Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/949 E. 2021/459 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/949 Esas
KARAR NO : 2021/459

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2016
KARAR TARİHİ : 27/05/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkilinin inşaat işi ile iştigal eden bir şahıs firması olduğunu, sektöründe tanınmış, İzmir’in vergi rekortmenleri arasında bulunan, önemli projelere imza atmış, saygın ve itibarlı bir firma olduğunu, davalı firma ile müvekkili firma arasında … Belediyesi … yapım işi ile ilgili olarak birlikte çalıştıklarını, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre davalı tarafından taşeron olarak … Belediyesi … yapılan birtakım inşaat işlerinin davalı firma tarafından üstlenildiğini, davalı firmaya gönderilen ihtarname ve ihtarname ekinde gönderilen hak ediş raporuna göre, müvekkili firmanın davalı firmadan İzmir … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı takip dosyasının toplam tutarı kadar alacağı bulunduğunu, davalıya gönderilen ihtarnameye rağmen davalının borcunu ödemediğini, davalı firmanın İzmir … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı firmanın takibe itirazında açıkça haksız olduğundan, davalı firmanın takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacı tarafça açılan dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaları kabul etmediklerini, öncelikle davalı müvekkili şirketin faaliyet adresinin Antalya ilinde bulunması, sözleşmeye konu işin Antalya’da ifa edilmesi ve yapılacak inceleme ve keşfin yine bu ilde yapılacak olması karşısında, usul ekonomisi de gözetilerek yetkili mahkemeni Antalya Mahkemeleri olduğunu yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin, davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığı gibi, davacı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün …-E sayılı dosyasından başlatılan icra takibi nedeni ile alacaklı olduğunu, bu alacağın ödenmesi için önce Antalya … İcra Müdürlüğünün …-E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın bu dosyaya yaptığı yetki itirazı nedeni ile anılan dosya İzmir’e gönderilerek yukarıda belirtilen esasa kaydedildiğini, davacı taraf bu dosyaya kötü niyetli olarak itiraz edildiği gibi, müvekkili aleyhine sözde alacaklı olduğu iddiası ile icra takibi başlatarak müvekkilini mağdur ettiğini, bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine, mahkememiz aksi kanaatte ise, davanın esas yönü ile reddine, müvekkili şirket aleyhine kötü niyetle takip başlatıldığından, davacı tarafın % 20 den az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkûm edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Antalya … ATM’ye yazılan talimat sonucunda … Talimat sayılı dosyası ile 14/07/2017 tarihinde bilirkişi raporu aldırıldığı görülmüştür.
Antalya … ATM’ye yazılan talimat sonucunda … Talimat sayılı dosyası ile 02/03/2018 tarihinde bilirkişi raporu aldırıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 14/10/2019 tarihinde bilirkişi raporu aldırıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 15/06/2020 tarihinde bilirkişi raporu aldırıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 10/03/2021 tarihinde bilirkişi ek raporu aldırıldığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava, davacının iş sahibi davalının ise yüklenici olduğu eser sözleşmesinde davacı iş sahibinin iş bedelinden yüksek ödemede bulunduğunu ve nefaset kesintileri nedeniyle alacaklı olduğuna yönelik itirazın iptali davasıdır.
2-Somut olayda; davacı alacaklının başlattığı icra takibinde ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu vekilince icra dairesinin yetkisine de itiraz edilerek yetkili icra müdürlüğü’nün davalının yerleşim yeri ve eser sözleşmesinin ifa yeri olan Antalya İcra Dairesi olduğu bildirilmiştir.
İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli bir takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesi usulen mümkün değildir. İcra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi sonucunda mahkeme kendisinin de yetkili olup olmadığını belirleyecektir. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemez. O halde mahkemece icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiği durumlarda öncelikle bu itiraz incelenerek sonuçlandırılmalıdır.
3-Davacı tarafça takip talebinde cari hesap alacağına dayanılmış ise de taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı tarafça davalı adına fatura düzenlenmediği de gerek icra takibinden gerekse davacı ve davalının ticari defterlerinden anlaşılmaktadır.
