, genel kurul ve yönetim kurulu kararları ile sair kararlar, ihtarname, tanık, yemin, keşif, bilirkişi incelemesi ve ikamesi caiz sair delillere dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; İzmir … Asliye Ticaret Mah. … E sayılı dosya münderecatı, sunulu harici defterler, tanık beyanları ve bilirkişi incelemesi, sair yasal delillere dayandığı görülmüştür.
Celp ve incelenen İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında, davacı … ve İnş. Taah. Doğalgaz Maden Enerji Turizm Gıda Bil. San. Tic. AŞ tarafından davalın … aleyhine 22/12/2014 tarihli dava dilekçesi ile yöneticiliğin sorumluluğundan doğan tazminat istemli kısmi dava açıldığı, mahkemece tarafların delillerinin toplanıp, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu dosyaya temin edilen rapor içeriğinde dikkate alınarak, davalının 02/02/2010 tarihinden 09/04/2014 tarihine kadar davacı şirketin yönetim kurulu başkanı olarak zaman zaman tek başına, zaman zamanda başkaları ile birlikte imzaya yetkili olarak görev yaptığını görevden ayrıldığı 09/04/2014 tarihinde şirket defterlerinde olması gereken ve mevcut nakit farkından dolayı 313.420,38-TL ile kayıtlarda yer alan stok sayımına göre belirlenen stok arasındaki 154.532,08-TL stok farkından olmak üzere toplam 467.952,46-TL farkı davalının belgeye dayalı bir şekilde açıklayamadığından, davalının iş bu suretle oluşan şirket zararından sorumlu olduğundan bahisle davanın kabulü ile 10.000,00-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği,
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/09/2017 tarih ve … esas, … karar sayılı kabul kararının davalı tarafça istinaf edildiği, istinaf incelemesi sonucu İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesince verilen 12/01/2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı ile istinaf talebinin esastan red edildiği, iş bu karara karşı yapılan temyiz talebi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay … Hukuk Dairesi 08/09/2022 tarih, … Esas, … karar sayılı ilamı ile, istinaf kararının onanmasına karar verilerek, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamının 08/09/2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:Dava; şirket yöneticisinin sorumluluğundan doğan tazminat istemine ilişkin olup, tüm dosya kapsamı, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ve bu dosyaya temin edilen belge ve kayıtlar ile tanık beyanları ve bilirkişi raporları içeriğine göre, davalının 02/02/2010 – 09/04/2014 tarihleri arasında, davacı şirket yönetim kurulu başkanı olarak zaman zaman tek başına ve zaman zamanda başkaları ile birlikte temsil ve imzaya yetkili yöneticilik görevini yaptığına dair uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının şirket yöneticiliği görevini ifası sırasında, şirketin zararına sebebiyet verip vermediği, vermiş ise ne miktarda şirketi zarara uğrattığı, şirkete verilen iş bu zararın davalıdan talep edilip, edilemeyeceği noktasında toplanmıştır.
TTK’nun 553/1 maddesinde Anonim Şirket, kurucuları yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu oldukları düzenlenmiştir.
Davalının şirket yöneticiliğini yeni yönetim kurulu başkanı …’ya devir ettiği 09/04/2014 tarihinde, şirketin ticari defterlerine göre, şirket kasasında 320.371,38-TL olması gerektiği halde, şirket kasasında bu tutarın 3.849,75-TL’sının şirketin banka hesabına yatırıldığı, 313.420,38-TL’sının da, davalıya ait çeşitli alacaklar hesabına aktarıldığı, kasada 3.101,55-TL nakit kaldığının tespit edildiği, 313.420,38-TL kasa açığı yanında fiziki stok sayımı ile ticari defterlerin karşılaştırması sonucu 156.110,98-TL’sı stok farkı bulunduğunun, iş bu miktarın 154.532,08-TL’sının davalının hesabına borç kaydedildiği tespit edildiği,
Her ne kadar davalı, şirket kayıtları ile fiili durum arasında oluşan farkın, davacı şirketin işlettiği kafeterya, restaurant için yapılan bir kısım alımlara ve bir kısım çalışanlara sosyal güvenlik kurumuna bildirilenler dışında yapılan belgesiz ödemelerden kaynaklandığını savunmuş ise de, davalının bu konuda sunduğu tahsilat makbuzlarından 11.443,56-TL tutarlı bölümünün belgeye dayandığı, şirketin ticari kayıtlarında yer aldığı, 7.288,50-TL’lik onaysız kasa defterindeki 191 adet harcama tutarının 54.128,98-TL olduğu bilirkişi tarafından saptanmıştır. TTK 369. Maddesinde ortaya koyduğu üzere; yönetim kurulu üyelerinin ve yönetimle görevli kimselerin görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmesi şirket menfaatlerini, dürüstülük kurallarına uyarak gözetmekle yükümlü olduğu, bu yönüyle davalının belgesiz harcama yapılmasına izin ve onay vermesinin kabul edilebilir nitelikte olmadığı gibi davalının sunduğu onaysız kasa defterinde yer alan söz konusu harcamalardan bir bölümün (sigara alımı, CD, silah tamiri) anlaşılır mahiyette olmadığı, fatura alınması mümkün olmayan yerlerden şirketin malzeme temininde usulüne uygun gider pusulası düzenlenerek belgeye bağlanmasının mümkün olabileceği, böyle bir yolda da gidilmediği sonuç olarak davalının sunduğu onaysız kasa defteri ve belgeye dayalı olmayan tediye makbuzundaki harcamaların kabul edilemeyeceği kanaatine varılarak davalının kusuru ile oluşan kasadaki nakit açığı 313.420,38-TL ve 154.532,08-TL stok farkı dahil toplam 467.952,46-TL şirket zararından sorumlu olduğu, iş bu zararın 10.000,00-TL kısmının İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … karar sayılı ilamı ile hüküm altına alındığı, iş bu dosyada saklı tutulan bakiye 457.952,46-TL tazminat istemine ilişkin davanın kabulü gerektiği kanaatine varılarak aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile 457.952,46-TL tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça peşin yatırılan 7.820,69-TL harcın mahsubu ile bakiye 23.462,04-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
Davacı tarafından peşin yatırılan 7.820,69-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 67.113,34-TL nispi ücreti vekaleten davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 32,40-TL başvuru harcı 186,00-TL tebligat ve posta gider dahil olmak üzere toplam 217,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.10/05/2023
Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı