Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/255 E. 2022/564 K. 06.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/255
KARAR NO : 2022/564

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/02/2016
KARAR TARİHİ : 06/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin kardeş olup …’ın yedek parça işi ile …’ın ise tamir ve bakım işi ile uğraştığını, davalı şirkete ait … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle maddi hasara uğradığını, davalı şirkete ait olan aracın …’a ait tamirhanede tamir ve bakımının yapılıp, yedek parçalarının da …’dan tedarik edildiğini, davalı şirket aracında oluşan maddi hasarın sigorta şirketinden tahsil edildiğini, sigorta şirketince ekspertiz gönderilerek gerekli hasar dosyasının açıldığını, müvekkillerin anlaşmalı servis olmadığı için davalıya yapılan masrafları fatura ettiklerini, davalının da işbu fatura bedellerini sigorta şirketine yansıttığını, davalı şirketin tamir masraflarını sigorta şirketinden gelecek paradan karşılayacağını, sigorta şirketinin ödeme yapana kadar müvekkillerine ödeme yapamayacağını beyan ettiğini, ancak bugüne kadar sadece … TL ödeme yaptığını, müvekkillerinin alacaklarını tahsil etmek amacıyla borçlu şirket aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… E ve …/… E sayılı dosyaları ile ilamsız takip başlattıklarını, ancak davalı şirketin kötü niyetli olarak işbu takiplere itiraz ettiğini, davalının icra dosyalarında bulunan haksız ve kötü niyetleri itirazlarının iptali ile takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte müvekkillerinin alacağının davalıdan tahsili ile, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların müvekkil firmaya ait araca ilişkin yaptığını iddia ettiği işlere dair müvekkilinin borçlu olduğuna dair iddiaların gerçek dışı olduğunu, müvekkil şirkete ait aracın uğradığı hasarın giderilmesi amacı ile yapılan işlemler nedeniyle ödenmesi gereken bedelin aracın onarımını yapan … firmasına müvekkil firma tarafından banka kanalı ve kredi kartı ile gerekli ödemelerin yapıldığını ve ayrıca müşteri çeki ile de ödeme yapıldığını, davacılardan …’ın yapması gereken işlerin bir kısmını iddia olunduğu diğer davacıya yaptırmış olması durumunda dahi müvekkilin bilgisi dışında gerçekleşen bu husus dolayısıyla müvekkil davalı firmanın sorumluluğu olmadığını, müvekkil firma tarafından yapılması gereken tüm ödemelerin eksik yapılan işlerin bedeli de dahil olmak üzere davacılardan …’a ödendiğini, müvekkili firmanın aracın onarımından kaynaklanan herhangi bir kimseye borcunun bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu İzmir …. İcra Müdürlüğü’ nün …/… Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam ….-TL üzerinden takibin başlatıldığı, ödeme emrinin davalı/borçluya tebliğ edildiği, davalı tarafından ödeme emrine itiraz edildiği ve itraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığından işin esasına geçilmiştir.
Mahkememizce … tarafından açılan davanın tefrikine karar verilmiş olup, tefrik işlemi sonucu dosya mahkememizin …/… Esasına kaydedilmiş ve … tarihinde
“1-Davacının davalıya karşı açmış olduğu alacak davasında HMK.114/1-c,115/2 mad gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, ” şeklide karar verilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile eldeki davanın davacı arasında eser sözleşmesinin bulunduğunu, ayıp ve/veya eksik işe ilişkin bir savunmanın olmadığı, ödemelerin yapıldığı belirtilmiş olduğundan davacı tarafından eserin tam ve eksiksiz olarak yapılıp davalı iş sahibine teslim edildiği ihtilaflı olmaktan çıkmış çekişme eser konu bedelin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Davalı tarafın ödemeye ilişkin savunması ve eserin kabulü ikrar mahiyetinde olup
HMK’ nın 188. maddesi ; Tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar, çekişmeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez.
(2) Maddi bir hatadan kaynaklanmadıkça ikrardan dönülemez.
(3) Sulh görüşmeleri sırasında yapılan ikrar tarafları bağlamaz.
Davalının beyanı ile kanun maddesi birlikte değerlendirildiğinde;
İkrar; (dar anlamda ikrar), görülmekte olan bir davada, taraflardan birinin, diğer tarafça ileri sürülen ve kendisi aleyhine hukuki sonuç doğurabilecek nitelik taşıyan maddi vakıanın doğruluğunu kabul etmesidir.İkrardan söz edilebilmesi için, taraflardan birisinin bir vakıa ileri sürmüş olması, diğer tarafın da bu vakıanın doğru olduğunu bildirmesi gerekir. İkrarın konusu, ancak karşı tarafın ileri sürdüğü vakıalar olabilir.İçeriği itibariyle ikrar ya basit (adi), ya vasıflı (mevsuf) ya da bileşik (mürekkep) nitelikte olabilir.
Kapsam yönünden, ikrar, çekişmeli olan maddi vakıanın tamamını veya belli bir kesimini kapsayabilir. İlkinde tam, ikincisinde ise kısmi ikrar söz konusudur.
İçeriği itibariyle ikrar ya basit (adi), ya vasıflı (mevsuf) ya da bileşik (mürekkep, karmaşık) nitelikte olabilir. Vasıflı ikrara, gerekçeli ikrar da denilmektedir.
Basit (adi) ikrar, karşı tarafça ileri sürülen bir vakıanın doğru olduğunun, herhangi bir kayıt veya şart bildirilmeksizin kabul edilmesidir. Basit ikrarda, onun konusunu oluşturan vakıalar artık tartışmalı olmaktan çıkarlar; dolayısıyla bunların ayrıca kanıtlanmasına gerek kalmaz.
Vasıflı ikrarda karşı tarafın ileri sürdüğü maddi vakıanın varlığı kabul edilmekle birlikte, onun hukuki niteliğinin (vasfının) ileri sürülenden başka olduğu bildirilir.
Bileşik (mürekkep) ikrarda ise, bir tarafın ileri sürdüğü vakıa karşı tarafça bütünüyle kabul edilmekle; eş söyleyişle, vakıanın doğru olduğu ve bildirilen vasıfta bulunduğu kabul edilmekle birlikte, ikrara öyle bir vakıa eklenir ki, eklenen bu vakıa, ya ikrar edilen vakıanın hukuksal sonuçlarının doğmasını engeller ya da onu hükümsüz kılar. Bileşik ikrar, ikrara konu olan vakıa ile, ona eklenen vakıa arasında bir bağlantı bulunup bulunmamasına göre, bağlantılı bileşik ikrar ve bağlantısız bileşik ikrar olarak ikiye ayrılır.
Bağlantılı bileşik ikrarda bulunan taraf, diğer tarafın ileri sürdüğü vakıayı ikrar eder, fakat ikrarına bu vakıadan çıkan hukuki sonucu hükümden düşüren ve bu vakıanın doğumu ile ilgili bulunmayan başka bir vakıa ileri sürer. Bu durumda ikrarın bölünebileceği, dolayısıyla ispat yükünün davalıya düşeceği kabul edilmektedir.
Davalı, davacı tarafa borcu olduğunu ikrar etmekte ancak ödeme defi ileri sürmektedir. Buna göre, ispat yükünün bağlantılı bileşik ikrar savunmasında bulunan davalıda olduğu anlaşıldığından ve davacı tarafça eserin/aracın fen ve teknik kurallarına uygun olarak eksik ve ayıplı iş savunması bulunmadığından teslim edildiği sabit olmakla, ödemelerin yapıldığı beyan edilmiş olduğundan davalı tarafça ödeme define ilişkin yeterli bir delil dosyada bulunmadığından davanın kabulüne ve alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalı borçlunun İzmir …. İcra Müdürlüğü’ nün …/… Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline takibin devamına,
2-Davalı borçlu itirazında haksız olduğundan alacak miktarının %20 si oranında hesap edilen icra inkar tazminatı olan … TL’ nin davalı/borçludan alınarak davacı/alacaklıya verilmesine,
3-Alınması gereken … TL karar ve ilam harcının yatan … TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,,
4-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan … TL peşin harç, … TL başvurma harcı, … TL posta ve diğer giderler olmak üzere toplam … TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen … TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”