Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1240 E. 2023/388 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2016/1240 Esas
KARAR NO : 2023/388
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2016
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;…-….-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-… sigorta sicil numarası ile ihale usulü işe alındığını, davalı şirketin kuruluşun posta işletme merkezi ve kargo işleme merkezi müdürlüğü bünyesinde posta tekeli dışında kalan gönderilerin ayrım ve işleme ve dağıtım hizmetinin yaptırılması konusunda 4734 sayılı yasanın 3. Maddesi gereğince işlem yapılan ihale neticesinde hizmet ifa ettiğini, davalı şirket bünyesinde çalışan işçilerinden bir kısmının iş akdi davalıdan sonra ihalesi uhdesinde kalan ve aynı yerde aynı konuda son iş veren olan Asgün ve Yamanlar firmaları tarafından fesih edildiğini, kuruluş aleyhine firmaların çalıştırdıkları işçiler tarafından açılan davalar sonucunda işçilerin açtığı davalar sonucunda ödenen meblağlardan 216.141,81-TL sinin davalı Milenyum şirketine ait olduğunu İzmir .. başmüdürlüğü tarafından oluşturulan komisyon tarafından tespit edildiğini, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 216.141,81-TL ödeme tarihi itibari ile 3095 sayılı Kanunun 2 maddesi 2. Fıkrasında belirtilen faiz oranları üzerinden işleyecek faizi ile birlikte tahsili ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı tarafların cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE :
Dava; asıl işveren davacı idarenin, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili talebine dayalı kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur.
İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup, bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı takdirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de aynı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir. Bu ilkeler çerçevesinde, alt yüklenicilerin kıdem tazminatı yönünden işçiyi çalıştırdıkları döneme isabet eden miktarın tamamından; son yüklenicinin ise ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinin tamamından sorumlu olduğu kabul edilmektedir.
Dava, dava dışı çalışan işçilerin davacı idare tarafından kıdem tazminatının ödenmesi sebebiyle davalı ile arasında ki hizmet alım sözleşmesi gereği taşeron alt işverenden bu bedelin rücuen tazminine ilişkindir.
Dava dilekçesinde; mahkeme kararları gereği İzmir … şube Müdürlüğü tarafından ödenen meblağ toplamının 30.06.2016 tarihi itibariyle 1.051.499,74-TL olduğu, bu ödenen meblağın 216.141,81-TL’sinin davalının sorumluluğunda olduğu belirtilmektedir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmıştır.
10/07/2019 tarihli Bilirkişi Raporunda: Davacının davalıdan 13.762,61-TL talep edebileceği, tabloda belirtilen eksik belgeler ibraz edildiğinde ayrıntılı hesaplama yapılabileceği belirtilmiştir.
29/06/2020 tarihli 1. Ek Bilirkişi Raporunda: Davacının davalıdan 111.587,83.-TL. talep edebileceği, Önceki rapordaki tabloda yer alan eksiklikler tamamlandığında, eksik kalan hesaplamaların da yapılmasının gerektiği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
01/03/2021 tarihli 2. Ek Bilirkişi Raporunda: Davacının davalıdan 139.582,20.-TL talep edebileceği, fakat sunulu tablonun 41 – 45 – 57. sırasındaki icra dosya bilgilerinin eksik olduğu, tamamlandığında eksik kalan hesaplamaların da yapılmasının gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
24/06/2021 tarihli 3. Ek Bilirkişi Raporunda: Davacının davalıdan 139.906,32.-TL. talep edebileceği şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
01/11/2021 tarihli 4. Ek Bilirkişi Raporunda: Davacının davalıdan 160.121,21.-TL. talep edebileceği şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
24/03/2022 tarihli 5. Ek Bilirkişi Raporunda: Davacının davalıdan 160.947,86.-TL. talep edebileceği şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Sunulan bilirkişi raporlarında incelenen icra dosyalarına yatan meblağlar ele alındığında davacının ödeme yapmış olduğu, yaptığı ödeme kadar rücu hakkının bulunduğu ve davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirket hakkında iflas kararı verildiği anlaşılmakla kararın hüküm kısmında belirtilen miktarda alacağın İzmir İflas Müdürlüğü’nün … İflas no’lu dosyasına belirtilen faiziyle birlikte kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
Denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu son ek bilirkişi raporu Mahkememizce de benimsenerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Davanın KISMEN KABULÜ ile;
160.121,21-TL’nin İZMİR İFLAS MÜDÜRLÜĞÜNÜN … İflas nolu dosyasına dava tarihi olan 20/09/2016 tarihinden iflas tarihi olan 13/10/2022 tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte kayıt ve kabulüne,
2- Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 10.937,88-TL harçtan peşin alınan 3.691,17-TL nin mahsubu ile bakiye 7.246,71-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-.Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 25.018,18 -TL Vekalet Ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL Vekalet Ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 5.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 241,50-TL posta ve tebligat ücreti ile 3.724,67-TL ilk başvuru harcı olmak üzere toplam 8.966,17‬-TL Yargılama Giderinin kabul ve red oranına göre 6.642,28-TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan Gider Avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren 2 Hafta İçerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu Açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 04/05/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı