Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/955 E. 2022/755 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/955 Esas
KARAR NO : 2022/755

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2015
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin ölümcül hastalığının tedavisi için Almanya’da bulunduğundan ve yetişkin çocukları bulunduğundan gerektiğinde kullanmak üzere taşınmaz satışları ve ipotek kurma yetkilerini de içeren çok geniş kapsamlı bir vekaletname düzenleyerek eşine teslim ettiğini, davacının yokluğu sırasında eşi … isimli biriyle ilişkiye girdiğini, İzmir Karşıyaka’da ikamet ettikleri taşınmazın tapusunu … üzerine yaptığını, …’de evi İş bankasındaki kredi kartı borçlarını ödemek için İş bankasına ipotek ettiğini, davacı müvekkilinin durumu öğrendikten sonra Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi …/… esas sayılı dosyası ile tapu iptali davası açtığını tapu üzerindeki ipotekle birlikte davacıya iadesine karar verilmiş ise de İş bankası ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçerek taşınmazın ihalesini yaptığını, muhammen kıymetin yarısı ile taşınmazın ihale edildiğini, davacının ailesi ile samimi olan … davacının daha önce başka bir alım -satım için düzenlendiği senetlerin mevcut olduğunu öğrendiklerini, bu senetlerle ilgili de hile ile elde ederek boş olan lehdar hanesine arkadaşı … ismini yazarak, Av…. aracılığı ile İzmir 1. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası ile icraya vaz ettiklerini, davacının Denizli Sarayköydeki taşınmazlarına haciz konulduğunu ve satışa çıkarıldığını, satıştan önce Sarayköy’de mukim … LTd şirket yetkilisi haciz konulan taşınmaza acele ihtiyaçlarının bulunduğundan borcu ödeyerek haczi kaldıracaklarını teklif etmesi üzerine alacaklı vekili tarafından haciz kaldırılarak taşınmaz … Ltd Şirketi’ne tapuda davacı tarafından satılmış, icra dosyasındaki alacak toplamı mahsup edilerek bakiye satış bedelinin davacıya ödendiğini, hemen akabinde icra dosyasındaki alacağın … isimli kişiye temlik edildiği icra yazısının davacıya ulaştığını, temlik alan …’ın taşınmazı tapuda satın alan … ltd şirketi yetkilisinin damadı olduğunu daha sonra öğrendiklerini, takip alacaklısı …, senetleri kendisine teslim eden … ile temlik alan … hakkında İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası ile resmi senette sahtecilik , kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç kullanılması suretiyle dolandırıcılık iddiası ile açılan kamu davasının derdest olduğunu, iddianamede sanıkların müştekiye ait 4 adet senedi bu şekilde ele geçirip boş olan ödeme tarihi, lehtar ve kısımlarını doldurarak, asıl alacak olarak 55,271.00-TL’lik icra takibi başlattıklarını, şüphelilerin şikayetçiye borç para verdiklerine dair herhangi bir sözleşme veya yazılı delil ibraz etmedikleri müşteki ile aralarında, akrabalık, komşuluk ilişkisi bulunmadığı, yüklü miktarda parayı müşteriye borç olarak vermelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu yazılı olduğunu, alınan ifadelerde sanıkların çelişkili beyanlarda bulunduklarını, takip alacaklısı …’un temlikten sonra 2013 yılında alınan ifadesinde paranın tamamını aldığını,2014 yılında alınan ifadesinde paranın yarısını aldığını bildirdiğini öncelikle sebepsiz icra takibi dolayısıyla satış bedellerinin alacaklısına ödenmemesi, taşınmazların ahara devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, İzmir 1. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takibin iptaline, davacından nahak yere tahsil edilen paraların davalılardan müteselsilen istirdatına, davacının fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İsmail vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı yan tarafından ikame edilen davanın konusu İzmir 1. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip icra takibinin iptali ile dosya kapsamında davacı yan tarafından ödenen paranın istirdatı olduğunu, müvekkili …’un dava tarihi itibariyle konu edilen icra takibinin tarafı olmadığını, diğer yandan icra dosyası incelendiğinde davacı yanın icra dosyası kapsamında herhangi bir ödeme yapmadığını, doğal olarak müvekkilinin de davacından herhangi bir tahsilat yapmadığı anlaşıldığından sebepsiz yere ödenen paranın istirdatı konulu dava da pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacı yanın Karşıyaka ilçesinde ikamet etmesine rağmen Denizli Sarayköy ilçesinde bir çok gayrimenkulü bulunduğunu, her ne kadar dava dilekçesinde müvekkili ile davacı arasında herhangi bir tanışlıklık ya da komşuluk ilişkisinin bulunmadığı iddia edilse de bunun gerçek olmadığını, taraflar arasındaki tanışlık davacı yanın hissedarı olduğu taşınmazlarda SS … Konut Yapı Kooperatifinin kat karşılığı inşaat yapılması ile başladığını, müvekkilini o dönem itibariyle kooperatife üye ve yöneticilik yaptığını, tanışlıklığın büyüdüğünü, araya ortak bazı arkadaşların ricası ile müvekkili davacı yana borç para verdiğini, borç para karşılığında davacıdan İzmir 1. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında konu edilen bonoları aldığını,borcun ödememesi üzerine icra takibine geçildiğini, dava konusu itibariyle icra dosyasından açıkça anlaşılacağı üzere davanın husumet yönünden reddine, davacı yan tarafından ceza dosyası delil olarak gösterilmesi nedeniyle davanın uzunca bir süre derdest kalacağı, müvekkili açısından davanın esasa girilmeksizin karar verilmesine, karar verilmesi olasılığı gözetilerek davanın ayrılmasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnş. vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı yan tarafından ikame edilen davanın konusu İzmir 1. İcra Müdürlüğünün …/… takip sayılı icra takibinin iptali ile dosya kapsamında davacı yan tarafından ödenen paranın istirdadı olduğunu, müvekkili şirketin dava tarihi itibariyle konu edilen icra takibinin tarafı olmadığını, bu nedenle icra takibini iptali konulu iş bu dava da pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, diğer yandan icra dosyası incelendiğinde, davacı yanın icra dosyası kapsamında her hangi bir ödeme yapmadığını, doğal olarak müvekkilinin de davacından herhangi bir tahsilat yapmadığı anlaşılacağından sebepsiz yere ödenen paranın istirdatı konulu davada pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı ve diğer davalı … ile olan tanışıklığı Denizli ile Sarayköy ilçesi … ada … parsel de kayıtlı taşınmazı satın alması ile başladığını, söz konusu taşınmaz tapuda satışı yapılmazdan önce davacı adına kayıtlı olmakla birlikte İzmir 1. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasında hacizli durumdayken alındığını, davacı yan müvekkiline satış bedelini aldıktan sonra söz konusu haczi kaldıracağını söyleyerek aldattığını, satış bedelini almasına rağmen borcu ödeyerek haczi kaldırdığını, müvekkili şirket temsilcileri durumundan akrabaları olan diğer davalı …’ı haberdar ettiğini. … … ile anlaşarak alacağı temlik almış ve müvekkili şirkete ait mahcuz taşınmazdaki haczi kaldırmış ve davacı adına kayıtlı olan taşınmaz üzerinden dosyaya alacağını tahsil cihetine gittiğini, dava konusu itibariyle icra dosyasından açıkça anlaşılacağı üzere davanın husumetten reddine, davacı yan tarafından ceza dosyası delil olarak gösterilmesi nedeniyle davanın uzunca bir süre derdest kalacağı, müvekkili açısından davanın esasına girilmeksizin karar verilme olasılığı gözetilerek müvekkili açısından davanın ayrılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilin cevap dilekçesinde özetle, davacı yan tarafından ikame edilen davanın konusu İzmir 1. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip icra takibinin iptali ile dosya kapsamında davacı yan tarafından ödenen paranın istirdatı olduğunu, icra dosyası incelendiğinde davacı yanın icra dosyası kapsamında herhangi bir ödeme yapmadığını, doğal olarak müvekkilinin de davacıdan herhangi bir tahsilat yapmadığı anlaşıldığından sebepsiz yere ödenen paranın istirdatı konulu dava da pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davalı … ltd şirketinin sahipleri ile müvekkilinin akraba olduğunu, davalı şirketin davacı yana ati hacizli bir taşınmazın satın alınması ve devamında hacizli bu taşınmazın icra yoluyla satışa çıkması müvekkilini ne davacıya ne de diğer davalı …’u tanımadığı gibi herhangi bir ticari ilişkisinin de olmadığını, müvekkilinin alacağın temilikine kadar olan ve yaşanan süreç ile ilgili herhangi bir dahili yada bilgisinin bulunmadığını, ancak süreç içerisinde müvekkili davacının söz konusu icra dosyası kapsamında borcu ödememek için her türlü yola başvurduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak ikame edilen davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kambiyo senetlerine mahsus başlatılan icra takibinden ötürü menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Davaya konu takip dosyası ve alacağın dayanığı incelendiğinde;
-İzmir 1. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasında davalı … tarafından davacı … aleyhine toplam 70.521,98-TL üzerinden takibin başlatıldığı, ödeme emrinin takip borçlusuna tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği,
Takip dayanağı bonolarda davalı …’ un yetkili hamil, keşidecinin davacı, düzenlenme tarihinin17/06/2008 ödeme tarihinin 17/07/2008 bedelinin ise 15.000.00-EURO olduğu,
Takip dayanağı bonolarda davalı …’ un yetkili hamil, keşidecinin davacı, düzenlenme tarihinin 28/07/2008 ödeme tarihinin 01/10/2008 bedelinin ise 7.350.00-TL olduğu,
Takip dayanağı bonolarda davalı …’ un yetkili hamil, keşidecinin davacı, düzenlenme tarihinin28/07/2008 ödeme tarihinin 01/09/2008 bedelinin ise 4.400.00-EURO olduğu,
Takip dayanağı bonolarda davalı …’ un yetkili hamil, keşidecinin davacı, düzenlenme tarihinin 28/07/2008 ödeme tarihinin 04/08/2008 bedelinin ise 4.000.00 -USD olduğu, görülmüştür.
Takip devam ederken takip alacaklısı … ile davalı … arasında 17/12/2012 tarihli alacağın temlikine ilişkin sözleşmenin düzenlendiği ve takip alacaklısının iş bu sözleşme nedeniyle … olduğu anlaşılmıştır.
Temlik sözleşmesinin imzalandığı tarih itibari ile yürürlükte bulunan TBK’ nın 188. Maddesine göre borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilecektir.
Davacı tarafın iddiası bedelsiz olan bonoların dava dışı … tarafından hile ile alındığı ve lehtar kısmına davalı …’ un adının yazıldığına yöneliktir.
Davalı … cevap dilekçesi ile, davacıya borç para verdiğini, verilen paraların karşılığında davaya konu edilen takip dosyasının dayanağı olan bonoların düzenlendiğini ve takip alacaklısının kendisi olmadığından davanın öncelikle pasif husumetten reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesi ile, iddiaya konu taşınmazı haciz şerhi ile edindiğini, takip dosyası üzerinden tahsilatın yapılmadığını bu sebeple davanın pasif husumetten reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile, takip dosyasından tahsilatın yapılmadığını, bonolarda lehtar olmadığını açılan davanın reddini talep etmiştir.
Dava konusu maddi vakıaya ilişkin yürütülen İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin …/… Esas, …/…Karar sayılı dava dosyası incelendiğinde; “….sanıklar savunmalarında atılı suçlamaları kabul etmediklerini bildirmişler ise de, sanıkların katılan ile aralarında akrabalık veya komşuluk ilişkisinin bulunmadığı, yüklü miktarda parayı borç olarak müştekiye vermiş olmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, …, … ve …’nın da verdikleri beyanlarla, müştekiyi doğrulayarak, senetlerde tahrifat yapıldığını bildirdikleri, her ne kadar İzmir Kriminal Laboratuvarı Müdürlüğünce yapılan incelemelerde senetlerdeki tahrifatların sanıklar eli ürünü olmadığı belirtilmiş ise de, birlikte hareket ettiklerini beyan eden sanıklar tarafından bu senetlerin icraya konulmuş olması dikkate alındığında, sanıkların yukarıda anlatıldığı şekilde, ele geçirdikleri senetlerin ödeme tarihi, lehtar ve adres kısımlarında tahrifat yaparak icraya koymak suretiyle üzerlerine atılı suçları işledikleri, sanıkların eylemlerinin Resmi Belgede Sahtecilik suçu ile birlikte Kamu Kurumu Araç Olarak Kullanılmak Suretiyle Dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ” gerekçesiyle Sanıkların resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından ceza aldıkları, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesi …/… Esas, …/… Karar sayılı ilamı ile Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar müdafilerinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
-Sanık … yönünden ise ; sanık …’ın taşınmaz üzerine temlik koydurduğu anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine yeterli somut ve inandırıcı olmaması nedeniyle beraatine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hiç bir somut gerekçe ortaya konulmaksızın sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi, bozma sebebi olarak değerlendirilmiştir.
Davacı tarafın menfi tespit talebi incelendiğinde; takip dosyasına konu 4 adet bononun keşidecisinin davacı, lehtarının davalılardan … olduğu, … tarafından takibin başlatıldığı, takip devam ederken 17/12/2012 tarihli alacağın temliki sözleşmesi gereği takip alacaklısının … olduğu bu sebeple kambiyo hukukuna ilişkin kanun maddeleri yerine TBK’ nın 188. Maddesi gereği davacının kişisel defileri …’ a da ileri sürebileceği, temlik eden …’ un savunmasının aksine davacı tarafa borç para verilmediği, ele geçirilen senetlerin ödeme tarihi, lehtar ve adres kısımlarında tahrifat yaparak icraya konulduğu kesinleşen İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin …/… Esas, …/…Karar sayılı dava dosyası ile sabit olduğundan ve alacağı temlik alan …’ a karşıda bu kişisel defi TBK’ nın 188. Maddesi gereğince ileri sürülebileceğinden menfi tespit davasının;
-… takip alacaklısı olduğundan bu davalı yönünden davanın kabulüne, davalının takip başlatmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden tazminat talebinin reddine,
-… alacağı temlik ettiğinden ve takip alacaklısı olmadığından, diğer davalı şirkette takip alacaklısı olarak görünmediğinden iş bu davalılar aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
Karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın istirdat talebi incelendiğinde; İİK’ nın 72/6. maddesinde borçlu tedbir kararı almamış ve borcu da ödemiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edileceği, aynı kanunun 72/7. maddesinde ise borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahsın paranın geri alınmasını isteyebileceği düzenlenmiştir. Görevsizlik kararı veren İzmir 5. AHM’nin (…/… E) 23/12/2015 tarihli ara kararıyla İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün…/… takip sayılı dosyasına yatırılacak olan paranın çekilmemesine yönelik teminat şartı ile ihtiyati tedbir kararı verdiği, yatan teminat üzerine icra müdürlüğüne tedbire ilişkin müzekkerenin yazıldığı ve mahkememizce de 23/02/2017 tarihinde tedbirin hüküm kesinleşinceye dek devamına karar verildiği, bu haliyle takip dosyasında alacaklıya ödeme yapılmasının mümkün olmadığı, bu yönde iddianın da bulunmadığı, Sarayköy AHM’nin …/… esas sayılı dosyasında devam eden davanın ise yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olduğu, bu haliyle işbu dava dosyasında menfi tespite konu takip dosyasının tahsiline yönelik olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin bekletici mesele yapılması talebi kabul edilmeyerek ve az evvel de belirtildiği üzere İİK’nun 72/6 ve 7. maddelerinde belirtilen şartlar oluşmadığından istirdat talebinin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalılardan …’ a karşı açmış olduğu menfi tespit davasının KABULÜ ile; davacının İzmir 1. İcra Müdürlüğü’ nün …/… Esas sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının tazminat talebinin reddine,
3-Davacının diğer davalılara karşı açmış olduğu menfi tespit davasının pasif husumet nedeniyle REDDİNE,
4-Davacının tüm davalılara karşı açmış olduğu istirdat talebinin hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE,
5-Alınması gereken 4.817,21 TL karar ve ilam harcının yatan 2.436,62 TL peşin harç ve ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 2.380,59TL’ nin davalı …’tan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
6-Davacının istirdat talebine yönelik alınması gereken karar ve ilam harcının (80,70 TL) davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
7-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 2.436,62 TL peşin harç, 27,20 TL başvurma harcı, 170,50 TL posta ve diğer giderler olmak üzere toplam 2.634,32 TL yargılama giderinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 11.283,52 TL vekâlet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Menfi tespit istemine yönelik; Davalı … ve … İnşaat Malzemeleri Nak.harfiyat San. ve Tic. LTD.ŞTİ. kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 11.283,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-İstirdat istemine yönelik; Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
11-Davalı … tarafından yatırılan ve harcanan 10,00 TL posta ve diğer yargılama giderinin davacıdan alınarak ismi belirtilen davalıya verilmesine,
12-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/11/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”