Fatura, Vergi Usul Kanunu 229. Maddesinde, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda her ne kadar davacı süren aşamalar boyunca sunulan bir fatura bulunmamakta ise de bir an için alacağın faturaya bağlandığı düşünülse dahi bunun geçerli bir fatura niteliğinde olamayacağı değerlendirilmiştir. Zira davacı tarafça davalı adına bir emtia satışı veya iş görme edimi yerine getirilmemiş, aksine kendisinin iş sahibi, davalının yüklenici olduğu eser sözleşmesi kapsamında fazla ödendiği ileri sürülen iş bedelinin iadesinin yine eser sözleşmesinin ifası kapsamında değerlendirilmesi gerekmekte olup, bu hususta davacı tarafından düzenlenecek olan fatura davalı yükleniciyi fatura müşterisi haline getirmeyecektir. Aksi takdirde olağan koşullarda borçlunun yerleşim yerinde açılması gereken her türlü alacak takibinin salt faturaya bağlanması suretiyle yetkisiz mahkemeler ve icra takipleri, alacaklının tek taraflı bir faturalandırma işlemiyle yetkili hale gelebilecektir. Bu durumun önüne geçilebilmesi için dayanılan faturanın Vergi Usul Kanunu tarifine uygun şekilde fatura alacaklısının borçluya bir mal veya hizmet, iş görme borcunu yerine getirip karşılığında alacaklı duruma geçtiği hukuki durumu yansıtması gerekmektedir. Aksi takdirde kural olan borçlunun yerleşim yerinin mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğu hususundaki yetki kuralı alacaklının çok basit bir faturalandırma işlemi ile etkisiz hale getirilebilecektir. Örneğin olağan koşullarda davalının yerleşim yerinde görülmesi gereken sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bir borç ilişkisinde, davacı veya alacaklı tarafından bu borç faturaya bağlanarak takip edilmesi halinde davacı alacaklının yerleşim yeri mahkeme ve icra dairelerinin yetkili hale gelmesi söz konusu olabilecektir. Bu durumun kabulü mümkün değildir. Zira yukarıda da değinildiği üzere şekli anlamda fatura olarak görünse dahi maddi anlamda bir faturanın mevcudiyeti için faturayı düzenleyen kişinin adına fatura düzenlenen kişiye bir emtia veya iş görme borcu karşılığı bu faturayı düzenlemesi, karşılığında ise muhatap müşterinin borçlandırılması gerekmektedir. Bu türden bir ilişkinin bulunmadığı fatura şeklen fatura niteliğinde olsa da maddi anlamda ve VUK 229. Maddesi anlamında fatura niteliğinde değildir.
4-Genel kural icra takibinin davalının ikametgahı İcra Dairesi’nde başlatılması ve davanın da o yer mahkemesinde açılmasıdır (İİK: md 50, HMK. md. 6). Ayrıca HMK’nın 10. maddesi uyarınca akdin icra yeri icra dairesi ile mahkemesi de yetkili kabul edilmiştir. Davalı yüklenicinin yerleşim yeri adresi Antalya İlidir. Eser sözleşmesine konu … Belediyesi … yapım işinin bir kısım metal işlerinin taşeron olarak üstlenilmesi işi Antalya ili … ilçesinde yapılmıştır. Bu durumda davalının ikametgahı Antalya ve akdin icra yeri Antalya ili … ilçesi olduğuna göre icra takibinin İzmir İcra Dairesi’nde başlatılması doğru olmamıştır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacakta yetkili mahkemenin tayininde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 73 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Davalı vekilinin icra dosyasına yaptığı yetki itirazı süresinde ve yerinde olup, kabulü zorunludur. Yetkili icra dairesinde icra takibinin başlatılmaması durumunda, mahkememizce işin esasını incelemeden, yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış icra takibi bulunmadığından itirazın iptâli davasının usulden reddine karar vermesi gerekmekte olup bu doğrultuda davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İcra takibinde Antalya İcra Daireleri’nin yetkili olduğunun tespiti ile davacı tarafından yetkili İcra Dairesinde başlatılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin olarak alınan 349,22-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 289,92‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarf edilen 70,25TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır