Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/870 E. 2021/182 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/870 Esas
KARAR NO : 2021/182

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/06/2016
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 26/02/2014 tarihinde bir satış sözleşmesi düzenlendiğini davacının satış sözleşmesi gereği üstlendiği yükümlülükleri yerine getirdiğini ve üretilen malzemeleri monte ettiğini davalının 136.625,00 TL borcunun kaldığını davalının ödeme yapmayınca İzmir … icra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasına takip başlatıldığını davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini itirazın iptali ile takibin devamına %20 tazminata karar verilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA : Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçeside özetle ; sözleşmenin 14 maddesinin sözleşme bedelinin belirlendiğini belirlenen bedelleri sürelerinden davacıya ödendiğini davalının ürünlerini zamanında bir kısmını da hiç teslim etmediğini teslim edilen ürünlerinde ayıplı olduğunu davacının sözleşme dışı faturalar düzenlediğini ve bunlarla takibe başladığını bu nedenlerle davanın reddi ile %20 tazminata hükmedilmesine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “Davacı ile davalı tarafın davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, söz konusu ürünleri davalıya teslim edip etmediği, davalının ürünlerin ayıplı olduğu iddiasının yerinde olup olmadığı, söz konusu bu ayıbın gizli yada açık ayıp olup olmadığı, söz konusu ayıp türüne göre ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, mahkememizin yetkili olup olmadığı, ürünlerin montajının davacı tarafından yapılıp yapılmadığı” şeklinde belirlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmıştır.
Mahkememizce aldırılan 21/01/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda ; davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 129.464,22 TL talep edebileceği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememiz dosyası ara kararı gereği davalı defterlerinin incelemesinin yapılabilmesi amacıyla talimat mahkemesine talimat yazılarak resen seçilecek bir mali müşavir tarafından rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Talimat Mahkemesince davacının defterleri incelenerek aldırılan 04/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; dosya kapsamında bulunan bilirkişi heyet raporundaki muavin defter kayıtları ile davalı şirketin ticari defter kayıtlarının karşılaştırılması neticesinde aradaki farkın nedinin davalı şirketin davacı şirket adına düzenlemiş olduğu toplam 37.651,44 TL tutarlı iki adet iade faturasının davacı şirketin ticari defter kayıtlarında bulunmaması olduğu davalı şirketin bu iki adet iade faturasını ve içeriği mal / hizmeti davacı şirkete teslim ettiğini belgelemesi durumunda davalı şirketin davacı şirkete 98.973052 TL borçlu olacağı iki adet iade faturasını ve içeriği mal / hizmeti davacı şirkete teslim ettiğini belgeleyememesi durumunda davacı şirketin davalı şirketten ticari defterlerinde kayıtlı bulunan cari hesap alacağından …. 2 Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile tespit edilmiş olan ayıplı mal bedelinin düşülmesi soncu bulunan bedel 129.464,22- TL alacaklı olacağı görüş ve kanaatini bildirdiği görülmüştür.
Davalı tarafından davacıya düzenlenen iade faturalarının içeriği malların davacıya teslimine ilişkin bilgi ve belgeleri sunması için davalı tarafa 2 haftalık kesin süre verilmiştir. Davalı tarafından iade faturaları ibraz edilmiştir. Sunmuş olduğu fatura ve belgeler incelendiğinde fatura içeriği malların teslim edildiğine dair herhangi bir kaydın yer almadığı görülmüştür. Davalı her ne kadar iade faturasını düzenleyip davacıya PTT aracılığı ile gönderdiğini bildirmiş ise de fatura içeriği malların teslim edildiği ispat edilemediğinden faturaların davacıya gönderilmiş olmasının bir önemi bulunmamakla birlikte söz konusu faturalar davacı tarafından da kabul edilerek defterlerine kayıt edilmemiştir. Dolayısıyla davalının faturaları PTT aracılığı ile gönderdiğine dair savunmasına itibar edilmemiştir. Zira davalı fatura içeriğindeki malları PTT aracılığı ile gönderildiğini iddia etmemektedir.
Davalı vekili her ne kadar iadesi gereken malların tespiti için keşif talebinde bulunmuş ise de bu husus … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasından yapılmış olduğundan bu talebi kabul edilmemiştir.

Davalı vekilinin iadesi gereken malların tespitine yönelik keşif talebinden de anlaşılmakla birlikte davalı taraf iade faturası içeriği malın teslimini yada malların teslim için davacıya gönderildiğini ve davacının almaktan imtina ederek temerrüde düştüğünü ispat edememiştir.
Davacının yapmış olduğu işlerdeki eksik ve ayıplı işlerin bedeli toplam hak edişinden mahsup edildiğinde davacının davalıdan 129.464,22- TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporlarındaki tespit ve değerlendirmeler de dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile ;
Davalının İzmir …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine itirazının kısmen iptali ile, 129.464,22- TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz işletilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- İİK madde 67 gereğince hüküm altına alınan alacağın %20 ‘si oranında hesaplanan 25.892,84- TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 8.843,70-TL harçtan peşin alınan 1.650,09-TL nin mahsubu ile 7.193,61-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca 16.249,10 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 900,00-TL Bilirkişi ücreti, 680,86-TL posta ve tebligat ücreti ile ilk dava açılış harcı olan 1.683,59-TL olmak üzere toplam 3.264,45 -TL yargılama giderinin kabul red oranına göre takdiren 3.093,35-TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 02/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”