Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/463 E. 2021/1168 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/463 Esas
KARAR NO : 2021/1168

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2016
KARAR TARİHİ : 28/12/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin resmi kayıtlarda kızı …’e ait olan ve … Matbaasını işlettiğini, davalılardan Maksut’un müvekkilinin tanışı olduğunu, yaklaşık bir ay önceye kadar müvekkiline, İzmir 16.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı ödeme emrinin tebliğ edildiğini, müvekkilinin tanışı olan davalı Maksut’u aradığını ve kendisinin böyle bir senedinin olmadığını, söz konusu ödeme emrinin ne hakkında olduğunu sorduğunu, Davalı Maksut’un ise, bir yanlışlık olduğunu ve düzelteceğini beyan ettiğini, müvekkilinni yanlışlığın düzeltilmesini umarken, icra dosyasınca kendisine hacze gelindiğini ve haciz baskısı altında bir kısım para ödemek ve kalan kısmı için ise ödeme taahhüdünde bulunmak durumunda kaldığını, müvekkilinin imzası ile söz konusu imzaların benzeşmediğini, tahmin ettikleri kadarı ile davalı Maksut’un, müşteri senedi diye sözde müvekkiline ait olan senetleri kullandığını, müvekkilinin imzaya itiraz sürelerini, davalı Maksut’un sözüne inanarak kaçırdığını, müvekkilinin davaya konu senetlerin icra takibine konu edilmesi nedeni ile haciz baskısı altında olduğunu, dahası ödeme taahhüdünde bulunduğunu, icra dosyasının tedbiren durdurulmasını ve davanın kabulü ile borçlu olmadıklarının tespitine, Müvekkilleri lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olan senetlerin son hamili olan müvekkilinin davalılardan (Senet Lehtarı) Maksut …’den olan alacağına karşılık 27.02.2015 vade tarihli 2.000,00-TL, 27.03.2015 vade tarihli 2.500,00-TL ve 28.04.2015 vade tarihli 2.500,00-TL değerinde üç adet senet aldığını, dava konusu iş bu senetlerin,davacılardan … tarafından … Matbaacılık adına tanzim edildiğini ve yine şahsi olarak kefil sıfatıyla imzalanarak diğer davalı Maksut …’e teslim edildiğini ve Maksut … tarafından da ciro edilerek müvekkiline verildiğini, ödeme tarihi gelen 27.02.2015 tarihli senedin ödenmemesi üzerine 03.03.2015 tarihinde, 27.03.2015 tarihli senedin ödenmemesi sebebiyle 31.03.2015 tarihinde keşideci … Matbaacılık …’ya ödememe protestosu çekildiğini, çekilen protestolara rağmen senet bedelinin ödenmemesi sebebiyle, 18.01.2016 tarihinde Maksut … ve … aleyhine …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacılardan …’ün icra dosyasında taraf olmadığını, …’e karşı açılmış her hangi bir icra takibi mevcut olmadığını, kendisi tarafından açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, taraflarınca başlatılan icra takip talebinde, müvekkili tarafından sarf edilen 2 adet protesto gideri de talep edildiğini, Fakat beheri 109,01 TL olan protesto giderlerinden bir tanesi sehven 10.901,00 TL olarak yazılmış ve bu sebeple 7000 TL asıl alacak ve 11.010,01 TL protesto gideri üzerinden hatalı bir takip açıldığını, ancak tarafımızca hatanın fark edilmesi üzerine durumun düzeltilmesi konusu hemen 23.03.2016 günü icra dairesine bildirildiğini ve yapılan hatanın bu şekilde düzeltildiğini, yanlış anlaşılmalara ve hatalı sonuçlara varılmaması yönünden tarafımızca bu icra dosyası ile borçlulardan talep edilen takip çıkışının 7000 TL. Asıl alacak, 218,02 TL. Protesto gideri ve 607,68 TL. İşlemiş faiz olmak olmak üzere 9775,70 TL. Olduğunu, açıklanan sebeplerle davacılardan … tarafından açılan davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine, … tarafından açılan davanın esastan reddine, …’nın %20 den aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatı ile para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir,
DELİLLER: İzmir …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, dava konusu senetler, imza örnekleri, İstanbul Adli Tıp Kurumu Raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Kurulundan alınan rapora göre; “…6.1. Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede;
İnceleme konusu senetlerin ön yüzlerindeki imzalar ile … ve …’ün mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR…” şeklinde rapor düzenlediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
2-Davacı tarafça İzmir ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan ve keşidecisi … Matbaacılık, avalisti … olan 3 adet bonoda yer alan imzaların davacı …’ya ait olmadığını, diğer davacı …’ün … Matbaasının resmi kayıtlardaki sahibi olduğunu, bonolar üzerinde yer alan imzaların davacı eli ürünü olmadığını ileri sürerek bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini talep etmiştir.
3-Davalı … vekili cevap dilekçesinde davacı … yönünden husumet itirazında bulunmuş, esas yönünden ise davanın reddini savunmuştur.
4-Öncelikle davacı …’ün aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Dava konusu bonolar davacı … tarafından imzalanmakla birlikte keşideci olarak bonoda “Selçuklu Offset Matbaacılık” yer almaktadır. İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin 06.03.2017 tarihli cevabi yazısında … Matbaacılık ünvanlı işyerinin … adına kayıtlı olduğu bildirilmiştir. Her ne kadar işletmenin tüzel kişiliği bulunmuyor ise de davacı tarafın beyanlarından davacı …’nın diğer davacı adına işletmeyi yönettiği anlaşılmaktadır. Bu noktada her ne kadar bono üzerinde davacı …’ün imzası bulunmamakta ise de diğer davacı …’nın Selçuklu Offset Matbaacılık adına atmış olduğu imza sebebiyle ticari vekilin veya yetkisiz temsilcinin işlemleri esasına dayanılarak alacak hakkı iddia edilmesi mümkün olduğundan davacının dava konusu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemekte hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti bulunduğu değerlendirilmiştir.
5-Davacılar tarafından dava konusu bono üzerine atılan imza nedeniyle suç duyurusunda bulunulmuş, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. İddianame nolu 11.03.2019 tarihli iddianamesi ile resmi belgede sahtecilik suçundan lehtar Maksut … aleyhinde cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
6-İzmir ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dava dosyasında görülen ceza yargılamasında davalı Maksut … sanık olarak yer almış, yargılama neticesinde bonolar üzerinde yer alan imzaların davacılar … ve …’ya ait olmadığı tespit edilmiş, bono lehtarı olan sanık ve dosyamız davalısı Maksut …’in resmi belgede sahtecilik suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı görülmüştür.
7-Ceza yargılaması sırasında alınan 05.02.2019 tarihli bilirkişi raporu ile ve mahkememizce Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nce yapılan inceleme sonucu düzenlenen 24.09.2019 tarihli raporların her ikisinde de dava konusu 3 adet bonoda yer alan imzaların davacılar eli ürünü olmadıkları tespit edilmiştir.
8-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere, davacıların dava konusu 3 adet bono üzerinde imzalarının bulunmadığı hem ceza yargılaması sırasında alınan hem de mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğu, davacıların dava konusu bonolarda herhangi bir borç taahhüdünde bulunmadıklarının anlaşıldığı, bu nedenle bonolardan dolayı borçlu olmadıkları ispat edildiğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yargılama sırasında davacı … tarafından, fiili haciz sırasında 1.000,00-TL tutarlı ödeme yapıldığı 18.03.2016 tarihli haciz tutanağı ile sabit olduğu, yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren davacıya iadesi gerektiği anlaşıldığından davalı …’a yapılan 1.000,00-TL tutarlı ödemenin, kambiyo senedine dayalı ödemenin mutlak ticari sayılması nedeniyle avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
9-Davalı … bonoları ciro yoluyla iktisap etmiş olup bonolar üzerindeki imzaların davacılara ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğuna dair herhangi bir somut delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının kötü niyetli hareket etmiş olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
10-Davalı bono lehtarı Maksut … yargılama sırasında vefat etmiş olup en yakın mirasçılarının tümü tarafından mirasın reddedildiği görülmüştür. Davacı vekili tarafından davalının mirasçısına davanın yöneltilmeyeceği belirtilmiştir. Bu durumda vefat etmiş olan davalının taraf ehliyetini kaybettiği anlaşıldığından bu davalı yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacıların İzmir ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan;
-18/12/2014 düzenleme tarihli, 27/02/2015 ödeme tarihli, düzenleyeni … Matbaacılık, avalisti …, lehtarı Maksut … olan 2.000,00-TL bedelli,
-18/12/2014 düzenleme tarihli, 27/03/2015 ödeme tarihli, düzenleyeni … Matbaacılık, avalisti …, lehtarı Maksut … olan, 2.500,00-TL bedelli,
-18/12/2014 düzenleme tarihli, 28/04/2015 ödeme tarihli, düzenleyeni … Matbaacılık, avalisti …, lehtarı Maksut … olan, 2.500,00-TL bedelli,
Bonolar nedeniyle davacıların davalı …’a borçlu olmadıklarının tespitine, davacı … tarafından icra dosyasına yapılan 1.000,00-TL ödemenin ödeme tarihi 18/03/2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’ya verilmesine,
2-Davalı …’ın kötü niyeti sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Davalı Maksut … yönünden açılan davanın taraf ehliyetine yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 478,17-TL harçtan peşin olarak alınan 331,26-TL harcın mahsubu ile bakiye 146,91-TL. harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacılar yararına takdir edilen 5.100,00-TL. vekalet ücretinin davalı …’dan alınıp davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yatırılan 331,26-TL peşin harcın davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacı tarafından başvuru harcı, posta ücreti ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 767,48-TL. yargılama giderinin, davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde dosya kapsamında mahkememiz kasasında muhafaza edilen evrak asıllarının ilgili kurum ve kuruluşlara iadesine,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
28/12/2021

Katip …
e-imza
¸

Hakim .
e-imza.
¸