Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1020 E. 2021/1109 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1020 Esas
KARAR NO : 2021/1109

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/10/2015
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının müvekkilinden muhtelif tarihlerde muhtelif bedelli emtia satın aldığını, müvekkilinin cari hesaptan kaynaklı 9.720,27-TL alacaklı kaldığını ve davalı ile caei hesap mutabakatına varıldığını, davalının cari hesaptan kaynaklı borcunu ödemediğini ve bunun üzerinde icra takibine geçildiğini, davalının borca ve imzaya haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, tarafların defterleri incelendiğinde ve imza tetkiki yapıldığında iddialarının ispatlanacağını belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili 03.12.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini ve takip dosyasına verdikleri itiraz dilekçesini aynen tekrar ettiklerini, davacı tarafın dosyaya ibraz ettiği belgedeki imza sahibinin müvekkili şirketin sahibi … veya başka bir yetkilisine ait olmadığını, kaşede karekter ve unvan farklılığı olduğunu, müvekkilini borç altına sokacak hiçbir belgede imzası olmadığını, imza ve kaşenin sahte atılmış veya uydurulmuş olduğu gerekçesi ile İzmir Cumhuriyet Savcılığına
Özel Belgede Sahtecilik suçlaması ile yapılan şikayetin C.B.S 2015/71856 sayılı soruşturma
dosya numarası ile devam ettiğini, ilgili mercide imza örneklerinin alındığını, davacı şirkette satış temsilcisi olarak çalışan … adındaki şahsın satış yaptığı araçta açık verdiğini, …’in gerçeği açıklayarak açığı kapatabilmek borçları olmadığı halde bazı müşterilere fatura kestiğini ve bu kişileri tek tek saydığını, müvekkilinin de bu kişiler arasında bulunduğunu, davacı ile şirket çalışanı …’in kendi arasında anlaştıklarını, açığı kapatmak için …’in davacı şirkete heray elden 5.000,00 TL ödemekte olduğunu, bu sebeple davacı tarafın gerek icra takibi yapmakta gerekse dava ikame etmekte iyi niyetli olmadığını açıklandığı üzere müvekkilinin borcu olmadığı ve dayanak belgede imzası bulunmadığını belirterek davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı taraf tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “Taraflar arasında davacı tarafın icra takibinin dayanağı olarak gösterdiği hesap mutabakatının altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığı ve davacı tarafın icra takibine konu yaptığı alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunduğu” şeklinde belirlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmıştır.
Mahkememiz 08/11/2018 tarihli celsesi ara kararı uyarınca dosya bilirkişi tevdi edilerek; tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde uyuşmazlık noktası hususunda rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi 11/06/2019 havale tarihli raporunda; Davalı defter kayıtlarının belgelerle uyumlu olmadığı ve bakiye tespitinin mümkün olmadığı görüşüne varılmış olmakla birlikte davalı vekilinin beyanları ve dosya kapsamında bulunan Savcılık soruşturma dosyası incelendiğinde davacı …Ltd.Şti çalışanı … tarafından gerçekleştirilen eylem nedeniyle açığı kapatmak amacıyla davalı … Gıda Ür.Ltd.Şti’ne de fazladan fatura kesildiği anlaşılmakta ise de bu faturaların tutarının ne kadar olduğu ve hangi faturalar olduğu açıklanmadığından bu konuda tespit ve değerlendirme yapılamadığı, açıklanan gerekçelerle davacı defter kayıtlarının (10.01.2015 tarihli 3997 numaralı NA 12.000.00 TL bedelli tahsilat makbuzunun hatalı olarak 8.000,00 TL olarak kaydı dışında) belgelerle uyumlu olduğu tespit edilerek, davacı defter bakiyesinin 13.720,47-TL olduğu ancak takip başlatılırken hatalı tahsilat makbuzu kaydının düzeltildiği (13.720,47 TL — 4.000,00 TL) hesabı ile davacının davalıdan 9.720,47 TL alacaklı kaldığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, tarafların bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sundukları görüldü.
Mahkememiz 08/10/2019 tarihli celsesi ara kararı uyarınca dosya bilirkişiye tevdi edilerek davalının itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi 17/01/2020 havale tarihli ek raporunda; Davalı defter kayıtlarının belgelerle uyumlu olmadığı ve bakiye tespitinin mümkün olmadığı görüşüne varılmış olmakla birlikte davalı vekilinin beyanları ve dosya kapsamında bulunan Savcılık soruşturma dosyası incelendiğinde Davacı …Ltd.Şti çalışanı … tarafından gerçekleştirilen eylem nedeniyle açığı kapatmak amacıyla davalı … Gıda Ür.Ltd.Şti’ne de fazladan fatura kesildiği anlaşılmakta ise de bu faturaların tutarının ne kadar olduğu ve hangi faturalar olduğu açıklanmadığından bu konuda tespit ve değerlendirme yapılamadığı, davacı defter kayıtlarının (10.01.2015 tarihli 3997 numaralı NA 12.000.00 TL bedelli tahsilat makbuzunun hatalı olarak 8.000,00 TL olarak kaydı dışında) belgelerle uyumlu olduğu tespit edilerek, davacı defter bakiyesinin 13.720,47-TL olduğu ancak takip başlatılırken hatalı tahsilat makbuzu kaydının düzeltildiği (13.720,47 TL — 4.000,00 TL) hesabı ile Davacının Davalıdan 9.720,47 TL alacaklı kaldığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyası celp edilmiş olup, ceza dosyaları içerisinde yer alan bilgi ve belgelere göre davacının davasına dayanak yapmış olduğu faturalardaki imzaların davalı şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiştir.
Ceza dosyaları ile dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava dışı davacı çalışanı davalı adına fazladan fatura keserek çalışmış olduğu davacı şirkete karşı kendi açığını kapatmak için faturalar kestiği anlaşılmıştır.
Davacının icra takibine ve davasına dayanak yapmış olduğu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmaması nedeniyle bu faturalardaki imzanın davalı şirkete ait olup olmadığının tespiti için imza incelemesine esas olmak üzere davalı şirket yetkilisinin imza örnekleri alınmış ve bildirilen yerlerden belge asılları celp edilmiştir. Davacı tarafından sunulan faturalardaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığının tespiti için 02/06/2021 tarihli ara karar kurularak bilirkişi incelemesine ve bilirkişi ücretinin yatırılmasına karar verilmiş ara karar gereğince davacı tarafça masraf yatırılmadığından imza incelemesi yaptırılamamıştır. Bunun üzerine 16/09/2021 tarihli duruşmada delil ve masraf avansının davacı tarafça yatırılması için ihtaratlı ara karar kurulmuş olup ihtarata rağmen belirtilen kesin süre içerisinde davacı tarafça bilirkişi ücreti ve masraf avansı yatırılmamıştır. Buna göre davalı tarafından imzası inkar edilen faturalardaki imzaların davalı şirket yetkilisine ait olduğunun dolayısıyla davacının alacağına dayanak yaptığı fatura içeriği malları davalıya teslim ettiğini, davacı ispat edememiştir. İş bu sebeple ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 166,01-TL ‘den mahsubu ile bakiye 106,71-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 09/12/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır