Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1061 E. 2021/630 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1061 Esas
KARAR NO : 2021/630

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 03/11/2015
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;Davacı Vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin haten … Müdürlüğü’nün … numaralı sicil esasında kayıtlı bulunan … Oto.Taş. Tur. İnş. San.Tic. Ltd. Şti %50 pay İle ortağı olduğunu,diğer ortağın … olup şirketi tek başına temsile yetkili müdür olduğunu, müvekkilinin haklı sebeplerle gördüğü lüzum üzerine şirketin ortaklığından ayrılmaya karar vererek Karşıyaka …. Noterliği’nin 16.10.2015 tarih … nolu ihtarnamesi ile şirketin diğer ortağına bildirdiğini 19.10.2015 tarihinde diğer ortağın tebliğ aldığını, bu İhtarname İle şirket esas sözleşmesinde ortaklara tanınan ortaklıktan çıkma kullanılmak istendiğini ve yasada öngörülen prosedürün gerçekleşmesi amacıyla şirket genel kurulunu olağanüstü toplantıya çağırılması hususunun ihtar edildiğini ancak kendilerine buna ilişkin herhangi bir bilgi verilmediğini, müvekkilinin ortaklıktan ayrılmasını gerektiren haklı nedenler bulunduğunu, bir süredir şirketin yönetiminde kötü niyetli yönetim ve ticari anlamda verilen İsabetsiz kararlar nedeniyle, ticari anlamda ciddi bir performans kaybı ve maddi sıkıntı yaşandığını, şirket müdürünün güveni kötüye kullanarak şirketin maddi olanaklarını kişisel menfaati İçin kullandığı ve şirketi zor duruma düşürerek şirketi borçlandırdığını, bu konuda İzmir C.Başsavcılığı’nın … Hz.soruşturma dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, bu husumet ve güvensizlik nedeniyle şirkette ortakların birlikte hareket edemediklerini, müvekkilinin şirketten beklediği amaç ve faydanın ortadan kalktığını ve bu ortaklığın müvekkiline zarar verdiğini belirterek, bu nedenlerle müvekkilinin davalı şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalıların cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “davacı …’ın Ortağı bulunduğu … Otomotiv. Tic. Ltd. Şti’nden ayrılmasına izin verilmesi istemine ilişkin olduğu” şeklinde belirlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmıştır.
Mahkememiz 16/03/2017 tarihli celsesi ara kararı uyarınca dosya bilirkişiye tevdi edilerek davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde davacının belirtmiş olduğu hususların bulunup bulunmadığı hususunda rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi 16/06/2017 tarihli raporunda; Şirketin Ödenmiş Sermayesinin 25.000,00 TL olduğu, ortaklık paylarının %50 … ve %50 … olmak üzere paylaştırıldığı, şirketi münferid imzası ile şirket müdürü …’in temsil ettiği. Şirketin 2011-2012-2013-2014 yıllarına ilişkin bilanço ve gelir tabloları üzerinden tespitleri yapılan hem Brüt kar rasvolarının hem de net kar rasyolarının oldukça düşük ve yıllar İtibariyle azalış gösterdiği, şirketin ilgili yıllardaki satışlarına göre hem ticari kar hem de mali karının yapılan satışlara göre oldukça düşük olduğu, şirketin 2011 yılında 871.79 TL. 2012 Yılında 6.477,40 TL, 2013 yılında 8.030,30 TL. 2014 yılında 8.224,31 TL dönem net karı elde ettiği, (vergi sonrası kar). Satış karlarını gösteren “brüt kar marjı rasyonunun” 2011 yılında %100, 2012 yılında %11,2013 yılında %7,39, 2014 yılında ise %6,54 olduğu, dönem karının net satışların yüzde kaçını oluşturduğunu gösteren Net Kar Marjı Rasyonunun ise 2011 yılında %l.61 2012 yılında %0.80, 2013 yılında %0,56 2014 yılında ise%0.45 olduğu, 2014 yılından 2015 yılına devreden ticari mal tutarının 399.039,61-TL olduğu, şirketin aktifinde maddi duran varlıklar bölümünde herhangi bir arsa-bina bulunmadığı, şirketin bilançosunda 131-Ortaklardan alacaklar hesabının hiç kullanılmadığı, dolayısıyla Ortakların şirketten borç alıp almadıkları hususunda bir tespit yapılamayacağı, şirketin 2012-2013-2014 yıllarında kısa ve uzun vadeli olmak üzere toplam 2.544.864,68 TL tutarında banka kredisi kullandığı, 2014 yıl sonu itibariyle 651.744,72 TL tutarında banka kredi borcunun bulunduğu, dava dilekçesinde kullanılan kredilerin davalı ortak lehine kullanıldığı yazılı olsa da bu kredilere ilişkin ilgili bankalardan alınmış kredi türlerini gösterir dokümanların bulunmadığı, bu nedenle kredilerin hangi amaçla kullanıldığına ilişkin bir tespitin yapılamadığı, ancak şirketin karlılığının oldukça düşük olması ve sermayesinin de 25.000,00-TL olması nedeniyle şirketin borçlanarak faaliyetini devam ettirdiği, sermaye eksikliğinin banka kredileri ile giderilmeye çalışılması şeklinde ortaya çıkan sürecin şeffaflık, denetimden yoksunluk gibi diğer temel faktörlerin de etkisiyle şirketlerin uzun süre yaşayamamasına sebebiyet verdiği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememiz 07/11/2017 tarihli celsesi ara kararı uyarınca dosyanın bilirkişi heyetine tevdii ile Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davalı şirkete ait defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak ortaklıktan çıkmaya sebep koşulların oluşup oluşmadığı konusunda tüm dosya kapsamı göz önüne alınarak rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi heyeti 17/09/2019 tarihli raporunda; Genel değerlendirmeler başlığı altında izah edilmeye çalışıldığı üzere tüm raporlar sadece genel bilgiler kapsamında düzenlenmiştir. Vekil defterlerin incelenmesi istemiş ise de tamamına ulaşılamayan defterler ve banka kredilerine ilişkin dökümler, banka mevduat hesaplarına ilişkin dökümler, … ve … hesapların muavin kayıtları, vekilin belirttiği kredi kart numaralarının tamamı olmadığı ve kimlere ait olduğu tarafımızdan tespit edilemeyen söz konusu kartların kimlere ait olduğunun tespiti ve yine söz konusu kartların ekstrelerinin temini sonrasında mali yönden bir neticeye varılacak ve heyetimizdeki diğer bilirkişi tarafından da değerlendirme yapılabilecektir şeklinde görüş bildirmiştir.
Vergi dairesine mahkememizce yazılan müzekkereye verilen 19/03/2021 tarihli cevapta davalı şirketin 29/04/2008 tarihinde … Buca İzmir adresinde otomobil ve hafif kara taşıtlarını bir ücret veya sözleşmeye dayalı olarak toptan ticaret faaliyetine başlamış olup, mükkellefiyet kaydı bilinen adreslerinde bulunmaması nedeniyle 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu 160. maddesi gereğince 30/04/2017 tarihi itibari ile resen terk ettirildiği bildirilmiştir. Gelen vergi dairesi cevabına göre davalı şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresinde faaliyet göstermediği anlaşılmıştır.
Dinlenen tanık beyanları, ceza dosyası içeriği ile ceza dosyasında alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde şirket ortaklığını devam ettirecek güven ilişkisinin taraflar arasında kalmadığı gibi şirketinde fiili olarak faaliyetini devam ettirmediği anlaşılmıştır.
Gerek dava dilekçesi gerekse davacı vekilinin 11/02/2021 tarihli celse ile 08/07/2021 tarihli celsedeki davacının çıkma akçesi talebinin olmadığı şirket ortaklığından haklı nedenle bedelsiz olarak çıkmayı talep ettiği anlaşılmış olup, bu nedenle çıkma payının hesaplanmasına dair inceleme ve araştırma yapılmamıştır.
Tüm dosya kapsamı ile yukarı da izah edilen hususlar ve tanık beyanları ile bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler ile Ceza dosyası içeriği dikkate alındığında davacı ile diğer davalı şirket ortağının davalı şirketteki ortaklıklarını devam ettirmelerinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davalı şirket açısından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davalı şirket ortağı …’in ortaklıktan çıkmaya izin davasında pasif husumet ehliyeti bulunmadığından bu davalı açısından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …’e karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davalı … Otomotiv Taşımacılık Turizm İnşaat Temizlik Hizmetleri Gıda Bilişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne karşı açılan davanın kabulü ile;
-Davacının ortağı bulunduğu … Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … Otomotiv Taşımacılık Turizm İnşaat Temizlik Hizmetleri Gıda Bilişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ortaklığından bedelsiz olarak çıkmasına izin verilmesine,
3-Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 27,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 31,60-TL harcın davalı … Otomotiv Taşımacılık Turizm İnşaat Temizlik Hizmetleri Gıda Bilişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı … Otomotiv Taşımacılık Turizm İnşaat Temizlik Hizmetleri Gıda Bilişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 59,50-TL ilk dava açılış harcı ve 235,70-TL tebliğat ve posta ücreti olmak üzere toplam 1.795,20‬-TL yargılama giderinin davalı … Otomotiv Taşımacılık Turizm İnşaat Temizlik Hizmetleri Gıda Bilişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.08/07/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”